Soruşturma ve Beyanlarla İlgili Hukuksal Süreç
Kimliği Gizli Kullanıcı
Şüpheliler, belirli bir iş yeri hakkında terror faaliyeti, kadın ticareti ve uyuşturucu madde satışı ihbarları yaptığını beyan etmişlerdir. Cumhuriyet savcısı da soruşturmayı başlatma talimatı vermiştir. Soruşturma sonucunda iddianame hazırlanmıştır. Ancak dava dosyasında, şüphelilerin beyan ettikleri suçlamaların ihbarları yer almaktadır. Dava dosyasındaki ihbarlar gürültü ve gece geç saatlerde iş yerlerinin açık tutulmasına dair konuları içermektedir. Bu durumda, soruşturmanın CMK 160 madde hükümlerine aykırı olarak başlatıldığı iddia edilebilir mi? Mahkemede, belirttiğimiz suçlamaların ihbarının yapıldığının kanıtlanması talep edilebilir mi?
Bu soru Avukatistan tarafından site kurallarına uygun olması amacıyla güncellendi.
Cevaplar
Avukatistan
Merhaba,
Öncelikle, Cumhuriyet savcısının soruşturma başlatma kararının ve iddianame hazırlanmasındaki sürecin hukuki çerçevesi üzerinde durulması gerekiyor. Ceza Muhakemeleri Kanunu (CMK) 160. maddenin gereklerine göre, soruşturma, suç teşkil edebilecek durumlara ilişkin yeterli şüphe bulunması halinde başlatılır. Savcılık, elindeki deliller ve yapılan ihbarlar doğrultusunda bir soruşturma başlatmış ve sonrasında somut delillerle desteklenmeyen iddialar için iddianame hazırlamamış olabilir.
Soruşturma Sürecinin İncelenmesi
Soruşturma aşamasında, terör faaliyeti, kadın ve uyuşturucu madde ticareti gibi ciddi suçlamalar varken, iddianamede bu suçlamalara yer verilmemesi, bu iddiaların yeterli delil bulunamadığı için dava dosyasına dahil edilmemiş olabileceğini gösterir. CMK’nın 170. maddesi, iddianamenin ancak somut delil bulunması halinde hazırlanabileceğini belirtir. Eğer bu tür ciddi suçlamalar için yeterli delil yoksa veya elde edilen deliller yetersizse, bu suçlamalar iddianamede yer almaz.
Davada İddiaların İspatı
Ali Ö. hakkında yapılan ve iddianameye dahil edilmemiş suçlamaların soruşturma aşamasında düşmüş olabileceğini göz önünde bulundurarak, Ali Ö.'nün avukatı, mahkemede bu suçlamaların haksız ve asılsız olduğunu öne sürebilir. Ancak, bu tür ciddi suçlamaların tekrar gündeme getirilip getirilemeyeceği, davanın mevcut konusu ve delil durumuna bağlıdır. Ali Ö.’nün avukatı, bu iddiaların asılsız olduğunu ispatlamak için delil sunabilir veya bu suçlamaların soruşturmada neden düşürüldüğünü sorgulayabilir.
Her iki durumda da, mahkemenin mevcut yargılama konusu üzerinde durması ve bu konularda iddianamede yer almayan suçlamaların davanın seyrini etkilememesi önemli olacaktır.
Sonuç olarak, müştekilerin ilk başta yaptığı ihbarlar ve soruşturma sürecinde bu ihbarların iddianameye dönüşüp dönüşmemesi, savcılığın bulguları ve delilleri objektif bir şekilde değerlendirme sürecine bağlıdır. CMK gereği, her soruşturmanın adil ve objektif delil değerlendirme ile yürütülmesi esastır. Bu bağlamda, soruşturmanın CMK'ya aykırı olarak başlatıldığını söylemek için detaylı dosya incelemesi ve mevcut delil durumu hakkında bilgi sahibi olmak gerekir.