Asılsız İhbarlarda Soruşturmanın Adil Olup Olmadığı Konusu
İki müşteki işyeri hakkında karşı apartmanda oturan sanık Selin Ney'in sürekli olarak asılsız ihbarlar yapması nedeniyle müştekilerin şikayetçi olduğunu beyan etmişlerdir. Müştekilerin şikayetçi beyanları Cumhuriyet Savcısına haber verilmiş ve Cumhuriyet Savcısından alınan talimatla iftira suçundan soruşturma başlatılmıştır.
Müştekilerin şikayetçi beyanlarında özetle sanık Selin Ney'in iş yerleri hakkında FETÖ, uyuşturucu, kumar oynatma iddiaları nedeniyle şahsen şikayetçi olduklarını belirtmişlerdir. Fakat davada ileri sürülen ihbar konularının asılsız olduğu ve iddianamede bahsedilen suçlamaların detaylandırılmadığı görülmektedir.
Sanık Selin Ney, soruşturmanın adil bir şekilde yürütülmediğini ve müştekilerin varolmayan ihbar konularına dayandırıldığını iddia etmektedir. Bu durumda, soruşturmanın adil yürütülüp yürütülmediği konusu tartışılmalı mıdır?
Cevaplar
Avukatistan
Merhaba,
Şikayet edilen Selin Ney’in durumu, Türkiye Ceza Hukuku açısından incelendiğinde, birden fazla yönüyle değerlendirilmesi gereken bir durumdur. Öncelikle, Selin Ney'in yaptığı iddia edilen ihbarlar ve sonrasında başlatılan soruşturma sürecine dair hususları ele almak önemlidir.
İftira Suçunun Unsurları
Türk Ceza Kanunu'nun 267. maddesine göre, bir suç isnat edilerek ihbar ve şikayet yapmak, bu isnatların asılsız olduğu biline biline gerçekleştirildiği zaman iftira suçu oluşur. Bu durumda, kişinin bilerek ve isteyerek asılsız ihbar yapmış olması gerekmektedir.
İhbarların İçeriği ve Gerçeğe Uygunluğu
Sorun, Selin Ney’in yaptığı ihbarların, müştekiler tarafından asılsız olarak nitelendirilmesi ve bu ihbarlar üzerinden soruşturmanın iftira suçu çerçevesinde yürütülmesidir. Ancak, iddianamede belirtilmemiş olan ve asıl ihbarlarda bahsi geçen konuların (gürültü, iş yerlerinin geç saatlere kadar açık tutulması gibi) gerçekte ne olduğu önemlidir. Eğer Selin Ney’in yaptığı ihbarlar, ihbar tutanaklarında eksik ya da yanlış yansıtılmışsa, bu durum soruşturmanın seyrini ve Selin Ney üzerindeki suçlamaların meşruiyetini etkileyebilir.
Sanığın Savunma Hakları
Selin Ney, soruşturmanın adil yürütülmediğini ve kendisinin var olmayan ihbarlar üzerinden mahkum edilmeye çalışıldığını ileri sürebilir. Bu, Selin Ney'in savunma haklarını kullanması açısından önemli bir argüman olabilir. Türkiye’de her bireyin, adil yargılanma hakkı Anayasanın 36. maddesi gereğince güvence altına alınmıştır ve bu durum, sanığın lehine işleyebilecek bir husustur.
Yapılması Gerekenler
Bu tür bir durumda, Selin Ney’in savunmasını en iyi şekilde yapabilmesi için, deneyimli bir ceza avukatı ile çalışması ve tüm yasal yollara başvurması önem taşır.