Müştekilerin beyanları
Adli Kolluk Cumhuriyet savcısı görüşme tutanağı saat 09:30 da tanzim edilerek soruşturma bu saatten itibaren başlatılıyor. Müştekiler adli kolluk ile yaptıkları görüşmede karşı binada oturan ve ismini sonradan öğrendikleri Osman adlı şahsın sürekli iş yerlerini gözetleyerek asılsız ihbarlarda bulunduğunu ve ihbar konularının fetö, uyuşturucu satışı, kadın ticareti olduğunu beyan ediyorlar. Savcı da Osman isimli şahsın şüpheli olarak ifadesinin alınarak soruşturmaya başlanması talimatı veriyor. Dosyaya celp edilen ihbar tutanaklarında ise müştekilerin beyanlarında Osman isimli şahsın yaptığını bildiklerini beyan ettikleri fetö, uyuşturucu satışı, kadın ticareti ihbarları bulunmadığı görülüyor. Fakat soruşturma bu şekilde sürdürülerek sonuçta İddianame düzenleniyor. İhbar konularının ise gerçekte gürültü, iş yerlerinin gece geç saatlerde yasal kapanış saatlerine rağmen açık tutulması olduğu görülüyor ihbar tutanaklarında. Burada bir hukuka göre aldatmaca yanlış beyan yanıltıcı beyan adil olamayan bir soruşturma süreci varlığı söz konusudur denilebilir mi ?
Cevaplar
Avukatistan
Merhaba,
Bahsettiğiniz durum, yanlış beyan ve hukuki süreçlerde aldatma iddialarını içermektedir ve bu tür iddialar ciddi sonuçlar doğurabilir. Türk Ceza Kanunu ve Adli Kolluk Yönetmeliği çerçevesinde incelemek gerekirse;
Yanlış Beyan ve Suistimal
Müştekilerin Osman isimli şahsın sürekli iş yerlerini gözetleyerek asılsız ihbarlarda bulunduğunu iddia etmesi, eğer bu iddialar gerçek dışıysa, "suç uydurma" (TCK Madde 267) suçunu oluşturabilir. Bu madde, haksız yere bir kişiyi suçlu gösterme niyeti taşıyan beyanlar için kullanılabilir. Osman isimli şahsın bu ihbarları yapmadığı dosya kapsamında belgelenmiş ve müştekiler tarafından yanlış beyan verilmişse, bu durumda müştekiler hakkında cezai soruşturma başlatılabilir.
Adil Olmayan Soruşturma Süreci
Dosyada adli kolluk ve savcının Osman isimli şahsı yanlış suçlamalar üzerine soruşturma başlatmasının ardından, yapılan ihbarlar ile ilgili somut veri ve belirgin ihlaller tespit edilmişse, burada bir "adil olmayan soruşturma süreci" iddiası gündeme gelebilir. Bu Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS) gereğince her bireyin adil yargılanma hakkına sahip olması gerektiği ilkesini zedeler. Dolayısıyla, yargısal kontrol mekanizmalarını devreye sokarak sürecin tekrar değerlendirilmesi talep edilebilir.
Hukuki Yol ve Öneriler
Hukuka aykırı bir sürecin varlığına dair iddialarınızı, ilgili adli makamlara taşımak ve bu süreçte uzman bir avukat desteği almak önem taşımaktadır. Özellikle yanlış beyan ve adil olmayan soruşturma süreçlerinin, hukuki sonuçlar doğurma potansiyeli göz önüne alındığında, profesyonel bir desteğin önemi bir kat daha artmaktadır.