Hakim Değiştirme Talebi Nasıl Yapılır?

Hakim değiştirme talebi nasıl yapılır? Davanızda tarafsızlık şüphesi varsa, çoğu durumda çözüm yolu hakimin reddi prosedürüdür. Bu süreçte doğru dilekçe, somut gerekçeler ve zamanında başvuru çok önemlidir.

Bu yazıda:

  • HMK 36’daki ret sebepleri ve HMK 38’deki usul,
  • Ceza yargısında CMK’ya göre farklılıklar,
  • Dilekçede olması gereken bilgiler ve nereye başvurulacağı,
  • Süreler (ilk duruşma kuralı, sonradan öğrenmede ilk oturumda bildirim) ve karar sonrası başvuru yolları

gibi noktaları adım adım anlatacağız. Böylece, dayanağı güçlü ve usule uygun bir hakim değiştirme talebi hazırlamanız kolaylaşacak.

Hakim Değiştirme Kavramı ve Hukuki Dayanaklar

Hakim değiştirme nedir?

Hakim değiştirme, bir davada görev yapan hakimin yerine başka bir hakimin atanmasını ifade eder. Hakim değiştirme, tarafların veya ilgili makamların isteğiyle ya da kanunda belirtilen durumlar ortaya çıktığında gündeme gelir. Özellikle, bir hakimin tarafsızlığından şüphe duyulması, menfaat ilişkisi veya davaya bakmasının yasak olduğu diğer hallerde bu konu öne çıkar. Hakim değiştirme, adaletin tarafsız şekilde yerine getirilmesini sağlamayı amaçlar. Uygulamada "reddi hakim" olarak da adlandırılan bu süreç sayesinde tarafsızlık ve güven ortamı korunur.

Hakimin reddi ve değiştirilmesi arasındaki farklar

Hakimin reddi ve hakim değiştirme kavramları genelde birbirine yakın anlamlar taşır, fakat bazı önemli farklar bulunur. Hakimin reddi, taraflardan birinin, hakimin tarafsız olmadığına dair ciddi şüpheler bulunduğu gerekçesiyle başvuruda bulunmasıdır. Yani davaya bakan hakimin o dosyada görev yapmasının uygun olmadığını iddia eder.

Öte yandan hakim değiştirme daha genel bir kavramdır ve hem tarafların talebiyle hem de yasa gereği (örneğin, hakimin çekinmesiyle ya da kanunen yasaklı olmasıyla) gerçekleşebilir. Hakimin reddi, bir hakimin belirli bir dosyadan alınması anlamına gelirken, hakim değişikliği başka nedenlerle (örneğin, hakimin tayini, hastalığı veya başka bir haksızlık durumu) de yapılabilir.

Kısacası, hakimin reddi hakim üzerinde tarafsızlık şüphesiyle yapılan özel bir taleptir; hakim değiştirme ise hem bu talebi hem de diğer kurumları kapsar.

Hukuki çerçeve: HMK, CMK ve TMK'da hakim değişikliği

Hakim değişikliğiyle ilgili hukuki düzenlemeler Türkiye'de üç temel yasa kapsamında düzenlenmiştir: Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK), Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) ve Türk Medeni Kanunu (TMK).

HMK'da (6100 sayılı Kanun) hakimlerin davalardan reddi, çekinmesi ve değiştirilmesiyle ilgili hükümler mevcuttur. Özellikle 34. ilâ 44. maddeleri arasında bu süreç ayrıntılı şekilde anlatılır. Sadece “hakimin reddi” değil, “çekinme” ve kanuni engeller de HMK'da belirtilmiştir.

CMK ise (5271 sayılı Kanun) ceza davalarında hakimin reddi ve değiştirilmesi ile ilgili kuralları belirler. Bu kanuna göre mahkemede tarafsızlığı sarsacak bir durum varsa hakim davadan çekilebilir veya taraflarca reddi talep edilebilir. CMK’da da itiraz ve süreçle ilgili özel hükümler yer alır.

TMK (4721 sayılı Kanun) ise doğrudan bu konuda geniş hükümler içermese de, özellikle aile hukukuyla ilgili davalarda (örneğin boşanma) hakimin tarafsızlığına ve adil yargılama hakkına vurgu yapar. Bu kapsamdaki uygulamalar için de HMK'nın ilgili hükümleri kıyasen uygulanır.

Sonuç olarak, hakim değişikliği süreci hem hukuk hem ceza hem de medeni yargılama sisteminde açık kurallara bağlanmıştır. Tarafların, davanın selameti ve adil yargılamanın sağlanması için bu yasal çerçeveden yararlanması mümkündür.

Tarafsızlığın şüpheye düşmesi

Tarafsızlığın şüpheye düşmesi, hakim değiştirme (reddi hakim) sebeplerinin başında gelir. Hakimin, davadaki taraflar veya dava konusu ile ilgili bir şekilde objektifliğini kaybetme ihtimali ortaya çıkarsa, tarafsız davranamayacağı şüphesi oluşur. Bu şüphe, taraflarda adil yargılama yapılmadığı hissini uyandırırsa, o hakimin davaya bakmaya devam etmesi adalete zarar verebilir. HMK ve CMK, hakimin tarafsızlığından şüphe edilmesi halinde reddini mümkün kılar. Yani burada önemli olan, gerçekten tarafsızlığın bozulması değil, makul bir şüphenin varlığıdır.

Menfaat çatışması ve çıkar ilişkisi

Menfaat çatışması ve çıkar ilişkisi, hakim değiştirme gerekçeleri arasında önemli bir yer tutar. Hakimin, davada yer alan taraflardan biriyle ya da dava sonucundan doğrudan veya dolaylı maddi ya da manevi çıkar elde etme ihtimali varsa, buradaki çıkar çatışması onun bağımsız karar vermesini engelleyebilir. Örneğin taraflardan birinin hakime borçlu olması veya birlikte bir iş yapmaları tarafsız karar verilmesini imkansız kılar. Bu durumda hakim reddedilerek yerine başka bir yargıcın atanması istenir.

Hakimin taraflardan biriyle kişisel ilişkisi

Hakimin taraflardan biriyle kişisel ilişkisinin olması da reddi hakim talebine haklı bir gerekçe sağlar. Hakimin davadaki kişiyle olan aile bağı veya geçmişteki duygusal ilişkisi adil karar verme ihtimalini ortadan kaldırabilir.

Kan ve kayın hısımlığı

Hakim ile davanın tarafları arasında kan hısımlığı (anne, baba, kardeş, çocuk, dede gibi) veya evlilik yoluyla meydana gelen kayın hısımlığı (kayınvalide, kayınpeder, gelin, damat vs.) varsa, hakim tarafsız olamaz. Kanunlar bu ilişkilerde hakimin davaya bakmasını yasaklar. Bu nedenle reddi hakim kaçınılmazdır.

Geçmiş fiziksel veya duygusal ilişki

Hakim ile taraflardan biri arasında geçmişte yaşanmış bir fiziksel veya duygusal ilişki bulunması, objektiflik ilkesini zedeler. Aralarındaki eski ilişki, hakimin bilinçsizce veya bilinçli olarak taraf tutmasına sebep olabilir. Bu durumda da reddi hakim talebiyle değişiklik söz konusu olur.

Hakimin tanık veya bilirkişi olması

Hakimin yürütülmekte olan ya da geçmiş bir davada tanık veya bilirkişi olarak görev alması tarafsızlığını şüpheli hale getirir. Çünkü hakim daha önce görüş açıklamış veya bilgi sunmuşsa, artık yargılama sürecinde tamamen bağımsız davranamayabilir. Bu gibi durumlar hakimin davadan el çektirilmesi için yeterlidir.

Önceki davalarda görev alma

Hakimin, aynı olay veya kişilerle ilgili önceki davalarda hakim, hakem, tanık ya da bilirkişi olarak görev almış olması tarafsızlık şüphesi doğurur. Daha önce farklı bir rolde bulunmuş birinin, sonradan hakim olarak aynı davaya bakması hukuken sakıncalıdır. Bu sebeple de hakimin reddi mümkündür.

Taraflara yol gösterme ya da gereksiz görüş bildirme

Hakimin, davada iki taraftan birine kanunen gerekmediği halde öğüt vermesi, yol göstermesi veya görüş bildirmesi yasaktır. Hakim, yargılamada kesinlikle tarafsız durmalı ve hiç kimseye küçük de olsa bir avantaj sağlamamalıdır. Bir tarafa yol gösterirse veya fikir beyan ederse, diğer tarafın güvensizliği oluşur. Bu durumda reddi hakim talebi gündeme gelir.

Düşmanlık veya kişisel davası bulunması

Hakim ile davanın taraflarından biri arasında kişisel bir husumet, düşmanlık ya da devam eden başka bir yargı süreci (kişisel davası veya şikayet vb.) mevcutsa red talebi haklı sayılır. Hakimin taraflardan biriyle kişisel bir kavgası, geçmişte yaşanmış çekişmesi veya karşılıklı açılmış davaları varsa, bu durumda tarafsız bir karar vermesi beklenemez. Yine, hakimin davaya bakamaması için mahkemeden değişiklik istenebilir.

Hakim değiştirme (reddi hakim) sebepleri, adil ve tarafsız bir yargılama için olmazsa olmazdır. Böyle durumlarda mutlaka ilgili mahkemeye dilekçe ile başvurup hakkınızı aramalısınız.

Hakim Değiştirme Talebinin Usulü

Dilekçe ile başvuru

Hakim değiştirme talebi yapabilmek için öncelikle bir dilekçe ile başvuru yapılması gerekir. Mahkemeye verilen bu dilekçede, hakimin değiştirilmesi için nedenler açıkça belirtilmelidir. Usulüne uygun dilekçe hazırlamak, talebin dikkate alınması ve eksiksiz değerlendirilmesi için çok önemlidir. Dilekçeyi yazarken hem HMK (Hukuk Muhakemeleri Kanunu) hem de CMK (Ceza Muhakemesi Kanunu) hükümlerine dikkat edilmelidir.

Dilekçede bulunması gereken bilgiler

Mahkeme bilgileri

Dilekçede mutlaka başvuru yapılacak mahkemenin adı, dosya numarası ve varsa esas numarası yer almalıdır. Bu bilgiler olmadan mahkemenin hangi dava dosyası için hakim değişikliği talep edildiği anlaşılamaz ve dilekçe işleme alınmaz.

Hakim değiştirme gerekçeleri

Dilekçede, hakim değişikliği istenme nedenleri ayrıntılı ve somut biçimde belirtmelidir. Hakimin tarafsızlığının şüpheye düşecek şekilde bir durumunun olması, menfaat çatışması, taraflardan biriyle akrabalık, geçmişte bir dava veya ilişki olması gibi sebepler açıkça yazılmalıdır. Gerekçelerin ispatlanabilir ve dayanaklı olması başvurunun kabulü için gereklidir.

Talepte bulunanın kimlik ve iletişim bilgileri

Dilekçenin sonunda mutlaka talepte bulunan kişinin adı-soyadı, TC Kimlik Numarası, açık adresi, telefon numarası gibi iletişim bilgileri bulunmalıdır. Ayrıca talepte bulunan vekil ise avukatlık bilgilerinin yazılması da gerekir.

Dilekçenin imzalanması ve sunulması

Dilekçe tamamlandıktan sonra talepte bulunan kişi veya vekili tarafından imzalanmalıdır. İmzalanmayan dilekçeler resmi olarak geçersizdir. İmzalı dilekçe, ilgili mahkemeye elden teslim edilebilir veya UYAP (Ulusal Yargı Ağı Sistemi) üzerinden elektronik olarak gönderilebilir. Elektronik başvurularda E-imza ile imzalamanız gerekir.

Red talebinin zamanı ve süresi

Hakim değişikliği yani reddi hâkim talebi, en geç ilk duruşmada veya sebebin öğrenilmesinden hemen sonra yapılmalıdır. Dava başladıktan veya açık bir sebep ortaya çıktıktan sonra çok beklenirse, mahkeme geç başvurulan talepleri dikkate almayabilir. CMK ve HMK’ya göre, hakimin tarafsızlığı hakkında şüphe doğuran olayın öğrenilmesinin ardından yedi gün içinde başvuru yapılması çoğu zaman gereklidir. Zamanında yapılmayan başvurular otomatik olarak reddedilebilir.

Ret isteminde bulunabilecek kişiler

Davanın tarafları ve vekilleri

Davanın tarafları (davacı ve davalı) ile onların yasal vekilleri yani avukatları, hakim değişikliği talebinde bulunabilirler. Her iki taraf da süreç içerisinde kendilerinin hak kaybına uğramalarını engellemek için bu hakkı kullanabilir.

Cumhuriyet savcısı, şüpheli veya sanık

Ceza davalarında ise Cumhuriyet savcısı, davanın taraflarından bağımsız olarak kamu adına talepte bulunabilir. Bunun yanında şüpheli ya da sanık da kendi savunma hakkı kapsamında hakim reddi başvurusu yapabilir.

Hakimin kendisi (çekinmesi)

Yasalarda, taraflardan bir başvuru olmasa bile hakimin kendiliğinden çekinmesi de mümkündür. Hakim, kendisiyle ilgili tarafsızlık şüphesi doğuracak bir durum olduğunu düşünüyorsa, çekinme talebinde bulunabilir ve bu talep mahkemece değerlendirilir. Bu, hem yargılamanın adil yürütülmesi hem de davanın sonucunun ileride tartışmalı olmaması için önemli bir uygulamadır.

Hakim Değişikliği Süreci ve Yargılamada İşleyiş

Red talebinin değerlendirilmesi

Hakim değiştirme (reddi hakim) talebi mahkemeye sunulduğunda, ilk olarak bu talebin gerçek bir gerekçeye dayanıp dayanmadığı değerlendirilir. Mahkemeler, sunulan iddiaların doğruluğunu araştırır ve hakimin davada görev yapmaya devam edip etmeyeceğine karar verir. Red talebi, hakimlerin tarafsızlığının korunması için çok önemlidir ve hem hukuki hem de teknik açıdan dikkatle incelenir.

Hakimin görüşü

Hakim değiştirme talebi öncelikle, talepte bulunulan hakime bildirilir. Bu aşamada hakim, kendisiyle ilgili öne sürülen gerekçelere karşı bir görüş hazırlar. Hakim, kendisini reddeden gerekçelere katılıp katılmadığını ve nedenlerini açıklayan bir yazı hazırlar. Bu yazı, dosyaya eklenir ve kararı verecek mahkemeye iletilir. Böylece, objektif bir değerlendirme için hakimin görüşü büyük önem taşır.

Mahkeme incelemesi

Hakimin görüşü alındıktan sonra, mahkeme red talebini inceler. Mahkeme, dosyada yer alan bilgi ve belgeleri, tarafların iddialarını ve hakimin beyanını değerlendirir. Gerektiğinde ek bilgi ya da belge de isteyebilir. Mahkeme, bu incelemeyi hızlı bir şekilde yaparak, davanın gereksiz yere uzamasını engellemeye çalışır. Değerlendirme sonucunda talebin reddine ya da kabulüne karar verilir.

Talebin reddi ve kabulü halinde süreç

Hakim değiştirme talebiyle ilgili verilen karar, yargılamanın gidişatını doğrudan etkiler. Red talebinin reddedilmesi ya da kabul edilmesi durumunda farklı yollar izlenir ve tarafların hakları korunur.

Ret talebinin reddi

Hakim değiştirme talebinin reddedilmesi halinde, davanın mevcut hakim ile devam etmesine karar verilir.

Gerekçeli karar

Mahkeme, red talebini neden kabul etmediğini kısa ve açık bir şekilde gerekçeli kararında belirtir. Gerekçeli karar taraflara tebliğ edilir. Böylece taraflar, kararın dayanağını görebilir ve hak arama yollarını öğrenebilir.

İtiraz yolları ve süreleri

Talebin reddine ilişkin karara karşı, yerel mahkemelerde ve davanın türüne göre farklılık göstermekle birlikte, genellikle üst mahkemeye itiraz edilebilir. İtiraz süresi ise genellikle yedi gün olup, sürenin kaçırılması durumunda talep kesinleşir. Bu tür bir karara karşı hangi mercilere hangi usullerle başvurulacağı kararda da belirtilir. Sürelerin dikkatlice takip edilmesi gerekir.

Ret talebinin kabulü

Hakimin reddine dair talebin kabul edilmesi durumunda ise, o hakim artık davada görev alamaz ve yerine başka bir hakim atanır.

Yeni hakimin atanması

Hakim reddedildikten sonra, atanacak yeni hakim genellikle aynı mahkemenin başka bir üyesi olur. Ancak bazı hallerde, farklı bir mahkemeden de atama yapılabilir. Yeni hakim atanır atanmaz, dava dosyası ona devredilir.

Davanın devamı

Yeni hakim atanır atanmaz davaya kaldığı yerden devam edilir. Genellikle önceki işlemler geçerli kalır, fakat yeni hakim gerek duyarsa bazı işlemleri tekrarlayabilir. Böylece, tarafların hak kaybı yaşamaması ve adil yargılama ilkesinin bozulmaması sağlanır.

Hakimin değiştirilmesi sonrası davanın seyri

Hakim değişikliğinden sonra, davanın gidişatı bazı teknik detaylara bağlı olarak farklılık gösterebilir. Özellikle tarafların sunduğu deliller, hakim değişikliğinden nasıl etkileneceğini merak eder.

Boşanma, ceza ve hukuk davalarında süreç farklılıkları

Boşanma davalarında, yeni hakim tarafların beyanlarını ve daha önceki işlemleri inceleyerek gerek durumunda bazı işlemleri tekrar edebilir. Ceza davalarında ise yeni hakim sanık ve mağdurun ifadelerini tekrarlayabilir. Hukuk davalarında da, delillerin yeniden değerlendirilmesi veya tanıkların tekrar dinlenmesi gerekebilir. Her durumda, yeni hakim dosyada tam anlamıyla bilgi sahibi olmak için gerekirse dosyayı baştan sona inceler ve gerek görürse işlemleri tekrarlayabilir. Bu da, dosyanın büyüklüğüne ve karmaşıklığına göre davanın süresini biraz uzatabilir. Sonuçta esas hedef adil, bağımsız ve tarafsız bir yargılamanın sağlanmasıdır.

Hakimin Çekinmesi

Hakimin kendiliğinden çekilme sebepleri

Hakimin kendiliğinden çekilmesi, genellikle bir davada tarafsız kalamayacağına dair objektif sebeplerin ortaya çıkması durumunda gündeme gelir. Bu sebepler yasalarla açıkça düzenlenmiştir. Hakimin çekilme sebepleri arasında, davanın taraflarından biriyle arasında kan veya kayın hısımlığı bulunması, taraflardan biriyle geçmişte çekişmesi veya dargınlığı olması, davaya taraf olan bir kurumda daha önce çalışmış olması gibi nedenler yer alır. Ayrıca, hakimin davanın gidişatına doğrudan veya dolaylı olarak etki edebilecek çıkar ilişkisi içinde bulunması da çekilme sebebidir.

Hakim böyle bir durumun ortaya çıkması halinde, herhangi bir başvuru beklemeden, kendi isteğiyle davadan çekilmelidir. Aksi takdirde hem kararın geçerliliği tartışılır hale gelir hem de davada adil yargılanma hakkı zedelenir. Bu nedenle hakimin tarafsız ve bağımsız görünmesi, adalet için çok önemlidir.

Hakimin çekinmesi ile ret kurumunun karşılaştırılması

Hakimin çekinmesi ile hakimin reddi, ilk bakışta benzer görünse de önemli farklar taşır. Hakimin çekinmesi, hakimin kendi isteğiyle gerçekleşen bir süreçtir. Hakim, kişisel kanaatine veya yasada öngörülen zorunlu sebeplere dayanarak, tarafsız kalamayacağı düşüncesiyle davadan çekildiğini bildirir. Burada inisiyatif tamamen hakime aittir.

Buna karşılık, hakimin reddi ise davanın tarafları tarafından talep edilen bir işlemdir. Yani, bir taraf hakimin tarafsız olamayacağı düşüncesine sahip olursa, mahkemeye başvurarak hakimi reddetmek ister. Hakimin reddi talebi üzerine ya reddedilen hakim ya da başka bir hakim veya kurul, istemi değerlendirir.

Her iki durumda da amaç, davada adil bir yargılamanın yapılmasını ve şüpheye yer verilmemesini sağlamaktır. Ancak çekilmede karar hakime aitken, reddetmede inisiyatif davanın taraflarında ve değerlendirme merciindedir.

Çekinmenin mahkeme tarafından değerlendirilmesi

Hakimin çekinme talebi, doğrudan kesinleşmez. Mahkeme çekilme talebini inceler ve karar verir. Hakim çekildiğini beyan ettiğinde, mahkeme öncelikle çekilme gerekçelerinin yasal olup olmadığını araştırır. Eğer çekilme sebepleri yasada belirtilen durumlardan birine giriyorsa, çekilme talebi kabul edilir ve dosya başka bir hakime devredilir.

Ancak mahkeme, çekilme gerekçelerini yeterli bulmazsa veya yasal olmayan nedenlere dayanıyorsa, çekilme talebini reddedebilir ve hakimin davaya bakmaya devam etmesine karar verebilir. Bu değerlendirme sırasında, davanın uzamaması ve tarafların mağdur olmaması için genellikle hızlı bir süreç izlenir.

Özetle, çekilme kararının uygulanıp uygulanmayacağı mahkemenin takdirindedir. Burada amaç, hem adaletin gerçekleşmesini sağlamak hem de gereksiz yere davaların aksamasının önüne geçmektir.

Hakim Değişikliğinde Diğer Önemli Hususlar

Kötü niyetli başvurularda disiplin/para cezaları

Kötü niyetli şekilde yapılan hakim değiştirme başvuruları, hukuk sisteminde önemli bir sorundur. Hakimin reddi talebini sadece davayı uzatmak, mahkemeyi yanıltmak ya da karşı tarafa baskı kurmak amacıyla kullanan kişiler için disiplin cezaları ve para cezaları gündeme gelebilir. Özellikle gereksiz ve dayanaksız taleplerde, mahkeme talepte bulunan tarafa doğrudan idari para cezası uygulayabilir. Açıkça kötüye kullanıldığı tespit edilen başvurular yargı sürecinde de olumsuz bir izlenim bırakır. Hâkim reddi kurumu, yargının tarafsızlığı için bir hak olmakla birlikte, bunu kötü niyetle kullananlara karşı yasal önlemler alınır.

Reddi hâkim ile yasaklılık arasındaki farklar

Reddi hâkim ve yasaklılık kavramları, pratikte sıkça karıştırılır. Reddi hâkim, taraflardan birinin talebiyle bir hâkimin davaya bakmaktan men edilmesini ifade eder. Bu durumda taraflar, şüpheli gördükleri hakimi değiştirmek için başvuruda bulunabilirler. Yasaklılık ise kanunda kesin olarak belirlenmiş hallerde, bir hâkimin hiçbir şekilde belirli bir dava veya davalara bakamayacağı anlamına gelir. Yasaklılık halinde talep gerekmeksizin hâkimin o dosyada görev alması zaten mümkün değildir. Yani, yasaklılık otomatik olurken, hâkim reddi için aktif bir başvuru gerekir.

Eski ve yeni hakimin dosyaya hakimiyeti

Hakim değiştirme sonrasında dosyayı devralan yeni hakimin sürece alışması, davanın gidişatı üzerinde önemli etki yaratabilir. Eski hakim, davanın geçmişinde yaşanan tüm aşamalara hakimdir ve gerek delil toplama gerekse tarafların beyanlarına daha aşina olur. Yeni atanan hakim ise önce dosyayı detaylıca incelemek zorundadır. Bu süreç ilk başta bazı gecikmelere yol açabilir. Yine de mahkemeler, dosya devirlerinde ayrıntılı tutanaklar ve raporlar düzenler; böylece dosyanın içeriği ve kritik noktaları hızlıca yeni hakime aktarılır. Ancak, özellikle karmaşık ve uzun süren davalarda bu değişikliğin sürece hâkimiyet açısından az da olsa dezavantaj oluşturması mümkündür.

Dava süresine ve işlem akışına etkiler

Hakim değişikliği, davanın sonuçlanma süresini ve işlem akışını doğrudan etkileyebilir. Hakimin değiştirilmesiyle birlikte dosyanın yeni hakime teslimi, inceleme ve eksiklerin giderilmesi için ekstra zaman gerekebilir. Bu gecikmeler, özellikle delil toplama veya hızlı sonuç alınması gereken davalarda sürecin uzamasına yol açabilir. Ancak mahkemeler, hakim değişikliğinden kaynaklı zaman kaybını en aza indirmek için pratik uygulamalar geliştirir. Bazı durumlarda ise yeni bir bakış açısı, davada daha hızlı ilerlemenin önünü açabilir. Sonuç olarak, hakim değişikliği çoğunlukla kısa vadeli gecikmelere neden olsa da sürecin adil ve tarafsız şekilde ilerlemesini sağlar.

Hakim Değişikliği ve İtiraz Hakları

İtiraz edilebilecek kararlar

İtiraz edilebilecek kararlar arasında özellikle hakim değişikliği taleplerinin reddi veya kabulüyle ilgili verilen kararlar öne çıkar. Mahkeme, reddi hakim talebini kabul ettiğinde veya reddettiğinde, ilgili taraflar bu kararlara karşı itiraz yoluna gidebilir. Özellikle talebin reddine ilişkin kararlar daha çok itiraz konusu olur. Ayrıca, hakimin çekinme talebinin değerlendirilmesi sonucunda da çıkan kararlara karşı itiraz hakkı vardır.

Reddi hakim talebinin reddi kararı ile sınırlı kalmayıp; bazı durumlarda yüksek mahkemeler veya ilgili üst mahkemeler de bu sürece dahil olabilir. Kimi davalarda ise karar kesinleşmişse veya kanunda "kesindir" ibaresi varsa, itiraz yapılamayabilir. Ancak çoğunlukla taraflar, işlemin usulüne uygun olup olmadığını kontrol ettirmek için bir üst mahkemeye başvurabilirler.

Tebliğ, süreler ve başvuru yolu

Hakim değişikliği talebine ilişkin verilen kararlar taraflara tebliğ edilir. Tebliğ işlemi genellikle kararın gerekçesinin yazılması ve taraflara bildirilmesinden sonra başlar. Tebliğ tarihi, itiraz süresinin başlangıcı için önemlidir. Reddi hakim talepleriyle ilgili olarak, kararın taraflara tebliğinden itibaren genelde yedi gün içerisinde itiraz edilmelidir. Bu süre, bazı özel davalarda farklılık gösterebilir.

İtiraz başvurusu, kararı veren mahkemenin bir üst derecesine yapılır. Örneğin, asliye mahkemesinde verilen bir karara karşı, bölge adliye mahkemesine başvurulabilir. Başvurular yazılı olarak yapılır ve genellikle mahkemeye bir dilekçe sunmak yeterlidir. Sürelerin kaçırılması durumunda ise başvurular genellikle işleme alınmaz, bu nedenle sürelere dikkat etmek gerekir.

İtirazın sonuçları ve davanın gidişatına etkisi

İtirazın sonuçları, davanın ilerleyişi açısından önemlidir. Yapılan itiraz üzerine, üst mahkeme dosyayı inceler ve itirazı kabul ya da reddeder. Eğer itiraz kabul edilirse, genellikle hakimin değişmesi sağlanır ve dava, yeni atanan hakimle devam eder. Bu durumda mahkeme sürecinde bir gecikme olabilir fakat adil yargılama ilkesi korunmuş olur.

Eğer itiraz reddedilirse, mevcut hakim davaya bakmaya devam eder ve süreç normal seyrinde ilerler. Ancak taraflar, üst mahkemenin verdiği nihai karara karşı başka bir yasal yol öngörülmemişse artık bu karara uymak zorundadır.

İtiraz süresi boyunca dava çoğunlukla bekletilir. Hakimin değişmesiyle birlikte yeni hakim, dosyayı yeniden inceler, gerekirse duruşmaları tekrar başlatır ya da önceki süreçten devam eder. İtirazlar, özellikle tarafsızlık ve adalet duygusunun güçlenmesi açısından önemli bir güvence unsurudur.

Özetle, hakimin değiştirilmesine veya reddi talebine ilişkin kararlar, süresi içinde ve usulüne uygun yapıldığında, davaya yön veren, sürecin adil şekilde ilerlemesini sağlayan önemli yasal haklardır.

Boşanma davasında hakim değişikliği

Boşanma davasında hakim değişikliği nadiren görülse de, çeşitli sebeplerle gündeme gelebilir. Hakimin tarafsızlığına dair şüphe oluşursa veya çıkar çatışması gibi durumlar varsa, taraflar veya hakim kendisi değişiklik talebinde bulunabilir. Hakim değiştiğinde, dava kaldığı yerden devam eder ve yeni atanan hakim, önceki işlemleri ve delilleri dikkate alarak süreci yürütür. Ancak bazı özel durumlarda delillerin yenilenmesi gerekebilir.

Anlaşmalı ve çekişmeli boşanmada süreç

Anlaşmalı boşanma davalarında, genellikle tek celsede boşanma gerçekleştiği için hakim değişikliği çok az rastlanır. Bir hakim değişikliği olursa, yeni hakim öncelikle tarafların anlaşmasının devam edip etmediğini tekrar teyit eder. Genelde süreçte önemli bir aksama olmaz.

Çekişmeli boşanma davalarında ise, hakim değişikliği daha farklı bir etki yaratabilir. Yeni hakim, dosyadaki mevcut delilleri, tanık beyanlarını ve önceki oturum tutanaklarını inceler. Ancak tanıkların beyanlarını bizzat dinlememişse, temel iddialara ilişkin tanıklar tekrar çağrılabilir ve ifadeleri yenilenebilir. Böylece karar verirken tarafsızlık ilkesi korunmuş olur.

Delil toplama ve karar sürecine etkiler

Hakim değişikliği, özellikle delil toplama aşamasında ve tanık dinlenmeden önce gerçekleşirse, davada büyük bir değişiklik yaratmaz. Yeni hakim, dosyada toplanan evrakları ve mevcut delilleri göz önüne alarak sürece devam eder.

Ancak tanıkların dinlenip tutanağa geçirilmiş olması önemlidir. CMK ve HMK’ye göre karar verecek hakimin, tanıkların ifadesini birebir duyması esas kabul edilir. Bu nedenle, “tanıkların yeniden dinlenmesi” talep edilebilir veya hakim gerek görürse bunu kendiliğinden de yapabilir. Sonuç olarak, delil değerlendirmesi ve karar verme aşamasında, yeni hakimin olaylara ve delillere bizzat vakıf olması adil yargılama açısından önemlidir.

Ceza davalarında hakim değişikliği

Ceza davalarında hakim değişikliği, genellikle aşağıdaki nedenlerle olur:

  • Hakimin reddi veya çekinmesi,
  • Hakimin izin, hastalık, tayin veya görevden alınması,
  • HMK ve CMK hükümleri gereği yargılamaya katılamayacağı durumlar.

CMK'ya (Ceza Muhakemesi Kanunu) göre, yargılamanın yenilenmesi sırasında, önceki yargılamada görev yapan hakim, aynı dosyada tekrar görev alamaz. Ayrıca, kararın verileceği son aşama olan hüküm oturumunda, kararı verecek olan bütün hakimlerin o celsede bulunması zorunludur.

Ceza davasındaki hakim değişikliği dosyada bazen zorunlu tekrarları beraberinde getirir. Özellikle sanık ve tanıkların beyanlarının birebir duruşmada alınması şarttır. Yeni hakim, önceki tutanakları inceler ve gerekirse tanıkları tekrar dinler. Tüm bu düzenlemeler, adil yargılamanın sağlanması içindir.

Hukuk/maddi davalarda özel hükümler

Hukuk davalarında hakim değişikliği, hem taraflar açısından hem de yargılamanın yürütülmesi bakımından ciddiyetle ele alınır. HMK’da (Hukuk Muhakemeleri Kanunu) hakimin reddi ve değişikliğiyle ilgili ayrıntılı hükümler vardır. Genel ilke, davaya bakan hakimin değişmesinin davanın akışını ve sonucunu esasen değiştirmemesidir.

Ancak, delillerin değerlendirilmesi ve tanık dinlenmesi gibi hayati konularda, yeni hakimin eksik bilgiyle karar vermemesi için bazı tedbirler alınır. Kimi zaman tanıkların tekrar dinlenmesi, bilirkişi raporlarının yenilenmesi veya dosyanın yeni hakime ayrıntılı şekilde sunulması gerekebilir.

Özetle, hukuk davalarında da hakim değişikliği, dosyaya tarafsız ve yeni bir bakış açısından bakmayı sağlar. Ancak usule uygun yapılmazsa, yargılamanın yenilenmesi veya adil yargılanma hakkının zarar görmesi riski ortaya çıkabilir. Bu nedenle HMK’da, delillerin tekrarı ve değerlendirme şekline dair açık düzenlemeler bulunur. Hakim değişikliği sürecinde tarafların da haklarını koruma yolları mevcuttur.

Sıkça Sorulan Sorular

Hakim değiştirme süreci nasıl işler?

Hakimin değiştirilmesi süreci, davaya bakan hakimin tarafsızlığından şüphe duyulması halinde başlatılır. Bu, mahkemeye yapılan bir itiraz basamağı ve ilgili taleplerin sunulmasıyla olur. Başvuru değerlendirilir ve gerekçeleri uygun bulunursa, hakimin değiştirilmesine karar verilebilir.

Hakim değiştirme talebinde bulunmak için hangi belgeler gereklidir?

Hakimin değiştirilmesi için yapılan başvuruda itirazın gerekçeleri, deliller ve ilgili yasaların açıklandığı bir dilekçe sunulmalıdır. Ayrıca, başvuru sahibinin iddialarını destekleyen yazılı belgeler ve tanık beyanları da eklenebilir.

Hakimin değiştirilmesi talebi ne zaman yapılmalıdır?

Hakimin değiştirilmesi talebi, tarafların şüpheli bir durum veya yeni bir bilgi edinmesi sonrası mümkün olan en kısa sürede yapılmalıdır. Geciktirilmesi, başvurunun inandırıcılığını azaltabilir.

Hakimin tarafsız olmadığı nasıl ispatlanır?

Hakimin tarafsız olmadığını kanıtlamak için, geçmiş davaların kararları, herhangi bir mali ilişki veya tanıdıklık durumu gibi objektif deliller sunulmalıdır. Ayrıca, taraflardan biriyle olan bir bağ veya olumsuz tavır/ davranışlar da delil olarak kabul edilebilir.

Hakim değişikliği talebi reddedilirse ne olur?

Hakimin değiştirilmesi talebinin reddedilmesi durumunda, mevcut hakim davaya devam eder ve kararları geçerli sayılır. Taraflar, karara itiraz edebilir veya hukuk yollarını araştırabilir.

Bir hakimin bağımsızlığı nasıl değerlendirilir?

Bir hakimin bağımsızlığı, yasal görevlerini yerine getirirken baskı altında olup olmadığı ve kendisine verilen davaları kendi tecrübesi ve hukuki bilgisini kullanarak tarafsız bir şekilde ele almasıyla değerlendirilir. Herhangi bir dış müdahale şüphesi olmamalıdır.

Hakim değişikliği talebi ne kadar sürede sonuçlanır?

Hakim değişikliği talebinin sonuçlanma süresi, mahkemenin iş yüküne ve durumun karmaşıklığına bağlı olarak değişir. Genellikle, başvuru birkaç hafta içinde değerlendirilir ve bir karar verilir.

Hakim değişikliği, davanın seyrini nasıl etkiler?

Hakim değişikliği, davanın seyrini etkileyebilir çünkü yeni hakim, davayı sıfırdan inceleyecektir. Bu süreç zaman alabilir ve taraflar için ek masraflar doğurabilir. Ancak tarafsız bir yargılama için bu değişiklik gerekliyse faydalı olabilir.

Hangi durumlarda davadaki hakim değiştirilebilir?

Davadaki hakim, tarafsızlığını yitirdiği kanaatine varılması, çıkar çatışması bulunması veya davayla ilgili daha önce bir ilişki içinde olması gibi durumlarda değiştirilebilir. Taraflar, hakimin kararlarını etkileyebilecek herhangi bir sebepten dolayı itirazda bulunabilir.

Hakim değişiminin davanın sonucuna etkisi nedir?

Hakim değişimi, davanın sonucunu etkileyebilir çünkü yeni bir hakim davayı farklı bir perspektifle değerlendirebilir. Bu, davanın daha adil ve tarafsız bir şekilde ele alınmasını sağlarken, önceki hakimin tutumundan etkilenmeyeceği anlamına gelir.

İlginizi Çekebilir

Soru Sor Danışmanlık Talep Et