Sürekli Sakatlık Oranı Nedir?

17 dakika

Sürekli Sakatlık Oranı nedir, nasıl hesaplanır, kim belirler? Kısaca, kaza veya hastalık sonrası vücuttaki kalıcı etkilerin tüm vücut fonksiyonuna yansımasını yüzdeyle ifade eden orandır. Uygulamada “maluliyet” ya da “sürekli iş göremezlik” oranı diye de geçer. Bu oran; sağlık kurulu raporu, ilgili cetveller ve birden fazla hasar varsa Balthazard yöntemiyle belirlenir. Tazminat, sigorta ve sosyal haklarda doğrudan etkisi vardır.

Bu rehberde:

  • Hesaplama mantığı (rapor, cetvel, Balthazard, yaş etkisi, TRH 2010)
  • Örnek hesap ve sık hatalar
  • Tazminata ve haklara etkisi

Amaç: Kendi dosyanızda doğru oranı ve yol haritasını anlamanıza yardımcı olmak.

Devamında, adım adım Sürekli Sakatlık Oranı sürecini sade biçimde anlatacağız.

Sürekli Sakatlık ve Maluliyet Kavramları

Sürekli sakatlık oranı, genellikle bir kaza veya hastalık sonrası kişinin vücut fonksiyonlarında kalıcı kayıp yaşadığında gündeme gelir. Sürekli sakatlık, kişinin hayatının geri kalanında, eski sağlığına ve beden işlevlerine tekrar kavuşamaması anlamını taşır. Yani, bu durum bir iyileşme beklentisi kalmayan, tedaviyle geriye dönüşü mümkün olmayan sakatlıkları ifade eder.

Maluliyet ise daha geniş bir kavramdır ve genellikle sigorta, sosyal güvenlik ve hukuk alanlarında kullanılır. Maluliyet, kişinin bir hastalık veya kaza sonucu vücut bütünlüğünü kaybedip, çalışma gücünü kısmen ya da tamamen kaybetmesi anlamına gelir. Tıbbi açıdan, bir kişinin mesleğini icra edemeyecek şekilde vücut fonksiyonlarında kayıp yaşaması olarak tanımlanır. Her iki durumda da, sosyal güvenceden yararlanma ya da tazminat hakkı doğabilir.

Günümüzde sürekli sakatlık ve maluliyet kavramları, çoğunlukla birbirinin yerine kullanılabiliyor. Fakat aradaki ince fark, maluliyetin sosyal güvenlik mevzuatında daha net hukuki sonuçlar doğurmasındadır. Sürekli sakatlık bir tıbbi durumken, maluliyet hem tıbbi hem de hukuki sonuçlar doğurur.

Sürekli sakatlık oranı; hastalığın, kazanın veya tıbbi durumun kişinin tüm vücudu üzerindeki kalıcı etkisinin bilimsel olarak belirlenip yüzdeyle ifade edilmesidir. Bu oran; tazminat, maaş veya emeklilik gibi hakların belirlenmesinde kullanılır. Kısacası, süregelen bir kayıp ve fonksiyon azlığı söz konusudur.

Hukuki Dayanaklar ve Mevzuat

Sürekli sakatlık oranının belirlenmesi için çeşitli mevzuatlar ve yönetmelikler bulunur. Türkiye’de bu alandaki en önemli dayanaklar şunlardır:

  • 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu
  • Maluliyet ve Çalışma Gücü Kaybı Tespiti İşlemleri Yönetmeliği
  • SGK Maluliyet Cetveli
  • İlgili bakanlıklar tarafından hazırlanan özürlülük ve engellilik cetvelleri

Özellikle SGK'nın belirlediği standartlar, iş kazaları ve meslek hastalıkları sonrası maluliyet oranlarının tespitinde kullanılır. Meslekte kazanma gücünün kaybı %10 ve üzerindeyse, kanunlara göre kişi malul sayılır ve hak kazandığı sosyal güvenlik veya tazminat ödemeleri başlatılır.

Ayrıca, sigorta şirketleri tarafından düzenlenen poliçelerde de sürekli sakatlık tanımı ve oranı detaylı şekilde yer almakta. Büyükşehir hastanelerinin sağlık kurulları ve Adli Tıp Kurumu, raporlarda yer alan sakatlık oranlarını belirleyebilmek için, ilgili yönetmelik ve cetvelleri referans alır.

Yargıtay kararlarında da; sürekli sakatlık oranının belirlenmesinde esas alınacak mevzuat ve raporların doğru şekilde değerlendirilmesi gerektiği vurgulanır. Sonuç olarak, sürecin tamamen hukuki zemine dayalı, objektif ve uzman sağlık kurulları aracılığıyla işlediğini söyleyebiliriz.

Bu mevzuatlar sayesinde, ortaya çıkan sürekli sakatlık ya da maluliyet durumlarında hem bireylerin hem de işverenlerin, sigorta ve tazminat hakları açıkça belirlenmiş olur.

Sürekli Sakatlık Oranının Belirlenmesinde Kullanılan Kriterler

Tıbbi Değerlendirme Süreci

Tıbbi değerlendirme süreci, sürekli sakatlık oranının belirlenmesinde en önemli ilk adımdır. Kişinin yaşadığı kaza, hastalık veya travma sonrası vücudundaki hasarın kalıcı olup olmadığına bakılır. Uzman doktorlar tarafından yapılan ayrıntılı muayene ve tetkikler bu aşamada devreye girer.

Tıbbi değerlendirme süreci sırasında, kişinin organ kaybı, uzuv zayıflığı veya işlev bozukluğu detaylı olarak incelenir. Doktorlar genellikle ilgili branşlardan rapor alır. Ayrıca, tetkik sonuçları, görüntüleme yöntemleri ve laboratuvar analizleri gibi veriler de dikkate alınır. Sürecin sonunda, kişinin sakatlığına dair detaylı tıbbi rapor hazırlanır.

Raporlama ve Sağlık Kurulları İncelemesi

Raporlama ve sağlık kurulları incelemesi, tıbbi değerlendirme sonrasında başlar. Sağlık kurulları, farklı branşlardan oluşan birden fazla doktorun yer aldığı heyetlerdir. Bu kurullar, gelen raporları ve tetkik sonuçlarını birlikte değerlendirir.

Sağlık kurulu, yapılan incelemelerin ardından kişiye ait nihai bir sakatlık oranı belirler ve bu oranı bir kurul raporu haline getirir. Özellikle SGK, belediyeler veya sigorta şirketleri için alınan raporlarda sağlık kurulu kararı zorunludur. Kurul kararında, sakatlığın derecesi yüzdelik oranla belirtilir ve kişiye yazılı olarak bildirilir.

Raporlama aşamasında, tüm bulgular açık şekilde yazılır. Hangi yaralanmanın yüzde kaç oranda kayba neden olduğu, gerekçeleriyle açıklanır. Sağlık kurulu raporu, gerektiğinde mahkemede veya sigortalarda da kullanılabilir.

Özür Oranları Cetvelleri ve Hesaplama Yöntemleri

Özür oranları cetvelleri, Türkiye’de sürekli sakatlık oranının belirlenmesinde resmi olarak kullanılan tablolardır. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın yayımladığı “Çalışma Gücü Kaybı Oranları Cetveli” en çok kullanılan kaynaktır. Bu cetvellerde, vücudun her bölgesi için ayrı ayrı kayıp oranları tanımlanmıştır.

Hesaplama yöntemleri, kişide birden fazla engel veya işlev kaybı varsa önemli hâle gelir. Bir uzuv kaybı, organ fonksiyon bozukluğu veya birden fazla sakatlık bir arada bulunduğunda her biri kendi oranına göre değerlendirilir. Cetvellerde, örneğin bir bacağın tamamen kaybı yüzde 40, bir gözün kaybı ise yüzde 20 oranında sakatlık anlamına gelebilir.

Bazı durumlarda, sakatlığın birkaç organı etkilemesi nedeniyle oranlar doğrudan toplanmaz. Bunun yerine, farklı oranların birleşmesini gösteren özel matematiksel yöntemler kullanılır.

Balthazard Kombinasyon Yöntemi

Balthazard kombinasyon yöntemi, aynı kişide birden fazla sakatlık oranı olduğunda her oranın toplama mantığıyla değil, özel bir formülle birleştirilmesini sağlar. Balthazard yöntemiyle, ilk oran tam kabul edilir. İkinci oran, kalan sağlam vücut üzerinden hesaplanır. Yani yüzde 30 ve yüzde 20 kaybı olan biri için önce yüzde 30 alınır, sonra kalan yüzde 70’in yüzde 20’si bulunur ve toplam kayıp bu şekilde hesaplanır.

Bu yöntem, sürekli sakatlık oranlarında toplamın hiçbir zaman yüzde 100’ü aşmamasını sağlar. Özellikle karmaşık sakatlıklarda kullanılan bu matematiksel yöntem, hesaplamalarda adalet ve doğruluk sağlaması açısından önemlidir. Sağlık kurulları ve sigorta uzmanları bu yöntemi çoğunlukla resmi cetvel ve raporlamalarda kullanır.

Kısacası, sürekli sakatlık oranı belirlenirken hem tıbbi hem de resmi hesaplama yöntemlerine uyulur. Böylece adil ve objektif bir sonuç elde edilir.

Sürekli Sakatlık Oranının Hesaplanması

Vücut Fonksiyonlarının Kayıp Derecesi

Vücut fonksiyonlarının kayıp derecesi, sürekli sakatlık oranının hesaplanmasında en önemli aşamalardan biridir. Kişinin yaşadığı kaza veya hastalık sonrası vücudunda oluşan hasarın ne kadar fonksiyon kaybına yol açtığı detaylı bir şekilde incelenir. El, kol, bacak, göz, işitme ve konuşma gibi ana vücut fonksiyonlarının kayıpları, ilgili uzman doktorlarca tespit edilir. Bu değerlendirmede, özürlülük oranı cetvelleri kullanılır. Her organ veya fonksiyon için standart bir yüzde oranı belirlenmiştir. Örneğin, tek göz görme kaybı ile iki göz görme kaybı arasında büyük fark vardır.

Fonksiyon kayıp derecesi belirlenirken, kişinin günlük yaşamda karşılaştığı zorluklar ve tıbben artık yapılamayan hareketler dikkate alınır. Ayrıca olay öncesi sağlık durumu, eşlik eden başka rahatsızlıklar ve yaş faktörü de bu değerlendirmeye dahil edilir.

Meslekte Kazanma Gücü Kaybı

Meslekte kazanma gücü kaybı, bir kişinin sakatlık sonrası eskisi gibi çalışıp çalışamayacağını gösterir. Özellikle iş kazalarında ve trafik kazalarında bu oran çok önemlidir. Çünkü kişinin sadece tıbben değil, aynı zamanda ekonomik anlamda da ne kadar kayıp yaşadığına bakılır.

Değerlendirme yapılırken, sakatlanmadan önce yapılan iş ve kişinin mesleki yeterliliği dikkate alınır. Örneğin, bir işçinin elini kaybetmesi ile masa başı çalışanının parmak kaybı aynı oranda meslek kaybı oluşturmaz. SGK ve iş mahkemeleri, bu oranı belirlerken Türkiye İş Göremezlik Cetveli’ni dikkate alır. Raporda belirtilen meslekte kazanma gücü kayıp oranı, tazminat hesaplamasında doğrudan etkili olur.

Çocuklara ve Yetişkinlere Göre Farklılıklar

Çocuklarda ve yetişkinlerde sürekli sakatlık oranı hesaplanırken dikkate alınan kriterlerde önemli farklar vardır. Çocukların büyüme ve gelişme çağında olmaları, iyileşme süreçleri ve fonksiyon kayıplarının etkisi farklı değerlendirilir. Çocuklarda yapılan hesaplamalarda, ileride hangi meslekleri yapamayacağı, öğrenme kabiliyeti ve sosyal hayata katılımı göz önünde bulundurulur.

Yetişkinlerde ise mevcut mesleki durum ve ekonomik kayıplara ağırlık verilir. Ayrıca çocuklar için sakatlık oranı belirlenmesinde, tedaviyle iyileşme ihtimali ve uyum süreci dikkate alınırken, yetişkinlerde kalıcı hasar ve fonksiyon kaybı oranı daha net hesaplanır. Bu nedenle aynı sakatlık, çocukta ve yetişkinde farklı yüzdelerle sonuçlanabilir.

Kısaca, sürekli sakatlık oranı hesaplarken hem tıbbi değerlendirme hem de mesleki ve yaşa bağlı durumlar detaylıca incelenir ve kişinin hayatını nasıl etkileyeceği büyük önem taşır.

Sürekli Sakatlık Oranının Tazminata Etkisi

Maddi Tazminat Hesaplaması

Maddi tazminat hesaplaması, sürekli sakatlık oranı belirlenirken en çok merak edilen konulardan biridir. Bir kişinin yaşadığı kalıcı sakatlık sonrası ne kadar maddi kayıp yaşayacağı, bu oran sayesinde belirlenir. Özellikle trafik kazalarında, iş kazalarında veya diğer istenmeyen olaylarda devreye giren bu hesaplama, kişinin iş gücündeki kaybı ve gelecekteki kazancını kaybetmesi gibi durumları kapsar.

Maddi tazminat miktarı hesaplanırken şu noktalar dikkate alınır:

  • Kişinin yaşı ve mesleği
  • Olaydan önce aldığı maaş veya geliri
  • Sürekli sakatlık oranı (%10, %50 gibi)
  • Meslekte kazanma gücü kaybı

Hesaplama yapılırken, sakatlık oranı ne kadar yüksekse alınacak tazminat da o kadar artar. Ayrıca, kişinin sakatlık sonrası ek giderleri de hesaba katılır. Sonuç olarak, sakatlık oranı maddi tazminatın temel belirleyicisidir.

Manevi Tazminat Hakkı

Manevi tazminat hakkı, sürekli sakatlık yaşayan bireyin yaşadığı acı, elem, üzüntü ve yaşam kalitesinde oluşan azalma için ödenen bir tazminat türüdür. Buradaki amaç, kişinin uğradığı psikolojik zararın, yani hayatındaki manevi kaybın bir ölçüde telafi edilmesidir.

Manevi tazminat miktarı, tamamen maddi tazminattan bağımsızdır. Hakimde geniş bir takdir hakkı vardır. Kişinin sakatlık derecesi, yaşadığı travmanın büyüklüğü, sosyal yaşantısı ve yaşanan olayın özel koşulları bu tutarın belirlenmesinde etkili olur. Özellikle vücut bütünlüğünün ağır şekilde bozulduğu, işgücü ve sosyal faaliyetlerde ciddi kayıpların olduğu durumlarda, manevi tazminatlar daha yüksek olur.

Bakıcı ve Ek Tedavi Masrafları

Bakıcı ve ek tedavi masrafları da sürekli sakatlık oranının tazminata etkisi içinde çok önemli bir yer tutar. Kişi sakatlığı nedeniyle gündelik yaşamında sürekli bakıcıya ihtiyaç duyabilir. Ayrıca, ilk tedavi dışında uzun süreli fizik tedavi, rehabilitasyon, özel tıbbi cihaz kullanımı gibi masraflar da ortaya çıkabilir.

Mahkemeler ve sigorta şirketleri, kişinin ihtiyaç duyduğu bakıcı ücretini ve ek tedavi giderlerini ayrı bir kalem olarak hesaplar. Bu giderler sakatlık oranı ve tıbbi raporlarla ortaya konur. Örneğin, yürüyemeyen birinin tekerlekli sandalye masrafı ya da özel bir bakıcı ücretinin tazmini sağlanabilir.

Çoğu durumda bu tür masrafların belgelenmesi gerekir. Faturalar, sağlık kurulu raporları ve doktor tavsiyeleri ek tedavi ve bakıcı masraflarının tazmini için temel belgelerdir. Kısacası, sürekli sakatlık yalnızca gelir kaybı değil, aynı zamanda yaşam kalitesi kaybı ve ek masraflar anlamına gelir.

Sürekli Sakatlık Oranıyla İlgili Hukuki Süreçler

Sigorta Başvuruları ve Tazminat Talepleri

Sigorta başvuruları ve tazminat talepleri, sürekli sakatlık oranının tespit edilmesinden hemen sonra başlayan önemli bir aşamadır. Kişi, kazadan ya da hastalıktan dolayı sürekli bir sakatlık yaşarsa, bu durumu belgeleyen sağlık kurulu raporunu sigorta şirketine sunmak zorundadır. Sigorta şirketleri genellikle kendi panel doktorları üzerinden raporu inceleyip sakatlık oranını yeniden değerlendirir.

Başvuru sürecinde, öncelikle resmi sağlık kurulu raporu, kimlik belgeleri, kaza tespit tutanağı (varsa), tedavi belgeleri ve SGK dökümleri gibi evraklar istenir. Bu belgeler tamamlanıp sigortaya sunulunca, şirket tarafından başvuru alınır ve tazminat hesaplaması yapılır. Eksik ya da hatalı belge olduğunda ödeme gecikir ya da reddedilir.

Sigorta şirketinin belirlediği tazminat tutarını düşük bulan ya da başvurusunun reddedildiğini gören kişiler, şirketin cevabına itiraz hakkına da sahiptir. Öncelik genellikle şirket içi itirazda olsa da, sonuç alamayanlar için yasal yollar da açıktır.

Dava Süreci ve Zaman Aşımı

Dava süreci ve zaman aşımı, sürekli sakatlık nedeniyle hakkını alamayan yahut tazminat tutarında anlaşmazlık yaşayan kişiler için önem taşır. Eğer sigorta ile anlaşma sağlanamazsa, kişi hukuki yollara başvurabilir. Dava genellikle asliye hukuk mahkemesinde veya ilgili sigorta tahkim komisyonunda açılır.

Zaman aşımı süresi, sürekli sakatlığa sebep olan olayın gerçekleştiği tarihten itibaren başlar. Türkiye’de bu süre, trafik kazaları için genel olarak iki yıldır. Ancak olayın öğrenilmesinden sonraki süreç ve bazı özel durumlarda farklı düzenlemeler olabilir. Zaman aşımı geçtikten sonra açılan davalarda hak düşer.

Dava açmadan önce bir avukata danışmak çok faydalıdır çünkü belgelerin tam ve doğru olması, hukuki sürecin başarıyla ilerlemesinde etkilidir. Ayrıca, sürecin hızlı ilerlemesi için başvuru ve dava dilekçelerinde sürekli sakatlık oranı, olayın ayrıntılı anlatımı ve tüm tıbbi belgelerin eksiksiz sunulması gerekmektedir.

Bilirkişi ve Adli Tıp Değerlendirmeleri

Bilirkişi ve adli tıp değerlendirmeleri, davalarda en önemli aşamalardan biridir. Mahkemeler veya sigorta tahkim komisyonları, dosyadaki bilgi ve belgelerden emin olmadıklarında uzmanlardan görüş isterler. Bu aşamada bilirkişi ya da adli tıp kurumu, kişinin sakatlık oranını, iş gücü kaybını ve raporda yer alan bulguları tekrar inceler.

Bilirkişi raporu hazırlanırken genellikle tıbbi evraklar, hastane raporları ve mevcut sağlık kurulu raporu gözden geçirilir. Yeri geldiğinde hasta muayeneye çağrılır veya ek tetkikler istenir. Bilirkişi, ilgili mevzuata ve güncel Özür Oranları Cetveli’ne uygun olarak değerlendirme yapar.

Mahkeme, bilirkişi raporunu dikkate alarak nihai kararını verir. Ancak taraflar bilirkişi raporuna itiraz edebilir ve yeni bir değerlendirme talebinde bulunabilir. Adli tıp değerlendirmeleri özellikle oranlarda ciddi farklılıklar olduğunda ya da taraflar arasında tıbbi görüş ayrılığı yaşandığında tercih edilen objektif bir yoldur. Bu süreçte hem adaleti sağlamak hem de hak kayıplarını önlemek için uzman görüşü büyük önem taşır.

Sık Karşılaşılan Sorular ve Pratik Öneriler

Sürekli Sakatlık Raporunda Dikkat Edilmesi Gerekenler

Sürekli sakatlık raporu alırken dikkat edilmesi gereken bazı önemli noktalar vardır. Öncelikle, raporun oluştuğu hastane veya sağlık kurulu mutlaka yetkilendirilmiş olmalıdır. Sakatlığın detaylı olarak belirtildiği, tüm vücut fonksiyon kayıplarının açıkça raporda yazıldığı bir değerlendirme gereklidir. Özellikle özür oranı cetvellerine göre oranların hesaplanıp yazılması, ileride doğabilecek hak kayıplarını önler.

Sürekli sakatlık raporunda, doğru tanı ve uygun oranın belirlenmesi büyük önem taşır. Ayrıca, raporun üzerinde raporu düzenleyen doktorların, kurulların isimlerinin ve imzalarının yer aldığından emin olun. Eksik veya yanlış bilgi nedeniyle mağduriyet yaşamamak için raporu aldıktan sonra dikkatlice incelemek faydalı olur.

İtiraz ve Yeniden Değerlendirme Hakları

Sürekli sakatlık oranına ve rapora ilişkin verilen kararlara karşı itiraz hakkı bulunmaktadır. Raporun içeriğindeki eksiklikler, yanlışlıklar veya oranlara katılmama durumunda, ilk raporun düzenlendiği sağlık kurumuna veya bir üst sağlık kuruluna başvurulabilir. Genellikle başvurular 30 gün içinde yapılmalıdır fakat bu süre kurumdan kuruma değişebilir.

İtiraz sonrası yeniden değerlendirme talebiyle birlikte, genellikle yeni bir heyet incelemesi yapılır. Bu süreçte mevcut tıbbi belgelerin eksiksiz verilmesi çok önemlidir. Aynı sakatlık için birden fazla farklı oran çıkması halinde genelde en yüksek oran dikkate alınır. Raporun yeniden incelenmesini SGK üzerinden veya mahkemeye müracaat ederek de isteyebilirsiniz.

Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) Hakları ve Maaş Bağlanması

SGK, sürekli sakatlık oranına göre çeşitli haklar ve destekler sunar. Eğer sakatlık oranı yüzde 40 ve üzerindeyse, kişi malulen ya da engelli aylığı almaya hak kazanabilir. Oran daha yüksekse, malulen emekli olma şartları da gündeme gelebilir. Maaş bağlamada, rapordan elde edilen toplam özür oranı esas alınır.

Sakatlık maaşı başvurusu için, tam teşekküllü devlet hastanesinden alınan engellilik raporu ile SGK'ya müracaat edilir. Ayrıca, bakıma muhtaç kişiler için evde bakım yardımı ve bazı ek sosyal destekler de mümkündür. Hak kaybı yaşanmaması adına, başvuru esnasında tüm belgelerin eksiksiz olması gerekir.

SGK'nın sunduğu maaşlar ve imkanlarla ilgili güncel bilgilere her zaman resmi SGK sayfasından ulaşılabilir. Detaylar ve başvuru şartlarıyla ilgili olarak bir uzmandan veya SGK danışmanından destek almanız önem verir.

Profesyonel hukuki danışmanlık mı arıyorsunuz?

Avukatistan üzerinden kolayca hukuki danışmanlık talebi oluşturup, sisteme kayıtlı binlerce avukattan teklif alabilirsiniz.

Lütfen unutmayın;

  • Avukatistan, avukatlardan alınan hizmetler için herhangi bir ücret ya da komisyon talep etmez.
  • Hizmetlerimiz yalnızca avukatlarla iletişim kurmanıza yardımcı olmak içindir; avukatlar tarafından verilen hizmetlerden Avukatistan sorumlu tutulamaz.
Danışmanlık Talebi Oluştur
Soru Sor Danışmanlık Talep Et