Yapı Kayıt Belgesi Nedir?

25 dakika

Yapı Kayıt Belgesi nedir, ne işe yarar? İmar Barışı kapsamında, ruhsatsız ya da ruhsatına aykırı yapılar için verilen bir kayıttır. 31.12.2017 tarihinden önce yapılmış yapıları kapsar. Elektrik, su, doğalgaz gibi hizmetlere erişim sağlar; iskan yerine geçmez. Geçerlilik süresi, yapının yeniden yapılmasına veya kentsel dönüşüme kadar devam eder.

Bu yazıda şunları netleştireceğiz:

  • Başvuru süreci ve e-Devlet üzerinden adımlar
  • Bedel hesaplama: emlak vergi değeri + maliyet, konut/ticari oranlar
  • Kimler yararlanır, hangi alanlarda belge verilemez
  • Kat mülkiyeti geçişi ve sağladığı haklar (elektrik, su, doğalgaz)

Devamında örnek sorularla açıklayacağız; önce Yapı Kayıt Belgesi tanımından başlayalım.

Yapı Kayıt Belgesinin Tanımı ve Amacı

Yapı Kayıt Belgesi Nedir?

Yapı Kayıt Belgesi başta arama motorlarında çokça araştırılan ve merak edilen bir konudur. Yapı Kayıt Belgesi, ruhsatsız veya ruhsat eklerine aykırı olarak yapılmış yapıların kayıt altına alınmasını sağlayan resmî bir belgedir. Bu belge ile yapının mevcut haliyle yasal duruma gelmesi ve cezai yaptırımların önlenmesi hedeflenir. Özellikle konut sahipleri ve küçük işletmeler için yaşadıkları yeri veya iş yerini yasal statüye kavuşturmanın en pratik yolu olarak görülmektedir. Yapı Kayıt Belgesi almak için belirli başvuru şartlarının ve prosedürlerin yerine getirilmesi gerekir. Bu belge düzenlendikten sonra ilgili yapı, elektrik, su, doğalgaz gibi temel hizmetlerden yasal olarak faydalanabilir.

Belgenin Yasal Dayanağı

Belgenin yasal dayanağı en çok sorulan konulardan biridir. Yapı Kayıt Belgesi, 3194 sayılı İmar Kanunu’nun geçici 16. maddesi kapsamında düzenlenmiştir. Bu düzenleme, 2018 yılında çıkarılan ve sıkça İmar Barışı olarak anılan yasal değişikliklerle mümkün olmuştur. Yasa, ruhsatsız veya ruhsat eklerine aykırı yapıların kayıt altına alınarak geçici bir affa uğramasını ve bundan doğan tapu, hizmet alma gibi haklardan yararlanmasını sağlamaktadır. Bu uygulamanın amacı kaçak yapılaşmanın önüne geçmek ve yapıların hem ekonomik hem sosyal olarak kayıt altına alınmasını mümkün kılmaktır. Özellikle belediyeler ve ilgili bakanlık, Yapı Kayıt Belgesi süreçlerini yürütmektedir.

İmar Barışı ve Bağlantısı

İmar Barışı kavramı, Yapı Kayıt Belgesi’nin neden ve nasıl ortaya çıktığını anlamak isteyenler için önemlidir. İmar Barışı, Türkiye’de 2018 yılında başlatılan ve uzun süredir devam eden kaçak yapı sorununu çözmeyi hedefleyen bir hukuki düzenlemedir. Bu düzenleme sayesinde, belirli bir tarihten önce yapılmış ruhsatsız yapılara geçici bir yasal duruş sağlanır. İmar Barışı sayesinde yapıların kayıt altına alınması geniş kitlelerce talep edildi. Yapı Kayıt Belgesi ise İmar Barışı’nın en önemli aracı haline geldi. Yani, İmar Barışı kapsamında başvuru yapan kişiler, yapılarına dair alınması gereken belgeyi; yani Yapı Kayıt Belgesi’ni düzenlediler. Bu belge olmadan İmar Barışı'nın sağladığı avantajlardan faydalanmak mümkün değildir. Bu nedenle Yapı Kayıt Belgesi, hem İmar Barışı'nın anahtarı hem de bir nevi sigortasıdır.

Yapı Kayıt Belgesi Başvuru Süreci

Kimler Başvuruda Bulunabilir?

Yapı Kayıt Belgesi başvurusu, ruhsatsız yapılan bina sahipleri veya bu yapının paydaşları tarafından yapılabiliyor. Başvuru yapabilmek için yapının tamamının ya da belirli bir kısmının tapuda kaydının olması gerekmiyor; sadece yapının fiilen kullanımda olması yeterlidir. Hisseli taşınmazlarda ise herhangi bir hissedarın başvuruda bulunma hakkı vardır. Ayrıca kiracılar değil, sadece taşınmaz üzerinde mülkiyet hakkı olan kişiler başvuru yapabilir.

Başvuru hakkına sahip olanlar arasında gerçek kişiler de tüzel kişiler de bulunabilir. Ancak tapuda malik olarak adı geçen kişinin başvuru yapması önemlidir. Örneğin aile apartmanlarında her kat sahibi kendi bölgesi için ayrı ayrı başvuru yapabilmektedir. Birden fazla ortak varsa, ortaklardan biri payı oranında belge alabilir.

Başvuru Şartları

Yapı Kayıt Belgesi almak için bazı temel şartların sağlanması gerekir. Bu şartların başında, yapının 31 Aralık 2017 tarihinden önce inşa edilmiş olması yer alıyor. 2017 sonrasında yapılan binalar için başvuru hakkı bulunmaz. Ayrıca, yapının imar planına aykırı veya ruhsatsız yapılmış olması gerekmektedir. Eğer yapınız zaten ruhsatlı ve projeye uygun ise, bu belgeye ihtiyacınız olmaz.

Yapının tapulu olup olmaması önemli değildir. Hazine ya da belediye arazisi üzerinde yer alması başvuruyu engellemez; ancak belirli koruma bölgelerinde veya askeri alanlarda bulunan yapılar belgeye başvuramaz. Başvuru esnasında beyan usulü ile bilgiler verilir, yanlış beyanların tespiti halinde belge iptal edilebilir.

Başvuru İçin Gerekli Belgeler

Yapı Kayıt Belgesi başvurusu için bazı belgelere ihtiyaç duyuluyor. Başvuruda istenen temel belgeler şunlardır:

  • Başvuru sahibine ait kimlik belgesi
  • Yapının açık adresi ve ada-parsel bilgileri
  • Yapının toplam alanı ve kat sayısı
  • Yapının tahmini inşaat alanı
  • Taşınmaz arsa payı
  • Yapı sınıfı ve kullanım amacı (konut, ticari vb.)
  • Başvuru sahibinin iletişim bilgileri

Bu belgelerin çoğu sistemde beyan yoluyla giriliyor. Yapı Kayıt Belgesi ücretinin ödenmesi gerektiğinden, başvuru sırasında dekont veya ödeme bildirimine de ihtiyaç duyuluyor.

E-Devlet ve Diğer Başvuru Kanalları

Yapı Kayıt Belgesi başvurusu genellikle e-Devlet sistemi üzerinden yapılabiliyor. e-Devlet’e giriş yaptıktan sonra, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın ‘Yapı Kayıt Belgesi Başvurusu’ hizmeti kullanılabilir. Sistem üzerinden adım adım bilgiler giriliyor ve gerekli beyanlar tamamlanıyor.

Bazı durumlarda, özellikle büyükşehirlerde ve yoğun talep olan bölgelerde, başvurular için İl Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Müdürlükleri veya yetkilendirilmiş bürolar da başvuruları kabul edebiliyor. Ancak en hızlı ve pratik yöntem her zaman e-Devlet kanalıdır. Başvuru sonrası verilen yapı kayıt numarası ile ödemeler online olarak yapılabiliyor ve süreç takip edilebiliyor.

Yapı Kayıt Belgesi Bedeli ve Hesaplanması

Bedel Hesaplama Yöntemi

Bedel hesaplama yöntemi, yapı kayıt belgesi almak isteyenler için en çok merak edilen konulardan biridir. Bedel, yapının bulunduğu arsanın emlak vergi değeri ile yapının yaklaşık inşaat maliyetinin toplanması sonucu bulunur. Bu toplam üzerinden belirli oranlar uygulanır. Başvuru sırasında sistem, yapı türü ve büyüklüğüne göre otomatik olarak bu bedeli hesaplar. Hesaplama yapılırken yapının konut veya ticari olması, kat sayısı, yüzölçümü gibi bilgiler önemlidir. Yanlış bilgi verilirse belgeniz geçersiz sayılabilir, lütfen dikkatli olun.

Emlak Değeri ve İnşaat Maliyeti Unsurları

Emlak değeri, ilgili belediyenin belirlediği arsa birim değeri üzerinden hesaplanır. Mülkün bulunduğu semt, mahalle, hatta sokağa özel olarak, belediyeler her yıl arsa birim fiyatları açıklar. Bunun üzerine bir de inşaat maliyeti eklenir. İnşaat maliyetinde ise binanın türü (betonarme, ahşap, prefabrik vb.), inşaat yılı ve büyüklüğü gibi teknik özellikler dikkate alınır. 

Örneğin; bir konutun yapı kayıt bedeli için önce arsanın belediyece açıklanan metrekare fiyatı toplam arsa metrekaresiyle çarpılır. Ardından binanın inşaat metrekaresiyle, bakanlığın belirlediği inşaat birim maliyeti çarpılır ve iki rakam toplanır. Bulunan bu toplam, ödeme oranları bölümünde anlatılacak doğrultuda işleme tabi tutulur.

Konut ve Ticari Yapı Oranları

Konut ve ticari yapı oranları, ödenecek toplam bedelin belirlenmesinde büyük rol oynar. Yapı kayıt belgesi başvurularında:

  • Konutlar için yüzde 3
  • Ticari yapılar için yüzde 5

oranı hesaplanan toplam değerin üzerine uygulanır. Eğer hem konut hem ticari kullanım varsa, alanlar ayrı ayrı hesaplanıp toplamları alınır. Bu nedenle başvuru sırasında mevcut kullanım doğru ve detaylı girilmelidir.

Ödeme Süreci ve Son Tarihler

Ödeme süreci, hesaplanan yapı kayıt bedelinin yatırılmasıyla başlar. Başvuruyu yaptıktan sonra sisteme girilen bilgiler onaylandığında, e-Devlet üzerinden ödeme ekranı açılır. Türkiye genelindeki Ziraat Bankası, Vakıfbank veya Halkbank şubelerinden veya bu bankaların internet bankacılığından ödeme yapılabilir. Ayrıca e-Devlet üzerinden de online ödeme seçeneği sunulur.

Ödemeler genellikle peşin alınsa da bazı dönemlerde taksit imkanları gündeme gelebilir. Ancak taksit veya son ödeme tarihleri devletin belirlediği, resmi olarak duyurulan tarihlerle sınırlıdır. Son ödeme tarihi kaçırılırsa başvuru geçersiz olur ve belge alınamaz. Bu yüzden başvuru sahiplerinin süreleri iyi takip etmesi gerekir.

Kısacası; doğru hesaplama yapıp, oranları eksiksiz uygulayarak ve zamanında ödeme yaparak yapınızı kayıt altına alabilirsiniz.

Yapı Kayıt Belgesi ile Kazanılan Haklar

Kullanım Hakkı (Elektrik, Su, Doğalgaz vb.)

Yapı Kayıt Belgesi sahibi olan kişiler elektrik, su ve doğalgaz gibi temel altyapı hizmetlerinden yasal olarak yararlanma hakkı elde ederler. Daha önce kaçak olarak kullanılan veya abonelik işlemleri yapılamayan yapılar için bu belge büyük bir kolaylık sağlar. Özellikle yapı sahibinin belgeyi ibraz etmesiyle ilgili kurumlar, abonelik işlemlerini hızlıca başlatır. Böylece hem yaşam kalitesi artar hem de resmi olmayan kullanım son bulur. Bu hak, binanın yasal statüye kavuşmasında ilk önemli adımdır.

Kat Mülkiyeti Tesisi İmkânı

Yapı Kayıt Belgesi ile kişiler, mevcut yapıları için kat mülkiyeti tesis etme fırsatı yakalar. Yani tapuda bağımsız bölümler oluşturulabilir ve her birinin ayrı ayrı tapusu alınabilir. Kat mülkiyetine geçmek için ilk adım genellikle yapı kayıt belgesinin alınmasıdır. Belge sahibi olduktan sonra, gereken işlemler yerine getirilerek yapı resmileşir. Bu avantaj sayesinde, mülk sahipleri daha güvenli bir tapu hakkı elde eder ve mülklerinin satışı ya da devri konusunda sorun yaşamazlar.

İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatı

Yapı Kayıt Belgesi yalnızca konutlar için değil, ticari amaçla kullanılan yapılar için de önemli avantajlar getirir. Belge sahibi işyeri, dükkan veya atölye sahibiyse, işyeri açma ve çalışma ruhsatı başvurusu yapabilir. Daha önce yasal mevzuata uymayan iş yerleri için ruhsat alınmasını sağlayan bu düzenleme, işletmelerin resmi olarak faaliyet göstermesine olanak tanır. Böylece işyerleri vergi ve diğer yasal yükümlülüklerini yerine getirebilir.

Taşınmaz Satın Alma Hakkı (Hazine ve Belediye Arazileri)

Yapı Kayıt Belgesi, Hazine ya da belediye arazisi üzerine yapılan kaçak yapıların legal olarak satın alınmasının yolunu açar. Belge sahibi kişiler, belirlenen bedeli ödeyerek kullandıkları arsanın tapusunu alabilirler. Bu hak hem mülk sahipleri için büyük bir güvence, hem de devlet için önemli bir gelir kaynağıdır. Ancak bu imkanın uygulanması için ilgili kurumların onayı ve işlemlerin tamamlanması gerekir.

Mevcut Yıkım Kararları ve Para Cezalarına Etkisi

Yapı Kayıt Belgesi almak, daha önce alınmış yıkım kararlarının ve kaçak yapı nedeniyle verilen para cezalarının iptal edilmesini sağlar. Bu belgeyi alan yapılar, artık yasal statüye kavuşur, dolayısıyla mevcut yıkım riski ve ilgili cezalar ortadan kalkar. Ancak, belge alınmadan önce kesinleşmiş ve uygulanan yıkımlar için bu hak geçerli değildir. Yani sadece belge alındıktan sonraki süreç için koruma sağlar.

İmar Kirliliği Suçundan Korunma

Yapı Kayıt Belgesi olan yapılar, imar kirliliği nedeniyle ceza veya adli işlem riskiyle karşı karşıya kalmaz. Türk Ceza Kanununun ilgili maddesi gereği, yapı hakkında yapı kayıt belgesi alınırsa, imar kirliliği suçu oluşmuş sayılmaz. Belge alınan ya da alınma aşamasında olan yapılar, bu suçtan dolayı dava ya da ceza ile karşılaşmaz. Bu durum mülk sahipleri için büyük bir hukuki güvencedir.

Güçlendirme ve Onarım Hakkı

Yapı Kayıt Belgesi ile mevcut yapıda yasal olarak güçlendirme ve onarım işlemleri yapmak mümkündür. Kaçak olarak yapılan yapıların güçlendirilmesi genellikle mümkünken, ruhsatsız yapılar için ise onarım bile kısıtlanmış oluyordu. Ancak belge alındıktan sonra, yapı sahipleri deprem yönetmeliğine uygun şekilde güçlendirme ve bakım haklarını rahatlıkla kullanabiliyor. Böylece yapının ömrü uzuyor ve güvenliği artıyor.

Yapı Kayıt Belgesinin Sınır ve Kısıtlamaları

Belge Düzenlenemeyen Yerler (Tarihi Alanlar, Boğaziçi, Özel Mülkiyet)

Belge düzenlenemeyen yerler konusu, Yapı Kayıt Belgesi almak isteyenler için en çok merak edilen başlıklardan biridir. Yapı Kayıt Belgesi her illegal yapılara veya her bölgeye verilemez. Özellikle tarihi alanlar, Boğaziçi bölgesi, askeri bölgeler, özel mülkiyete ait ve üçüncü kişilere ait arazilerde yapılan yapılar için belge düzenlenmesi mümkün değildir. Ayrıca orman alanları, sit alanları, kıyı kenar çizgisi gibi devlet tarafından koruma altında olan bölgeler de kapsam dışındadır. Eğer yapınız bu alanlarda kalıyorsa, Yapı Kayıt Belgesi başvurusu yapsanız bile işleminiz reddedilecektir. Başvuru yapmadan önce taşınmazınızın bulunduğu alanın statüsünü mutlaka kontrol etmek gerekir.

Belgenin Geçerlilik Süresi

Belgenin geçerlilik süresi konusu, çoğu başvuru sahibinin kafasında soru işareti bırakır. Yapı Kayıt Belgesi alındıktan sonra, bu belge binanın yıkılmasına kadar geçerli sayılır. Yani belge aldıktan sonra binanızı resmi olarak kullanmaya devam edebilirsiniz. Ancak, bir kentsel dönüşüm projesi ya da devlet eliyle bir yenileme, kamulaştırma, yıkım gibi uygulamalar gündeme geldiğinde Yapı Kayıt Belgesi ile kazanılan haklar artık geçerli olmaz. Yani belge kalıcı bir tapu imkanı veya sınırsız haklar sunmaz, mevcut binanın yıkılmasına kadar tanınan geçici bir korumadır.

Kentsel Dönüşüm ile İlişkisi

Kentsel dönüşüm ile ilişkisi, Yapı Kayıt Belgesi sahiplerinin en çok araştırdığı bazı başka başlıklardan biri. Yapı Kayıt Belgesi, size imar açısından geçici bir koruma getirir ve birçok resmi hizmetten yararlanmanızı sağlar fakat bu belge, binanızı kentsel dönüşümden tamamen muaf tutmaz. Özellikle riskli yapılar için devlet, deprem yönetmeliği veya başka sebeplerle dönüşüm başlattığında, Yapı Kayıt Belgesi o yapının yıkılmasına veya dönüşümüne engel değildir. Ayrıca, kentsel dönüşüm kapsamında hem taşınmazınız hem de üzerindeki yapının statüsü yeniden değerlendirilebilir. Kısacası, kentsel dönüşüm sürecinde Yapı Kayıt Belgesi holder olmak sadece geçmişteki imar aykırılığı cezalarından korur fakat binanın yenilenmesi veya yıkılması durumunda ilave haklar sağlamaz.

Tapu ve Kat Mülkiyetine Geçiş Süreci

Tapu ve kat mülkiyetine geçiş süreci, yapı kayıt belgesi aldıktan sonraki en kritik aşamalardan biridir. Yapı kayıt belgesi ile binanız artık yasal olarak tanınmış olur, fakat bu belgeyi tapuya ve kat mülkiyetine çevirmek için bazı adımlar izlenir. Öncelikle, yapı kayıt belgesi alındıktan sonra mal sahipleri, tapuda cins değişikliği işlemi başlatabilirler. Bu, taşınmazın niteliğinin arsa olarak değil, yapı olarak kaydedilmesidir.

Bu işlem için öncelikle bir mimar veya inşaat mühendisi tarafından hazırlanmış mimari proje ve yapı kayıt belgesi ile birlikte Tapu ve Kadastro Müdürlüğüne başvurulur. Tapu müdürlüğü, eksik ya da yanlış bir durum yoksa taşınmazı kat mülkiyetine geçirme işlemini başlatır. Kat mülkiyetine geçilince, her bağımsız bölüm (daire, dükkan gibi) ayrı bir tapu belgesi alır. Bu, bağımsız bölümlerin satılabilmesi ve miras yoluyla devredilebilmesini de kolaylaştırır.

Belediyedeki ve Tapu Müdürlüğündeki İşlemler

Belediyedeki ve tapu müdürlüğündeki işlemler için öncelikle ilgili belediyenin imar müdürlüğüne başvurulur. Burada istenen belgeler genellikle şunlardır: yapının koordinatlı aplikasyon krokisi, yapı kayıt belgesi, başvuranın kimlik bilgileri. Belediyeden gerekli onaylar alındıktan sonra tapuya geçilir.

Tapu Müdürlüğünde ise yukarıda sayılan belgelere ek olarak, tapu harcı ödemeleri de yapılır. Tapu harcı, taşınmazın kayıtlı değerine göre belirlenir ve ödemesi gerçekleştirilmeden işlem tamamlanmaz. Eğer kat mülkiyetine geçiş işlemi yapılacaksa, mimari proje ve bağımsız bölüm listesi gereklidir.

Sonuç olarak, belediyedeki işlemler daha çok teknik ve imar açısından değerlendirilirken, tapu müdürlüğündeki işlemler mülkiyetin resmen tescillenmesi ile ilgilidir. Bu süreçlerin tamamı yapıldıktan sonra taşınmazınız artık yasal olarak hem yapı hem de kat mülkiyetine sahip olur.

Kat Malikleri ve Yönetim Planı Düzenlemeleri

Kat malikleri ve yönetim planı düzenlemeleri, kat mülkiyetine geçişin hemen ardından yapılması gereken işlemlerdir. Kat mülkiyetine sahip bir binada her bağımsız bölümün bir sahibi (kat maliki) bulunur. Kat malikleri arasındaki ilişkiler, binanın yönetimi ve ortak giderlerin paylaşımı gibi kurallar ise yönetim planı ile belirlenir.

Yönetim planı, genellikle bir apartman sözleşmesi olarak da anılır ve tapuya tescil edilir. Plan hazırlanırken binadaki ortak alanların kullanımı, aidatların ödenmesi, yönetici seçimi ve sorumluluklar açıkça yazılır. Bu plan, bütün kat maliklerinin uymak zorunda olduğu yasal bir belgedir.

Uygulamada çoğunlukla, apartman sakinleri veya malikleri bir araya gelerek mevcut yasalar çerçevesinde bir yönetici seçer ve yönetim planını hazırlar. Yönetim planında yapılacak değişiklikler için tüm kat maliklerinin beşte dördünün onayı gerekir. Böylece binada huzurlu bir yaşam ve adil bir paylaşım için sağlam bir zemin oluşturulmuş olur.

Sık Yapılan Hatalar ve Dikkat Edilmesi Gerekenler

Başvuru Hataları

Başvuru hataları, yapı kayıt belgesi sürecinde en sık karşılaşılan sorunların başında gelir. Birçok kişi, başvuru sırasında yanlış veya eksik bilgi vermektedir. Özellikle yapının gerçek büyüklüğü, bağımsız bölüm sayısı ya da inşaat tamamlanma tarihi gibi bilgilerde hata yapılabiliyor. E-Devlet üzerinden yapılan başvurularda, sisteme yanlış adres girişi veya malik bilgilerinin eksik girilmesi de ciddi problemlere yol açmaktadır.

Başvuru sırasında, yapılan yapının yerleşim alanı dışında olması, mera ya da orman arazisinde olması gibi kısıtlı alanlarda olduğu gözden kaçabiliyor. Bu durumda yapılan başvuru geçersiz sayılır ve zaman, para kaybı yaşanır. Yapı hakkında eski bir mühendislik belgesinden alınan, güncel olmayan değerler de yanlış beyanda bulunmaya neden olur.

Bu hatalardan kaçınmak için, başvuru öncesinde yapı ile ilgili tüm bilgilerin güncel ve doğru olduğundan emin olunmalı, varsa tapu veya ruhsat belgeleri dikkatlice incelenmeli. Ayrıca resmi haritalar ve uydu görüntüleriyle ada-parsel bilgisi doğrulanmalıdır.

Bedel Hesaplama Hataları

Bedel hesaplama hataları, yapı kayıt belgesi başvuru sürecinde çok sık karşımıza çıkıyor. En yaygın hata; arsanın emlak vergi değeri ile binanın inşaat maliyeti oranlarının yanlış hesaplanmasıdır. Özellikle E-Devlet sistemine girilen alan bilgileri (m²), bazen yanlış veya eksik yazıldığı için hesaplanan bedel gerçeği yansıtmaz.

Bedel hesaplanırken, konut ve ticaret alanı ayrımı yapılmasına dikkat edilmelidir. Konut olarak kullanılan alanların ticari alan gibi, ya da tam tersi gösterilmesi, ödenecek tutarı hem artırabilir hem de ileride sorun çıkmasına neden olabilir. Emlak beyan değerlerinin geçmiş yıla ait olması, güncel değerin dikkate alınmaması da önemli bir hatadır.

Bedel hesaplama sırasında kullanılması gereken oranlar ve formüller Resmî Gazete’de yayımlanmış tebliğe göre belirlenmiştir. Hesaplama yaparken bu oranlara dikkat etmeli, şüphe duyulana mutlaka belediyeden veya ilgili idareden bilgi alınmalıdır. Yanlış hesaplanan bedel, başvurunun iptal edilmesine ve eksik ödeme durumunda yasal sorunlara yol açabilir.

Belge Sonrasında Karşılaşılan Problemler

Yapı kayıt belgesi alındıktan sonra ortaya çıkan problemler, genellikle başvuruda yapılan küçük hataların veya belgenin yeterli hak sağlamayacağı beklentilerinin sonucudur. En sık rastlanan sorunların başında, yapı kayıt belgesi alınmasına rağmen bazı yerel idarelerin elektrik, su veya doğalgaz bağlantısı için ek belge istemesi gelir. Bu yüzden, başvurudan önce belediye veya ilgili kurumla iletişime geçmek faydalı olur.

Aynı zamanda, belge alındıktan sonra kat mülkiyetine geçiş sürecinde tapuda bazı eksiklerin ortaya çıkması mümkündür. Tapu müdürlüğü, yapı kayıt belgesinde yer alan bilgilerle mevcut yapının uygunluğunu karşılaştırarak işlem yapar. Eğer ilk başvuruda yanlış bilgi verildiyse, işlem gecikir veya iptal edilir.

Bazı hazine ya da belediye arazileri üzerindeki yapılar için ise, yapı kayıt belgesi almak mülkiyet hakkı sağlamaz; sadece kullanıcının elektrik, su gibi hizmetlerden faydalanmasını sağlar. Bu tür yapılarla ilgili fazla hak beklentisine girilmemelidir.

Belgeli yapıların kentsel dönüşüm kapsamına alınması veya sonradan bu alanlarda yeni uygulamalar yapılması, sahip olunan hakların yeniden değerlendirilmesine neden olabilir. Bu nedenle imar barışıyla kazanılan hakların sınırlı olduğunu bilerek uzun vadeli plan yapılmalı, yasal düzenlemeler yakından takip edilmelidir.

Yapı Kayıt Belgesi İle İlgili Güncel Durum ve Yasal Takip

Güncel Uygulamalar ve Son Mevzuat

Yapı Kayıt Belgesi ile ilgili güncel uygulamalar ve mevzuat değişiklikleri sık sık gündeme gelmektedir. Son yıllarda Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'nın açıklamaları ve genelgeleri üzerinden özellikle belge başvurularında süre uzatımları veya yeni düzenlemeler getirilmiştir. 2024 yılı itibarıyla Yapı Kayıt Belgesi için başvuru süresi dolmuştur ve yeni başvuru alınmamaktadır. Ancak verilen belgeler geçerliliğini korumaktadır.

Mevzuatta yapılan son düzenlemelerle, Yapı Kayıt Belgesi’nin tapuya işlenmesi ve kat mülkiyetine geçiş işlemleri kolaylaştırılmıştır. Ayrıca ilk yıllarda ortaya çıkan teknik ve hukuki eksikler kademeli olarak düzeltilmiştir. Yeni uygulamalarda, belge sahiplerinin elektrik, su ve doğalgaz gibi hizmetlerden yararlanması daha hızlı ve sorunsuz hale getirilmiştir. Kentsel dönüşüm ve yıkım kararı gibi konularda ise Yapı Kayıt Belgesi sahiplerinin dikkatli olması gerekmektedir.

Yasal Denetimler ve Bakanlık Yetkisi

Yapı Kayıt Belgesi alınmış yapılar üzerinde yasal denetimler, Bakanlık tarafından yapılmaktadır. Bakanlık, başvuruların doğruluğunu ve belgelerin usulüne uygun olup olmadığını düzenli olarak kontrol edebilir. Eksik veya yanlış bilgi ile belge alınması durumunda, tespit halinde belgenin iptali ve ödenen bedelin gelir kaydedilmesi mümkündür.

Denetimler kapsamında, bazı bölgelerde yerel yönetimler de aktif rol almakta ve izinli kullanımlar denetlenmektedir. Bakanlığın gerektiğinde belgeyi iptal etme, yapı üzerinde işlem uygulama veya süreci yargıya taşıma yetkisi bulunmaktadır. Özellikle riskli alanlar, sit alanları veya hazine arazileri üzerindeki belgeler daha sıkı incelenmektedir. Yasal denetimlerin amacı, yapıların mevzuata uygunluğunu sağlamak ve kaçak yapılaşmanın önüne geçmektir.

Süreçte Karşılaşabilecek Sorunlar

Yapı Kayıt Belgesi sürecinde hak sahiplerinin ve başvuruda bulunanların karşılaşabileceği bazı temel sorunlar vardır. En sık rastlanan sorunların başında, başvuru esnasında yanlış bilgi beyan edilmesi ve imar barışı kapsamına giren alanlarda yaşanan anlaşmazlıklar gelir. Ayrıca belge kullanılarak yapılan elektrik, su, doğalgaz gibi abonelik işlemlerinde bazı kurumlar ek belge veya evrak talep edebilmektedir.

Tapuya kat mülkiyeti işlemlerinde, tapu müdürlüklerinde yoğunluk oluşmakta ve belge işlemleri uzayabilmektedir. Kimi zaman belediyeler ile tapu müdürlükleri arasında bilgi uyuşmazlıkları yaşanabilir. Ayrıca ortaya çıkan yeni mevzuat değişiklikleri vatandaşların bilgilendirilmesini zorlaştırmaktadır. Özellikle belge ile ilgili denetimler sonucu iptal edilen veya askıya alınan belgelerde hukuki süreçler uzun sürebilir ve maddi kayıplar yaşanabilir.

Tüm bu nedenlerle, Yapı Kayıt Belgesi ile ilgili güncel uygulamaları ve mevzuatı dikkatlice takip etmek, başvuru ve sonrasında olası sorunların önüne geçmek için oldukça önemlidir.

Yapı Kayıt Belgesi Nedir?

Yapı Kayıt Belgesi, imar mevzuatına aykırı veya ruhsatsız olarak 31 Aralık 2017 tarihinden önce inşa edilen konut, işyeri, apartman, villa gibi yapılar için verilen resmi bir belgedir. Bu belge sayesinde, devlet bu tür yapıların mevcut durumunu kayıt altına alır ve belli şartlarla geçici bir kullanım hakkı tanır. Yapı Kayıt Belgesi, imar barışı kapsamında geliştirilmiş bir uygulamadır ve yapıların yasallaşmasını sağlar ancak bir yapı ruhsatı veya iskan belgesi yerine geçmez.

Yapı Kayıt Belgesi, alınan yapılar için elektrik, su, doğalgaz gibi altyapı hizmetlerinden faydalanma hakkı getirir. Ayrıca, bu belge geçerliliğini yapının yeniden yapılmasına ya da kentsel dönüşüm uygulamasına kadar korur. Yani, mevcut yapı var olduğu sürece Yapı Kayıt Belgesi geçerlidir.

Belgenin Yasal Dayanağı

Yapı Kayıt Belgesi'nin yasal dayanağı, 3194 sayılı İmar Kanunu’nun Geçici 16’ncı Maddesi’dir. 18 Mayıs 2018 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan kanun ile yürürlüğe girmiştir. Bu düzenleme ile kanun, ruhsatsız veya ruhsata aykırı olarak yapılan yapıların kayıt altına alınmasını amaçlar.

Ayrıca, 6 Haziran 2018 tarihli ve 30443 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan "Yapı Kayıt Belgesi Verilmesine İlişkin Usul ve Esaslar Tebliği" uygulamaya yön verir. Bu mevzuat sayesinde, Yapı Kayıt Belgesi ile sahibine bazı haklar tanınmakta, yıkım kararı ve idari para cezalarına karşı da koruma sağlanmaktadır. Ancak unutulmamalı ki, belgenin getirdiği haklar yapı tamamen yıkılıp yeniden yapıldığı anda sona erer.

İmar Barışı ve Bağlantısı

Yapı Kayıt Belgesi'nin temel amacı imar barışının uygulanmasını sağlamaktır. İmar barışı, Türkiye’de kaçak ve plansız yapılaşmanın önüne geçmek, mevcut durumdaki yapıların kayda alınmasını sağlamak için çıkartılan geçici bir düzenlemedir. İmar barışı kapsamında vatandaşlar, yapı kayıt belgesi alarak devletle barış yapar ve yapının yıkılması, para cezası gibi sıkıntılardan kurtulurlar.

İmar barışı ve Yapı Kayıt Belgesi çok sık bir arada kullanılır. Çünkü imar affından yararlanabilmek için ilk ve tek şart, ilgili yapı için yapı kayıt belgesi almak ve bu belge karşılığında belirlenen bedeli ödemektir. Yapı kayıt belgesi, imar barışı düzenlemesinin bir ürünüdür ve bu belge olmadan imar affından yararlanmak mümkün değildir.

Sonuç olarak, Yapı Kayıt Belgesi hem yasal zemin üzerinde hem de imar barışının somutlaşmış hali olarak büyük önem taşır. Bu belge ile yasallaşma yolunda ilk adım atılmış olur.

Profesyonel hukuki danışmanlık mı arıyorsunuz?

Avukatistan üzerinden kolayca hukuki danışmanlık talebi oluşturup, sisteme kayıtlı binlerce avukattan teklif alabilirsiniz.

Lütfen unutmayın;

  • Avukatistan, avukatlardan alınan hizmetler için herhangi bir ücret ya da komisyon talep etmez.
  • Hizmetlerimiz yalnızca avukatlarla iletişim kurmanıza yardımcı olmak içindir; avukatlar tarafından verilen hizmetlerden Avukatistan sorumlu tutulamaz.
Danışmanlık Talebi Oluştur
Soru Sor Danışmanlık Talep Et