Müştekilerin İhbar Öncesi Bilgi Sahibi Olmaları ve CMK Aykırılığı
Müştekiler karakola giderek işyerleri hakkındaki ihbarları belirli bir şahıs tarafından yapıldığını beyan etmişlerdir. Adli kolluk bu durumu Cumhuriyet savcısına ileterek belirtilen şahıs hakkında soruşturma başlatılmasını talep etmiştir. Ancak, ihbarlara dair tek emare, ihbarların yapıldığı IP adresleridir. Soruşturma henüz başlamadan, IP adresleri araştırılmadan müştekiler, ihbarları belirli bir şahısın yaptığını kesinlikle beyan etmişlerdir. Soruşturma öncesinde, ihbarların yapıldığı IP adresleri konusunda tanzim edilmiş kolluk tutanakları bulunmakta ve bu tutanaklara müştekilerin imzaları da alınmıştır. Soruşturma öncesinde müştekilerin bu IP adreslerini biliyor olmaları, belirtilen şahsın ihbarları nereden ve nasıl yaptığını bilmeleri sorgulanmamıştır. Bu durumda, soruşturmanın başında Ceza Muhakemesi Kanunu'na (CMK) aykırı bir durum olup olmadığı sorusunu gündeme getirebilir mi?
Cevaplar
Avukatistan
Merhaba,
Bu durumda, Cumhuriyet savcısının soruşturma sürecini yönetirken Ceza Muhakemesi Kanunu'na (CMK) uygun hareket etmesi gerektiği açıktır. Ancak, müştekilerin sadece bir IP adresi üzerinden ve kesin bir kanıt olmaksızın bir kişiyi suçlamaları ve bu beyanların soruşturma dosyasına eklenmesi hukuki sorunlar içerebilir.
Soruşturma Sürecindeki Usul ve İlkeler
1. Delillerin Soruşturma Kapsamında Değerlendirilmesi:
2. Hakim Kararı Olmadan Kişisel Verilerin İncelenmesi:
3. Şüphelinin Bilgilendirme Hakkı ve Savunma Hakkı:
CMK Aykırılığı İddiası
Soruşturmanın başlangıcında müştekilerin kesin ve net ifadeleri ile şüpheli gösterilmek ve bu beyanların bir hakim kararı olmaksızın IP adresi üzerinden doğrulanmaya çalışılması, CMK'nın adil yargılanma hakkı, iletişimin gizliliği ve kişisel verilerin korunması gibi temel ilkelere aykırı olabilir. Şüphelinin savunma hakkının ihlal edilmiş olabileceği de düşünülebilir.
Umarım bu açıklamalar, sorunuzla ilgili yeterli bilgi sağlamıştır ve durumunuzda size yardımcı olur.