Tazyik Hapsi Nedir?

20 dakika

Tazyik hapsi, bir ceza değil; kişiyi hukuki bir yükümlülüğü yerine getirmeye zorlayan kısa süreli bir özgürlük kısıtlamasıdır. Uygulaması İİK ve bazı özel kanunlarda düzenlenir. Paraya çevrilemez, ertelenemez. Amaç, kararı uygulatmaktır; kişi yükümlülüğü yerine getirirse hapis sona erer.

En sık görülen durumlar: nafaka ödenmemesi, çocuk teslimi kararına uymama, 6284 kapsamındaki koruma tedbirlerini ihlal, ödeme taahhüdü ihlali ve mal beyanında bulunmama. Süre çoğunlukla en fazla 3 aydır; 6284’te 30 güne kadar olabilir. Adli sicile işlenmez.

Bu yazıda şunları netleştireceğiz:

  • Zorlama hapsi hangi hallerde verilir?
  • Süre ve infaz nasıl işler?
  • 7 gün içinde nasıl itiraz edilir?
  • Disiplin hapsi ile farkları nelerdir?

Devamında tüm detaylarıyla tazyik hapsi anlatılacaktır.

Tazyik Hapsinin Tanımı ve Hukuki Niteliği

Tazyik Hapsinin Tanımı

Tazyik hapsi, mahkeme tarafından verilen bir kararın ya da kanuni bir yükümlülüğün ihlal edilmesi durumunda, ilgili kişiyi belirli bir süreyle özgürlüğünden alıkoyarak zorlayıcı bir yaptırım uygulamaktır. Tazyik hapsi, esas olarak bir cezalandırma aracı değil, kişinin yükümlülüğünü yerine getirmesi için baskı kurmayı amaçlar. Türkiye’de tazyik hapsi, daha çok icra, nafaka, çocuk teslimi veya mal beyanında bulunmama gibi alanlarda karşımıza çıkar.

Tazyik Hapsinin Amacı

Tazyik hapsinin amacı, bir mahkeme kararına veya kanuni göreve uymayı sağlamaktır. Burada amaç, kişiyi cezalandırmak veya toplumu korumak değil, kişinin yerine getirmediği yükümlülüğü zorla yerine getirtmektir. Mesela, birisine nafaka borcu olan biri bu borcu ödemediğinde, ödemesi için üzerinde bir baskı oluşturulur. Tazyik hapsi, kişi yükümlülüğünü yerine getirdiğinde sona erer; yani kişi yükümlülüğü yerine getirmeyi kabul ettiğinde çıkabilir.

Tazyik Hapsinin Hukuki Dayanakları

Tazyik hapsinin hukuki dayanağı, Türk hukukunda başta İcra ve İflas Kanunu olmak üzere, 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun, Medeni Kanun ve Mahkemeler Kanunu’nda yer alır. İcra ve İflas Kanunu’na göre tazyik hapsi, özellikle nafaka borçlarında ve mal beyanı verilmemesi durumlarında uygulanır. 6284 sayılı kanunda ise, koruyucu ve önleyici tedbir kararlarının ihlali halinde tazyik hapsi gündeme gelir.

Diğer Hapis Türleriyle Farkları

Tazyik hapsi, klasik hapis cezalarından ve disiplin hapislerinden birtakım önemli yönlerden ayrılır. En büyük farkı; tazyik hapsinin cezalandırma değil, yaptırımı yerine getirme amacı taşımasıdır. Ceza hapsi işlenen bir suçun karşılığı olarak verilir ve sabit bir süresi vardır. Disiplin hapsi ise, adil yargılamanın veya adliye düzeninin korunması için uygulanır. Oysa tazyik hapsinde kişi, yükümlülüğü yerine getirirse derhal serbest bırakılır. Ayrıca, tazyik hapsi adli sicile işlenmez ve seçenek yaptırıma çevrilemez. Bu özellikleriyle tazyik hapsi, hukuk sistemimizde kendine özgü bir yere sahiptir.

Tazyik Hapsinin Uygulama Alanları

Nafaka Borcunun Ödenmemesi

Nafaka borcunun ödenmemesi, tazyik hapsinin en çok uygulandığı alanlardan biridir. Mahkemenin verdiği nafaka kararına uymayan kişi hakkında icra mahkemesi tarafından tazyik hapsi cezası verilebilir. Buradaki amaç, nafaka borçlusunu ödeme yapmaya teşvik etmektir. Tazyik hapsi uygulandığı sürece, kişi borcunu öderse hemen serbest bırakılır. Ancak bu hapis cezası, borcun ödenmemesi halinde devam edebilir. Yani borç ödeninceye kadar kişi hapiste kalabilir, böylece borçlunun ödeme yapması sağlanır.

Çocuk Teslimi ve Kişisel İlişkinin Engellenmesi

Çocuk teslimi ve kişisel ilişkinin engellenmesi durumunda da tazyik hapsi kararı verilebilir. Mahkeme tarafından çocuk teslimine ya da çocukla kişisel ilişki kurulmasına karar verilmişse, karşı tarafın bu karara uymaması halinde tazyik hapsi uygulanır. Bu uygulamanın amacı, çocuk hakkındaki mahkeme kararlarının etkili şekilde yerine getirilmesidir. Çocuğun bir ebeveynden alınarak diğerine teslimi zamanında yapılmazsa ya da diğer ebeveynin çocukla görüşmesi engellenirse, bu fiili gerçekleştiren kişiye tazyik hapsi verilebilir.

Mal Beyanında Bulunmama

Mal beyanında bulunmama, icra ve iflas işlemlerinde sıkça karşılaşılan bir durumdur. Mahkeme borçluyu mal beyanında bulunmaya davet ettiğinde, borçlu yasal sürede bu yükümlülüğünü yerine getirmezse tazyik hapsi ile karşı karşıya kalabilir. Mal beyanı, borçlunun sahip olduğu mal varlığını beyan etmesidir. Borçlunun saklama, gizleme ya da beyan etmeme durumunda tazyik hapsi en önemli araçlardan biridir. Bu şekilde borçlunun mal bildiriminde bulunması sağlanır, alacaklının hakkı korunur.

6284 Sayılı Kanuna Aykırılık

6284 sayılı Kanun, şiddetin önlenmesi ve aile içi şiddet mağdurlarının korunması amacıyla çıkarılmıştır. Mahkemelerin bu kanun kapsamında verdiği koruma tedbirlerine aykırı davranıldığında da tazyik hapsi uygulanabilir. Örneğin, birine yaklaşma yasağı getirilmişse ve kişi buna uymuyorsa, mağdurun şikayeti ile tazyik hapsi kararı verilmesi mümkündür. Böylece koruma kararları gerçekten etkin ve caydırıcı hale gelir.

Diğer Mahkeme Kararlarının İhlali

Diğer mahkeme kararlarının ihlali durumunda da tazyik hapsi bir yaptırım olarak uygulanabilir. Özellikle ikame edilemeyen ve kişinin bizzat yerine getirmesi gereken hak ve yükümlülükler için verilen kararların yerine getirilmemesi halinde bu hapis türü devreye girer. Örneğin, bir taşınmazın tahliyesine karar verilmiş ve bu karara uyulmamışsa tazyik hapsi verilebilir. Burada temel amaç, mahkeme kararlarının etkili ve zorlayıcı şekilde yerine getirilmesini sağlamaktır. Tazyik hapsi, bireyleri mahkeme kararlarına uymaya mecbur bırakır.

Tazyik Hapsinin Özellikleri ve Sınırları

Ceza Niteliği ve Disiplin Hapsinden Farkları

Tazyik hapsi, ceza hukuku açısından ilginç bir konuma sahiptir. Tazyik hapsinin niteliği, klasik anlamda bir "ceza" gibi gözükse de aslında doğrudan "ceza" değildir. Çünkü tazyik hapsi, bir suç işlendiği için değil, bir mahkeme kararının yerine getirilmemesi veya bir yükümlülüğün yerine getirilmemesi nedeniyle uygulanır. Buradaki asıl amaç, ilgili kişinin yükümlülüğünü yerine getirmesini sağlamak ve baskı oluşturmaktır.

Disiplin hapsi ile tazyik hapsi de zaman zaman karıştırılır. Disiplin hapsi, daha çok yargı düzeninin korunması, yani mahkeme veya icra düzenine aykırı davrananların cezalandırılması için uygulanır. Oysaki tazyik hapsinde temel amaç, kişiyi arzu edilen davranışı yerine getirmeye zorlamaktır. Ceza hukuku mantığında ise yapılan eylemden dolayı bir ceza uygulanır. Yani; tazyik hapsi için "cezalandırmak değil, zorlamak" esastır!

Seçenek Yaptırıma Çevrilememe Durumu

Tazyik hapsi, diğer bazı hapis cezalarında olduğu gibi, adli para cezasına veya başka bir seçenek yaptırıma çevrilemez. Yani mahkeme, tazyik hapsine karar verdiğinde kişi bu hapis cezasını para cezasına veya kamu hizmetine dönüştüremez. Çünkü burada amaç, yükümlülüğün bizzat yerine getirilmesini sağlamak ve kişi üzerinde bir baskı oluşturmaktır. Para cezasına çevrilirse bu etki ortadan kalkar ve asıl amaca ulaşılamaz. Bu husus tazyik hapsini diğer cezalardan ayıran önemli bir detaydır.

Adli Sicile Kaydedilmemesi

Tazyik hapsi, adı her ne kadar hapis olsa da adli sicile işlenmez. Yani bir kişi tazyik hapsiyle cezalandırıldığında, bu durum adli sicil kaydına (sabıka kaydına) geçmez. Çünkü esasen bir "ceza" olmadığı için sicil kaydında yer almaz. Böylece kişinin gelecekte iş hayatı, ehliyet ve benzeri yasal hakları bu hapisten etkilenmez. Bu özellik, özellikle işe girmede sabıka kaydı sorgulanan durumların önüne geçilmesini sağlar.

Azami Süreler

Tazyik hapsinde kanunda belirtilen belirli süre sınırları mevcuttur. Uygulanacak hapis süresi, davanın konusuna ve ilgili kanuna göre değişiklik gösterebilir. Örneğin, İcra ve İflas Kanunu'nun 354. maddesine göre tazyik hapsinin azami süresi toplamda 3 ayı geçemez. Ancak bazı diğer başlıklarda azami süre farklı olarak düzenlenmiş olabilir. Mahkeme, süreyi kanundaki en üst sınırı aşmadan kararlaştırır. Süre tamamlandığında, kişi henüz yükümlülüğünü yerine getirmese de hapis son bulur.

Aynı Fiil İçin Tekrar Uygulanamama

Tazyik hapsinin bir başka önemli özelliği ise aynı fiil için tekrar tazyik hapsine karar verilememesidir. Yani bir kişi, belirli bir mahkeme kararına uymadığı için tazyik hapsi aldıysa ve bu hapis süresini tamamladıysa, aynı ihlalden dolayı tekrar tekrar tazyik hapsi uygulanamaz. Ancak kişi farklı bir mahkeme kararını yine ihlal ederse, o zaman yeniden tazyik hapsine karar verilebilir. Yasa koyucu burada tek bir fiil için kişiyi sürekli hapisle tehdit etmemiştir. Bu düzenleme, kişilerin insan haklarını koruyan bir sınırdır.

Tazyik Hapsinin Uygulama Süreci

Şikayet ve Mahkemeye Başvuru

Tazyik hapsinin uygulama süreci, genellikle bir yükümlülüğün yerine getirilmemesiyle başlar. Şikayet hakkı genellikle mağdur, alacaklı ya da kararın yerine getirilmesini isteyen kişi tarafından kullanılır. Özellikle nafaka ödenmemesi, mal beyanında bulunulmaması, çocuk teslimine ilişkin kararların ihlali gibi durumlarda mağdur olan taraf, icra müdürlüğüne veya doğrudan ilgili mahkemeye başvuru yapar. Başvuru bir dilekçeyle yapılır ve yerine getirilmeyen karar ya da yükümlülük ayrıntılı olarak anlatılır. Şikayet üzerine mahkeme, dosya üzerinden veya gerektiğinde duruşma açarak inceleme yapar.

Yargılama Usulü ve Mahkeme Kararı

Yargılama usulü genellikle basittir ve hızlı ilerler. Tazyik hapsi talebiyle ilgili mahkeme esasları incelerken delilleri toplar, gerekirse tarafları dinler. Yargıç, ihlal edilen yükümlülüğün gerçekten olup olmadığını, borçlunun savunmasını ve maddi durumu değerlendirdikten sonra karar verir. Uygulamada çoğunlukla dosya üzerinden karar verilir; ancak bazı durumlarda tarafların ifadeleri alınabilir. Mahkeme, kararında tazyik hapsinin süresi, nedeni ve uygulama şekline açıkça yer verir. Karar genellikle gerekçeli olarak açıklanır.

Kararın Kayıt ve Tebliği

Tazyik hapsi kararının uygulanabilmesi için kararın kaydedilmesi ve ilgili taraflara tebliğ edilmesi gerekir. Mahkemece verilen karar, asliye ceza mahkemesi karar defterine veya ilgili icra müdürlüğüne kayıt edilir. Ardından karar, hem borçluya hem de talep sahibine tebliğ edilir. Tebligat, genellikle PTT veya UYAP sistemi üzerinden yapılır. Bu aşamadan sonra borçluya yükümlülüğünü yerine getirmesi için son bir süre tanınabilir. Kararın tebliğinden sonra süresi içinde itiraz edilmezse karar kesinleşir.

İnfaz ve Tahliye Şartları

Tazyik hapsinin infazı, kararın kesinleşmesiyle birlikte başlar. İlgili kolluk kuvvetleri veya infaz savcılığı, borçlunun adresine giderek yakalama ve cezaevine teslim işlemini gerçekleştirir. Tazyik hapsi süresince borçlu, yerine getirilmemiş yükümlülüğü her an yerine getirdiği takdirde tahliye edilir. Yani, tazyik hapsinin en önemli özelliği, yükümlülük ne zaman yerine getirilirse hemen sona ermesidir. Borçlu cezaevine girdiği anda bile karara neden olan yükümlülüğü yerine getirirse serbest bırakılır. Ayrıca, belirlenen azami süre aşıldığında otomatikman tahliye edilir ve aynı fiil için tekrar tazyik hapsi uygulanmaz.

Tazyik Hapsinde İtiraz ve Kesinleşme Süreci

İtiraz Süresi ve Yöntemi

İtiraz süresi ve yöntemi tazyik hapsine karar verilmesiyle birlikte en çok merak edilen konulardan biridir. Tazyik hapsi kararı alan bir kişi, bu karara karşı yedi gün (7) içinde itiraz hakkına sahiptir. Bu süre, kararın ilgiliye tebliğinden itibaren başlar. Yani, mahkeme kararı size ulaştığı tarihten sonraki yedinci gün sona ermeden itiraz etmelisiniz.

İtiraz etmek için basit bir dilekçe hazırlamanız yeterlidir. Dilekçede hangi karara, neden itiraz ettiğinizi ve varsa haklı gerekçelerinizi belirtmelisiniz. İtiraz, kararı veren mahkemeye verilebilir veya doğrudan yetkili üst mahkemeye sunulabilir. Ancak genellikle ilk olarak kararı veren mahkemeye başvurulur. Bu sayede süreç başlatılmış olur ve hak kaybı yaşama riski azalır.

Yetkili Mahkemeye Başvuru

Yetkili mahkemeye başvuru, tazyik hapsi itirazı için önemli bir aşamadır. Tazyik hapsine ilişkin itirazı inceleme görevi, kararı veren mahkemenin bir üst mahkemesindedir. Örneğin, Sulh Ceza Mahkemesi tazyik hapsi verdiyse, itirazı o yerdeki Asliye Ceza Mahkemesi değerlendirir.

Başvuru sırasında, itiraz dilekçesi doğrudan üst mahkemeye gönderilmek üzere ilgili mahkemeye teslim edilir. Mahkeme de dilekçeyi üst mahkemeye iletir. Başvurunun zamanında ve usulüne uygun yapılması önemlidir. Aksi halde, itiraz hakkı kaybedilebilir.

Yetkili mahkeme, itirazı dosya üzerinden inceleyerek karar verir; genellikle duruşma yapılmaz. Mahkeme, tazyik hapsi kararını kaldırabilir, onaylayabilir veya değiştirebilir. Bu süreçte, verilen karar nihai olur ve başka bir üst merciye başvuru yapılamaz.

Kararın Kesinleşmesi

Kararın kesinleşmesi, tazyik hapsine dair sürecin sonunda ortaya çıkar. Eğer yedi gün içinde itiraz edilmezse, tazyik hapsi kararı otomatik olarak kesinleşir. İtiraz edilirse, üst mahkemenin verdiği karar kesin olup tekrar itiraz edilemez.

Karar kesinleştikten sonra, tazyik hapsinin infazı yani uygulanması aşamasına geçilir. Mahkeme kararinin kesinleşmesiyle birlikte, ilgili cumhuriyet savcılığı kararı uygulamaya başlar ve tazyik hapsinin infazı gerçekleştirilir.

Özetle, itiraz süresi içinde yapılan başvurular çok önemlidir. Karar kesinleştikten sonra hapis cezası geri alınamaz ve doğrudan uygulanır. Bu nedenle, tazyik hapsi riskiyle karşılaşanların süreleri sıkı şekilde takip etmesi şarttır.

Tazyik Hapsi Süreleri

İcra ve İflas Hukukunda Süre Sınırları

İcra ve iflas hukukunda tazyik hapsi, borçlunun bazı yükümlülüklerini yerine getirmemesi durumunda uygulanır. İcra İflas Kanunu’nda tazyik hapsi süreleri oldukça belirgindir. Bu hapis türünde azami süre genellikle 3 ay olarak belirlenmiştir. Borçlu mal beyanında bulunmaz veya mahkeme kararını yerine getirmekten kaçınırsa, icra mahkemesi tazyik hapsi kararı verebilir. Ancak bu hapis kesinlikle süresiz tutulamaz. Yani, kişi 3 ayı geçmeyecek şekilde hapis cezasına çarptırılır. Ayrıca, borçlu talebi yerine getirirse tazyik hapsi sona erer ve kişi tahliye edilir.

Nafaka Borcunda Süre

Nafaka borcunun ödenmemesi durumunda tazyik hapsi önemli bir rol oynar. Nafaka yükümlülüğünü yerine getirmeyen kişi hakkında, talep üzerine tazyik hapsi uygulanabilir. Kanunda nefaka borcu için tazyik hapsinin azami süresi 3 aya kadar olarak belirtilmiştir. Hapis kararı ile birlikte, borçlu kişi nafaka borcunu ödediği takdirde hemen salıverilir. Yani ödeme yapıldığı anda tazyik hapsi sona erer ve süre tamamlanmasa dahi kişi özgürlüğüne kavuşur.

6284 Sayılı Kanunda Uygulama Süresi

6284 Sayılı Kanun, özellikle aile içi şiddetle mücadele ve koruma kararlarının ihlali gibi konuları düzenler. Bu kanunda tazyik hapsi uygulamasının süresi de açık bir şekilde belirtilmiştir. Koruma tedbirlerine uymayanlar hakkında, kanuna aykırılığın devam ettiği müddetçe, zorlama hapsi (tazyik hapsi) verilebilir. Ancak azami süre 6 ay olarak sınırlandırılmıştır. Yani kişi, verilen yükümlülüğü yerine getirmezse en fazla 6 aya kadar tazyik hapsine tabi tutulabilir. Yükümlülük yerine getirildiğinde ise kişi hemen serbest bırakılır.

Tekrar ve Devam Eden İhlallerde Süre

Tazyik hapsinde, aynı eylemden dolayı bir kişi hakkında bir kez hapis kararı verilebilir. Aynı fiil için tekrar tazyik hapsine karar verilemez. Ancak borçlu, karardan sonra yükümlülüğünü yerine getirip de daha sonra aynı eylemi tekrar ederse, yeni bir ihlal oluşmuş olur ve yeniden tazyik hapsi uygulanabilir. Kanun burada süre ve tekrar konusunda titiz davranır. Kısaca, tekrar eden her yeni ihlal için yeniden tazyik hapsi uygulanabilir; fakat her bir ihlal için verilecek tazyik hapsi süresi ilgili kanunlarda belirtilen üst sınırları aşamaz.

Tazyik hapsi süreleri, kişinin özgürlüğünün gereksiz yere kısıtlanmasını önlerken, hukuki yükümlülüklerin de ciddiyetle yerine getirilmesini sağlamayı hedefler. Süreler, kişiye hem baskı hem de çözüm yolunun açık olduğunu gösterir.

Tazyik Hapsiyle İlgili Önemli Yargıtay İçtihatları

Tazyik hapsi, Türk hukuk sisteminde özellikle medeni hukuk ve icra hukuku alanlarında uygulanan bir yaptırımdır. Bu konuda Yargıtay’ın verdiği içtihatlar, uygulamanın nasıl yapılacağına ve hangi koşullarda tazyik hapsine hükmedileceğine dair önemli yol gösterici unsurlar taşır. Yargıtay, tazyik hapsinin kesinleşmiş bir borcun yerine getirilmemesi durumunda uygulanabileceğini vurgulamış, özellikle icra ve nafaka davalarında tarafların hak ve sorumluluklarını netleştiren kararlar vermiştir. Ayrıca, tazyik hapsinin ceza mahiyetinde olmadığı ve sadece kişiyi borcunu yerine getirmeye zorlayıcı bir mekanizma olduğu da Yargıtay kararlarında sürekli olarak belirtilmiştir.

Yargıtay’ın kararlarında dikkat çeken bir diğer husus ise, tazyik hapsinin sadece borçluya doğrudan uygulandığı ve üçüncü kişilere uygulanamayacağıdır. Ayrıca, aynı fiil için birden fazla tazyik hapsi kararı verilemeyeceği de içtihatlarla sabittir. Yargıtay’ın bu kararları, tazyik hapsi uygulamasının sınırlarını çizmekte ve olası hak ihlallerinin önüne geçmektedir.

Nafaka ve Çocuk Teslimine Dair Kararlar

Nafaka borçlusunun borcunu ödememesi halinde tazyik hapsi uygulanmasına ilişkin Yargıtay kararları çok sayıdadır. Yargıtay, nafaka alacaklarının tahsili amacıyla ilamlı icra takibi yapılabileceğini ve borçluya tazyik hapsi uygulanabileceğini açıkça kabul etmektedir. Nafakanın ödenmemesi durumunda, borçluya genellikle üç aya kadar tazyik hapsi kararı verilebilir. Bu uygulama sayesinde nafaka alacaklılarının mağduriyetinin önüne geçilmeye çalışılır.

Çocuk teslimi ve kişisel ilişki kurulmasına ilişkin kararlarda da Yargıtay, mahkeme hükmüne aykırı hareket eden velayet sahibi aleyhine tazyik hapsine hükmedilebileceğini belirtmiştir. Özellikle çocuğun teslimine veya ebeveynle kişisel ilişki kurulmasının engellenmesi halinde, Yargıtay’ın bu kararları mahkemeler açısından da uygulamada yol gösterici olmaktadır.

Taahhüt ve Ödeme Planı İhlallerinde Uygulama

Yargıtay, tazyik hapsi yaptırımının, icra takiplerinde borçlu tarafından verilen taahhütlerin veya mahkemece onaylanan ödeme planlarının ihlal edilmesi halinde de uygulanabileceğini ifade etmektedir. Özellikle borçlu, borcunu belirlenmiş tarihte ödeme taahhüdünde bulunup da yerine getirilmezse, alacaklının şikayeti üzerine mahkeme tarafından tazyik hapsi kararı verilebilir.

Yargıtay, burada da borçlunun kötü niyetli olup olmadığını, taahhüdünü hangi gerekçeyle yerine getirmediğini ve alacaklının şikayet hakkını ne zaman kullandığını dikkate almaktadır. Hükmedilen tazyik hapsi, borçlu yükümlülüğünü yerine getirdiği an sona erdirilmektedir. Bu durum, borçluyu ödeme yapmaya yönlendirir ve aynı zamanda alacaklının hakkının korunmasını sağlar.

Sonuç olarak, Yargıtay’ın tazyik hapsiyle ilgili kararları, hukuki güvenliği ve adil uygulamayı sağlamak açısından büyük öneme sahiptir. Bu içtihatlar, gerek borçluların haklarını gerekse alacaklıların menfaatlerini gözeten bir denge kurar.

Tazyik Hapsinde Avukat Desteği ve Önemi

Hukuki Destek Almanın Avantajları

Tazyik hapsi sürecinde hukuki destek almanın avantajları oldukça fazladır. Tazyik hapsi kararı, ciddi sonuçlar doğurabildiği için bir avukatın danışmanlığı çok önemlidir.

Tazyik hapsiyle karşılaşıldığında, uzman bir avukat aracılığıyla savunma hazırlamak, hak kaybını önler. Avukat, tazyik hapsine yol açan mahkeme kararını veya işlemi detaylı inceler ve kişi için en iyi savunma yolunu oluşturur. Özellikle usule uygun itirazların zamanında yapılabilmesi için avukat desteği şarttır.

Avukat desteği alarak mahkemenin usul ve esas hatalarını tespit etmek daha kolay olur. Yanlış veya haksız uygulamalara karşı başvuru yolları, avukat sayesinde etkili şekilde kullanılır. Ayrıca tazyik hapsine konu olan yükümlülüğün ifası konusunda atılacak adımlar doğru şekilde belirlenir. Avukat, dilekçelerin hazırlanmasından, duruşma hazırlığına kadar sizi yönlendirir.

Tazyik hapsinin infaz süreci de karmaşık olabilir. Burada da avukatın devreye girmesiyle, tahliye imkanlarından veya diğer haklardan doğru zamanda yararlanmak mümkündür.

Kısacası, tazyik hapsinde avukat desteği almak; hem hak kaybının önüne geçmek, hem de yasal sürecin hızlı ve etkin yönetilmesini sağlamak için büyük bir avantaj sunar. Özellikle hak arama hürriyeti açısından, hukuki yardım alma imkânı temel bir güvencedir.

Anahtar Terimler ve Kısaltmalar

Tazyik hapsi konusunda yazılan yazılarda ve mahkeme kararlarında sıkça karşılaşılan bazı özel terimler ve kısaltmalar vardır. Bu terimler sayesinde hem mevzuatı hem de uygulamayı anlamak çok daha kolay olur. İşte en çok karşılaşılan anahtar terimler ve kısaltmalar:

Tazyik Hapsi: Mahkemelerce verilen emrin veya kararın yerine getirilmesi için, kurala uymayan kişiye uygulanan bir tür özgürlüğü kısıtlama yaptırımıdır. Ceza değil, zorlayıcı bir tedbirdir.

Disiplin Hapsi: Mahkemelerin saygınlığını korumak veya adli olaylara ilişkin düzeni sağlamak amacıyla uygulanan hapis türüdür. Tazyik hapsinden ayrılır.

İİK (İcra ve İflas Kanunu): Borçlularla ilgili tazyik hapsi yükümlülüklerinin en sık uygulandığı kanundur.

6284 Sayılı Kanun: Aile bireyleri ve kadınlara karşı şiddetin önlenmesi için hazırlanan kanundur. Tazyik hapsine bu kanun hükümlerinin ihlali durumunda da başvurulur.

Nafaka: Mahkemece verilen geçim yardımının adıdır. Nafaka borcunun ödenmemesi halinde tazyik hapsi gündeme gelir.

Çocuk Teslimi: Mahkeme kararıyla bir çocuğun belirli bir kişiye veya kuruma teslim edilmesi işlemi. Karara uymayanlar için tazyik hapsi uygulanabilir.

Mal Beyanı: Borçlunun, sahip olduğu mallar ve gelirler hakkında mahkemeye yazılı bildirimde bulunmasıdır. Mal beyanında bulunmayanlara da tazyik hapsi uygulanabilir.

Şikayet: Tazyik hapsi uygulanmasını sağlayan, ilgili kişinin mahkemeye başvurarak yaptığı resmi başvurudur.

Tahliye: Hapis cezasının tamamlanması veya yükümlülüğün yerine getirilmesi sonucu kişinin serbest bırakılması durumudur.

Karar Tebliği: Mahkemenin verdiği kararın ilgili kişilere resmi yollarla bildirilmesidir.

İtiraz: Mahkeme kararının yanlış veya haksız olduğu düşünülüyorsa, bir üst mahkemeye yapılan başvuru türüdür.

Yargıtay: Türkiye’de mahkeme kararlarının denetlenip sonuca varıldığı en üst temyiz mahkemesidir. Tazyik hapsine ilişkin önemli kararlar burada verilir.

NFS (Nüfus ve Vatandaşlık Sistemi): Adli sicil kayıtlarında yer almadığı için tazyik hapsine ilişkin bilgiler burada görünmez.

Bu terimler tazyik hapsiyle ilgili süreçleri ve işlemleri tam olarak kavrayabilmek için büyük önem taşır. Hak kaybı yaşamamak için anlamlarını ve uygulamadaki yerlerini bilmek faydalı olur.

Profesyonel hukuki danışmanlık mı arıyorsunuz?

Avukatistan üzerinden kolayca hukuki danışmanlık talebi oluşturup, sisteme kayıtlı binlerce avukattan teklif alabilirsiniz.

Lütfen unutmayın;

  • Avukatistan, avukatlardan alınan hizmetler için herhangi bir ücret ya da komisyon talep etmez.
  • Hizmetlerimiz yalnızca avukatlarla iletişim kurmanıza yardımcı olmak içindir; avukatlar tarafından verilen hizmetlerden Avukatistan sorumlu tutulamaz.
Danışmanlık Talebi Oluştur

İlginizi Çekebilir

Soru Sor Danışmanlık Talep Et