Trafik Kazasında Karşı Tarafın Sigortası Yoksa Ne Olur?

Trafik kazasında karşı tarafın sigortası yoksa birçok problem ortaya çıkabilir. Türkiye’de trafik sigortası yasal bir zorunluluk olmasına rağmen, bazı araç sahipleri bu sorumluluğu yerine getirmiyor. Eğer sigortasız bir araçla kazaya karışırsanız, olayın mali yükümlülükleri artabilir. Sigortasız araç sahipleri, kendi masraflarını tamamen üstlenmek zorunda kalırken, karşı tarafta oluşabilecek zararları da tazmin etmek durumunda kalabilirler. Böyle bir durumda, yaralanmalara karşı Güvence Hesabı devreye girebilir. Bu hesap, mağdurun bedensel zararlarını karşılarken, maddi hasarlarla ilgili bir ödeme yapmaz.

Karşı tarafın sigortası yoksa, polis çağrılmalı ve tutanak düzenlenmelidir. Aksi takdirde, hukuki süreçler başladığında, gerek sigortasız gerekse de mağdur taraf için ciddi sonuçlar doğabilir.

Zorunlu Trafik Sigortası Nedir?

Zorunlu trafik sigortası, Türkiye’deki bütün motorlu araç sahipleri için yasal bir zorunluluktur. Bu sigorta türü, trafik kazası sırasında karşı tarafa verilen maddi zararları ve bedensel zararları güvence altına alır. Poliçe kapsamı dâhilinde; karşı aracın, araçta bulunan üçüncü kişilerin ya da yayaların uğrayabileceği zararlar belirlenen teminat limitleri ile sigorta şirketi tarafından karşılanır. Kısaca, trafik sigortası, kusurlu olunan kazalarda karşı tarafa verilen zararların ödenmesini sağlar. Bu sigorta her yıl yenilenmek zorundadır ve yapılmaması durumunda ciddi yasal yaptırımlar söz konusudur.

Türkiye'de Araç Sigortasıyla İlgili Yasal Düzenlemeler

Türkiye'de araç sigortasıyla ilgili yasal düzenlemelerin temelini Karayolları Trafik Kanunu'nun 91. maddesi oluşturur. Bu maddeye göre, trafiğe çıkan her motorlu araç için zorunlu mali sorumluluk (trafik) sigortası yapılması gereklidir. 2024 yılında yapılan yeni düzenlemelerle, araç alımında “önce trafik poliçesi, sonra ruhsat” uygulaması başlamış, araç satışında 15 günlük sigorta süresi kaldırılmıştır. Ayrıca, 2025 yılı itibarıyla trafik sigortası teminat limitlerinde de artış yapılmıştır. Artık, poliçe süresi dolan aracın trafik sigortası hemen yenilenmeli, aksi takdirde trafiğe çıkmasına izin verilmemektedir. Sigortasız araçlar trafiğe çıkarsa hem para cezası hem de trafikten men işlemi uygulanır.

Sigortasız Araçlara Uygulanan Cezalar

Sigortasız araçlara uygulanan cezalar son yıllarda artmıştır. 2025 yılı için belirlenen sigortasız araç kullanma cezası 993 TL'dir. Eğer bu ceza 15 gün içinde peşin ödenirse indirimli olarak tahsil edilir. Ayrıca, aracın sigortasız olarak trafiğe çıktığı tespit edilirse, sadece para cezası ile de kalınmaz; araç trafikten men edilir ve çekiciyle otoparka çekilebilir. Araç sahibi, aracı tekrar trafiğe çıkarabilmek için zorunlu trafik sigortasını yaptırmak ve otopark/çekici ücretlerini ödemek zorundadır. Sigortasızlık süresi uzarsa sürprim gibi prim artırımlarına da maruz kalınabilir.

Sigortasız Araçla Trafiğe Çıkmanın Sonuçları

Sigortasız araçla trafiğe çıkmanın sonuçları hem maddi hem de yasal açıdan ağırdır. İlk olarak trafik polisi veya elektronik sistemler tarafından tespit edilen sigortasız araçlara idari para cezası yazılır, araç anında trafikten men edilir ve otoparka çekilir. Bunun yanı sıra, sigortasız bir araçla kazaya karışırsanız, karşı tarafa vereceğiniz zararların tamamından şahsen sorumlu olursunuz ve bu ödemeler ciddi tutarlar içerebilir. Ayrıca, sigortasızlık durumu sürücü belgesine puan cezası ve zaman zaman ek yasal süreçler doğurabilir. Sonuç olarak, sigortasız araç kullanmak hem pahalıya mal olur hem de sizi büyük risklerle karşı karşıya bırakır.

Unutmayın: Zorunlu trafik sigortası olmadan trafiğe çıkmak ciddi sonuçlar doğurur ve bu konuda hiçbir istisna kabul edilmez.

Kazada Sigortasız Araç Varsa Ne Olur?

Kazada sigortasız araç varsa, olay yeri incelemesi sırasında ilk dikkat edilen konulardan biri budur. Türkiye'de trafiğe çıkan her aracın en az Zorunlu Trafik Sigortası olması gerekir. Eğer kazaya karışan araçlardan biri sigortasızsa ve kazada maddi, bedensel zararlar ya da ölüm gibi olumsuz sonuçlar meydana geldiyse, öncelikle trafik ekipleri devreye girer.

Kazaya karışan sigortasız araç sahibine polis tarafından ceza yazılır ve araç trafikten men edilebilir. Aracın sigorta poliçesi olmadan trafiğe çıkması hem sürücüyü hem de ruhsat sahibini büyük bir sorumluluk altına sokar. Ayrıca, kaza tespit tutanağı hazırlanırken bu detay açıkça belirtilir ve sigortasızlığın sonuçları ilerleyen süreçte çok daha ciddi boyutlara ulaşabilir.

Kazada mağdur olan tarafın zararları, eğer kendi poliçesi varsa sadece kendi sigortası tarafından karşılanabilir. Ancak sigortasız tarafın aracına, maddi veya bedensel hasarlar için yasal yollar dışında otomatik bir ödeme yapılmaz. Sadece belirli özel durumlarda, mağdur taraf Güvence Hesabı'ndan tazminat talep edebilir.

Sigortasız Tarafın Kusurlu Olması Durumu

Sigortasız tarafın kazada kusurlu olması halinde sorumluluk tamamen kusurlu sürücüde olur. Eğer kaza sonucu karşı tarafta maddi hasar veya yaralanma meydana geldiyse, sigortasız sürücü bu zararın tamamını kendi cebinden ödemekle yükümlüdür. Sigorta koruması bulunmadığından tazminat ödeme veya diğer zararları karşılama yükümlülüğü doğrudan sürücüye ve araç sahibine aittir.

Mağdur taraf, zararın karşılanmasını öncelikle sigortasız kişiden ister. Ödeme yapılmazsa hukuki yollara başvurarak icra takibi başlatabilir ve hatta dava açılabilir. Ayrıca, kazada ölüm, kalıcı sakatlık veya ciddi bedensel zarar oluştuysa, mağdur kişiler Güvence Hesabı'na başvurarak zararlarının bir kısmını yine de karşılatabilir. Ancak bu süreç uzun sürebilir ve tazminat miktarı sınırlı olabilir.

Kısacası, sigortasız ve kusurlu olup kazaya karışan sürücüler, sadece idari para cezası değil, aynı zamanda yüksek maddi tazminatlar ve yasal zorluklarla da karşılaşır.

Her İki Taraf da Sigortasızsa Sonuçlar

Her iki tarafın da sigortasız olduğu kazalarda ise süreç daha karmaşıktır. Kazaya karışan hiçbir aracın Zorunlu Trafik Sigortası yoksa, aradaki maddi ve bedensel zararlar tamamen taraflar arasında şahsi olarak çözülmek zorundadır. Devlet ya da sigorta şirketleri bu durumda zararların tazmini için devreye girmez.

Bedensel zarar, sakatlık ya da ölüm gibi hallerde yalnızca mağdurlar veya yakınları Güvence Hesabı'na başvurabilirler. Fakat maddi hasarlarda veya her iki tarafın da kusurlu olduğu karmaşık olaylarda devlet bir ödeme yapmaz. Mevcut yasa gereğince her iki araç sahibi, zararlarını birbirinden şahsi olarak talep eder ve anlaşmazlık olduğunda mahkemeye gitme yolunu seçmek zorunda kalabilir.

Bunun yanında, her iki sürücüye ve ruhsat sahiplerine ayrıca yüksek tutarlı idari para cezaları da uygulanır ve araçlar trafikten men edilir.

Sigortasız Araçla Kaza Yapan Sürücünün Sorumlulukları

Sigortasız araçla kaza yapan sürücünün sorumlulukları, diğer sürücülere göre çok daha ağırdır. Her şeyden önce, Zorunlu Trafik Sigortası olmadan trafiğe çıkmak yasaktır ve yakalandığınız anda hem para cezası hem de aracınızın trafikten men edilmesi söz konusu olur.

Kazaya karıştığınızda, eğer karşı tarafta oluşan maddi ve bedensel zararlar varsa, sorumluluğun tamamı size aittir. Kazanın bütün zararlarını kendi imkanlarınızla ödemek zorunda kalırsınız. Karşı taraf size tazminat davası açabilir ve mahkemeye başvurabilir. Bu durumda tazminat borcu, sürücü ve ruhsat sahibi arasında müşterek bir sorumluluk gerektirir.

Ayrıca, sigortasız olarak trafiğe çıkıp kaza yaptıktan sonra, olay yerinde polis çağırmak yasal zorunluluktur. Kaçmaya çalışmak veya tutanak tutmamak daha büyük cezalar ve yasal sorunlara yol açar. Son olarak, kazanın ardından mağdurlar, bedensel zararlarda Güvence Hesabı'na başvurabilir ve bu durumda ödenen tazminatlar için sizden rücu davası açılabilir, yani devlet sizden ödediği parayı geri alır.

Özetle, sigortasız bir araçla kaza yapma durumunda hem maddi hem yasal anlamda çok büyük sorumluluklar sizi bekler. Başınıza gelebilecek cezalar ve zararlar düşünüldüğünde mutlaka Zorunlu Trafik Sigortası yaptırmak en güvenli ve ekonomik seçenektir.

Sigortasız Araç Kazasında Hasar ve Tazminat Süreci

Maddi Hasarlar Hangi Yollarla Karşılanır?

Maddi hasarlar, trafik kazalarında sürücülerin yaşadığı en büyük sorunlardan biridir. Özellikle kazaya karışan araçlardan birinin veya her ikisinin sigortasız olması durumunda, hasarların karşılanması için çoğu zaman farklı yollar aranır. Eğer araçlardan biri sigortalıysa, zorunlu trafik sigortası hasarı karşılayabilir. Fakat iki araç da sigortasızsa ya da kusurlu taraf sigortasız araçsa, tazminat ve hasardan doğan masraflar çoğunlukla kişisel olarak sürücülerden tahsil edilir.

Sigortalıysanız Ne Yapmalısınız?

Sigortalıysanız, öncelikle kaza yerinde sakin kalıp tutanak tutmalısınız. Trafik sigortası poliçenizi kontrol edin ve karşı tarafın bilgilerini mutlaka edinin. Eğer kazada kusurlu değilseniz, karşı tarafın sigortasına başvurarak aracınızdaki maddi hasarın onarılmasını talep edebilirsiniz. Hasar ihbarını en kısa sürede sigorta şirketinize bildirin ve gerekli belgeleri (kaza tespit tutanağı, fotoğraflar, ruhsat ve ehliyet fotokopileri) hazırlayın. Eksper raporu sonrası onarım süreci başlayacaktır.

Sigortalı olduğunuz için, kazadan kaynaklanan onarım ücretleri, poliçe kapsamında sigorta tarafından karşılanır. Ancak karşı taraf sigortasızsa ve kısmen de olsa suçluysa, maddi zararınızın tamamını karşılamayabilir. Böyle durumlarda hukuki yollara başvurmanız gerekebilir.

Sigortasızsanız Ne Yapmalısınız?

Sigortasızsanız, kazada hasarınız olduğunda ödemeleri cebinizden yapmak zorunda kalabilirsiniz. Eğer karşı tarafın sigortası varsa ve kusurlu ise, maddi zararı karşı tarafın sigortasından talep edebilirsiniz. Fakat hem siz hem de karşı taraf sigortasızsa, kusur oranına göre zararınızı yalnızca karşı taraftan şahsi bir dava yoluyla talep edebilirsiniz.

Sigortasız bir araçla kazaya karıştıysanız, hasar ödemelerinde herhangi bir sigorta desteği olmayacağını bilmelisiniz. Araç onarımı, karşı tarafın sigortası yoksa tamamen sizin sorumluluğunuzda olur. Ayrıca, sigortasız trafiğe çıktığınız için ayrıca idari para cezası ve çeşitli yasal işlemler de sizi bekler.

Bedensel Zararlar ve Tazminatlar

Bedensel zararlar trafik kazalarında en önemli konulardan biridir. Yaralanma veya ölüm gibi durumlarda, sigortasız araçlar söz konusuysa zarar gören tarafın uğradığı mağduriyet daha da artabilir. Türkiye’de mağdurların korunması amacıyla “Güvence Hesabı” adı verilen bir sistem bulunur. Güvence Hesabı, özellikle bedensel zararlarda (ölüm, yaralanma, tedavi giderleri gibi) mağdurlara sınırlı da olsa tazminat sağlar.

Bedeni zarar gören mağdur, karşı taraf sigortasızsa veya kaçmışsa, Güvence Hesabı’na başvurarak tedavi masraflarını veya ölüm halinde varislerin tazminat hakkını talep edebilir. Ancak araçta sadece maddi hasar varsa, güvence hesabı devreye girmez, yalnızca bedeni zarar söz konusu olduğunda işlem yapılır.

Kaza Tespit Tutanağı ve Polis Çağırma Zorunluluğu

Kaza tespit tutanağı, kazadan sonra sürecin en kritik adımlarındandır. Özellikle sigortasız araç kazalarında, kural olarak polis çağırmak zorunludur. Çünkü sigortasız araç kullanmak önemli bir trafik suçudur ve bunun tespit edilip resmî tutanağa geçirilmesi gerekir. Kaza tutanağında, kazanın nasıl olduğu, tarafların kusur durumu ve detaylı bilgiler yer alır.

Küçük maddi hasarlar içeren kazalarda her iki taraf da sigortalıysa, tutanak taraflarca doldurulabilir. Fakat taraflardan biri sigortasızsa mutlaka polis veya jandarma çağrılmalıdır. Böylece hem trafik cezası kesilir hem de ileride olası hukuki ve tazminat işlemleri için gerekli resmi kayıt oluşturulur.

Hasar Dosyası Oluşturma ve Belgeler

Hasar dosyası oluşturmak için kazadan hemen sonra bazı belgelerin hazırlanması gerekir. Bu belgeler şunlardır:

• Kaza tespit tutanağı (polis tutanağı veya anlaşmalı tutanak)
• Tarafların kimlik, ehliyet ve ruhsat fotokopileri
• Trafik sigortası poliçesi (varsa)
• Kazaya ve hasara dair fotoğraflar
• Araçların güncel trafik sigortası durumunu gösteren belgeler

Bu evraklarla birlikte, ilgili sigorta şirketine veya zarar durumuna göre Güvence Hesabı’na başvuru yapılabilir. Eğer hiçbir sigortanız yoksa ve karşı taraf da sigortasızsa, zararın tazmini için dava sürecine geçmeniz gerekir.

Belgelerin eksiksiz hazırlanması, sürecin daha hızlı ve sorunsuz ilerlemesini sağlar. Ayrıca yasal olarak mağduriyet yaşamamanız açısından her detayı belgelemeniz önemlidir.

Güvence Hesabı Nedir ve Ne Zaman Devreye Girer?

Güvence Hesabının Amacı ve İşleyişi

Güvence Hesabı'nın amacı, zorunlu trafik sigortası olmayan veya kazaya karışan aracın tespit edilemediği durumlarda mağdur olan kişilere maddi destek sağlamaktır. Türkiye'de, özellikle sigortasız araçların sebep olduğu trafik kazalarında zarar gören kişilerin mağduriyet yaşamaması için Güvence Hesabı devreye girer. Bu hesap, trafik kazasından kaynaklanan bedensel zararların karşılanmasını amaçlar ve sigorta poliçesi olmadan trafikte bulunan araçların oluşturduğu riskleri azaltmak için kurulmuştur. Hesap, sigortalıların ve sigorta şirketlerinin ödediği belirli katkı paylarıyla oluşturulan bir fondan yönetilir.

Güvence Hesabının Karşıladığı Zararlar

Güvence Hesabı, temelde bedensel zararları karşılamak için faaliyet gösterir. Bu zararlar; kazada yaralanan veya vefat eden kişilerin görebileceği zararları içerir. Ancak, araca veya diğer mallara verilen maddi zararlar bu hesabın kapsamı dışındadır. Yani, araçtaki maddi zararlar, araç hasarı ya da değer kaybı Güvence Hesabı'nın sorumluluğunda değildir.

Bedensel Zararlar

Güvence Hesabı'nın karşıladığı bedensel zararlar arasında şunlar bulunur:

• Trafik kazasında yaralanma sonucu oluşan sürekli sakatlık veya kalıcı maluliyet
• Tedavi giderleri ve benzeri bedensel zararlar

Yani bir trafik kazasında sigortasız aracın çarpması sonucu bir kişi yaralandıysa veya vefat ettiyse, mağdur veya yakınları bu hesaba başvurarak tazminat alabilir.

Maddi Hasarlar ve Kapsam Dışı Durumlar

Maddi hasarlar, yani araçta oluşan fiziksel zararlar, araç değer kaybı, eşyaların zedelenmesi gibi durumlar Güvence Hesabı tarafından kesinlikle karşılanmaz. Ayrıca manevi tazminat ve bedensel zarar dışındaki talepler de kapsam dışındadır. Sadece yukarıda belirtilen bedensel zarar taleplerinde kullanılabilir.

Güvence Hesabına Kimler Başvurabilir?

Güvence Hesabı'na şu durumlarda başvuru yapılabilir:

• Sigortasız veya sigortalısı belirlenemeyen bir aracın neden olduğu trafik kazasında bedensel zarara uğrayan kişiler
• Vefat eden kişinin destekten yoksun kalan yakınları
• Kazada sakatlanan kişiler kendileri başvurabilir

Özetle, araç sahibinin kim olduğu bilinemiyorsa veya aracın zorunlu trafik sigortası yoksa, bu yüzden bedensel zarar görmüş herkes başvuru hakkına sahiptir.

Başvuru Koşulları ve Belgeler

Güvence Hesabı'na başvurabilmek için bazı koşullar ve belgeler gereklidir:

• Kaza tutanağı, olay tespiti ve varsa tanık ifadeleri
• Yaralanma veya ölüm varsa, adli rapor ya da hastane raporu
• Destek tazminatı talebinde ölen kişinin yakınlığına dair belge (nüfus kayıt örneği vb.)
• Başvuru formu ve kimlik fotokopisi

Başvurunun hızlı değerlendirilmesi için bütün belge ve raporların eksiksiz sunulması büyük önem taşır.

Güvence Hesabı Başvuru Süresi ve Tazminat Süreci

Güvence Hesabı'na başvurularda, Türk Borçlar Kanunu’na tabi zamanaşımı süresi geçerlidir. Yani, trafik kazası tarihinden itibaren en geç 2 yıl içinde ve her hâlükârda kazadan itibaren 10 yıl içinde başvuru yapılmalıdır. Başvuru yapıldıktan sonra, hesap tarafından belgeler incelenir ve uygun bulunursa tazminat ödemesi yapılır.

Tüm bu süreçlerde dikkat edilmesi gereken en önemli nokta, başvurunun zamanında ve eksiksiz yapılmasıdır. Böylece sigortasız veya sigortalısı belirlenemeyen araçların neden olduğu mağduriyetler en aza indirilebilir.

Sigortasız Araç Kullanan Sürücülere Açılacak Davalar

Sigortasız araç kullanan sürücülere, başta idari para cezaları olmak üzere çeşitli hukuki yaptırımlar uygulanır. Zorunlu trafik sigortası yaptırılmadan trafiğe çıkılması kanunen yasaktır ve yakalanan sürücüler hakkında idari cezalar, araca trafikten men ve çekilme işlemi ile karşılaşılır. Eğer sigortasız bir araçla kaza meydana gelirse, kaza sonucu oluşan maddi ve bedensel zararlardan kusurlu sürücü şahsen sorumlu tutulur. Zarar görenler, doğrudan sigortasız sürücüye veya araç sahibine karşı maddi ve manevi tazminat davası açabilir. Rücu davaları da bu noktada devreye girer; zarar görenin zararını karşılamak için sigortalı tarafa ödeme yapan şirket veya Güvence Hesabı, bu ödemenin tahsili için sigortasız sürücüye dava açabilir.

Tazminat Davaları ve Sorumluluk Paylaşımı

Trafik kazası sonucunda sigortasız aracın kusurlu olması, sorumluluğun tamamen araç sahibine ve sürücüsüne yüklenmesi anlamına gelir. Sigortasız kazalarda, olayın mağduru doğrudan kusurlu sürücüye veya araç sahibine maddi ve manevi tazminat davası açabilir. Sorumluluk paylaşımı ise kusur oranına göre belirlenir; eğer her iki taraf da kusurluysa, her biri oranına göre sorumlu olur. Özellikle bedensel zararlar ve ölüm halinde, zararın büyüklüğüne göre yüksek tazminatlar gündeme gelebilir. Sigorta olmadığı için sigorta şirketi masrafları karşılamaz; mağdur, zararını doğrudan sorumlu taraflardan talep eder. Ayrıca mağdurun bir kaskosu varsa, kasko şirketinden de tahsilat yapılabilir; bu durumda kasko şirketi ödediği miktarı sigortasız taraftan rücu hakkına sahiptir.

Yargı ve Takip Süreci

Kazada sigortasız aracın taraf olduğu hukuki süreç, mağdurun dava açmasıyla başlar ve genellikle Asliye Hukuk ya da Ticaret Mahkemelerinde görülür. Kaza tespit tutanakları, kusur oranları ve zararın boyutu mahkemeye sunularak inceleme yapılır. Tazminat talepleri, mağdurun uğradığı maddi kayıplar, iş göremezlik, ölüm veya değer kaybı gibi unsurları kapsar. Kısmen ya da tamamen sigortasız tarafın kusurlu olduğu ispatlanırsa, çıkarılan tazminat kararları doğrultusunda icra takibi başlatılabilir. Karar kesinleştikten sonra, ödemeyi yapmayan muhataplar için haciz ve iflas işlemleri işleyebilir. Yargı süreci içinde, taraflar arabuluculuğa da başvurabilirler; anlaşılamazsa mahkeme karar verir.

Avukatla İlerlemek Gerekir mi?

Sigortasız araçla kaza sonrası hukuki işlemler, çoğu zaman karmaşık ve detaylıdır. Özellikle tazminatın doğru hesaplanması, mahkemeye sunulacak belgelerin hazırlanması, zararının tam karşılanmasındaki yasal yolların bilinmesi konusunda hukuki destek almak çok önemlidir. Alanında uzman bir trafik kazası avukatı, hem sürecin hızlanmasına hem de hata yapılmasının önlenmesine yardımcı olur. Avukat desteğiyle ilerlemek, hak kaybının yaşanmasının önüne geçer ve genellikle hakkınız olan tazminatı tam ve eksiksiz olarak almanızı sağlar. Ayrıca anlaşmazlık durumunda veya icra işlemleri gerektiğinde de avukatınız hukuki süreci sizin adınıza profesyonelce takip eder.

Sonuç olarak, sigortasız araç kullanan sürücüler ciddi hukuki risklerle karşı karşıyadır ve mağdurlar yasal haklarını almak için doğru şekilde yönlendirilmelidir. Bu yüzden, davaların hem açılış sürecinde hem de takip ve icrada bir avukatla ilerlemek büyük avantaj sağlar.

Araç Çekilmesi ve Trafikten Men

Sigortasız araçla trafiğe çıkmanın en bilinen sonuçlarından biri aracın çekilmesi ve trafiğe men edilmesidir. Türkiye'de zorunlu trafik sigortası bulunmayan bir araç, bir trafik kontrolü sırasında tespit edildiğinde, polis memurları aracı hemen çekici ile otoparka çeker. Bu süreçte hem masraflar artar hem de araca bir süre ulaşamayabilirsiniz.

Araç trafikten men edildiğinde, tekrar trafiğe çıkması için önce zorunlu trafik sigortasının yapılması ve çekici ya da otopark ücretlerinin ödenmesi gerekir. Eğer araç sahibi gecikirse, otoparkta geçen her gün için ek ücret öder. Ayrıca, sigorta yapılmadan aracı otoparktan çıkarmak da mümkün değildir. Sigortasız bir şekilde aracınızı kullanmak, trafik güvenliğini tehdit ettiği için bu yaptırım oldukça ciddidir ve tekrarında ek cezalar da gündeme gelebilir.

İdari Para Cezaları

Sigortasız araçlar için idari para cezaları da sıkı bir şekilde uygulanır. Türkiye’de 2025 yılı itibariyle sigortasız araç kullanmanın cezası ciddi oranlarda artmıştır. Polis tarafından yapılan kontrollerde aracınızda zorunlu trafik sigortasının olmadığının tespit edilmesi durumunda, aracın plakası üzerine hemen idari para cezası kesilir.

Bu ceza miktarı her yıl yeniden değerleme oranında artırılır ve ödenmeyen cezalar çeşitli faizlerle büyüyebilir. Ayrıca idari para cezası ödenmediğinde, süreç vergi dairesi tarafından takip edilir ve bazı durumlarda araç üzerindeki işlemler kısıtlanabilir. Yani, sadece çekici ve otopark masrafı ödemekle kalmaz, ekstra maddi yüklerle de karşılaşabilirsiniz.

Ehliyete El Koyma ve Ek Yaptırımlar

Sigortasız araç kullanmak sadece aracınız için değil, sizin için de ekstra yaptırımlar anlamına gelir. Eğer tekrar sigortasız yakalanırsanız veya bir kazaya karışırsanız, ehliyetinize geçici süreyle el konması riskiyle karşı karşıya kalırsınız. Bu, trafiğin güvenliği için alınan önemli bir tedbirdir.

Bazı durumlarda, eğer kazaya sebep olduysanız ve mağdura karşı maddi ya da manevi zarar oluştuysa, ek tazminat davaları ile karşı karşıya kalmak da mümkündür. Ayrıca, mahkemeler ağır kusurlu bulunan sürücüye hem yüksek para cezaları, hem de trafikten men ya da ehliyetsiz araç kullanma suçundan dolayı ekstra yaptırımlar verebilir. Bütün bu süreçler, sigortasız araç kullanmanın hem ekonomik hem de yasal açıdan oldukça yüksek risk taşıdığını gösteriyor. Bu nedenle, trafikte sigortasız araç kullanmaktan mutlaka kaçınılmalıdır.

Kasko İle Kazada Haklarınız

Kasko ile kazada haklarınız, aracınız ister kusurlu olun ister olmayın, kendi aracınızın hasarlarını güvence altına alır. Örneğin kasko sigortası, çarpışma, yanma, hırsızlık, çalınmaya teşebbüs veya doğal afet gibi beklenmeyen birçok durumda devreye girer ve aracınızda oluşan zararları karşılar.

Eğer kazada karşı taraf kusurluysa ve sigortası yoksa, yine de kaskonuz size ödeme yapar. Kasko ayrıca tek taraflı kazalarda da (örneğin duvara çarpmak, kayıp kaybetmek vb.) aracınızın onarım masraflarını öder. Ancak, kazanın ardından trafik kaza tespit tutanağı gibi gerekli belgeleri ve hasar fotoğraflarını sigorta şirketinize sunmanız gerekir. Ayrıca alkol, ehliyetsiz araç kullanma gibi poliçe dışı durumların hasarınızı kapsam dışı bırakabileceğini unutmamak önemlidir.

Kasko sigortası sayesinde, kazadan sonra maddi kayıp yaşamadan, hızlı bir biçimde onarım veya tazminat alabilirsiniz. Kasko poliçelerinde bulunan "hasarsızlık indirimi" detayı ise dikkate değer: Eğer daha önce kaza yaptıysanız ve kaskonuz ödeme yaptıysa, bir sonraki yıl indirim hakkınızı kaybedebilirsiniz.

Özetle, kasko sigortası yaptırmak, kazada hem aracınızı hem de bütçenizi koruma altına alır ve hasar işlemleriniz daha az uğraştırıcı olur.

Kaskonun Sigortasız Taraf Kazalarında Sağladığı Güvenceler

Kaskonun sigortasız taraf kazalarında sağladığı güvenceler, birçok araç sahibinin yaşadığı endişeleri çözüyor. Özellikle Türkiye’de her trafik kazasında karşı tarafın trafik sigortası olmayabilir. Böyle bir durumda, sizi zarara uğratan kişinin sigortası yoksa normalde ondan zararınızı tahsil etmek zorunda kalırsınız. Ancak kasko sigortanız varsa, bu dertten kurtulursunuz.

Kasko sigortası sayesinde, karşı tarafın kusur oranı ne olursa olsun, sizin aracınızda oluşan maddi zarar, kasko şirketiniz tarafından karşılanır. Yani, "karşı tarafın sigortası yok" diye mağdur olmazsınız. Bu durum, hem kaza sonrası yolunuza kısa sürede devam etmenizi sağlar, hem de hukukî süreçlerle uğraşmak zorunda kalmazsınız.

Ayrıca, bazı geniş kapsamlı kasko poliçeleri, ihtiyari mali mesuliyet (İMM) teminatı ile karşı tarafın sigortasız olması halinde üçüncü şahıslara verilen zararları da belirli limitlerle karşılayabilir. Ancak her kasko poliçesinin kapsamı farklıdır; bu yüzden poliçe detaylarını mutlaka dikkatlice incelemek gerekir.

Sonuç olarak, kasko sigortası olan araç sahipleri, kazada karşı tarafın sigortası yoksa bile mağduriyet yaşamaz, hem hızlı onarım hem de maddi tazminat alma hakkını korur. Böylece sigortasız araçlarla kaza riskinden minimum zararla çıkmak mümkün olur.

Sigortasız Yakalanan Araçlar Hakkında Sıkça Sorulanlar

Sigortasız yakalanan araçlar, Türkiye'de oldukça ciddi cezalarla karşılaşır. Trafik sigortası olmadan trafiğe çıkan araçlar tespit edildiğinde araç hemen trafikten men edilir. Özellikle bekçilerin, polislerin sokak kontrollerinde “sigorta yok” denilirse, çekiciyle otoparka çekilir ve ciddi idari para cezası uygulanır. Ayrıca, sigortanın süresi bir gün bile gecikirse ek sürprim cezası eklenir. Sigortasız araçla kazaya karışırsanız, tüm maddi ve manevi zararları cebinizden karşılamak zorunda kalırsınız ve mağdur taraf başta olmak üzere çok farklı hukuki ve maddi risklerle karşılaşabilirsiniz.

Tutanak Tutma ve Poliçe Bildirimi

Bir trafik kazası sonrası kaza tespit tutanağı doldurulması gerekir. Eğer kaza sadece maddi hasarlıysa ve taraflar anlaşabiliyorsa, polis çağırmadan kendi aranızda tutanak tutabilirsiniz. Tutanak, kazaya karışan sürücüler tarafından temiz bir şekilde ve okunaklı olarak doldurulmalı, iki nüsha olmalı ve her iki tarafın da ıslak imzası mutlaka olmalıdır. Tutanak doldurulurken her iki tarafın ehliyet, ruhsat ve zorunlu trafik sigortası poliçesinin bilgileri yazılmalı, araçlarınızın ve kaza yerinin fotoğraflarını çekmeniz de çok önemlidir. Hazırlanan tüm evraklar ve tutanak en geç 5 iş günü içinde sigorta şirketine iletilmelidir. Sigorta şirketleri bu belgeleri Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi’ne (SBM) aktarır ve genellikle 3 iş günü içinde kusur oranları belirlenir.

Tek Taraflı Kazalarda Sigorta Süreci

Tek taraflı kazalarda, yani başka bir aracın karışmadığı durumlarda trafik sigortası hasarı karşılamaz. Örneğin, direğe çarptığınızda veya kayıp kaldırıma çıktığınızda, sadece KASKO sigortanız varsa kendi hasarınızı karşılayabilirsiniz. Trafik sigortası yalnızca karşı tarafa verdiğiniz zararları karşılar, kendi aracınızda meydana gelen masrafları ödemez. Eğer aracınızda kaza nedeniyle değer kaybı oluşursa, tek taraflı bir kaza olduğu için yine trafik sigortası bunu ödemez. Böyle durumlarda hasarı belgelendirmek için mutlaka polis/jandarma çağırmalısınız ve resmi bir tutanak tutturulmalıdır.

Kaçan Sigortasız Araç Olaylarında Atılacak Adımlar

Eğer kazaya karışan araç sigortasız ise ve olay yerinden kaçtıysa, hemen polis veya jandarmaya haber verilmelidir. Olay mahallinde çekilebiliyorsa plakayı, mümkünse araca ve kazaya dair fotoğraf ve video çekimi yapılmalıdır. Kaçan araç tespit edilirse ve sigortasızsa, tüm zararlar için doğrudan araç sahibi ve şoföre dava açabilirsiniz. Kasko poliçeniz varsa, hasarınız öncelikle kasko tarafından karşılanır ve sigorta şirketi zararınızı sonradan kaçan, sigortasız araca rücu edebilir. Kaçan aracın tespit edilemediği durumlarda beden zararları için “Güvence Hesabı”na, maddi zararlar içinse poliçeniz (örneğin kasko) üzerinden başvuru yapılır.

Sigorta Şirketlerinin Reddedilen Başvuruları ve İtirazlar

Sigorta şirketleri tazminat başvurularını reddedebilir. Böyle bir durumda, öncelikle redde dair yazılı bir yanıt alırsınız. Ardından 15 iş günü sonunda red gelir veya cevap gelmezse, doğrudan Sigorta Tahkim Komisyonu’na başvuru yapabilirsiniz. Alternatif olarak mahkemeye dava açma hakkınız vardır. Tahkim komisyonu sigorta uyuşmazlıklarında genellikle daha hızlı karar verir. Ayrıca, başvurunuzun neden reddedildiğini tam olarak incelemeniz; eksik belgeniz, yanlış başvuru ya da teminat dışında kalan bir durum olup olmadığını bilmeniz önemlidir. Sonuçta, sigorta red yanıtı kesin değildir ve itiraz yolları yasayla güvence altına alınmıştır.

Unutmayın, sigorta süreçlerinde her zaman olay, tutanak ve belgelerinizin tam olması, haklarınızı korumanız açısından çok önemlidir!

Trafik Sigortası Yenileme ve Hatırlatma

Trafik sigortası yenileme işlemleri sürücüler için çok önemlidir. Trafik sigortası süresi genellikle bir yıldır ve poliçenin süresi dolmadan yenilenmesi gerekir. Poliçenizin sonunda trafik sigortası olmadan trafiğe çıkmanız yasaktır. Sigortanızı unutmamak için cep telefonunuza veya e-posta adresinize hatırlatma kurabilir, sigorta şirketlerinin sunduğu otomatik yenileme seçeneklerinden yararlanabilirsiniz.

Trafik sigortası yenileme için en uygun fiyatları karşılaştırmak da sürücülere hem ekonomik hem de zamandan avantaj sağlar. Özellikle poliçe bitiş tarihinin birkaç gün öncesinden, sigorta şirketiyle iletişime geçebilir veya online sigorta karşılaştırma siteleri üzerinden yenileme başvurusu yapabilirsiniz. Yenilemeyi geciktirmemek, olası cezalardan ve mağduriyetlerden korunmanızı sağlar.

Olumsuz Sonuçlardan Kaçınmak İçin Alınabilecek Tedbirler

Olumsuz sonuçlardan kaçınmak için trafik sigortası yaptırmak kadar diğer önlemler de önemlidir. Öncelikle araca ait sigorta poliçe bilgilerinizi ve son tarihi düzenli olarak kontrol edin. Sigortanın geçerli olup olmadığından emin olun. Sigorta bitmeden birkaç gün önce uyarı almak için dijital ajanda ya da uygulama kullanabilirsiniz.

Ek olarak, aracınızda daima kaza tespit tutanağı bulundurmak, kaza anında nasıl hareket edeceğiniz hakkında bilgi sahibi olmak gereklidir. Yolda sigortasız kalmamak için kasko gibi ek sigortalar düşünmek de önemlidir. Aracınızı başka birine kiraya veriyorsanız veya geçici olarak kullanıma veriyorsanız, sigortanın aktif ve geçerli olduğundan emin olun. Tüm bu önlemler hem yasal hem de ekonomik riskleri en aza indirmenizi sağlar.

Araç Alım Satımında Sigorta Gereklilikleri

Araç alım satımında sigorta konusuna dikkat etmek büyük önem taşır. Araç satın alındığında mevcut trafik sigortası poliçesi yeni sahibine otomatik olarak geçmez. Yeni sahip aracı kendi üzerine aldıktan sonra en geç 15 gün içinde zorunlu trafik sigortası yaptırmalıdır. Bu süre boyunca eski sigorta sınırlı şekilde geçerlidir, ancak aracı aldığınız gün yeni poliçe düzenletmek en güvenlisidir.

Araç satışı sırasında, sigorta poliçesi yeni sahibin adına düzenlenene kadar eski sahibi ödemekten sorumlu olabilir. Tescil işlemi yapılmadan araç kesinlikle sigortasız bırakılmamalıdır. Satıcı olarak da aracı teslim ederken sigorta durumunu alıcıya açıkça bildirin.

Sonuç olarak, araç alım satım sürecinde sigorta gerekliliklerini aksatmadan yerine getirmek, yasal cezalardan ve olası mağduriyetlerden korunmak için şarttır. Aracın yeni sahibine geçtiği anda sigortasını gözden geçirmek, hem alıcı hem satıcı için büyük avantaj sağlar.