Müşteki beyanları ile başlatılan soruşturma süreci hukuki çelişki oluşturur mu?
İki müşteki, karakola giderek karşı binada oturan ve Ahmet isimli bir kişinin sürekli olarak iş yerleri hakkında terör, kadın satıcılığı, uyuşturucu madde ve kumar oynatma ihbarları yaptığını belirtmiştir. İhbarlara ilişkin tutanakları düzenleyen polis merkezi aynı zamanda müştekilerin şikayetçi beyanlarını Cumhuriyet Savcısına haber veren merkezdir. Aynı polis merkezi, ihbar konularında müştekilerin şikayetçi beyanlarında belirttikleri suçların tutanaklarda belirtilenlerle örtüşmediğini bilmesi gerekmektedir. Aynı polis merkezi tarafından beyanların Cumhuriyet Savcısına iletilmesi sonucunda savcı talimatıyla soruşturma başlatılmıştır. Ancak, müştekilerin şikayetçi beyanlarında belirttikleri terör, kadın satıcılığı, uyuşturucu madde, kumar oynatma ihbarlarının dosyada olmamasına dikkat edilmiyor. Bu durumda, iddianame hazırlanmış ve mahkeme de iddianameyi kabul ederek iftira suçundan kamu davası açılmıştır. Sorum: Bu durumda soruşturma, müştekilerin şikayetçi beyanlarında belirttikleri ancak dava dosyasındaki ihbar tutanaklarında bulunmayan ihbar konuları baz alınarak mı başlatılmış olmaktadır? Müştekilerin şikayetçi beyanlarında belirttikleri ihbar konularının dava dosyasındaki ihbar tutanaklarında bulunmaması iddianamenin hukukiliğine ve adillığına tesir eder mi?
Cevaplar
Avukatistan
Merhaba,
Tarafınızdan sunulan sorunun detaylarına göre, müştekilerin Ahmet isimli kişi hakkında yaptığı ihbarlar sonucunda soruşturma başlatılmış ve bu soruşturma C. Savcısı tarafından yürütülmüş. Ancak, müştekilerin iş yerleri hakkında yaptığı ihbarlar (terör, kadın satıcılığı, uyuşturucu madde, kumar oynatma) dava dosyasındaki ihbar tutanaklarında bulunmamış olması dikkat çekici bir konumdadır. Bu durum, iddianamenin hukuki geçerliliği ve adil bir yargılama sürecine olan etkisini akla getirmektedir.
Soruşturmanın Başlatılma Kaynağı
Müştekilerin şikayetçi beyanlarında belirttiği, ancak tutanaklarda yer almayan konular hakkında soruşturma başlatılmış olması, soruşturmanın yalnızca şikayetçi beyanlarına dayalı olarak ilerlediğine işaret eder. Bu, genellikle çok hassas çalışılması gereken bir husustur çünkü ihbarın doğruluğu ve somut delillerle desteklenmesi gereklilik arz eder.
İddianamenin Hukuki Geçerliliği ve Adillik Üzerine Etkisi
İddianamenin hazırlanış biçimi ve kabulü, Türk Ceza Muhakemesi Kanunu'na göre delillerle desteklenmiş olmalıdır. Eğer müştekilerin şikayetçi beyanları, somut delil olmaksızın iddianameye dahil edilmişse ve bu beyanlara dayanarak bir kamu davası açılmışsa, bu durum işlem adil ve hukuki standartlara uygunluk açısından soru işaretleri yaratabilir. İddianamenin hukuki ve objektif bir değerlendirme sonucu oluşturulmaması durumu, yargılama sürecinin adil olmamasına yol açabilir. Adil olmayan bir yargılamanın sonuçları, sanık haklarının ihlali ve hukukun üstünlüğü ilkesine zarar verebilir.
Öneriler ve Alınması Gereken Adımlar
Sonuç olarak, eğer müştekilerin beyanları dışında somut bir delil bulunmuyorsa, bu durum iddianamenin hukuki geçerliliğini ve yargılama sürecinin adil olup olmadığını sorgulatıyor. Avukatınızla detaylı bir şekilde çalışarak, bu hususların mahkemedeki savunma stratejinizde önemli bir yer tutması gerekiyor, hukuki haklarınızın korunması için titiz bir yaklaşım sergilenmesi önem arz etmektedir.