Evlilik İptali Nasıl Yapılır?

26 dakika

Evlilik iptali, Medeni Kanun'un belirli şartlar altında evliliklerin geçersiz sayılmasını sağlayan bir davadır. Evliliklerin mutlak butlan veya nispi butlan sebepleriyle mahkemeden geçersiz sayılması talep edilebilir. Mutlak butlan durumları; evli olmak, akıl hastalığı veya engel hısımlık gibi nedenlere dayanırken, nispi butlan; aldatma, korkutma gibi geçici nedenlere dayanmaktadır. Evliliğin iptali sürecinde davayı açmak için belirli mahkeme prosedürleri ve belirlenen süreler bulunmaktadır.

Evliliğin iptali davası, aile mahkemesinde açılır ve dava sürecinde çocukların statüsü, mal paylaşımı gibi konular değerlendirilir. Her durumda evliliğin iptali, hukuki bir süreç gerektirdiği için uzman desteği almak önemlidir. Evlilik iptalinin yol açabileceği olası sonuçlar ve süreç hakkında daha detaylı bilgi alarak, doğru adımlar atmak önem arz etmektedir.

Evlilik İptali Nedir?

Evlilik iptali, hukuki olarak geçersiz sayılması gereken bir evliliğin, mahkeme kararı ile baştan itibaren yok hükmünde olduğunun tespit edilmesidir. Yani, evlilik ilişkisi başlangıçtan bu yana hiç var olmamış gibi kabul edilir. Bu durum, Türk Medeni Kanunu’nda düzenlenmiştir ve ancak kanunda belirtilen belli başlı sebeplerin varlığı halinde mümkündür.

Evlilik iptali davasında mahkeme, tarafların gerçek anlamda evlenme iradesine sahip olup olmadığını veya yasal şartların oluşup oluşmadığını inceler. Eğer usulüne ve kanuna uygun şekilde kurulmayan bir evlilik söz konusuysa, bu evlilik mahkeme kararı ile ortadan kaldırılır. Kısacası, evlilik iptali aile hukukunda oldukça özel, belirli koşullara bağlı bir davadır.

Evlilik İptali ile Boşanmanın Farkı

Evlilik iptali ile boşanmanın farkı birçok kişi için kafa karıştırıcı olabilir. Boşanma, geçerli şekilde kurulmuş bir evliliğin sona ermesidir. Yani, çiftler evlenmiş olur ve ilerleyen bir tarihte, bu birliği bitirmek isterlerse boşanma davası açarlar. Boşanmayla birlikte, evlilik karar tarihinden itibaren ileriye dönük olarak ortadan kalkar.

Evlilik iptali ise, evlilik daha baştan hukuken geçersiz olduğunda gündeme gelir. İptal kararıyla evlilik, hukuki olarak hiç gerçekleşmemiş sayılır. Diğer bir deyişle, iptal edilen evlilik baştan beri yok gibidir. Bu da, özellikle mal paylaşımı, boşanmaya ilişkin hak ve yükümlülükler bakımından önemli farklar doğurur.

Bir başka deyişle; boşanmada evlilik geçmişe dönük sonuçlar doğurmazken, iptal davalarında evlilik hiç olmamış gibi kabul edilir ve bazı sonuçlar geçmişe etkili olur.

Evlilik İptalinin Hukuki Dayanakları

Evlilik iptali davalarının hukuki temeli, Türk Medeni Kanunu’nun 145. ve devamı maddelerinde açıkça düzenlenmiştir. Kanunda evliliğin geçersiz sayılması için şartlar detaylı olarak açıklanır. Bu şartlar, mutlak butlan ve nisbi butlan olarak iki ana gruba ayrılır ve hangi hallerde iptal kararı verilebileceği kanun ile sınırlandırılmıştır.

Örneğin, eşlerden birinin evlenme sırasında başka biriyle evli olması, ayırt etme gücünden sürekli olarak yoksun bulunması, akıl hastalığı veya hısımlık engeli gibi durumlar mutlak butlan sebeplerindendir. Bunlar Türk Medeni Kanunu’nda net olarak gösterilmiştir.

Ayrıca, Türk mahkemeleri ve uygulamadaki içtihatlarda da evlilik iptali davalarının dayanakları ve süreçleri ayrıntılı biçimde ele alınır. Sonuç olarak, evlilik iptali ancak yasalarda açıkça belirtilen hallerde ve mahkeme kararı ile mümkündür.

Bu başlık altında temel olarak evlilik iptali mekanizmasının ne olduğunu, boşanmayla farkını ve hangi yasal temellere oturduğunu öğrenmiş oldunuz.

Evlilik İptali Sebepleri

Evlilik iptali sebepleri, Türk Medeni Kanunu'na göre iki ana başlık altında incelenir: mutlak butlan sebepleri ve nisbi butlan sebepleri. Evliliğin iptali için mahkemeye başvurulduğunda, hangi sebebin varlığına dayanıldığına dikkat edilir. Çünkü bu sebeplerin şartları ve sonuçları birbirinden farklıdır. Şimdi, maddeler halinde evlilik iptali sebeplerini ayrıntılı olarak inceleyelim.

Mutlak Butlan Sebepleri

Mutlak butlan sebepleri, evliliğin baştan itibaren kesin olarak geçersiz sayılmasına yol açan durumlardır. Bu haller gerçekleşirse nikâh zaten hiç geçerli olmamış gibi değerlendirilir.

Mevcut Evli Olma

Mevcut evli olma durumu, yani bir kişi hâlihazırda başka biriyle evliyse ve yeni bir evlilik yaparsa, ikinci evlilik hukuken geçerli olmaz. Türk Medeni Kanunu'na göre çok eşlilik yasaktır. Bir kişi boşanmamış ya da eşi hayatta olduğu halde yeniden evlenirse, yapılan evlilik mutlak butlanla iptal edilir. Bu durumda hem savcı hem de ilgililer dava açabilir.

Ayırt Etme Gücünden Yoksun Olma

Ayırt etme gücünden yoksun kişilerin yaptığı evlilikler geçersizdir. Ayırt etme gücü, kişinin akıl sağlığının yerinde olması, iradesini ve davranışlarını idare edebilmesi demektir. Akıl hastalığı, yaş küçüklüğü ya da geçici akıl tutulmaları bu yeteneği ortadan kaldırırsa yapılan evlilik baştan itibaren yok sayılır.

Akıl Hastalığı

Akıl hastalığı ağır olan kişiler evlenemezler. Nikâh sırasında ağır akıl hastalığının bulunması, evliliğin hükümsüz olması sonucunu doğurur. Kanunen evlenmeden önce sağlık raporu alınması da bu yüzden zorunludur. Eğer akıl hastalığı nikâh esnasında mevcutsa, evlilik mutlak butlanla iptal edilir.

Hısımlık ve Akrabalık Bağı

Hısımlık ve akrabalık ilişkileri içinde olan kişilerin evlenmesi de kesinlikle yasaktır. Özellikle üst soy ile alt soy arasında, kardeşler arasında, amca, hala, dayı ve teyze ile yeğenler arasında evlilik yapılamaz. Bu tür evlilikler gerçekleşirse, yasa gereği mutlak butlan söz konusu olur ve evlilik geçersiz sayılır.

Nisbi Butlan Sebepleri

Nisbi butlan sebepleri ise evliliğin iptali için belirli bir süre içinde ve sadece belirli kişiler tarafından dava açılmasının mümkün olduğu hallerdir. Mutlak butlandan farklı olarak, geçerlilikte şartlı bir bozulma olur.

Geçici Ayırt Etme Gücünden Yoksunluk

Geçici ayırt etme gücünden yoksunluk, kişinin evlenme sırasında örneğin ağır sarhoşluk, geçici akıl rahatsızlığı veya baygınlık gibi bir nedenden dolayı iradesini kullanamamasıdır. Eğer bu gibi bir durumda evlenilmişse, ayırt etme gücüne yeniden kavuşan kişi belli bir süre içinde iptal davası açabilir.

Yanılma

Yanılma, kişinin evlendiği kişinin kimliği ya da önemli bir niteliği konusunda açıkça yanılmasıdır. Eğer bir kişi, evleneceği kişidir sanıp başkasıyla evlenmişse veya eşinin çok önemli bir özelliğini bilmeden evlenmişse ve bu özellik evliliği çekilmez kılıyorsa dava açabilir.

Aldatma ve Yanıltma

Aldatma ve yanıltma, evlilik sırasında eşin veya başka bir kişinin hileli davranışlarla tarafı yanlış yönlendirmesiyle ortaya çıkar. Mesela eşin evlenmeden önce sabotajla hastalığını gizlemesi, daha önce doğum yaptığını veya suçlu olduğunu saklaması örnek verilebilir. Bu tür bir aldatma veya yanıltma tespit edilirse evlilik nisbi butlanla iptal edilir.

Korkutma (Zorlama)

Korkutma ya da zorlama durumu ise, bir kişinin şiddet tehdidiyle, baskı veya korkutucu sözlerle evlenmeye mecbur bırakılmasıdır. Serbest irade ile karar verilememişse ve kişinin rızası bu nedenle sakatlanmışsa, iptal davası açılabilir. Davayı korkutulan kişi açabilir.

Cinsel Sağlık/Gizlenen Hastalıklar

Cinsel sağlık veya gizlenen hastalıklar da evlilik iptaline neden olabilir. Burada önemli olan nokta, evlenmeden önce bir eşin bulaşıcı veya evliliği sürdüremeyecek türden bir hastalığı olduğunu bilip gizlemesidir. Böyle bir durum evliliği çekilmez kıldığı için, eşlerden biri belirli süre içinde iptal davası açabilir.

Evlilik iptali sebepleri arasında mutlak butlan ve nisbi butlan farkı, sürecin nasıl işleyeceğini ve kimlerin hak iddia edebileceğini belirler. Bu sebepler gerçekleştiğinde hızlı hareket etmek ve hak kaybına uğramadan işlem başlatmak çok önemlidir.

Evlilik İptali Davası Nasıl Açılır?

Evlilik iptali davası, Türk Medeni Kanunu'nda belirlenen sebepler dahilinde açılabilen ve evliliğin baştan itibaren geçersiz sayılmasını amaçlayan özel bir dava türüdür. Bu dava, belirli kişiler tarafından belirli mahkemelerde açılabilir ve bazı belgelerle desteklenmelidir. Şimdi bu sürecin nasıl işlediğini detaylıca inceleyelim.

Kimler Dava Açabilir?

Evlilik iptali davası açma hakkına sahip kişiler, kanunda özellikle belirtilmiştir. Bu kişiler ve yetkileri yasalarla netleştirilmiştir.

Cumhuriyet Savcısı

Cumhuriyet Savcısı, kamu düzeninin korunması amacıyla bazı mutlak butlan hallerinde evlilik iptali davası açma hakkına sahiptir. Bu durumlar, evliliğin toplum düzenine açıkça aykırı olduğu ve genellikle tarafların iradesi dışında gerçekleştiği hallerdir. Savcı, durumu tespit ettiğinde mahkemeye doğrudan başvurabilir.

Eşler

Eşler, genellikle evliliğin iptali için en sık dava açan kişilerdir. Eşler, hem mutlak hem de nisbi butlan nedenlerine dayanarak mahkemeye başvurabilir. Eşlerden biri evliliğin hukuki olarak geçersiz olduğunu düşünüyorsa, delilleriyle birlikte davayı başlatabilir.

İlgililer ve Yasal Temsilciler

Bazı durumlarda, ilgili kişiler veya yasal temsilciler de evlilik iptali davası açabilir. Özellikle ayırt etme gücünden yoksun kişilerin velisi veya vasisi, kişinin menfaatinin korunması amacıyla dava açma hakkına sahiptir. Aynı şekilde, evliliğin iptalinin başkalarını doğrudan etkilediği durumlarda, üçüncü kişiler de mahkemeye başvurabilir.

Hangi Mahkemede Açılır?

Evlilik iptali davasının açılacağı mahkeme, özellikle aile hukukuyla ilgili olduğu için belirli kurallara tabidir.

Aile Mahkemesi

Aile Mahkemesi, evlilik iptali davalarının görüldüğü özel mahkemedir. Evlilikle ilgili tüm hukuki işlemler gibi iptal işlemi de aile mahkemesinde yürütülür. Eğer ilgili yerde aile mahkemesi yoksa, asliye hukuk mahkemesi aile mahkemesi sıfatıyla davayı görür.

Yetkili Mahkeme Seçimi

Evlilik iptali davası için yetkili mahkeme, Türk Medeni Kanunu'na göre eşlerden birinin yerleşim yeri mahkemesidir. Yani eşlerin ikamet ettiği yerdeki aile mahkemesi bu davalara bakar. Davacı, kendi yerleşim yerinde ya da karşı tarafın ikamet ettiği yer mahkemesinde dava açabilir. Bu durum uygulamada davacının işini kolaylaştırır.

Gerekli Belgeler ve Dilekçeler

Evlilik iptali davası açmak için mahkemeye bazı belgeler sunmak gerekir. Dava sürecinin sağlıklı yürüyebilmesi için bu belgeler eksiksiz ve doğru olmalıdır.

Dilekçe Örneği

Davanın ilk adımı, mahkemeye dava dilekçesi ile başvurudur. Dilekçede tarafların kimlik bilgileri, evliliğin nerede ve ne zaman yapıldığı, iptal isteme nedeni ve dayanak kanun maddeleri net şekilde yazılmalıdır. Özellikle iptale neden olan hususların ayrıntılı açıklanması ve delillerin listelenmesi önemlidir.

Basit bir dilekçe örneği şu şekilde olabilir:

“Sayın Mahkeme’ye, Taraflar 01.05.2022 tarihinde Ankara’da evlenmişlerdir. Ancak eşim evlenme sırasında ayırt etme gücünden yoksun olduğu için evliliğin iptalini talep ediyorum. Yasal delillerimin toplanmasını ve gereğinin yapılmasını arz ve talep ederim.”

Kanıt ve Belgeler

Mahkemeye sunulması gereken kanıt ve belgeler, davanın türüne göre değişir. Evlilik belgesi, nüfus kayıt örneği, sağlık raporları, tanık beyanları, yazılı deliller ve varsa resmi tutanaklar en yaygın kullanılan belgelerdir. Delillerin güçlü ve hukuki olması, davanın olumlu sonuçlanmasında büyük önem taşır.

Unutmayın, eksik ya da yanlış belge ile yapılan başvurular süreci uzatabilir ve olumsuz sonuçlanabilir. İptal davası ciddiyet gerektiren bir süreçtir; bu nedenle bir avukattan destek almak yararlı olabilir.

Evlilik İptalinde Süreler

Evlilik iptalinde süreler, davanın açılabilmesi ve hak kaybı yaşanmaması açısından çok önemlidir. Hangi nedenle evlilik iptali isteniyorsa, bu sebebe göre davanın açılabileceği süre de değişir. Yasalar bu süreleri belirleyerek hem tarafların hem de toplum düzeninin korunmasını amaçlamıştır. Özellikle mutlak ve nisbi butlan ayrımı, süreler açısından net bir fark yaratır.

Mutlak Butlanda Süre Sınırı

Mutlak butlan sebeplerine dayalı olarak açılan iptal davalarında, zaman kısıtlaması yoktur. Yani evliliğin iptalini gerektiren mutlak butlan hallerinde (örneğin, taraflardan birinin başka biriyle zaten evli olması, yakın akraba olunması gibi) dava her zaman açılabilir.

Mutlak butlan davası, evlilik süresi ne kadar uzun olursa olsun, şartlar ortaya çıktığı sürece gündeme gelebilir. Taraflardan biri, Cumhuriyet savcısı veya ilgililer, zamanaşımı olmadan dava açabilirler. Böyle durumlarda, toplum düzenine zarar gelmemesi için yasal düzenleme bu şekilde esnek bırakılmıştır.

Kısacası, mutlak butlanda iptal davasının süresi sınırsızdır.

Nisbi Butlanda 6 Ay ve 5 Yıl Kuralı

Nisbi butlan sebepleri için ise zaman sınırı çok daha nettir. Eğer evlilik; korku, yanılma, geçici ayırt etme gücünden yoksun olma, aldatma gibi sebeplerle iptal edilmek isteniyorsa, yasa burada hak düşürücü süreler koymuştur.

Bu süreler şu şekildedir:

  • 6 Ay: Evliliğin iptalini gerektiren sebebin öğrenildiği veya ortadan kalktığı tarihten itibaren 6 ay içinde dava açılmalıdır.
  • 5 Yıl: Her durumda, evliliğin yapıldığı tarihten itibaren en fazla 5 yıl içinde dava açılmazsa, artık iptal hakkı sona erer.

Örneğin, bir kişi evlenirken aldatıldığını öğrendiğinde veya korkutularak evliliğe zorlandığını fark ettiğinde, bunu fark ettiği andan itibaren 6 ay içinde mahkemeye başvurmak zorundadır. Ancak üzerinden 5 yıl geçmişse, artık bu hak kaybolur.

Nisbi butlan süreleri, tarafların bir an önce harekete geçmesini teşvik eder ve geçmişte yapılan bir hatanın sonsuza kadar gündeme gelmesini engeller.

Unutulmamalıdır ki, bu süreler geçtikten sonra mahkeme artık evlilik iptali kararı veremez. Hak kaybı yaşanmaması için özellikle nisbi butlanda bu sürelere dikkat edilmesi gerekir.

Dava Süreci ve Yargılama Aşamaları

Dava Açma Aşaması

Dava açma aşaması, evlilik iptali davası için en önemli ilk adımdır. Bu aşamada öncelikle davacı taraf (yani iptal davasını açmak isteyen kişi, savcı ya da ilgili diğer kişiler) gerekli dilekçeyi hazırlayarak ilgili aile mahkemesine başvurur. Genellikle yetkili mahkeme, eşlerden birinin yerleşim yeri ya da davanın açılma amacına göre belirlenir. Dilekçede, evliliğin hangi sebep ya da sebeplerle geçersiz olduğu ve bu durumun ne şekilde ortaya çıktığı ayrıntılı olarak anlatılmalıdır. Ayrıca, dava harçlarının ve gerekli evrakların yatırılması da davanın kabulü için şarttır.

Dilekçeler ve Ön İnceleme

Dilekçeler ve ön inceleme aşamasında, davacı tarafından sunulan dilekçe karşı tarafa tebliğ edilir. Davalı eş veya diğer ilgili taraflar cevap dilekçelerini hazırlar ve mahkemeye sunar. Bu yazışma süreci tamamlandıktan sonra, mahkeme ilk duruşmayı belirler ve tarafların iddiaları ile savunmalarını anlamak için ‘ön inceleme duruşması’ yapar. Bu duruşmada mahkeme, davanın esaslı meselelerini, çekişmeli ve çekişmesiz noktaları tespit eder. Ayrıca delil sunulup sunulamayacağı, usul yönünden bir eksiklik olup olmadığı incelenir.

Delil Toplanması ve Tahkikat

Delil toplanması ve tahkikat aşamasında mahkeme, taraflardan istenen delilleri toplar. Bu aşamada en çok, evliliğin iptaline esas olan hususlar belgelerle, tanık beyanlarıyla ya da uzman raporlarıyla ispatlanmaya çalışılır. Örneğin akıl sağlığıyla ilgili bir iddia varsa, resmi sağlık kuruluşlarından sağlık raporu istenir ve gerekirse ilgili uzmanların görüşü alınır. Tanıklar dinlenir, gizlenen hastalık veya aldatma gibi iddialar araştırılır. Her iki tarafın ortaya koyduğu deliller üzerinde detaylı bir değerlendirme yapılır.

Karar ve Sonuçlandırma

Karar ve sonuçlandırma aşamasında, mahkeme dosya üzerindeki tüm belgeleri, delilleri ve taraf beyanlarını değerlendirerek bir karar verir. Eğer mahkeme, evliliğin iptali için ileri sürülen sebeplerin geçerli olduğuna kanaat getirirse, evliliğin iptaline karar verir. Eğer iddia edilen koşullar oluşmamışsa dava reddedilir. Kararın ardından, iptal kararı nüfus müdürlüğüne bildirilir ve evlilik nüfus kayıtlarından silinir. Ayrıca karar taraflara kısa sürede tebliğ edilir ve itiraz (istinaf) hakkı da kullanılabilir.

Dava Süresi (Tahmini Ne Kadar Sürer?)

Dava süresi, evlilik iptali davasının içeriğine ve delillerin toplanma sürecine göre değişiklik gösterebilir. Genelde mahkemelerin yoğunluğuna, davadaki eksikliklere veya bilirkişi raporlarına ihtiyaç duyulmasına göre süre uzayabilir. Standart bir evlilik iptali davası, yaklaşık olarak 6 ay ile 2 yıl arasında sonuçlanabilir. Basit davalarda bu süre daha kısa olabilirken, delilli ve çekişmeli davalarda süreç uzayabilir. Eğer bir taraf süreci uzatıcı işlemlere başvurursa süreyi uzatabilir. Ayrıca temyiz süreci ek süre anlamına gelir. Bu yüzden, kesin bir zaman vermek mümkün olmasa da minimum 6 ay, maksimum birkaç yıl sürebileceği söylenebilir.

Evlilik İptalinin Sonuçları

Mal Rejimi ve Malların Paylaşımı

Mal rejimi ve malların paylaşımı, evliliğin iptali durumunda en çok merak edilen konulardan biridir. Evliliğin iptal edilmesiyle, genellikle evlilik hiç yapılmamış gibi kabul edilir. Ancak mal rejiminin tasfiyesinde, iyi niyetli eşin hakları korunur. Yani, eşlerden biri evliliğin geçersiz olduğunu bilmiyorsa, o kişi evlenirken sahip olduğu malvarlığı ile iptal davası sürecinde edindiği mallar üzerinde hak sahibi olabilir.

Eğer her iki taraf da evliliğin geçersizliğinden habersizse, mal rejimi boşanmada olduğu gibi paylaşılır. Ancak kötü niyetli eş, evlilikten kaynaklı hiçbir hak talep edemez. Bu noktada önemli olan, mal rejiminin türüdür. Türkiye'de genellikle edinilmiş mallara katılma rejimi uygulanır ve edinilmiş malların paylaşımı yapılır. İptal durumunda da aynı kurallar, iyi niyetli eş için geçerlidir.

Nafaka ve Tazminat Hakkı

Nafaka ve tazminat hakkı, evlilik iptalinde de gündeme gelir. Yasa gereği, iyi niyetli eş ve varsa çocuklar lehine nafaka ödenmesine karar verilebilir. Özellikle iyi niyetli eş, evliliğin geçersizliğinden doğan mağduriyetinin giderilmesi için yoksulluk nafakası talep edebilir. Mahkeme, eşlerden birinin kusuru varsa maddi veya manevi tazminat ödenmesine de hükmedebilir.

Nafaka ve tazminat miktarı, tarafların gelir durumuna, evlilik süresine ve doğan zararlara göre belirlenir. Kötü niyetli eş ise genellikle nafaka veya tazminat hakkı elde edemez. Çocuklar için ise her durumda iştirak nafakası kararı verilebilir, çünkü çocuklar iptal edilen evlilikten bağımsız olarak korunur.

Mirasçılık ve Çocukların Durumu

Mirasçılık ve çocukların durumu, iptal davası sonrası çok önemlidir. Evliliğin iptali, eşler arasındaki yasal mirasçılığı ortadan kaldırır. Ancak iptal kararından önce eşlerden biri vefat etmiş ve iyi niyetli eş sağ kalmışsa, bu eş yasal mirasçı olarak kabul edilir.

Çocukların durumu ise Türk Medeni Kanunu’nda açıkça korunmaktadır. İptal edilse bile evlilik içinde doğan çocuklar, evlilik içi çocuk statüsünde kalır. Yani çocukların hukuki hakları, soybağı ve mirasçılık hakları etkilenmez. Hangi eşten olduğu da mahkeme kararıyla kolayca belirlenir. Böylece çocuklar hem annenin hem de babanın tüm yasal haklarını korumaya devam eder.

Kısacası, evlilik iptali sonrası çocuklar açısından önemli bir hak kaybı doğmaz; ancak eşler arasındaki mirasçılık ve malların paylaşımı noktasında, iyi niyet unsuruna oldukça dikkat edilir.

Evlilik İptalini Gerektirmeyen Haller

Evlilik iptali, bazı durumlarda mümkün değildir. Yasa, her uyumsuzluğu veya her hatalı işlemi evliliği geçersiz saymak için yeterli görmez. Bu başlık altında, evlilik iptaline yol açmayan haller ayrıntılı şekilde ele alınacaktır.

Şekil Kurallarına Uyulmaması

Evlilik iptalinde en çok merak edilen konulardan biri de, şekil kurallarına uyulmadan yapılan evliliklerin geçerli olup olmadığıdır. Türkiye’de resmi nikah, yetkili memur önünde ve iki şahit huzurunda yapılmalıdır. Eğer evlilik şahitsiz, yetkisiz bir memur önünde ya da başka bir usulsüzlükle yapılmışsa, bu durum evliliğin iptalini gerektirmez. Bu tarz eksiklikler iptale sebep olmaz, ancak evlilik resmiyet kazanmamış sayılır ve hiç yapılmamış kabul edilir. Kısacası, şekil şartlarındaki ihlallere rağmen evlilik, genel olarak iptal yoluna başvurularak sonlandırılamaz.

İddet Süresine Aykırılık

İddet süresi, özellikle kadınların önceki evlilikleri sona erdikten sonra yeniden evlenebilmesi için belirlenmiş yasal bekleme süresidir. Kadınların boşanmasının ardından üç yüz gün geçmeden yeniden evlenmesi durumunda, bu bir şekil eksikliği sayılır. Ancak, iddet süresine aykırı bir şekilde gerçekleştirilen evlilikler de iptale yol açmaz. Yasa bu durumu, ancak evliliğin geçerliliğini etkileyen bir sorun olarak değil, farklı idari yaptırımlarla çözüme kavuşturulacak bir mesele olarak görür.

Bulaşıcı Hastalıklar

Günümüzde yaygın bir endişe konusu da, evlenmeden önce taraflardan birinin bulaşıcı bir hastalığı bulunmasıdır. Ancak Türk Medeni Kanunu’na göre, bulaşıcı hastalıklar evlilik iptali sebebi oluşturmaz. Eşlerden birinin tüberküloz, HIV, hepatit gibi bulaşıcı hastalıklara sahip olması, evliliği hükümsüz kılmaz. Evliliğin iptal edilebilmesi için kanunda belirtilmiş özel ve kesin sebepler gereklidir. Buradaki hastalık durumu ise, ancak evlenmeden önce taraflar arasında farklı bir anlaşmazlık veya aldatma söz konusuysa başka hükümler doğurabilir.

Sonuç olarak; şekil kurallarına uyulmaması, iddet süresine aykırılık ve bulaşıcı hastalıklar evlilik iptalini gerektiren durumlar değildir. Bu gibi hallerde evlilik geçerli sayılır ancak farklı idari veya hukukî işlemler doğurabilir. En doğru bilgi için bir aile hukuku avukatından destek alınmalıdır.

Sıkça Sorulan Sorular

Evlilik İptali Davası Ücreti

Evlilik iptali davası ücreti, genellikle avukatlık ücreti ve mahkemeye ödenen harçlardan oluşur. Evlilik iptali davası açarken harç miktarı, 2025 yılı için belirlenen yasal tarifelere göre değişir. Ayrıca davanın avukat ile yürütülmesi istenirse, avukatlık ücreti de eklenir. Bu ücretlerin toplamı, davanın açıldığı şehre, avukatın tecrübesine ve dosyanın karmaşıklığına göre farklılık gösterir.

Başvuru harcı, mahkemeye sunulan dilekçe ile yatırılır. Birçok kişi, dava masrafları konusunda mahkemelerden ya da barolardan bilgi alabilir. Maddi gücünüz yoksa, adli yardım talebinde bulunup harç ve avukatlık ücretinden muaf tutulabilirsiniz. Detaylı ve güncel ücretler için adliye veznelerinden ya da resmi adalet sitelerinden bilgi alınmalıdır.

İptal Davası Reddedilirse Ne Olur?

İptal davası reddedilirse, bu durumda evlilik geçerli sayılır ve evlilik birliği aynen devam eder. Yani mahkeme, evliliğin iptali için ileri sürülen gerekçelerin haklı ve yeterli olmadığına karar verirse, evlilik üzerinde hiçbir değişiklik olmaz.

İptal talebinin reddi halinde, taraflardan biri isterse boşanma davası açabilir. Çünkü evlilik iptal edilmediğinde, sadece boşanma sebebiyle evlilik sona erebilir. Mahkeme masrafları ve karşı avukatlık ücreti, kimi zaman davayı kaybeden tarafa yüklenebilir. Yani iptal talebiniz hukuki açıdan yeterli değilse, ek bir mali yükle de karşılaşabilirsiniz.

Evlilik İptali ve Boşanmada Hak Kaybı

Evlilik iptali ile boşanmanın sonuçları bazı açılardan farklıdır. Evlilik iptali durumunda, evlilik baştan beri geçersiz sayıldığı için bazı haklar farklı şekilde oluşur. Örneğin, mal paylaşımı veya nafaka gibi haklar, iptal edilen evlilikte boşanmaya göre daha sınırlı olabilir. Ancak iptal edilen evlilikte de, iyi niyetli eş ve çocukların hakları korunur.

Boşanma halinde ise, evlilik geçerli bir şekilde sona erdirildiğinden, genellikle mal paylaşımı ve nafaka hakları doğar. Özellikle evliliğin iptali davasında kötü niyetli davranan ya da evliliğin geçersizliğini bilerek hareket eden taraf bazı haklardan mahrum kalabilir.

Bu nedenle, hangi hakların doğacağı her bir davanın özelliğine göre değişiklik gösterebilir. Evlilik iptali veya boşanma davalarında hak kaybına uğramamak için hukuki destek almak, işlemleri doğru yürütmek açısından oldukça önemlidir.

Yargıtay Kararları ve Uygulama Örnekleri

Emsal Kararlar

Emsal kararlar, evlilik iptali davalarında mahkemelerin nasıl bir yol izlediğini gösteren önemli Yargıtay kararlarıdır. Yargıtay’ın verdiği bu kararlar, hem avukatlar için hem de kişiler için yol gösterici olur. Özellikle mutlak butlan veya nisbi butlan sebeplerinde Yargıtay’ın yorumu çok belirleyicidir.
Örneğin, mevcut evli olup ikinci bir evlilik yapan kişilerin evliliği kesin olarak iptal edilir. Yargıtay, bu konuda açılan davalarda sürekli aynı yönde karar verir. Benzer şekilde, akıl hastalığının evlenme sırasında gizlenmesi ve bunun tespiti halinde Yargıtay, evlilik iptaline karar vermektedir.

Yargıtay, “korkutma” yani zorlama ile yapılan evliliklerde de nikahın bozulmasına karar vermiştir. Eğer evlilik sırasında eşlerden birinin iradesi baskı altında kalmışsa, Yargıtay kesinlikle iptal kararı veriyor.
Çoğu kararda, “resmi nikah sırasında ayırt etme gücünün olup olmadığı”, “hastalıkların evlilikten önce mi sonra mı ortaya çıktığı” gibi detaylara da dikkat ediliyor.

Bu emsal kararlar sayesinde mahkemeler her davada farklı bir bakış açısıyla değil, Yargıtay’ın standartlarını göz önüne alarak kararlarını oluşturuyor. Böylece, hak kaybı yaşanmasının da önüne geçiliyor.

Uygulamada Karşılaşılan Sorunlar

Uygulamada karşılaşılan sorunlar arasında genellikle delil toplama ve süreler öne çıkar. Özellikle “ayırt etme gücünden yoksun olma” veya “zorlama” gibi iddialarda, tarafların bu durumu kanıtlaması zordur. Mahkemeler bilirkişi raporlarına, tanık ifadelerine ve bazen de hastane raporlarına başvurur. Ancak bazen bu belgelerin toplanmasında gecikmeler yaşanabilir. Süre kısıtlaması olan durumlarda bu gecikmeler hak kaybına yol açabilir.

Bir başka sıkıntı, başvuran kişinin kim olduğu konusunda yaşanır. Herkes her türden iptal davası açamayabilir. Yasal dayanakları ve süre sınırlamaları iyi bilinmezse, yanlış başvuru veya zamanında dava açmama gibi sorunlar görülebilir.

Uygulamada, özellikle “aldatma” ve “hastalıkların gizlenmesi” gibi iptal davalarında taraflar çoğunlukla yeterli delil sunmakta güçlük yaşar. Bazen ise evliliğin kesin olarak sona erip ermeyeceği konusunda taraflar yanlış bilgilendirildiği için gereksiz başvurular yapılabilir.

Sonuç olarak, Yargıtay kararları uygulamaya yön verirken, pratikte delil, süre ve başvuru yetkisi konularında dikkate değer sorunlar yaşanır. Bu yüzden bir uzmandan destek alınması her zaman önemlidir.

Anahtar Bilgilerle Özet

Anahtar bilgilerle özet yapmak, evlilik iptali konusunda hızlı ve pratik bilgilere ulaşmak isteyenler için çok faydalıdır. Evlilik iptali davası ile boşanma davası birbirinden tamamen farklıdır. Evliliğin başından beri geçersiz kabul edilmesini sağlayan iptal, Türk Medeni Kanunu’nda açıkça düzenlenmiştir.

Evlilik iptali sebepleri mutlak ve nisbi olarak ikiye ayrılır. Mutlak butlan sebepleri arasında mevcut evli olma, ayırt etme gücünden yoksunluk, akıl hastalığı ve hısımlık sayılır. Nisbi butlan ise yanılma, aldatma, korkutma gibi kişinin iradesini etkileyen durumlarda gündeme gelir.

Evliliğin iptali davası, genelde aile mahkemesinde açılır. Herkes dava açamaz; kimi durumlarda yalnız eşler veya cumhuriyet savcısı yetkilidir. İptal davasında süreler önemlidir. Mutlak butlanda herhangi bir süre sınırı yoktur. Nisbi butlanda ise 6 ay ve 5 yıl gibi kritik süreler bulunur.

Evlilik iptali kararıyla birlikte, mal paylaşımı, nafaka, çocukların durumu, hatta mirasçılık hakkı bile değişebilir. Eğer dava reddedilirse, evlilik devam eder. Dava ücretleri, mahkeme masrafları ve avukatlık ücretleri kişisel duruma göre farklılık gösterir.

Son olarak, Yargıtay kararları ve uygulamadaki örnekler, davaların nasıl ilerleyebileceği konusunda yol göstericidir. Evlilik iptaliyle ilgili en güncel mevzuat ve mahkeme uygulamalarını sürekli takip etmek oldukça önemlidir.

Kısaca, evlilik iptali; hukuki, sosyal ve maddi olarak ciddi sonuçlar doğuran bir süreçtir. Alanında uzman bir avukattan destek almak, hak kaybı yaşamamak adına çok önemlidir.

Profesyonel hukuki danışmanlık mı arıyorsunuz?

Avukatistan üzerinden kolayca hukuki danışmanlık talebi oluşturup, sisteme kayıtlı binlerce avukattan teklif alabilirsiniz.

Lütfen unutmayın;

  • Avukatistan, avukatlardan alınan hizmetler için herhangi bir ücret ya da komisyon talep etmez.
  • Hizmetlerimiz yalnızca avukatlarla iletişim kurmanıza yardımcı olmak içindir; avukatlar tarafından verilen hizmetlerden Avukatistan sorumlu tutulamaz.
Danışmanlık Talebi Oluştur

Sıkça Sorulan Sorular

Avukat tutmam şart mı?

Kesin bir "şart" değil ama tavsiye edilir. Bir avukat, sürecin hukuki detaylarını bilmek, gerekli belgeleri hazırlamak ve mahkemede sizi temsil etmek açısından büyük bir yardımcı olur.

Çocukların velayeti kimde kalır?

Evlilik iptal edildiğinde, çocukların velayeti konusunda, onların üstün yararını gözetmek kaydıyla bir karar verilir. Mahkeme, çocukların fiziksel ve psikolojik sağlığını en iyi şekilde koruyacak kararı alır.

Evlilik iptali başvurusunun reddedilme sebepleri nelerdir?

Başvurunun reddedilmesi, genellikle evliliği iptal edecek yeterli kanıtın sunulamaması veya iptal için gerekli koşulların kanıtlanamaması durumlarında gerçekleşir. Ayrıca, başvurunun usulüne uygun yapılmaması da ret nedenleri arasındadır.

Evlilik iptali sonrası mal paylaşımı nasıl yapılır?

Evlilik iptalinin ardından, mal paylaşımı, evlilik birlikteliği süresince edinilen malların adil bir şekilde bölüştürülmesi esasına göre yapılır. Ancak, evliliğin başından itibaren geçersiz sayılması sebebiyle, bu konuda özel hukuki değerlendirmeler gerekebilir.

Aldatma durumunda evlilik iptali nasıl gerçekleşir?

Eşlerden birinin aldatması durumunda, bu, evlilik iptali için geçerli bir sebep olabilir ancak bu durum, sahtekarlık olarak kabul edilirse (yani evliliğe başlarken bu durum bilinmiyorsa) iptal için gerekçe olabilir.

Mahkeme süreci ne kadar sürer?

Mahkeme süreci, evlilik iptali davalarında, davanın karmaşıklığına ve mahkemenin iş yüküne göre değişiklik gösterir. Genellikle birkaç ay sürebileceği gibi, bazı durumlarda 1 yıla kadar uzayabilir.

Başvuruda bulunmak için nelere ihtiyacım var?

Evlilik iptali başvurusu yaparken yanınızda olması gerekenler arasında:

  • Kimlik Belgesi: Pasaport, nüfus cüzdanı gibi resmi bir kimlik belgesi.
  • Evlilik Cüzdanı: Evliliğin yasal olarak kanıtı.
  • Deliller: İptal sebebine dair kanıtlar, belgeler (örneğin, sahtekarlık veya zorla evlilik durumu için kanıt).
  • Tanık beyanları: Gerekli durumlarda, evliliğin iptali için tanık beyanlarının sunulması.

Evlilik iptali için hangi durumlar geçerlidir?

Evlilik iptali demek, evliliğin başından itibaren geçersiz kabul edilmesi demektir, arkadaşlar. Peki, hangi durumlar evlilik iptalini meşru kılar, bir bakalım:

  • Sahtekarlık ve aldatma: Eşlerden birinin, evlenme kararı alırken diğerini yanıltması, yanlış bilgi vermesi durumları.
  • Zorla evlilik: Eşlerden birinin, evlenmeyi kabul etmek için yoğun baskıya veya tehdide maruz kalması.
  • Yasal yaşın altında olma: Evlenmek için gereken yasal yaşın altında olan kişilerin evliliği. (Ülkelere göre değişiklik gösterebilir)
  • Yakın akrabalık bağı: Kanunen evlenmeleri yasaklanmış akraba derecesinde olan kişiler arasındaki evlilikler.
  • Zihinsel yetersizlik: Evlilik sırasında eşlerden birinin, evliliğin anlamını ve sonuçlarını anlamayacak durumda olması.

İptal edilen evlilik hukuki olarak nasıl ele alınır?

İptal edilen bir evlilik, başlangıcından itibaren hukuken geçersiz sayılır. Yani, eşler arasında hiç evlilik olmamış gibi muamele görülür. Bu, mal paylaşımı, nafaka, velayet gibi konularda farklı sonuçlar doğurabilir.

Evlilik iptali sonrası nafaka alabilir miyim?

Evlilik iptali durumunda, her iki taraf da aslında evli kalmamış gibi kabul edildiği için nafaka hakkı doğrudan gündeme gelmez. Ancak, bazı özel durumlar (örneğin, çocukların bakımı) göz önünde bulundurularak destek nafakası talep edilebilecek durumlar olabilir.

İlginizi Çekebilir

Soru Sor Danışmanlık Talep Et