Özel Sektörde Rapor Alınca Maaş Kesilir Mi?
Özel sektörde rapor alınca maaş kesilir mi? Hastalık ya da kaza nedeniyle rapor alındığında maaş kesintisi olur mu, kim neyi öder, kaç gün ödenir gibi sorular çok merak ediliyor. Uygulamada özel sektör çalışanları için durum; rapor süresi, iş sözleşmesi, bordro politikası ve SGK iş göremezlik ödeneği şartlarına göre değişebiliyor.
Bu yazıda netleştireceğiz:
- İlk günler ve “3 günden fazla” raporda ödeme farkı
- SGK rapor parası nasıl hesaplanır, ne zaman yatar?
- Hangi durumlarda işveren ödeme yapar ya da yapmaz?
- Ayakta/yatarak tedavide oranlar, örnek hesaplama ve sık sorular
Kafandaki soru işaretlerini gidermek için adım adım ilerleyelim: Özel sektörde rapor alınca maaş kesilir mi?
Rapor Nedir?
Özel sektörde rapor, bir çalışanın sağlık durumu nedeniyle geçici olarak işine gidemeyeceğini belgeleyen resmi bir evraktır. En yaygın tipler arasında iş göremezlik raporu ve istirahat raporu öne çıkar. Doktor veya sağlık kurulu tarafından verilen bu belgeler, çalışanın yasal olarak mazeretli sayılmasını sağlar. Raporlar sayesinde çalışan, hastalık, doğum, kaza gibi gerekçelerle işe gitmediği günlerde işten çıkarmaya karşı koruma altında olur.
Yasal Çerçeve ve Kanuni Dayanaklar
Özel sektörde raporun alınması ve kullanılmasına ilişkin yasal temel 4857 sayılı İş Kanunu ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’na dayanır. Ayrıca Sağlık Bakanlığı ve SGK'nın yönetmelikleri bu konudaki usul ve esasları belirler. İşçi, sağlık nedeniyle işe gelemezse ve bu durumu raporla belgelendirirse, işverenin bu raporu dikkate alması ve buna uygun işlem yapması zorunludur. Raporun geçerliliği için alınan sağlık kuruluşunun yetkili ve belgelerin eksiksiz olması şarttır.
Rapor Türleri
Rapor türleri özel sektörde birkaç başlıkta toplanır:
- Tek Hekim Raporu: Bir doktor tarafından verilen ve genellikle 10 güne kadar olan istirahat raporlarıdır.
- Heyet Raporu (Sağlık Kurulu Raporu): Tam teşekküllü hastanelerin sağlık kurulu tarafından verilen uzun süreli veya kalıcı hastalıklarla ilgili raporlardır.
- Doğum Raporu: Hamile çalışanlar için doğum öncesi ve sonrası verilmiş izin raporlarıdır.
- İş Kazası & Meslek Hastalığı Raporu: İş kazası geçiren ya da meslek hastalığına yakalanan çalışanlar için düzenlenen özel rapor tiplerindendir. İlgili çalışanın durumuna göre doğru rapor türünün alınması büyük önem taşır.
Raporun Geçerlilik Şartları
Özel sektörde bir raporun geçerli olması için bazı temel şartlar vardır:
- Raporun yetkili bir sağlık kuruluşundan ve usule uygun şekilde alınmış olması gerekir.
- Rapor tarihi, çalışanın işe devam etmediği günleri kapsamalıdır.
- Sağlık raporları mutlaka işverene zamanında teslim edilmelidir ve SGK sistemine uygun olarak girilmelidir.
- Raporun içeriği açık ve anlaşılır olmalı, doktorun adı-soyadı ile onayı bulunmalıdır.
- Özel hastaneden alınan raporlar da geçerlidir. (Kaynak: SGK ve ilgili yönetmelikler) Eğer bu şartlardan biri eksikse, işveren raporu geçersiz sayabilir ve devamsızlık uygulayabilir. Bu nedenle hem işçi hem işveren raporlama sürecinde dikkatli olmalıdır.
Maaş Kesintisinin Yasal Dayanağı
Maaş kesintisinin yasal dayanağı, 4857 sayılı İş Kanunu ve Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’na dayanmaktadır. Özellikle, çalışanın sağlık raporu aldığında iş görmezlik durumu oluştuğu için işverenin ücret ödeme yükümlülüğü ortadan kalkar. Hesaplama ve uygulama detaylarında hem iş sözleşmesinde hem de İş Kanunu’ndaki açık hükümler etkilidir. İşveren, resmi bir sağlık raporu ile belgelenmiş iş göremezlik süresinde ödeme yapmak zorunda değildir. Ancak SGK, belirli şartlar dahilinde işçiye iş göremezlik ödeneği verir. Sözleşmede farklı bir madde yoksa, işverenin maaş kesintisi yapma hakkı mevzuata uygun şekilde uygulanır.
Rapor Süresine Göre Maaş Durumu
Rapor süresine göre maaş durumu, alınan raporun kaç gün olduğuna göre farklılık gösterir. Özellikle 1 günlük, 2 günlük ya da 3 gün ve üzeri raporlar için ücretin ödenip ödenmemesi değişkendir.
1 Günlük Raporlarda Durum
1 günlük raporlarda maaş kesintisi genelde işverenin insiyatifindedir. Yasal olarak, işveren bu gün için ücret ödemek zorunda değildir. Fakat bazı şirketler sosyal hak kapsamında veya iyi niyet çerçevesinde hastalık nedeniyle alınan tek günlük rapor için ücret kesintisi yapmayabilir. Kimi firmalar ise tek günlük rapor için maaştan kesinti yaparak bu süreyi çalışılmamış gün olarak gösterir. Yani 1 gün rapor alınınca bazen maaşta kesinti olur, bazen de olmaz.
2 Günlük Raporlarda Durum
2 günlük raporlarda durum daha hassastır. SGK, iş göremezlik ödeneğini 3. günden itibaren ödemeye başladığı için ilk 2 gün için işçiye ödeme yapmaz. İşveren ise bu iki günün ücretini ödemekle yükümlü değildir; ancak bazı işverenler iyi niyet kapsamında ya da toplu iş sözleşmesi gereği çalışanına bu günlerin ücretini eksiksiz ödeyebilir. Sonuç olarak 2 günlük raporda da genellikle maaştan kesinti yapılır, ancak işveren öderse tam maaş alınabilir.
3 Gün ve Üzeri Raporlarda Durum
3 gün ve üzeri raporlarda maaş durumu değişir. İlk iki gün raporda yine SGK’dan bir ödeme yapılmaz; bu süre için ücret ödenmesi işverenin insiyatifindedir. Ancak üçüncü günden itibaren SGK devreye girer ve çalışana geçici iş göremezlik ödeneği (rapor parası) ödemeye başlar. Bu ödenek, brüt maaş üzerinden hesaplanır ve işçi maaşının bir kısmını SGK’dan alır. Yani 3 gün ve üzeri rapor alındığında, ilk 2 gün maaş olmayabilir, sonraki günler için ödemenin büyük kısmı SGK tarafından karşılanır.
Heyet Raporunda Maaş Durumu
Heyet raporunda maaş durumu daha uzun süreli sağlık sorunları veya ciddi rahatsızlıklarda gündeme gelir. Heyet raporu alınan süre boyunca işveren çalışanına maaş ödemez. Bu sürede işçinin maaşında kesinti olur ve SGK, iş göremezlik ödeneği olarak ödeme yapmaya devam eder. Uzun süreli raporlarda iş ilişkisinin askıya alınması söz konusu olur, yani çalışana işveren tarafından ücret ödenmez, sadece SGK’dan alınan ödenek ile geçinmek mümkün olur. Ancak çalışanın sigortalılığı devam ettiği sürece hem rapor hem de maaş kesintisi prosedürlerinde esas alınan kurum SGK’dır.
Not: Meslek hastalığı veya iş kazası durumunda özel hükümler uygulanabilir. Bu hallerde tüm rapor süresi SGK kapsamındadır ve ödenen miktar oranları değişebilir.
Özel Sektörde Maaş Kesintisinin Uygulama Şekli
İşverenin Kesinti Yetkisi ve Sınırları
İşverenin maaş kesintisi yapma yetkisi, tamamen yasal düzenlemelere bağlıdır. Özel sektörde bir çalışan rapor aldığında işveren, yalnızca raporlu olunan günler için ya da raporun niteliğine göre kesinti gerçekleştirebilir. Bu kesinti, keyfi olarak değil, sadece belirli şartlarda yapılabilir. Yasalar dışında maaştan başka bir sebep ile kesinti yapılamaz. Özellikle raporun SGK tarafından onaylanması ve iş göremezlik kapsamına girmesi gereklidir. Bu sınırlar dışında yapılan kesintiler, iş hukukuna aykırı olur ve çalışanın hak arama yolu açıktır.
Şirket Politikalarının Etkisi
Şirket politikaları, maaş kesintisinin şekillenmesinde belirleyici olabilir. Bazı şirketler raporlu günlerde yasal sınırın ötesinde ödeme yapmaya devam edebilir veya ek maddi destek sunabilirler. Özellikle büyük ölçekli ya da kurumsal firmalarda, çalışan dostu politikalar sayesinde raporlu günlerde maaş kesilmeyebiliyor. Fakat bu tamamen şirketin inisiyatifindedir; minimum yasal haklar dışında fazlası işverenin tercihine kalmıştır. Yine bazı şirketlerde, fazla rapor kullanımında uyarı veya idari işlem de uygulanabilir.
SGK’nın Rolü ve Ödemeleri
SGK İş Göremezlik Ödeneği Nedir?
SGK iş göremezlik ödeneği, halk arasında bilinen adıyla rapor parası, çalışanın hastalık veya kaza nedeniyle iş göremez olduğu süre için SGK tarafından ödenen bir ücrettir. Çalışan, raporun üçüncü gününden itibaren iş görmezlik ödeneği almaya hak kazanır. Yani rapor süresince maaşın bir kısmı SGK tarafından karşılanır.
Rapor Parası Kim Tarafından ve Ne Zaman Ödenir?
Rapor parası doğrudan SGK tarafından çalışan adına ödenir. Bu ödeme, çalışan raporunu teslim ettikten ve işveren sisteme girdikten sonra, genellikle birkaç iş günü içinde PTT ya da tanımlı banka hesabına yatırılır. İlk iki gün işverenin, üçüncü günden sonrası ise SGK’nın sorumluluğunda olur.
Rapor Parası Alma Şartları
Rapor parası alabilmek için, çalışanın öncelikle SGK'ya bağlı olması ve son bir yıl içinde en az 90 gün priminin yatırılmış olması şarttır. Ayrıca, raporu veren sağlık kuruluşunun resmi olması ve raporun elektronik sistemde SGK’ya bildirilmiş olması gerekir. Eksik prim ya da geç bildirim gibi durumlarda ödemede gecikme yaşanabilir.
İşverenin Sorumlulukları ve SGK Bildirimi
İşveren, çalışan tarafından alınan raporları en kısa sürede SGK sistemine bildirmek zorundadır. Eğer bildirim yapılmazsa, çalışan rapor parası alamaz ve mağduriyet yaşayabilir. Ayrıca işveren, raporlu günlerin maaştan kesilen kısmını bordroda göstererek yasal süreçleri eksiksiz yerine getirmelidir. Bu da hem şirketin hem de çalışanın haklarını korur.
Maaş Kesintisi Hesaplama Yöntemi
Maaş kesintisi hesaplanırken, genellikle aylık brüt maaş 30’a bölünerek günlük kazanç bulunur. Raporlu olunan gün sayısı ile bu tutar çarpılır ve çıkan miktar çalışanın maaşından düşülür. SGK’nın ödeyeceği iş göremezlik ödeneği ise ayrı olarak hesaplanır ve çalışan o tutarı SGK’dan alır. Kesinti ve ödeme, ay sonunda bordroda net olarak gözükmelidir.
Raporlu Sürede Sigorta ve Prim Durumu
Çalışan raporlu olduğu günlerde normal şartlarda işveren tarafından sigorta primi yatırmaya devam eder. Ancak, uzun süreli raporlarda (örneğin doğum, uzun süreli hastalık) belirli bir süreden sonra kısa vadeli sigorta primleri durabilir fakat genel sağlık sigortası devam eder. Raporlu süre boyunca çalışanın emeklilik primleri de genellikle tam olarak işlenir. Bu süreçte oluşacak aksaklıklarda, çalışan SGK’dan veya işverenden bilgi almalıdır.
Raporlu Çalışan Hakları ve İş Güvencesi
İşe Devam ve İşten Çıkarılma Durumları
Rapor alan çalışanlar için işe devam durumu büyük önem taşır. Hastalık, kaza veya benzeri nedenlerle alınan sağlık raporu süresince çalışanların işten çıkarılması yasal olarak bazı koşullara bağlanmıştır. İşveren, raporlu çalışanı hemen işten çıkaramaz. Ancak, işçi rapor süresi boyunca işe gelmez ve rapor süresi, işçinin kıdemine göre belirlenen ihbar süresini 6 hafta aşarsa, o zaman işverenin iş sözleşmesini feshetme hakkı doğar.
İş Kanunu'na göre, kısa süreli raporlarda veya rapor süresi ihbar tazminatı süresini aşmıyorsa çalışanın işten çıkarılması haklı gerekçeye dayanmak zorundadır. Fakat raporun sahte olduğu veya raporun kötüye kullanıldığı tespit edilirse, istisnalar devreye girer. Çalışan rapor bitiminde tekrar işe başlamak zorundadır; aksi halde devamsızlıktan dolayı iş akdi feshedilebilir.
İş Sözleşmesine Etkisi
Rapor süresi iş sözleşmesini genelde askıya alır, feshetmez. Yani raporlu çalışan rapor süresince işten çıkarılamaz ve iş sözleşmesi devam eder. Çalışanın raporlu olduğu günlerde maaşının bir kısmı veya tamamı Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) tarafından "iş göremezlik ödeneği" olarak karşılanır. Bu durum, iş sözleşmesinin sona erdiği anlamına gelmez.
Fakat uzun süreli raporlarda, yani işçinin raporlu olduğu süre kanundaki sınırları aşarsa, işveren iş sözleşmesine son verebilir. Ancak bu durumda kıdem ve varsa ihbar tazminatı ödenmek zorundadır. Rapor nedeniyle sözleşmenin askıda olması, çalışanın sosyal haklarına (örneğin sigorta) da yansıyabilir.
Raporun Geçersiz Sayılması Durumu
Raporun geçersiz sayılması en çok, sahte rapor alınması ya da raporun eksik veya yanlış düzenlenmiş olması durumunda görülür. Raporun alınacağı sağlık kurumunun yetkili olması, raporun işverene zamanında ve eksiksiz iletilmesi zorunludur. Eğer rapor üzerinde tahrifat yapılırsa, sahte imza ya da kaşe kullanılırsa ya da rapor doktordan alınmazsa, işveren raporu geçersiz sayabilir ve resmi makamlara bildirimde bulunabilir.
Geçersiz rapor kullanan çalışanlar, devamsız sayılır ve bu durum işten çıkarılma için haklı neden oluşturur. Ayrıca, SGK da bu tür durumları tespit ettiğinde hem işverene hem çalışana yaptırım uygulayabilir. Raporlu süreçte dikkatli davranmak, hak kaybı yaşamamak için çok önemlidir.
Not: Rapor aldığınızda evrakları zamanında ve eksiksiz teslim etmeyi, kurallara mutlaka uymayı ihmal etmeyin. Aksi hâlde hem maaş hem de iş güvencesi riske girebilir.
Raporu Alırken ve Bildirirken Dikkat Edilmesi Gerekenler
Raporun Alınacağı Kurumlar
Raporun alınacağı kurumlar konusu, özellikle özel sektörde çalışanlar için çok önemlidir. Sağlık raporları sadece yetkili sağlık kuruluşlarından alınmalıdır. Bunlar devlet hastaneleri, özel hastaneler, aile sağlığı merkezleri ve SGK ile anlaşmalı özel poliklinikler olabilir. Resmi geçerliliği olan raporlar için, sağlık kuruluşunun faaliyet izni ve ilgili doktorun yetkisi mutlaka kontrol edilmelidir.
Bazı durumlarda işyerleri sadece devlet hastanelerinden alınan raporları kabul edebilir. Bu yüzden çalışanın önceden insan kaynaklarından bilgi alması önemlidir. Acil durumlarda ise en yakın sağlık kuruluşuna başvurmak mümkündür, ancak işyeri prosedürlerinin bu durumu kapsayıp kapsamadığı mutlaka sorulmalıdır.
Rapor Evrakının Teslimi ve Takibi
Rapor evrakının teslimi ve takibi, çalışanlar için atlanmaması gereken bir adımdır. Rapor alındıktan sonra, bu raporun aslı veya dijital örneği en kısa sürede işverene teslim edilmelidir. Birçok işyeri, raporların İnsan Kaynakları veya Personel İşleri bölümüne ulaştırılmasını ister. Bazı büyük şirketlerde ise raporlar otomatik olarak E-Nabız sistemi üzerinden işyeri kayıtlarına düşmektedir. Ancak her durumda, çalışanın raporu teslim ettiğine dair bir kayıt veya e-posta ile belge sunması önerilir.
Raporun takibi de çok önemlidir. İşverenin raporu SGK sistemine zamanında bildirmesi gerekir. Eğer işveren bildirimi yapmazsa, çalışan SGK’dan alacaklı olduğu iş göremezlik ödeneğinde sıkıntı yaşayabilir. Takip için E-Nabız sistemi üzerinden raporun sistemde görülüp görülmediği kontrol edilebilir. Ayrıca, raporun şirket tarafından alındığına dair yazılı onay almak da hak kaybı yaşanmaması adına faydalı olur.
Raporun Zamanında Bildirilmemesi
Raporun zamanında bildirilmemesi halinde çeşitli sorunlar ortaya çıkabilir. Kanunen, çalışan raporunu işverenine en kısa sürede bildirmek zorundadır. Genellikle raporun başladığı günü veya en geç ertesi iş gününü geçmemek esastır. Raporun geç bildirilmesi durumunda, işyeriniz devamsızlık olarak kaydedebilir ve hem maaş hem de iş güvencesi açısından sıkıntı oluşabilir.
Bunun yanında işveren de rapor bilgilerini SGK’ya zamanında iletmekle yükümlüdür. Eğer işveren bildirimde gecikirse, çalışan rapor parası için SGK’dan ödemesini gecikmeli alabilir. Bu nedenle hem çalışan hem de işverenin raporların bildirimi konusunda dikkatli olması gerekir. Olası gecikmelerde tüm yazışmalar, e-postalar veya teslim belgeleri saklanmalıdır. Böylece ileride doğabilecek anlaşmazlıklarda elinizde kanıt olur.
Rapor Sürecinde Sık Karşılaşılan Sorunlar ve Çözüm Yolları
Geçersiz veya Eksik Rapor
Geçersiz veya eksik rapor almak, çalışanlar için büyük bir sorun oluşturabilir. Geçersiz rapor genellikle raporu yanlış kurumdan almak, hekimin imzası veya raporun kaşesinin eksik olması, ya da raporun alınma tarihinin hatalı olması gibi nedenlerle ortaya çıkar. Böyle bir durumda, işveren ya da SGK, bu raporu kabul etmez ve çalışan rapor parası alamayabilir. Eksik rapor ise raporun gün sayısı, teşhis ya da çalışan bilgileri açısından eksik doldurulmasıdır. Çözüm olarak, raporun alınmadan önce dikkatlice incelenmesi gerekir. Eğer eksik ya da yanlış bir durum varsa, en kısa sürede ilgili sağlık kuruluşuna başvuru yapılarak düzeltme talep edilmelidir.
Prim Gün Sayısı ve Eksik Primde Durum
Prim gün sayısı, rapor parası alabilmek için çok önemlidir. Özel sektörde çalışan biri rapor aldığında, son bir yıldaki en az 90 gün prim ödemesinin yapılmış olması gerekir. Eğer gün sayısı eksikse, SGK rapor parası başvurusunu reddeder. Bazı çalışanlar bu şartı gözden kaçırarak yanlışlıkla başvuru yapıyor ya da geç başvuruyor. Çözüm olarak, rapor almadan önce e-Devlet veya SGK sistemi üzerinden prim gün sayısı mutlaka kontrol edilmeli. Eksik gün varsa, işverenle iletişim kurularak primlerin yatırılması talep edilebilir.
Rapor Parasının Alınamaması Durumları
Rapor parası alınamamasının en büyük nedenlerinden biri, raporun SGK'ya zamanında bildirilmemesi veya rapor bilgilerinin hatalı girilmesidir. Ayrıca, çalışanın sağlık raporu süresince işyerinde fiilen çalışmış sayılması da (örneğin sigortalı olarak işe giriş yapılması) ödeme alınamamasına yol açar. Böyle bir durumla karşılaşıldığında ilk yapılacak şey, SGK’ya başvurarak gerekirse raporun düzeltilmesini istemektir. Ayrıca, e-Devlet üzerinden rapor parası sorgulaması yapılabilir. Eğer işverenin bildirimi eksik bıraktığı tespit edilirse, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na şikâyette bulunmak mümkündür.
Rapor Süresinin Uzatılması/İtirazlar
Rapor yılı içinde alınan sağlık raporunun yetersiz gelmesi durumunda, rapor süresinin uzatılması talep edilebilir. Bunun için çoğunlukla tekrar doktora gidilmesi ve tıbbi gerekçelerin güncellenerek yeni bir rapor alınması gerekir. Bazen işveren ya da SGK, verilen raporu geçerli saymayabilir ve bu durumda çalışanın itiraz hakkı vardır. Çözüm yolu olarak, sağlık kuruluna veya SGK’ya yazılı olarak itiraz edilmelidir. İtiraz sürecinde, tıbbi belgeler ve daha detaylı sağlık kontrolleri istenebilir. Hem uzatma hem de itiraz sürecinde başvuruların zamanında ve eksiksiz şekilde yapılması oldukça önemlidir.
Bu sorunların her biriyle karşılaşıldığında, hem işyeri insan kaynakları ile hem de SGK ile iletişimi mümkün olduğunca açık tutmak, çözümü hızlandıracaktır.
Rapor ve Maaş Kesintisi Hakkında Önemli Bilgiler ve Pratik Öneriler
Uygulamada Karşılaşılan Örnekler
Uygulamada karşılaşılan rapor ve maaş kesintisi örnekleri, genellikle çalışanların hastalık, ameliyat veya kaza gibi sağlık sorunları nedeniyle işe geçici olarak gidemediği durumlarda ortaya çıkar. Bir çalışan, 3 gün hastalık raporu aldığında, işveren bu sürenin maaşını ödemeyebilir, çünkü bu tür durumlarda 2. günden itibaren SGK devreye giriyor ve iş göremezlik ödeneği ödeniyor. Başka bir örnek ise, 1 günlük raporlarda işveren tarafından genelde maaş kesintisi yapılmaz, ücret tam ödenir.
Bazı büyük şirketlerde ise, şirket politikası gereği raporlu günlerde primlerin tam yatırılması veya maaşın kesilmemesi gibi uygulamalar olabilir. Ancak küçük işletmelerde, mevzuattan farklı olarak maaşın tamamının kesilmesi gibi yanlış uygulamalar da görülür.
Heyet raporuyla alınan uzun süreli sağlık raporlarında ise, işverenin yükümlülükleri artar ve raporun başlamasından itibaren durumu SGK'ya bildirmesi gerekir. SGK rapor süresince iş göremezlik parası öder ancak işveren yalnızca çalışılan günlerin ücretini verir. Özellikle bu geçiş dönemlerinde birçok çalışan maaşının tamamını alamadığını fark edip itiraz edebiliyor.
Çalışanlar İçin Tavsiyeler
Çalışanlar için en önemli tavsiye, raporlu oldukları süreyi ve maaş kesintisinin ne kadar olacağını önceden araştırmalarıdır. SGK’nın iş göremezlik ödeneğini almak için en az 3 gün raporlu olmanız gerektiğini bilmelisiniz. Ayrıca raporunuzun başlama ve bitiş tarihlerini doğru takip edin ve raporu zamanında işverene teslim edin.
Rapor parasının ödenip ödenmediğini SGK’nın online hizmetlerinden takip edebilirsiniz. Eksik veya geç ödeme durumlarında önce işvereninizle, sonrasında da ilgili SGK müdürlüğüyle iletişime geçin. Hak kaybı yaşamamak adına aldığınız raporun geçerli, eksiksiz ve onaylı olmasına dikkat edin.
Uzun rapor sürelerinde, iş sözleşmenizin feshedilmemesi için sürecinizi işvereninizle zamanında ve açıkça paylaşın. Haklarınızdan emin değilseniz bir iş hukukçusundan veya sendikanızdan yardım almaktan çekinmeyin.
İşverenler İçin Tavsiyeler
İşverenler için en önemli tavsiye, yasal mevzuata uygun hareket etmek ve raporlu çalışanların haklarına saygı göstermektir. Özellikle uzun süreli veya heyet raporlarında, süreci eksiksiz takip edip SGK bildirimlerini zamanında yapmak gereklidir. İş göremezlik ödeneğinin SGK tarafından ödeneceğini biliyor olsanız da, bordro düzenlemelerinde hatalardan kaçmak için muhasebe/insan kaynakları ile koordineli çalışın.
Şirket politikalarını, çalışanların mağdur edilmemesi yönünde şekillendirmek, hem işyerinde güveni artırır hem de olası dava ve şikayetlerin önüne geçer. Ayrıca çalışanları rapor süreçleri hakkında bilgilendirmek ve kolaylaştırıcı olmak, işveren markanızın olumlu algısını yükseltecektir.
Raporlu sürelerde SGK primlerinin ödenmesi, raporun zamanında alınması ve rapor parası için çalışanı yönlendirmek, işveren olarak sizin sorumluluğunuzdadır. Yasal sınırları ve hakları net bir şekilde bilmeniz, olası anlaşmazlıklarda hata yapmanızı önler.