FETÖ/PDY terör örgütüne aidiyet iddiası ile yürütülen hukuk süreci hakkında
Mahkememizin 10/04/2025 ve 09/05/2025 tarihli ara kararlarıyla "Emniyet Genel Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı'ndan Davacının FETÖ/PDY terör örgütüne ait örgüt içi iletişim programı (ByLock) kullandığına ya da ankesörlü telefon görüşme kaydı bulunduğuna ilişkin tespit olup olmadığının sorulmasına, var ise tespitlere ilişkin belge ve raporların, FETÖ/PDY soruşturmaları kapsamında var ise davacının adının geçtiği ifade tutanaklarının, gerekirse ilgili birimlerden (81 İl Emniyet Müdürlüğü KOM Birimlerinden ve TEM Birimlerinden) temin edilerek Mahkememize gönderilmesinin istenilmesine, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'ndan, MEB Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürlüğü'nden, Hazine ve Maliye Bakanlığı Mali Suçları Araştırma Kurulu'ndan (MASAK), Vakıflar Genel Müdürlüğü'nden ve Krea İçerik Hizmetleri ve Prodüksiyon Anonim Şirketi'nden çeşitli bilgi ve belgeler talep edilmiştir. Ancak ara kararlarla istenen belgelerde davacıyı suçlayacak herhangi bir bilgiye rastlanmamıştır. Davalı idare tarafından da davacı hakkında olumsuz bir durum belirtilmemiştir. Bu durumda, davacı hakkında devam eden bir adli süreç olmadığı ve somut verilere dayalı bir suçlama bulunmadığı görülmüştür. Bu durumu dikkate alarak, alt mahkeme davacının arşiv araştırmasını olumsuz kılacak bir durumun olmadığını belirtmiş ve yürütmenin durdurulmasına karar vermiştir. Ancak üst mahkeme bu kararı, davacının telafisi güç zarar görmeyeceğini öne sürerek bozmuştur. Şimdi alt mahkemenin esas hakkındaki kararını bekliyoruz. Bu süreç sonucunda dava sonucunun ne olabileceği konusunda bir görüş yürütebilir misiniz?
Cevaplar
Avukatistan
Merhaba,
Mevcut Durumunuzun Değerlendirilmesi
Aktardığınız üzere; mahkemeniz, güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasının olumsuz sonuçlandığı iddiasıyla yapılan atama iptali işlemini çok kapsamlı şekilde incelemiş; ilgili tüm kurumlara yazılı olarak başvurmuş ve davacının (sizin) FETÖ/PDY bağlantısı olduğuna dair hiçbir somut bilgi veya belge elde edilememiştir.
Üstelik;
Ek olarak, alt mahkeme bu durumu hukuka aykırı bularak "sebep unsuru yokluğu nedeniyle yürütmeyi durdurma" kararı vermiştir. Ancak üst mahkeme, sadece telafisi güç zarar oluşmadığı gerekçesiyle (esasına girmeden) yürütmeyi durdurmayı kaldırmış; yani üst mahkeme sizin haklı olduğunuz ya da olmadığınız hususuna girerek bir karar vermemiştir.
Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Mevzuatı ve Hukukiliği
2025 yılı itibarıyla güvelik soruşturması ve arşiv araştırmasına dair esaslar 7315 sayılı Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Kanunu ile düzenlenmiştir. Bu Kanuna ve Danıştay'ın yerleşik içtihatlarına göre şöyle bir tablo mevcuttur:
Örnek Danıştay kararında şu ifadeye yer verilmiştir:
“Davalı idarece, davacının … terör örgütü ile irtibatı ve iltisakına yönelik olarak somut bir bilgi ve belge sunulmadığı, davacı hakkında arşiv araştırmasını olumsuz kılacak herhangi bir bilgiye ulaşılmadığı anlaşıldığından, dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmamaktadır.”
Aynı şekilde, sadece istihbari notlarla atama iptalinin hukuka aykırı olacağına ilişkin çok sayıda idare ve yüksek yargı kararı mevcuttur.
Esas Duruşmada Davayı Kazanma İhtimaliniz
Anlattığınız tabloya bakınca:
Bu durumda:
Alt mahkemenin esas hakkında vereceği kararda, işlemin hukuka aykırı olduğu ve atama hakkınızı geri kazanmanız yönünde karar verilmesi çok yüksek bir ihtimaldir. Çünkü idare, sizinle ilgili hiçbir somut ve hukuken ispat edilebilir gerekçe sunamamaktadır.
Elbette mahkeme takdir hakkını kullanacaktır, fakat 2025 yılı örneklerinde ve Danıştay’ın yakın tarihli kararlarına baktığınızda benzer durumlarda davacılar lehine karar verildiği görülmektedir.
Sonuç ve Öneriler
Dilerseniz, benzer Danıştay kararlarının detay özetlerini iletebilirim ya da belgelerinizin değerlendirilmesi konusunda sizi bilgilendirebilirim.
Başarılar dilerim, gelişmeler oldukça tekrar danışmaktan çekinmeyin.
Saygılarımla.