Çalışanın İş Yerindeki Hırsızlığının Hukuki Boyutu ve Sonucu Nedir?

Kimliği Gizli Kullanıcı

Merhaba, genç bir kardeşim çalıştığı iş yerinde bir hayata düşüyor. Satış temsilcisi olarak çalışıyor, satış yapıyor ve tahsilat yapıyor. Tahsilatlardan bazılarını kendi amacı için kullanıyor, iş yerine yatırmıyor. Müşteri hesapları hep borçlu gözüküyor. Kendi kullandığı için bu durum bir süre böyle devam ediyor ve miktar yükseliyor. Zamanla şirket bunun farkına varıyor. Ve hafta sonunda müşterilerle mutabakat yapacaklarmış. Hesaplarda hep açık var ve durumun olmadığı için kullandığı hesapları kapatmadı ve mutabakatlarda muhtemelen durumu anlayacaklar. Bu durumdan sonraki süreç ne olur, adli hukuki boyutu nedir, cezası nedir, ne yapması gerekiyor ve nasıl bir yol izlemesi gerekiyor?

Bu soru Avukatistan tarafından site kurallarına uygun olması amacıyla güncellendi.

Cevaplar

Merhaba,

Öncelikle, anlattığınız mesele hem iş hukuku hem de ceza hukuku açısından oldukça ciddi sonuçlar doğurabilecek bir durumdur. Aşağıda konunun hukuki boyutunu güncel bilgilerle detaylıca açıklayacağım.

Durumun Hukuki Boyutu

Çalışan kişinin, görev gereği tahsil ettiği paraları işyerine teslim etmeyip kendisi için kullanması, Türk Ceza Kanunu’na göre ceza gerektiren bir davranıştır. Ancak burada önemli bir ayrım bulunuyor:

  • Eğer bu kişi bir kamu kuruluşunda çalışmıyorsa, yani özel sektörde ise işlenen suç zimmet suçu olarak değil, güveni kötüye kullanma suçu olarak değerlendirilir.
  • Eğer kişi kamu görevlisi ise, yani devlete veya bir kamu kurumuna bağlı çalışıyor ve bu parayı zimmetine geçiriyorsa bu doğrudan zimmet suçu olur.

Özel Sektörde Durum (Satış Temsilcisi - Güveni Kötüye Kullanma Suçu)

  • Çalışanın müşteriden tahsil ettiği parayı işyeri hesabına aktarmaması ve şahsi yararına kullanması, TCK madde 155 uyarınca “güveni kötüye kullanma” suçu kapsamına girer.
  • Bu suçun cezası, suçun ağırlığına ve zararın miktarına göre değişmekle birlikte, genellikle 1 yıldan 7 yıla kadar hapis ve adli para cezası olabilir.

Kamu Görevlisi (Zimmet Suçu)

  • Eğer çalışanın statüsü kamu görevlisi ise ve görevi dolayısıyla kendisine teslim edilen parayı zimmetine geçirirse, TCK 247’ye göre zimmet suçu oluşur.
  • Bu suçun cezası genellikle 5 yıldan 12 yıla kadar hapis cezasıdır.
  • Eğer zimmetin açığa çıkmaması için hileli bir yol izlendiyse (örneğin kayıtları değiştirip gerçeği gizlemeye çalıştıysa), bu ceza yarı oranında artırılır.
  • Geçici olarak para kullanılmış ve sonra iade edilmişse “kullanma zimmeti” denir ve ceza yarı oranında indirilebilir.

Süreç Nasıl Gelişir?

  1. Şirketin, eksik tahsilatları tespit etmesiyle beraber konuyu polise veya Cumhuriyet Savcılığı’na şikayet etmesi yüksek ihtimaldir.
  2. Konu adli makamlara (savcılığa) intikal ettiğinde, hakkında soruşturma başlatılır, şüpheli olarak ifadesi alınır.
  3. Yapılan incelemede, şirket kayıtları, müşteri mutabakatları ve benzeri tüzel deliller toplanır.
  4. Tahsil edilen miktarlar ve çalışan tarafından zimmete geçirildiği anlaşılan tutarlar belirlenir.
  5. Savcılık iddianame düzenler ve dava açılır. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılama başlar.
  6. Cezai süreç sonunda fail, hapis ve/veya adli para cezası ile karşılaşabilir.
  7. Şirket ayrıca iş akdini feshedip sizi işten çıkarabilir ve ayrıca maddi zararların tazminini isteyebilir.

Cezanın Azaltılması - Etkin Pişmanlık

  • Eğer çalışan, soruşturma başlamadan veya kovuşturma aşamasında parayı/hakkı olan miktarı geri iade ederse, Türk Ceza Kanunu’nda “etkin pişmanlık” hükümleri uygulanır.
  • Soruşturma başlamadan önce iade edilirse cezanın üçte ikisine kadar indirim; kovuşturma başlamadan önce iade edilirse yarısına kadar indirim yapılabilir.
  • Dava açıldıktan ve mahkemede hüküm verilmeden önce iade edilirse cezanın üçte biri oranında indirim uygulanabilir.

Ne Yapmalı? Nasıl Bir Yol İzlemeli?

  • Şirketle derhal irtibata geçip, kullanılan tüm parayı en kısa sürede iade etmek en uygun çözümdür.
  • Durumu gizlemek veya delil karartmaya çalışmak cezayı artıran haller arasında değerlendirilir.
  • Şirketin avukatı veya konunun büyümesi halinde bir ceza avukatıyla iletişime geçmek mutlaka yararlı olacaktır.
  • Kendiliğinden iade ve etkin pişmanlık, ceza miktarında ciddi indirimler sağlayabilir.
  • Soruşturma başlatılmadan veya kovuşturma başlamadan önce hatalı davranışınızı açıkça dile getirip mağduriyeti gidermeye çalışın.

Özetle

  • Konunun savcılığa taşınması muhtemeldir.
  • Büyük ihtimalle adli bir ceza davası açılır.
  • Paranın tamamı iade edilirse ceza indirimi mümkündür.
  • Mutlaka avukat desteğiyle süreci yürütmek gerekir.

Daha fazla sorunuz olursa detay için Avukatistan üzerinden tekrar bize ulaşabilirsiniz.

Geçmiş olsun.

Bu mesaj, Avukatistan yapay zekası tarafından otomatik olarak oluşturulmuştur. Lütfen unutmayın, sunulan bilgiler genel bir rehber niteliğindedir ve detaylı hukuki tavsiye yerine geçmez. Sorularınıza Avukatistan üzerinde kayıtlı olan lisanslı avukatların cevap vermesini bekleyebilir veya doğrudan bir avukat ile iletişime geçebilirsiniz.

Profesyonel hukuki danışmanlık mı arıyorsunuz?

Avukatistan üzerinden kolayca hukuki danışmanlık talebi oluşturup, sisteme kayıtlı binlerce avukattan teklif alabilirsiniz.

Lütfen unutmayın;

  • Avukatistan, avukatlardan alınan hizmetler için herhangi bir ücret ya da komisyon talep etmez.
  • Hizmetlerimiz yalnızca avukatlarla iletişim kurmanıza yardımcı olmak içindir; avukatlar tarafından verilen hizmetlerden Avukatistan sorumlu tutulamaz.
Danışmanlık Talebi Oluştur
Soru Sor Danışmanlık Talep Et