Hakaret Davasında Ne Kadar Tazminat Alınır?
Hakaret Davasında Ne Kadar Tazminat Alınır? sorusunun tek bir yanıtı yok. Çünkü hakaret davası ve manevi tazminat tutarı; hakaretin ağırlığına, aleniyetine ve tarafların sosyal-ekonomik durumuna göre değişir.
- Tazminat miktarı: olayın niteliği, sosyal medya mı özel ortam mı, psikolojik etkiler
- Deliller: mesajlar, tanıklar, ekran görüntüleri
- Süreler: zamanaşımı ve dava süreci mahkeme yoğunluğuna göre değişir
Uygulamada tazminat talepleri çoğunlukla 10.000 TL – 100.000 TL aralığında görülür; aleni ve ağır sosyal medya hakaretlerinde rakamlar artabilir.
Not: Ceza davası ayrı yürüyebilir; tazminat davası bağımsızdır.
Bu yazıda kriterleri, örnek aralıkları, delil hazırlığını ve süreci sade biçimde anlatacağız. Hakaret Davasında Ne Kadar Tazminat Alınır?
Hakaret Davasının Tanımı
Hakaret davası, bir kişinin onurunu, şerefini veya saygınlığını zedeleyen sözler, davranışlar veya yazılı ifadeler nedeniyle açılan davadır. Türk Ceza Kanunu'na göre hakaret suçu, bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat edilmesi veya doğrudan sövülmesiyle oluşur.
Hakaret fiili yalnızca sözle değil, yazı, mesaj, sosyal medya paylaşımı, jest ve mimik gibi çeşitli yollarla da işlenebilir. Günümüzde özellikle dijital ortamda yapılan hakaretler de aynı şekilde cezalandırılmaktadır.
Hakaret suçunda en önemli unsur, mağdurun toplum önündeki onur ve şerefinin zedelenmiş olmasıdır. Her eleştiri veya olumsuz ifade hakaret sayılmaz. Ancak; küçük düşürücü, aşağılayıcı, kişi haysiyetine açıkça saldırı sayılan sözler ve ifadeler için hakaret davası açmak mümkündür.
Ceza Davası ile Tazminat Davası Arasındaki Fark
Hakaret nedeniyle iki farklı dava türü gündeme gelir: Ceza davası ve tazminat davası.
Ceza davası, hakaret suçunu işleyen kişinin devlet tarafından cezalandırılmasını hedefler. Ceza Mahkemesi’nde yargılama olur ve sanığa genelde 3 aydan 2 yıla kadar hapis veya adli para cezası verilebilir. Özellikle 2024 ve 2025 yıllarında ceza miktarları arttırılmıştır ve adli para cezalarının alt sınırı ciddi şekilde yükselmiştir.
Tazminat davası ise özel hukuk alanındadır. Hakarete uğrayan kişi, yaşadığı manevi zararın karşılığı olarak manevi tazminat talep eder. Burada amaç, mağdurun yaşadığı psikolojik zararın bir nebze de olsa giderilmesidir. Tazminat davasında verilen miktar, hakimin takdirine göre belirlenir ve ceza davasından bağımsız şekilde yürüyebilir.
Bazı durumlarda ceza davası devam ederken, mağdur aynı olay için ayrı bir hukuk mahkemesinde tazminat davası da açabilir.
Hakaretin Hukuki ve Cezai Boyutu
Hakaretin hukuki boyutunda, mağdurun kişilik haklarının ihlal edilip edilmediği incelenir ve buna bağlı olarak mağdurun zararının tazmini (manevi tazminat) gündeme gelir. Türk Borçlar Kanunu m.58 uyarınca, hakarete uğrayan kişi manevi acısının giderilmesi için tazminat talep edebilir.
Cezai boyutta ise, Türk Ceza Kanunu m.125 ve devamı maddelerine göre sanık hakkında kamu davası açılır ve mahkeme suçun ağırlığına, hakaretin şekline ve niteliğine göre hapis veya para cezasına hükmeder.
Hakaret suçunda dikkate alınan noktalar şunlardır:
- Hakaretin aleni şekilde işlenmesi (örneğin kalabalık önünde veya sosyal medyada) cezanın artmasına neden olur.
- Mağdurun kamu görevlisi olması veya görevinden dolayı hakarete uğraması da cezanın artmasını sağlar.
- Cezai ve hukuki süreçler birbirinden bağımsız şekilde yürüyebilir.
Özetle, hakaret en basit anlatımıyla hem ceza hem de özel hukuk anlamında sonuç doğuran bir eylemdir ve Türkiye’de en çok karşılaşılan dava türleri arasındadır. Hakarete uğrayan kişi hem sanığın cezalandırılmasını isteyebilir hem de yaşadığı manevi zararın karşılanması amacıyla tazminat talebinde bulunabilir.
Hakaret Nedeniyle Manevi Tazminat Davasının Şartları
Hakaretin Unsurları
Hakaretin unsurları, bir kişinin manevi tazminat davası açabilmesi için ilk dikkat edilmesi gereken noktadır. Hakaret davası açmak için öncelikle bir kişinin şeref ve saygınlığının saldırıya uğramış olması gerekir. Hakaret, sadece kaba veya ağır sözlerden oluşmaz; aşağılayıcı, küçültücü ya da kişinin toplum içindeki değerini zedeleyici davranışlar da bu kapsama girer. Ayrıca, hakaretin gerçek bir kişiye yöneltilmiş olması da önemli bir koşuldur. Kişinin adı açıkça belirtilmese bile, kime söylendiğinin kolayca anlaşılması yeterlidir. Hakaretin bir ortamda çok sayıda kişinin önünde veya sosyal medyada gerçekleşmesi olayı daha ağır hale getirir.
Kişilik Haklarının İhlali
Kişilik haklarının ihlali, manevi tazminat davasında temel konudur. Kişilik hakkı, kişinin toplum içindeki onuru, saygınlığı, özel hayatı ve kişisel alanıdır. Hakaret, bu haklara zarar verdiğinde tazminat davası açma hakkı doğar. Hakarete uğrayan kişi, toplumdaki itibarını kaybedebilir, iş hayatı veya sosyal çevresi zarar görebilir. Özellikle internette yapılan hakaretler, çok hızlı ve geniş kitlelere yayılabilir; bu durumda kişilik hakkı daha fazla zedelenir. Mahkemeler, kişilik hakkının ne ölçüde zarar gördüğünü somut olaylara göre değerlendirir.
Acı ve Elem İspatı
Acı ve elem ispatı, hakaret nedeniyle manevi tazminat talebinde önemli bir konudur. Hakaret mağduru, yaşadığı acı, üzüntü veya ruhsal sıkıntıyı belgeleyerek mahkemeye başvurabilir. Herkesin acı ve elem algısı farklı olsa da, mahkemeler somut delillere bakar. Örneğin, psikolojik destek alınmışsa bunun belgeleri sunulabilir, ya da yakın çevresinden tanıklar mahkemeye çağrılabilir. Ancak, her hakarette mutlaka ağır acı yaşanması gerekmez. Hakaretin derecesi, toplum önünde mi gerçekleştiği, kişinin sosyal konumunun etkilenip etkilenmediği gibi faktörler de dikkate alınır. Yani ispat genellikle olaya özgü delillerle yapılır.
Hakaretin Sosyal Hayata Etkisi
Hakaretin sosyal hayata etkisi, davanın seyrinde önemli rol oynar. Bir hakaret olayı kişinin aile ilişkilerini, iş hayatını ya da çevresindeki insanların ona bakışını değiştirebilir. Sosyal medyada yapılan hakaret paylaşımları, mağduru toplum içinde utandırabilir ve yalnızlaştırabilir. Bazı durumlarda mağdur, psikolojik sorunlar yaşayabilir ve özgüvenini kaybedebilir. Mahkemeler, bu tür hakaretlerin sosyal etkilerini göz önünde bulundurarak tazminat miktarını da buna göre belirleyebilir. Eğer hakaret olayı geniş bir çevreye ulaşmışsa, mağdurun zarar gördüğü sosyal alan daha fazla kabul edilir.
Zamanaşımı Süresi
Zamanaşımı süresi, hakaret nedeniyle manevi tazminat davası açarken göz önünde tutulmalıdır. Türk Borçlar Kanunu’na göre, hakaret nedeniyle açılacak manevi tazminat davasında zamanaşımı süresi 2 yıldır. Ancak, eğer hakaret bir suç oluşturuyorsa, ceza kanunundaki zamanaşımı uygulanır ve bu süre daha uzun olabilir. Kişi hakaretin gerçekleştiğini öğrendiği veya öğrenebileceği tarihten itibaren bu süre içinde dava açmalıdır. Zamanaşımı geçtikten sonra dava açılamaz ve mahkeme, süreyi dikkate alarak davayı reddeder. Ayrıca, bazı durumlarda hakaret devam ediyorsa, zamanaşımı her yeni hakaret fiiliyle birlikte yeniden başlar. Bu yüzden hakaret mağdurları, haklarını zamanında aramalıdır.
Dava Açma Süreci
Hakaret nedeniyle manevi tazminat davası açmak isteyen bir kişi için süreç birkaç önemli adımdan oluşur. Öncelikle, hakaretin yaşandığına dair somut delillerin toplanması gerekir. Bu deliller, mesajlar, sosyal medya paylaşımları veya tanık beyanları olabilir. Ardından bir avukatla görüşmek faydalı olacaktır ancak avukat olmadan da kişi kendi davasını açabilir.
Dava açma sürecinde en önemli adım, dava dilekçesini hazırlayıp yetkili mahkemeye sunmaktır. Dilekçe yazıldıktan sonra, dosyanın mahkemeye teslim edilmesi gerekir. Mahkeme bu başvuruyu inceledikten sonra davanın kabulüne karar verir ve karşı tarafa tebligat gönderir. Taraflar, mahkemeye delillerini ve beyanlarını sunma imkanı elde eder. Süreç, kararın kesinleşmesine kadar devam eder.
Yetkili ve Görevli Mahkeme
Hakaret nedeniyle manevi tazminat davasında, asliye hukuk mahkemesi görevli mahkemedir. Genel olarak yetkili mahkeme ise, davacının yani mağdurun yerleşim yerindeki asliye hukuk mahkemesidir. Ancak bazı durumlarda, hakaretin gerçekleştiği yer mahkemesine de dava açmak mümkündür.
Yetkili ve görevli mahkemeyi doğru belirlemek, davanın reddedilmemesi ve sürecin uzamaması açısından çok önemlidir. Davacı, dilekçesini ve eklerini doğru mahkemeye sunmalıdır. Bu konuda bir avukata danışarak profesyonel destek alınması önerilir.
Dava Dilekçesinde Bulunması Gerekenler
Hakaret nedeniyle manevi tazminat davasında dava dilekçesi çok önemlidir. Dava dilekçesinde aşağıdaki unsurlar mutlaka yer almalıdır:
- Davacı ve davalının açık kimlik ve adres bilgileri
- Hakaret olayının ne zaman, nerede ve nasıl gerçekleştiğinin açıklaması
- Hakaretin kişilik haklarına etkisi ve mağdurda bıraktığı manevi zarar
- Hakaretin ispatına ilişkin delil ve belgeler (mesaj, ekran görüntüsü, tanık listesi gibi)
- Talep edilen manevi tazminat miktarı ve varsa faiz isteği
- Hukuki gerekçeler ve dayanak kanun maddeleri
Bu bilgiler eksiksiz olduğu takdirde, dava sağlıklı şekilde ilerler. Eksik dilekçe gerekçesiyle mahkeme davanın usulden reddine karar verebilir.
Avukatın Rolü ve Önemi
Hakaret nedeniyle manevi tazminat davası açarken, bir avukatla çalışmanın büyük faydası olur. Avukat, sürecin en başından sonuna kadar başvuruları, delil toplama işlemlerini ve hukuki savunmaları sizin adınıza yürütür. Delillerin hukuka uygun olarak toplanması, dilekçenin doğru ve etkili hazırlanması, mahkeme süreçlerinin dikkatli takip edilmesi avukat yoluyla daha güvenli ve hızlı ilerler.
Özellikle davalı tarafın da avukatı varsa, avukat desteğiyle haklarınızı çok daha güçlü şekilde savunabilirsiniz. Ayrıca avukatlar, uygun tazminat miktarını belirleme ve davanın kazanılması durumunda alınacak olan vekalet ücretinin karşı taraftan talep edilmesi gibi konularda da yol gösterir.
Sonuç olarak, hakaret nedeniyle manevi tazminat davası yolunda avukat desteği, hak kaybı yaşanmadan adil bir sonuca ulaşma şansını artırır.
Tazminat Miktarının Belirlenmesi
Tazminat miktarının belirlenmesi, hakaret davalarında en çok merak edilen konulardan biridir. Hakim, bir kişiye yapılan hakaret sonrası “manevi tazminat” adını verdiğimiz paranın ne kadar olacağına karar verirken çeşitli faktörleri dikkate alır. Her davada şartlar değiştiği için net bir tazminat miktarı yoktur. Ancak mahkeme, mağdurun yaşadığı manevi zararı giderecek, adaleti sağlayacak ve fazlaya kaçmayacak şekilde bir rakam tespit eder.
Tazminat Miktarını Etkileyen Faktörler
Tazminat miktarını etkileyen faktörler sayesinde mahkemeler daha adil bir karar verebilir. Bu faktörler hem olayın özelliklerini hem de tarafların durumlarını içerir. Aşağıda bu kriterler ayrıntılı anlatılmıştır.
Olayın Niteliği
Olayın niteliği, hakaretin ne kadar ağır bir şekilde yapıldığını ortaya koyar. Eğer kullanılan sözler son derece ağır, küçük düşürücü ya da bazı etkenlerle daha fazla onur kırıcı ise tazminat miktarı yükselir. Basit ve günlük tartışma sırasında sarf edilen sözler ile, sistematik olarak yapılan, planlanmış hakaretler arasında büyük fark vardır. Olayın niteliğinin vahameti arttıkça mahkeme daha yüksek tazminata hükmedebilir.
Mağdurun ve Failin Ekonomik Durumu
Mağdurun ve failin ekonomik durumu da mahkemenin kararını etkileyen önemli bir unsurdur. Mahkeme, mağdurun sosyal ve ekonomik koşullarını değerlendirirken, failin ödeme gücünü de dikkate alır. Çok zengin bir kişiden, fakir bir kişiye verilen zarara göre daha yüksek tazminat istenebilir. Ancak tazminat, mağduru zenginleştirme amacı taşımaz, ama onun acısını hafifletmeye yöneliktir. Tarafların mali güçleri mahkemede mutlaka dikkate alınır.
Hakaretin Gerçekleşme Şekli
Hakaretin gerçekleşme şekli de tazminatın belirlenmesinde öne çıkar. Hakaret gizli ve özel bir ortamda mı, yoksa aleni bir şekilde başkalarının gözü önünde mi yapılmış? Tek bir olay şeklinde mi, yoksa sürekli ve ısrarlı bir biçimde mi gerçekleşmiş? Hakaretin şekli, mağdurun üzerinde bırakacağı etkiyi artırabilir. Israrlı veya aleni hakaretler, gizli tek seferlik hakaretlere göre daha ağır değerlendirilir.
Hakaretin Ortamı (Sosyal Medya vs.)
Hakaretin ortamı, özellikle günümüzde çok önemlidir. Sosyal medyada yapılan hakaretler, daha fazla kişiye ulaşma riski barındırır. Özellikle Twitter, Facebook ya da Instagram gibi mecralarda yapılan hakaretler tüm takipçiler tarafından görülüp yayıldığı için daha büyük bir manevi zarara yol açabilir. Yüz yüze veya telefonda, iki kişi arasında kalan hakaretler ise daha sınırlı etkide olur. Bu nedenle sosyal medyada yapılan hakaretlerde tazminat miktarı genellikle daha yüksek çıkar.
Aleniyet ve Yaygınlık
Aleniyet ve yaygınlık, hakaretin ne kadar kişi tarafından öğrenildiğiyle ilgilidir. Hakaret ne kadar fazla insan tarafından görülür, duyulursa, mağdurun onuru o kadar fazla zedelenir. Basın yoluyla, toplantıda, sosyal medya üzerinden yapılan ve birçok kişinin öğrendiği hakaretlerde aleniyet faktörü ağır basar ve tazminat artar. Sadece taraflar arasında kalan hakaretler ise daha düşük tazminatla sonuçlanır.
Delil ve Tanıklar
Delil ve tanıklar, hakaretin ispatında ve tazminat miktarında önemli rol oynar. Eğer hakaret net şekilde kayıtlara geçmişse veya olayı doğrulayan güçlü tanıklar varsa, hakim daha rahat bir şekilde karar verebilir. Deliller ne kadar güçlü olursa, mağdurun yaşadığı olumsuzluk ve zarar da o kadar net ortaya konur. Güçlü deliller ve sağlam tanıklar tazminat miktarını yukarı çekebilir.
Hakaretin Telefonda, Sosyal Medyada veya Yüz Yüze Gerçekleşmesi
Hakaretin telefonda, sosyal medyada veya yüz yüze gerçekleşmesi tazminat miktarını büyük oranda etkiler. Sosyal medyada yapılan hakaretler, çok sayıda kişinin erişimine açık olur. Bu durumda mağdurun uğradığı manevi zarar daha ağır kabul edilir ve tazminat miktarı yükselir. Telefonda veya mesajlaşma yoluyla yapılan hakaretler ise daha dar bir çevrede kalır fakat kayıtlı bir delil bırakması avantaj sağlar. Yüz yüze gerçekleşen hakaretlerde ise çoğunlukla tanık deliline başvurulur. Ancak kamu içerisinde, kalabalık bir ortamda yapılmışsa gene tazminat miktarı artabilir.
Sonuç olarak, hakaretin gerçekleştiği ortam ve şekil, hakimin manevi tazminat miktarını belirlerken dikkate aldığı en temel kriterler arasındadır. Her ortamın etkisi ve yaygınlığı farklıdır; bu yüzden tazminat hesaplamalarında detaylara dikkat edilir.
Ortalama Tazminat Tutarları
Hakaret davalarında ortalama tazminat tutarları 2025 yılı itibarıyla oldukça geniş bir aralıkta değişmektedir. Özellikle sosyal medya üzerinden yapılan hakaretlerde mahkemeler tarafından verilen manevi tazminat tutarlarının 40.000 TL ve üzeri olduğu görülmektedir. Basit seviyede, daha az aleniyet taşıyan sözlü hakaretlerde ise bu miktar 15.000 TL'den başlayıp hakim takdirine göre artabilmektedir. Son yıllardaki kararlarda hakaretin ağırlığı, kişinin itibarı ve olayın gerçekleşme şekline göre tazminat tutarı 10.000 TL ile 75.000 TL arasında değişebilmektedir.
Unutulmamalıdır ki, mahkeme, hakaretin ciddiyeti, mağdurun yaşadığı zarar ve tarafların ekonomik durumunu göz önünde bulundurarak nihai tutarı belirler. Özellikle dijital ortamda (örneğin Instagram, Twitter veya Facebook'ta) yapılan ağır hakaretlerde tazminat miktarı daha yüksek olabilmektedir. [Kaynak: Altınoklu Hukuk Büro, Tahancı Avukatlık Bürosu, Akbulut Legal]
Emsal Mahkeme Kararları ve Tazminat Örnekleri
Emsal mahkeme kararlarına baktığımızda yargının farklı olaylara verdiği tazminatların güncel örneklerini görebiliyoruz. Örneğin, Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, işyerinde ve sosyal ortamda yapılan ağır hakaretlerde mağdur lehine yüksek manevi tazminatlara hükmetmiştir. Sıkça rastlanan örneklerde;
- Sosyal medya üzerinden aleni şekilde bir kişiye ''hırsız'' demek veya iftira niteliğinde ithamlarda bulunmak tazminat miktarını artırmaktadır.
- Toplum içinde, özellikle çok kişinin önünde yapılan ağır sözlü hakaretlerde de 30.000 TL ve üzeri tazminat kararları çıkmaktadır.
- Basit düzeyde, daha kapalı ortamda gerçekleşen hakaretlerde ise 10.000 TL-20.000 TL arası tazminat ödenmesine karar veren mahkeme örnekleri bulunmaktadır.
Bazı kararlar özelinde:
- 2025 yılı Yargıtay kararlarında sosyal medya hakaretlerinde 30.000 – 75.000 TL aralığında manevi tazminata hükmedilmiştir.
- Mesaj yoluyla edilen hakaretlerde ise yine 15.000 TL civarında tazminat örnekleri basına yansımıştır.
Tazminat miktarı, olayın aleniyetine, kullanılan ifadelerin yarattığı zarara ve mağdurun toplumdaki yerine göre ciddi şekilde değişmektedir.
Sözlü Hakaret ve Dijital (Sosyal Medya) Hakaret Davalarında Farklılıklar
Sözlü hakaret ve sosyal medya üzerinden yapılan dijital hakaret davaları arasında önemli farklar bulunur. Sözlü hakarette, çoğunlukla olayın şahide, tanığı ve ortamı önem taşır. Hakaretin kişiler arasında veya topluluk önünde işlenip işlenmediği, mağdurun manevi olarak nasıl etkilendiği tazminatın belirlenmesinde kritik rol oynar. Delil olarak tanık ifadeleri öne çıkar.
Ancak dijital ortamda (özellikle sosyal medya üzerinden) yapılan hakaretler, "aleniyet" unsuru nedeniyle daha ciddi görülür. Bu tür vakalarda yazılı ve kayda alınabilir veriler (mesaj, ekran görüntüsü, paylaşım kaydı) mahkemelere delil sunmak için yeterlidir ve olay genellikle çok daha geniş bir kitleye ulaşır. Dolayısıyla sosyal medyada yapılan hakaretlerde tazminat miktarı genelde daha yüksektir. Mesela, Twitter ya da Facebook’ta yapılan ve çok kişiye ulaşan hakaretlerde mahkemeler cezayı artırıcı yönde karar vermektedir.
Kısaca özetlemek gerekirse;
- Sözlü hakarette ispat zorluğu daha fazla ve genelde tazminat miktarı daha düşük olabilir.
- Dijital hakarette ise, hakaretin geniş kitlelere ulaşması, delil kolaylığı ve kamuya açık olması sebebiyle cezalar daha ağır ve tutar daha yüksektir.
Bu nedenle, sosyal medya üzerinden yapılan bir hakarette mağdurun tazminat alma ihtimali hem daha yüksektir hem de miktar olarak daha fazladır. Hakaretin türü ve gerçekleşme ortamı, mahkemelerin kararında belirleyici olmaktadır.
Manevi Tazminat Hesaplama Kriterleri
Manevi tazminat hesaplama kriterleri, hakaret nedeniyle yaşanan zararın miktarını ve mahkemenin ne kadar tazminata hükmedeceğini belirlemede çok önemlidir. Manevi tazminat miktarı kesin ve sabit değildir, her olayda farklılık gösterebilir. Çünkü mahkemeler, olayın özel durumuna, tarafların sosyal ve ekonomik durumuna, hakaretin boyutuna, toplumdaki etkisine ve yaratılan manevi acıya bakar.
Manevi tazminat hesaplanırken ilk olarak hakaretin şeklini incelerler. Yüz yüze, telefonla, sosyal medyada veya topluluk içinde hakaretin yapılması farklı değerlendirilir. Özellikle sosyal medyada yapılan hakaretler kamuya açık olabildiği için daha yüksek tazminatlar çıkabilmektedir.
Mağdurun uğradığı manevi zarar da dikkate alınır; hakaret mağduru kişinin psikolojik olarak yaşadığı acı, elem ve üzüntü araştırılır. Ayrıca, mağdurun toplumdaki konumu, tanınmış bir kişi olup olmaması veya öğrenciyse okul yaşamına etkisi mahkeme tarafından değerlendirilir.
Tarafların ekonomik durumu da bir diğer önemli kriterdir. Mahkeme, mağdurun ve hakaret edenin ekonomik koşullarını olayın ciddiyetine göre göz önüne alır. Buradaki amaç, mağduru rahatlatacak ve bir daha böyle bir olayın yaşanmasını önleyecek adil bir tutara ulaşmaktır.
Sonuç olarak, hakaretin ağırlığı, tarafların ekonomik durumu, hakaretin yapıldığı ortam ve mağdur üzerindeki etkiler manevi tazminat hesaplama kriterleri arasında yer alır. Mahkeme tüm bu kriterleri değerlendirerek hakkaniyete uygun bir tazminat belirler.
Faiz Talebinin Koşulları
Manevi tazminat davalarında sadece tazminat tutarı değil, faiz talebi de önemli bir konudur. Genellikle, mağdur davasında talep ederse mahkeme tazminat miktarına faizi de ekleyebilir.
Faiz talebinin şartlarından ilki, mağdurun dava dilekçesinde açıkça faiz istemesidir. Eğer faiz istenmemişse mahkeme faiz kararını vermez. Faiz genellikle dava tarihinden itibaren işler. Ancak bazı durumlarda mahkeme, tazminata karar verdiği tarihten itibaren faiz başlatabilir.
Türk Borçlar Kanunu’na göre, hakaret nedeniyle manevi tazminat davalarında faiz genellikle yasal faiz oranı üzerinden hesaplanır. Faizin başlangıç tarihi de çok önemlidir. Dava açma tarihi sıkça esas alınır; mağdur haksızlığa uğradıktan sonra geciken tazminat için bu şekilde bir kaybı olmamış olur.
Sonuç olarak, faiz talebinin koşulları şunlardır:
- Talebin davacı tarafından açıkça belirtilmiş olması,
- Genellikle dava tarihinden itibaren geçerli olması,
- Tazminatın yanında, yasal faiz oranı üzerinden hesaplanması.
Bütün bu ayrıntılar, davada hem tazminat tutarını hem de tarafların alacaklarını doğrudan etkiler. Faiz talebi unutulursa, tazminat miktarı sadece anapara ile sınırlı kalır; bu yüzden dilekçe hazırlanırken mutlaka faiz de istenmelidir.
Tazminat Davası ile Ceza Davası İlişkisi
Ceza Davasının Bekletici Mesele Yapılması
Ceza davasının bekletici mesele yapılması, hakaret nedeniyle açılan manevi tazminat davalarında sıkça karşılaşılan bir durumdur. Mahkemeler, hakaret iddiasına ilişkin ceza davasının sonucunun, tazminat davası bakımından önemli olup olmadığını değerlendirir. Eğer ceza davasının sonucu, tazminat davasını doğrudan etkileyebilecekse, hukuk mahkemesi tazminat davasını durdurur ve ceza davasının sonucunu bekler. Bu süreçte tazminat davası “bekletici mesele” haline gelir. Özellikle hakaretin gerçekleşip gerçekleşmediği ve suçun unsurlarının oluşup oluşmadığı konuları ceza mahkemesinde aydınlatılırsa, hukuk mahkemesi buna göre karar verir.
Tazminat Davası Bağımsızlığı
Tazminat davası bağımsızlığı ise, ceza davasının açılıp açılmamasından ya da sonucundan tamamen bağımsız olarak, kişinin hukuk mahkemelerinde manevi tazminat talebinde bulunabilmesi anlamına gelir. Ceza mahkemesinin “beraat” veya “mahkumiyet” kararı vermesi, hukuk mahkemesinin tazminat yönünden kararı üzerinde bağlayıcı değildir. Yani, bir kişi ceza mahkemesinde suçsuz bulunsa bile, mağdur kişi yine de tazminat davası açabilir ve tazminat alabilir. Çünkü here iki dava ayrı amaçlara hizmet eder. Ceza yargılaması toplum düzenini, tazminat davası ise kişinin kişilik haklarını ve zararını korur.
Uzlaşma Usulü ve Sonuçları
Uzlaşma usulü, özellikle hakaret gibi takibi şikayete bağlı suçlarda tarafların mahkemeye gitmeden anlaşmasını sağlar. Uzlaşma sağlanırsa ceza davası düşer ve fail hakkında ceza verilmez. Ancak, önemli bir nokta var: Uzlaşma sağlansa bile mağdurun tazminat hakkı devam eder. Yani, ceza yönünden uzlaşılsa dahi, mağdur yine de hukuk mahkemelerinde maddi veya manevi tazminat talebinde bulunabilir. Uzlaşma, sadece ceza davasının düşmesini sağlar ama tazminat davası açma hakkını tamamen ortadan kaldırmaz. Bununla birlikte taraflar, uzlaşma tutanağında açıkça tazminat talebinden de feragat ettiklerini belirtirse, bu durumda artık ayrıca tazminat istenemez. Bu açıdan, uzlaşma sürecinde yapılan anlaşmanın içeriği çok önemlidir.
Dava Süreci ve Sonuçları
Hakaret Davasının Ne Kadar Sürdüğü
Hakaret davasının ne kadar süreceği, davanın detaylarına ve mahkemenin iş yoğunluğuna göre değişir. Uygulamada hakaret davaları genellikle 6 ay ile 2 yıl arasında sonuçlanabilir. Eğer taraflar anlaşmazlık yaşar ve çok sayıda delil, tanık varsa süreç biraz daha uzayabilir. Hakaretin ceza veya tazminat boyutuna göre açılan davalarda süreler farklılık gösterebilir. Özellikle tazminat davalarında, bilirkişi incelemeleri sürecin uzamasına neden olabilir. Ayrıca ilk derece mahkemesinde dava sonuçlandıktan sonra taraflardan biri itiraz ederse, dosya istinaf veya Yargıtay’a taşınırsa bu süreç birkaç yıl daha uzayabilir.
Mahkeme Dosya İnceleme ve Delil Toplama Süreci
Mahkeme dosya inceleme ve delil toplama süreci, hakaret davasının en önemli aşamalarından biridir. Bu aşamada mahkeme, sunulan belgeleri, tanık beyanlarını, varsa ses kaydı, mesaj veya sosyal medya yazışmalarını detaylıca inceler. Delil toplama işlemleri sırasında tarafların ifadeleri alınır ve karşılıklı deliller toplanır. Özellikle sosyal medya hakaretlerinde platformdan kayıtlar istenir; mesaj veya e-posta yoluyla yapılan hakaretlerde yazışmalar dosyaya dahil edilir. Gerekli görülürse bilirkişi raporu istenebilir. Tanıkların dinlenmesi, belgelerin hukuka uygunluğunun kontrolü ve delillerin detaylı araştırılması süreci birkaç ay sürebilir. Ancak eksiksiz ve sağlam delillerle davanın dosyasını sunmak, mahkeme kararının hızlanmasını sağlar.
Kararın Kesinleşmesi ve Tazminatın Ödenmesi
Mahkemenin verdiği karar ilk aşamada kesinleşmiş sayılmaz. Taraflardan biri karara 2 hafta içinde itiraz (istinaf) edebilir. İstinaf ve gerekiyorsa temyiz süreci tamamlanınca, karar nihai olarak kesinleşir. Kararın kesinleşmesiyle birlikte tazminata hükmedildiyse, karşı tarafın bu tazminatı ödemesi gerekir. Tazminat ödemesi genellikle kararın kesinleşmesi sonrası birkaç hafta içinde yapılır. Eğer ödenmezse alacaklı taraf icra takibi başlatabilir. Kısacası hakaret nedeniyle manevi tazminat davası sonunda çıkan kararda, mağdurun manevi tazminatı alabilmesi için kararın kesinleşmesi gereklidir ve ödenmeyen tazminatlar devlet eliyle tahsil edilebilir.
Avukat Ücreti (2024-2025)
Avukat ücreti 2024-2025 yılı için hakaret davası özelinde Türkiye Barolar Birliği tarafından asgari sınırlar belirlenmiştir. Hakaret davaları genelde Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülür ve asgari avukatlık ücreti 30.000 TL olarak belirlenmiştir. Bu rakam, Resmî Gazete’de yayımlanan avukatlık asgari ücret tarifesine dayanmaktadır. Eğer taraflar kendi aralarında farklı bir ücrette anlaşırsa, bu tutarın altında olmamak kaydıyla daha yüksek ücret talepleri de mümkündür.
Hakaret nedeniyle açılan manevi tazminat davalarında da, benzer şekilde avukatlık ücreti genelde bu seviyelerde başlar. Ancak, dosyanın zorluğu, olayın karmaşıklığı, delil durumu ve görülecek mahkemenin türüne göre avukatlık ücreti artabilir. Örneğin duruşmalı işlerde ya da istinaf gibi üst mahkemelere başvurulması gerekirse, İstanbul Barosu Asgari Ücret Çizelgesi'ne göre ücretler 70.000 TL - 90.000 TL seviyelerine kadar çıkarabilmektedir.
Sonuç olarak, 2024-2025 hakaret davası avukatlık ücretleri için genel tablo şu şekildedir:
- Asgari ücret: 30.000 TL (tek celselik ya da standard bir dava için)
- Duruşmalı ve karmaşık davalarda: 50.000 TL’den başlayıp yukarı çıkabilir
- İstinaf veya temyiz başvuruları durumunda ücret buna eklenir
Bu ücretlere KDV dahil değildir. Ayrıca noter vekaletname masrafı da ayrı bir kalem olarak ödemeniz gerekebilir.
Dava Masrafları
Hakaret davası masrafları sadece avukatlık ücretinden ibaret değildir. Davanın başlatılabilmesi ve yürütülmesi için bazı zorunlu masraflar doğar. 2024-2025 yılı güncel masrafları kabaca şu şekildedir:
- Dava harcı: Yaklaşık 127,50 TL (2025 yılı için sabit dava harcı)
- Vekalet harcı: 42,50 TL (avukatınız adına çıkarılacak vekaletname ücreti)
- Tebligat masrafı: Ortalama 25-50 TL aralığında değişir
- Dosya giderleri: Belge çoğaltma, keşif, bilirkişi ücreti ve diğer işlemlere göre değişir
- Noter vekaletname ücreti: 834 TL (bir defalık ve avukata vekalet vermek için ödenir)
- Toplam yargılama giderleri: Basit bir hakaret davasında 500 TL’den başlayıp karmaşık ve çok taraflı davalarda 2.000 TL’ye kadar çıkabilir
Bunlara avukatınızın talep edeceği ücret eklenir. Ayrıca davayı kaybeden taraf, mahkeme tarafından belirlenen “karşı vekalet ücreti”ni de ödemek zorunda kalabilir.
Hakaret tazminat davalarında ise, harç dışında, alınacak manevi-maddi tazminat miktarına göre oransal harçlar ve ek belgeler gerekebilmektedir. Özellikle sosyal medyada ya da kamuya açık alanlarda işlenen hakaretlerde, bilirkişi masrafı ve ek delil toplama ücretleri oluşabilir.
Kısacası, hakaret davası açmayı düşünen biri, avukat ücreti yanında yargılama masraflarını da mutlaka dikkate almalıdır. Süreç boyunca yeni masraf kalemleri de çıkabileceğinden avukatınızdan masraf kalemlerini detaylı şekilde öğrenmeniz faydalı olur.
Sık Rastlanan Hakaret Davası Senaryoları
İşyerinde Hakaret Durumları
İşyerinde hakaret, çalışanlar arasında sıkça yaşanan bir problem olarak karşımıza çıkar. Özellikle amirin çalışanına ya da çalışanların birbirlerine yönelik aşağılayıcı, küçük düşürücü söz ve davranışlarda bulunması, işyerinde hakaret davası açılmasına sebep olabilir. İşyerinde hakaretin ispatı için genellikle tanık ifadesi, kamera kaydı, yazılı mesajlar veya e-postalar önemli deliller arasında yer alır. Türk Borçlar Kanunu ve İş Kanunu kapsamında, işyerinde hakarete uğrayan kişi hem manevi tazminat hem de iş akdini haklı nedenle feshetme hakkına sahiptir. Hakaret eden kişinin işyeri disiplin kuralları gereği işten çıkarılması da söz konusu olabilir.
Sosyal Medyada Hakaret
Sosyal medyada hakaret, günümüzde en çok karşılaşılan hakaret türlerinden biri haline gelmiştir. Twitter, Instagram, Facebook gibi platformlarda yapılan aşağılayıcı, onur kırıcı ya da küfürlü paylaşımlar, hakaret davası açılması için yeterli delil oluşturabilir. Sosyal medya üzerinden yapılan hakaretlerde, hakaret içeren mesaj, yorum veya paylaşımın ekran görüntüsü gibi dijital delillerin toplanması büyük önem taşır. Ayrıca, bu tür davalarda hakaretin kamuya açık şekilde yapılması (aleniyet) tazminat miktarını artırabilen bir unsur olarak görülür. Sosyal medya kullanıcılarının kimliklerinin tespiti için savcılık aracılığı ile platformlardan bilgi alınması gerekebilir.
Toplum İçinde (Kamusal Alanda) Hakaret
Toplum içinde hakaret, özellikle kalabalık ortamlarda, parkta, cadde üzerinde, alışveriş merkezinde gibi kamusal alanlarda gerçekleşen hakaret türüdür. Böyle durumlarda, mağdura yönelik yapılan küçük düşürücü sözler veya hareketler hem ceza hem de tazminat davasının konusunu oluşturabilir. Tanık beyanları bu tür olaylarda çok önemlidir. Halk önünde yapılan hakaretin aleniyet taşıması, mağdurun psikolojik açıdan daha fazla etkilenmesine neden olabilir ve davada istenen manevi tazminat miktarını artırabilir. Özellikle kamusal alanda yapılan hakaretlerin itibar zedeleyici etkisi daha çok hissedilir.
Telefonda veya Dijital Yolla Hakaret
Telefonda hakaret genellikle doğrudan yapılan aramlarda veya gönderilen kısa mesajlar (SMS) aracılığıyla ortaya çıkar. Bunun dışında, WhatsApp, Telegram, e-posta gibi dijital iletişim araçları ile gönderilen hakaret içerikli mesajlar da dava konusu olabilir. Bu tip olaylarda, ses kaydı, mesaj kaydı, ekran görüntüsü gibi deliller kullanılır. Telefonda yapılan hakaretlerin ispatı için ses kaydının hukuka uygun şekilde alınmış olması gerekir. Bilgisayar ortamında veya mobil cihazlarda saklanan yazılı ve görsel delillerin mahkemeye sunulması, hakaretin ispatı açısından büyük önem taşır. Dijital yolla yapılan hakaretlerde zaman damgası ve gönderenin kimliğinin tespiti süreç açısından belirleyicidir.
Delil Türleri (Mesaj, Ses Kaydı, Tanık vb.)
Hakaret davalarında ispat çok önemlidir. Çünkü mahkemeler kararlarını genellikle somut delillere göre verir. En çok kullanılan delil türleri şu şekildedir:
- Mesajlar (WhatsApp, SMS, e-posta): Hakaret içeren her türlü yazılı mesaj, ekran görüntüsü ya da çıktısından ibaret olsa bile delil olarak kabul edilebilir. Özellikle WhatsApp yazışmaları ve sosyal medya mesajları son dönemde sık sık mahkeme dosyalarına girmektedir.
- Ses Kaydı: Taraflar arasında geçen konuşmanın kayıt altına alınması, eğer verilen koşullar altında alınmışsa delil olarak kullanılabilir. Ancak ses kayıtlarının hukuka uygun elde edilmesi gerekir.
- Tanık İfadeleri: Hakaretin işlendiği an orada olan kişiler mahkemede tanık olarak dinlenebilir. Tanıklar yaşananları anlatır ve beyanları ispat için çok değerlidir.
- Video ve Kamera Kayıtları: Özellikle kamusal alanlarda ya da işyerinde çekilen kamera görüntüleri, hakaretin ispatında etkili delil olabilir.
- Belge/Belirti Deliller: Hakaret maili, mektubu veya herhangi bir yazılı belge de mahkemeye sunulabilir.
Özetle, hakaret suçunda en önemli deliller mesajlar, ses kayıtları, tanık ifadeleri ve kamera görüntüleridir. Her türlü somut belge hakime ispat için yol gösterir. Ancak bu delillerin mahkeme tarafından kabul edilebilmesi için hukuka uygun şekilde toplanması şarttır.
Hukuka Uygun Delil İncelemesi
Hakaret davasında delilin varlığı kadar, hukuka uygun şekilde elde edilip edilmediği de çok büyük önem taşır. Çünkü mahkemeler, Anayasa'ya ve yasalara aykırı yöntemlerle elde edilen delilleri kesinlikle kabul etmezler.
Örneğin;
- Bir kişinin izni olmadan gizlice yapılan ses kaydı çoğunlukla hukuka aykırı kabul edilir.
- Özel hayatı ihlal edecek biçimde yapılan kamera çekimleri de çoğu zaman delil olarak kullanılamaz.
- Eğer ortada ciddi bir hak arama zorunluluğu ve başka türlü ispat olanağı yoksa, Yargıtay bazı istisnai durumlarda ses kaydına delil olarak izin verebilir. Ancak bu oldukça dar bir alandır.
Hukuka uygun delil, yasaların çizdiği çerçeveye uyan ve kişilik haklarına saldırı oluşturmayan şekilde elde edilmelidir. Mahkemeye sunulan mesajlar genellikle hukuka uygundur, çünkü tarafların rızası ile gönderilmiş dijital izlerdir. Ancak özel konuşma ve hayatın gizliliğini ihlal eden yöntemler sıkı şekilde incelenir.
Sonuç olarak, hakaret davasında delil sunarken mutlaka elde etme yönteminin yasalara uygun olduğundan emin olmalısınız. Aksi durumda ne kadar doğru olursa olsun deliliniz mahkemece reddedilebilir.
Not: Delillerin hukuka uygun olup olmadığının değerlendirmesini her zaman mahkeme yapar. Delilinizin kabul edilip edilmeyeceği konusunda avukatınızdan destek almanız faydalı olur.
Yasal Dayanaklar ve Önemli Kurumlar
Türk Ceza Kanunu ve Türk Borçlar Kanunu Maddeleri
Türk Ceza Kanunu ve Türk Borçlar Kanunu maddeleri, hakaret davası süreçlerinde en önemli yasal dayanakları oluşturur. Türk Ceza Kanunu’nun 125. maddesi, hakaret suçunun tanımını açıkça belirtir. Bu maddeye göre, bir kişinin onur, şeref ve saygınlığına saldırı niteliğindeki her türlü eylem hakaret suçunu oluşturur. Ayrıca, hakaretin alenen, yani herkesin duyabileceği şekilde yapılması cezayı ağırlaştırır.
Türk Borçlar Kanunu’nun 58. maddesi ise, kişilik haklarının ihlali halinde açılacak manevi tazminat davalarının temelini oluşturur. Bu madde ile kişinin şeref ve haysiyetine saldırının yanında, onun ruhsal dünyasında oluşan acı ve sıkıntıların tazmini de mümkündür. Özellikle sosyal medya gibi alanlarda yapılan hakaretlerde hem Türk Ceza Kanunu hem de Borçlar Kanunu birlikte uygulanır ve mağdura hem ceza hem de maddi/manevi tazminat hakkı doğar.
Resmi Kurum Bağlantıları
Hakaret davaları ve bu davaların takibi için bazı resmi kurum bağlantıları oldukça önemlidir. Türkiye’de adalet hizmetleri Adalet Bakanlığı tarafından yürütülür ve e-Devlet Kapısı üzerinden vatandaşlar hem adli süreçlerini takip edebilir, hem de mahkemeler ile ilgili bilgilere ulaşabilirler. Ayrıca, Yargıtay’ın resmi internet sitesi ve HSK (Hakimler ve Savcılar Kurulu) gibi kurumlar, mahkeme kararlarına ve emsal kararlara ulaşmak için önemli kaynaklardır.
Vatandaşlar, savcılıklara veya adliyelerdeki başvuru masalarına giderek de hakaret davalarıyla ilgili başvuru ve bilgi taleplerini yapabilirler. Dijital başvurular için ise, UETS (Ulusal Elektronik Tebligat Sistemi) veya UYAP (Ulusal Yargı Ağı Projesi) portalı kullanılabilir.
Yargıtay ve Emsal Kararlar
Hakaret davalarında Yargıtay kararları ve emsal kararlar, benzer olaylar için yol gösterici niteliktedir. Yargıtay hem hakaretin unsurları, hem de tazminat miktarının belirlenmesi konusunda birçok içtihat geliştirmiştir. Mesela Yargıtay 4. Hukuk Dairesi ve 18. Ceza Dairesi tarafından verilen kararlar, mahkemelere örnek teşkil eden emsal kararlardandır.
Özellikle hakaretin sosyal medyada gerçekleşmesi, ya da topluluk önünde yapılması gibi durumlarda Yargıtay’ın daha önce verdiği kararlar, dava sürecinin nasıl sonuçlanacağı ile ilgili ipuçları verir. Emsal kararlarda, olayın niteliğine göre tazminat miktarları ve ceza oranları değişebilir. Mahkemeler de karar verirken bu içtihatlara dayanır. Böylece benzer olaylarda adaletin ve hukukun birliği sağlanır.
İlginizi Çekebilir
-
Kimler Tanıklıktan Çekinebilir? (CMK 45)
CMK 45: Kimler tanıklıktan çekinebilir? Eş/eski eş, nişanlı, üstsoy altsoy, kardeş, kayın hısım, evlatlık. Tanıklıktan çekinme şartları, haklar, istisnalar
-
Dolandırıcı SMS Geldiğinde Ne Yapmalıyım?
Dolandırıcı SMS geldiğinde ne yapmalı? Sahte mesaj, smishing ve kimlik avı tuzaklarını tanı, linke tıklama, numarayı engelle, e-Devlet TİSS ile şikayet et.
-
Biyolojik Baba Olmadığı Anlaşılan Kişinin Anneye Tazminat ve Dolandırıcılık Davası Hakkı
DNA testiyle biyolojik baba olmadığı anlaşılan kişinin anneye karşı dava hakları: soybağının reddi, maddi-manevi tazminat, dolandırıcılık ceza davası, TMK.
-
Patronum Tarafından Darp Edildim Ne Yapabilirim?
Patronum tarafından darp edildim, ne yapmalıyım? Hızla hukuki süreç başlatın, savcılığa başvurun. Haklarınızı öğrenin, tazminat talep edin!
-
Bisikletle Arabaya Çarptım, Ne Yapmalıyım?
Bisikletle arabaya çarptığınızda ne yapmalısınız? Kaza raporu, sağlık kontrolü ve hukuki süreç hakkında bilinmesi gerekenler burada!
-
Cumhurbaşkanına Hakaret Nedeniyle İşten Atıldım, Ne Yapmalıyım?
Cumhurbaşkanına hakaret nedeniyle işten atıldıysanız, haklarınızı öğrenin. Tazminat, itiraz süreci ve yasal adımlar hakkında bilgi edinin.
-
Polis Çevirmesinde Kamera Kaydı Yasal mı?
Polis çevirmelerinde kamera kaydı yasal mı? Yasal düzenlemeleri, haklarınızı ve güncel durumu öğrenin. Polisi kaydederken dikkat edilmesi gerekenler.
-
Trafik Kazası Sonrası Karşı Taraf Kimlik ve Ruhsat Vermiyorsa Ne Yapmalı
Trafik kazası sonrası karşı taraf kimlik ve ruhsat vermezse, ne yapmalısınız? Olay yerinde tutanak tutmak, polis çağırmak ve kaçan sürücünün plakasını almak kritik adımlar!
-
Ehliyetsiz Araç Kullanmanın Cezası 2025
2025'te ehliyetsiz araç kullanmanın cezası 40.000 TL'ye kadar çıkıyor. Detaylar, güncellemeler ve yaptırımlar için yazıyı okuyun.
-
Halkı Galeyana Getirme Suçu ve Cezası Nedir?
Halkı galeyana getirme suçu nedir? Cezası ne? Bu makalede halkı kin ve düşmanlığa tahrik eden eylemler ve sonuçları hakkında bilgi edinin.