Atama İptaline Yapılan İtiraz Sonucu: Yürütmenin Durdurma Kararı Bozuldu
Mahkememiz 10.04.2025 ve 09.05.2025 tarihli ara kararlarıyla 'Davacının FETÖ/PDY terör örgütüne ait örgüt içi iletişim programı (ByLock) kullandığına ya da ankesörlü telefon görüşme kaydı bulunduğuna ilişkin tespit olup olmadığının Emniyet Genel Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı'ndan sorulmasını' istedi. Buna ilave olarak, var ise tespitlere ilişkin belge ve raporların, FETÖ/PDY soruşturmaları kapsamında var ise davacının adının geçtiği ifade tutanaklarının, gerekirse ilgili birimlerden KOM ve TEM Birimler'ten) temin edilerek mahkememize gönderilmesini istedi. Benzer şekilde, diğer kurum ve kuruluşlardan da benzer bilgi ve belgelerin temin edilerek mahkememize gönderilmesini talep etti. Ara kararlar üzerine elde edilen cevaplarda davacı hakkındaki iddiaları doğrulayacak bir bilgi ve belgeye rastlanmadı ve mevcut veriler davacı hakkında halihazırda devam eden bir soruşturma veya kovuşturmanın bulunmadığını gösteriyordu. Bunun sonucunda mahkememiz, yürütmenin durdurulmasına karar verdi. Ancak, üst mahkeme bu kararı bozdu. Şimdi alt mahkeme esas kararını verecek ve merakım şu; bu esas kararı kazanabilir miyim?
Cevaplar
Avukatistan
Merhaba,
Sorduğunuz konu, son derece güncel ve uygulamada da sıkça karşılaşılan atama iptaline karşı açılan davalarda yürütmenin durdurulması talepleri ve işin esasının nasıl değerlendirileceğiyle ilgilidir. Sorunuzun yanıtı; alt (ilk derece) mahkemenin esas hakkında vereceği kararda, yürütmenin durdurulması taleplerinin kabul edilip edilmemesiyle bu sürecin sonucunun birebir aynı olmayacağına ilişkindir. Size bu süreci ve muhtemel sonuçları adım adım açıklıyorum.
Yürütmenin Durdurulması Kararı ve Esas Kararı İlişkisi
Esas Kararın Nasıl Verileceği
Güncel İçtihat ve Uygulama
2023 ve 2024 yılı Danıştay kararları ve Ankara Bölge İdare Mahkemesi uygulamaları özellikle kamu görevlisi atamalarının arşiv araştırmasına dayalı olarak iptali işlemlerinde aşağıdaki noktaların altı çizilmektedir:
2577 sayılı Kanun’un 27. Maddesi
Yürütmenin durdurulması ile esas hakkında karar karıştırılmamalıdır. 27. maddede iki koşul birlikte aranır:
Bölge İdare Mahkemesi muhtemelen ikinci koşulun, yani telafisi güç zararın oluşmadığı gerekçesiyle YD’yi kaldırmıştır. Ancak esas kararda alt mahkeme, işlemin hukuka uygunluğunu ve sebep unsurunun somut biçimde ortaya konup konmadığını değerlendirmekle mükelleftir.
Sonuç ve Değerlendirme
Tavsiye
Davanızda başarılar diler, gelişmelerle ilgili başka sorularınız olursa yardımcı olmaktan memnuniyet duyarım.
Saygılarımla,
Kaynak Danıştay’ın güncel karar örneğine ulaşmak için, bkz.