Aile Konutu Şerhi Tapuya Nasıl Konulur?
Aile Konutu Şerhi Tapuya Nasıl Konulur? Eşlerin ortak yaşamını koruyan aile konutu şerhi, tapuya işlendiğinde konutun izinsiz satışı veya ipoteğini engeller. Peki kim başvurur, hangi adımlar izlenir, tapuda süreç nasıl işler?
Bu yazıda:
- Tapu müdürlüğünde başvuru ve gerekli belgeler (nüfus kayıt örneği, yerleşim yeri belgesi, evlilik cüzdanı, tapu bilgisi)
- e-Devlet/Web Tapu üzerinden bildirim
- Hisseli ya da üçüncü kişi mülkiyetinde mahkeme kararı gereken durumlar
Not: Kiralık evlerde uygulama farklıdır; tapuya şerh yerine kira ilişkisine dair koruma söz konusudur.
Adım adım, net bir rehberle Aile Konutu Şerhi Tapuya Nasıl Konulur?
Aile Konutu Şerhi Nedir?
Aile Konutunun Tanımı
Aile konutu, evli çiftlerin evlilik birliği içinde yaşadıkları ve barınma ihtiyaçlarını karşıladıkları, hayatlarının merkez noktası olan yerdir. Yani, sadece uyumak ya da kısa süreli kalmak için kullanılan bir adres değil, ailenin birlikte vakit geçirdiği, günlük yaşamının sürdüğü evdir. Aile konutu mutlaka tek bir adres olabilir ve ailenin ortak hayatını sürdürdüğü yer olarak tapuda belirtilir.
Aile konutu şerhi ise, bu konutun tapuya "aile konutu" olarak işlenmesini ifade eder. Böylece, konutun sahibi olan eş, diğer eşin açık rızası olmadan bu evde satış, devir ya da ipotek gibi önemli işlemler yapamaz. Bu uygulama, aile düzenini ve özellikle ekonomik olarak daha zayıf olan eşi koruma amacı taşır.
Hukuki Dayanaklar (TMK 194 ve Diğer İlgili Maddeler)
Aile konutu şerhi ile ilgili temel düzenleme Türk Medeni Kanunu'nun 194. maddesinde yer alır. Bu maddeye göre; "Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası olmadan aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz."
TMK m.194/III ise malik olmayan eşe, tek taraflı olarak aile konutu şerhi koydurma hakkı verir. Yani, evin tapuda kaydında sadece bir eşin ismi olursa olsun, diğer eş isteğiyle bu konut tapuda "aile konutu" olarak belirtilir.
Bu maddeler sayesinde, eşlerden herhangi birinin haksız şekilde konutu elden çıkarması, aile düzeninin bozulması gibi durumlar önlenir. Kanun, özellikle kadın ve çocukların mağduriyetini önlemek için böyle bir koruma sağlar.
Aile Konutunun Tespiti ve Şartları
Aile konutu olabilmesi için bazı şartlar aranır. Öncelikle evlilik birliğinin resmi olarak kurulmuş olması gerekir. Ayrıca, bu konut ailenin sürekli yaşadığı, barınma ihtiyacını beraber karşıladığı tek adres olmalıdır.
Ortak Yaşam ve İkametgah
Ortak yaşam, aile konutunun temel şartıdır. Yani eşlerin ve varsa çocukların, yaşamlarını bu konutta bir arada sürdürmeleri gerekir. Adres kayıtlarında da her iki eşin ortak ikametgahı olarak bu konutun görülmesi önemlidir. Eğer birden fazla ev varsa, sadece birlikte yaşanılan adres aile konutu kabul edilir.
İkametgah belgesi ve nüfus kayıt örneği çoğu zaman aile konutunun yerini ve kimlerin birlikte yaşadığını belgelemek için yeterli olur. Ayrıca muhtarlık tarafından verilen aile konutu yazısı da uygulamada kullanılmaktadır.
Konutun Aile Konutu Olup Olmadığının Belirlenmesi
Bir yerin aile konutu olup olmadığı, tarafların birlikte fiilen yaşaması, resmi evlilik ve ortak hayat unsurları ile belirlenir. Mahkemeler veya tapu müdürlükleri, aile konutu tespitinde genellikle aşağıdaki belgeleri ister:
- Nüfus kayıt örneği,
- İkametgah belgesi,
- Gerekirse muhtarlık ya da kadastrodan alınan belgeler,
- Evlilik cüzdanı.
Tüm bu belgelerle, konutun gerçekten bir aileye hizmet edip etmediği kontrol edilir. Birden fazla konutun aynı anda aile konutu olarak tescil edilmesi mümkün değildir. Mahkeme kararıyla da aile konutunun tespiti yapılabilir ve sonrasında tapuya şerh düşülür.
Bu koruma mekanizması, ailenin barınma hakkı ile ekonomik ve sosyal güvenliğini sağlamak için oldukça önemlidir.
Aile Konutu Şerhi Konulmasının Önemi
Aile Konutunun Evliliğe Sağladığı Koruma
Aile konutu şerhi, evli çiftlerin yaşadığı konutun, ailenin ortak yaşam alanı olarak korunmasını sağlayan çok önemli bir uygulamadır. Aile konutunun tapuya şerh edilmesi, özellikle mal sahibi olmayan eşin haklarını büyük ölçüde korur. Şerh sayesinde, konutun maliki olan eş, bu taşınmazı diğer eşin açık rızası olmadan satamaz, devredemez ya da ipotek ettiremez. Bu durum, evlilik birliği içinde yaşanan anlaşmazlıklarda ya da kötü niyetli işlemlerde mağduriyetlerin önüne geçer.
Birçok ailede sadece bir eşin üzerine kayıtlı olan konutta, diğer eşin hiçbir hakkı yokmuş gibi görünebilir. Ancak aile konutu şerhi ile birlikte mal sahibi olmayan eş de korunmuş olur. Bu koruma, evin ailenin evi olduğu gerçeğini yasal zeminle güçlendirir. Özellikle ayrılık, boşanma veya beklenmedik hak kayıplarında, eş ve çocukların barınma hakkı güvence altına alınır.
Ekonomik ve Sosyal Güvence
Aile konutu şerhi, sadece hukuksal değil, aynı zamanda ekonomik ve sosyal açıdan da güvence sağlar. Günümüzde ekonomik dalgalanmalar, işsizlik veya borçlanma gibi nedenlerle konutların el değiştirmesi söz konusu olabilir. Şerh sayesinde, konutun aile dışında üçüncü bir kişiye satılması ya da borç için ipotek edilmesi engellenir ya da çok daha kontrollü gerçekleşir. Böylece aile, bir anda evsiz kalma tehlikesiyle karşı karşıya gelmez.
Sosyal açıdan bakıldığında, çocukların eğitiminin ve sosyal çevresinin korunması, aile bütünlüğünün sürdürülmesi gibi konular ön plana çıkar. Aile konutu şerhi ile aile bireyleri, yaşadıkları ortamda istikrar kazanır. Özellikle kadınların ve çocukların evdeki haklarının korunması açısından bu uygulama büyük önem taşır.
Sonuç olarak, aile konutu şerhi, evlilik birliğini ve aile fertlerinin ekonomik-sosyal çıkarlarını koruyan işlevsel ve vazgeçilmez bir güvence mekanizmasıdır.
Aile Konutu Şerhi Kimler Tarafından Konulabilir?
Malik Eşin ve Malik Olmayan Eşin Hakları
Malik eşin ve malik olmayan eşin hakları, aile konutu şerhi konusunda oldukça önemlidir. Aile konutu şerhi, hem taşınmazın maliki olan eş hem de mal sahibi olmayan diğer eş tarafından tapuya konulabilir. Tapu kimin üzerine kayıtlı olursa olsun, aile konutu olarak kullanılan taşınmaz üzerinde her iki eşin de hakkı vardır. Malik olan eş, doğrudan tapuya giderek başvuruda bulunabilir. Ancak malik olmayan eş de tek başına başvuru yaparak aile konutu şerhi koydurma hakkına sahiptir.
Malik olmayan eşin bu hakkı, özellikle eşlerden birinin habersizce taşınmazı satmaya veya devretmeye çalışması durumunda çok önemlidir. Bazı durumlarda, tapu kaydı sadece bir eşin üzerinde görünse bile, diğer eş de ”burası aile konutumdur” diyerek tapuya şerh konulmasını sağlayabilir. Yani, malik olmayan eşin ailesini ve yaşamını korumak adına bu hakkı kullanması mümkündür ve uygulamada sıklıkla karşılaşılır.
Bazı sitelerde de belirtildiği gibi, malik olmayan eşin başvurusunda tapu memurlarının, gerçekten başvuru yapan kişinin eş olup olmadığını ve konutun aile konutu olup olmadığını kontrol etmesi gerekmektedir. Bunun için genellikle nüfus kayıt örneği, evlilik cüzdanı ve ikametgah belgesi gibi belgeler istenir.
Eşler Arasındaki Rıza Zorunluluğu
Eşler arasındaki rıza zorunluluğu, aile konutu şerhi uygulamalarında öne çıkan bir konudur. Türk Medeni Kanunu’na göre, aile konutu ile ilgili önemli tasarruflar için her iki eşin de rızası gerekir. Yani, aile konutunun satılması, devredilmesi, rehnedilmesi veya kiralanması gibi işlemler ancak eşlerin ortak rızası ile gerçekleşebilir. Bu zorunluluk, eşlerin birlikte karar vermelerini ve aile bütünlüğünün korunmasını amaçlar.
Aile konutu şerhi bulunan bir taşınmazda, malik eş tek başına işlem yapamaz. Diğer eşin açık izni veya yazılı onayı gerekir. Eğer malik olan eş, diğer eşin rızası olmadan konut üzerinde işlem yaparsa, yapılan işlem geçersiz sayılır. Bu durum, özellikle tapuda aile konutu şerhi olan bir taşınmaz için geçerli olur. Şerh yoksa da, mağdur olan eşin mahkemeye başvurarak işlemin iptalini talep etme hakkı doğar.
Sonuç olarak, aile konutu şerhi hem mal sahibi eşin hem de malik olmayan eşin başvurusu ile konulabilir ve taşınmaz üzerinde önemli tasarruflar için eşlerin ortak rızası hukuken şarttır. Böylece aile düzeni güvence altına alınmış olur.
Aile Konutu Şerhi Tapuya Nasıl Konulur?
Aile konutu şerhi tapuya konulurken bazı adımlar izlenir. Bu adımların doğru ve eksiksiz şekilde yapılması, aile konutunun kanunen korunabilmesi için çok önemlidir. Tapu işlemlerinde belli belgeler gerekebilir ve başvuru yollarını dikkatli takip etmek gerekir. Şimdi bu yolları sırayla inceleyelim.
Tapu Müdürlüğüne Başvuru
Tapu Müdürlüğüne başvuru, aile konutu şerhi konulmasının en yaygın yoludur. Aile konutu şerhi için genellikle eşlerden biri ya da vekaletnameyle yetkilendirilmiş bir kişi başvuruda bulunabilir. Başvuru sırasında bazı belgelerin hazır bulundurulması gereklidir. Başvuruda dilekçe, nüfus kayıt örneği, evlenme cüzdanı, ikametgah ve tapu fotokopisi gibi evraklar talep edilebilir.
Başvuru sırasında, başvuru yapan kişinin kimlik bilgileri ve aile bağını gösteren belgeler önemlidir. Tapu memuru, başvurudan sonra evrakları inceler ve şartların uygun olması durumunda tapu kütüğüne aile konutu şerhi işler.
Başvuruda Kullanılacak Yerler (Tapu Müdürlüğü, Mahkeme)
Aile konutu şerhi koymak için doğrudan Tapu Müdürlüğüne gidilebileceği gibi, bazı durumlarda mahkeme yoluna da başvurulabilir. Eğer eşlerden biri diğerinin rızasını alamıyorsa ya da anlaşmazlık varsa, mahkemeden karar alınması gerekebilir.
- Tapu Müdürlüğü: Genellikle eşler arasında anlaşma varsa en kolay ve hızlı yoldur. Gerekli belgeler ile başvuru yapılır.
- Mahkeme: Eğer eşin rızası yoksa ya da tapu müdürlüğünde sorun yaşanıyorsa mahkemeye başvurmak gerekir. Mahkeme kararıyla da şerh tapuya işlenir.
E-Devlet ve Web Tapu Üzerinden Şerh İşlemi
Son yıllarda teknoloji sayesinde birçok işlem internet üzerinden yapılabiliyor. E-Devlet ve Web Tapu uygulamaları kullanılarak aile konutu şerhi başvurusu online olarak başlatılabilir. E-devlet sistemine giriş yapıp, aile konutu şerhi başvurusu alanına yönlendirme alınabilir.
Web Tapu sistemi üzerinden ise “şerh başvurusu” menüsü kullanılır. Belgeler sisteme yüklenir ve işlem kaydı oluşturulur. Böylece Tapu Müdürlüğüne gitmeden başvuru öncesi hazırlık veya ön işlem yapılabilir. Yine de dosya teslimi veya bazı ek araştırmalar için tapuya gitme zorunluluğu olabilir.
Dava Yoluyla Şerh Konulması
Bazı durumlarda doğrudan başvuru yeterli olmayabilir. Eşler arasında anlaşmazlık yaşandığında ya da tapu müdürlüğü şerhi reddettiğinde dava yoluyla aile konutu şerhi talep edilebilir. Bu durumda görevli aile mahkemesine başvuru yapılır.
Mahkemede süreç başlatılırken, aile konutunun gerçekten ailece kullanıldığı ve evli kişilerin bu konutta yaşadığı belgelerle ispatlanmalıdır. Deliller, ikamet belgeleri ve tanıklar kullanılabilir. Mahkeme, gerekli gördüğü takdirde keşif kararı da alabilir.
Mahkeme Kararı ile Şerh
Mahkeme, başvuruyu inceledikten sonra kararını verir. Karar olumluysa, mahkeme kararı ile Tapu Müdürlüğüne bildirim yapılır. Tapu Müdürlüğü de karar uyarınca tapu kütüğüne aile konutu şerhi işler. Mahkeme kararı olmadan tapu, belirli itirazlar ve engeller olduğunda genelde şerh işlemini gerçekleştirmez.
Bu yolla aile konutunun üçüncü şahıslara karşı da korunması sağlanır ve eşlerden biri evin satılması, devredilmesi veya kiralanması gibi işlemleri tek başına yapamaz.
Kısacası, aile konutu şerhi hem doğrudan başvuru hem de mahkeme kararı yoluyla tapuya işlenebilir. Her iki yolun da avantajları ve başvuru şekli farklı detaylar taşır.
Aile Konutu Şerhi İçin Gerekli Belgeler
Nüfus Kayıt Örneği ve Evlenme Cüzdanı
Aile konutu şerhi işlemi için ilk olarak nüfus kayıt örneği ve evlenme cüzdanı gereklidir. Nüfus kayıt örneği ile konutta yaşayanların aile olduğu ve evli oldukları açıkça belgelenir. Bu belge nüfus müdürlüğünden alınabilir ya da E-Devlet üzerinden kısa sürede temin edilebilir. Evlenme cüzdanı ise eşlerin resmi olarak evli olduğunu gösterdiği için, tapu müdürlükleri tarafından talep edilir. Özellikle başvuru sırasında sonradan yapılmış bir evlilik varsa, eski tarihli kayıtlar dikkate alınabilir. Belgelerin güncel ve okunaklı olmasına, üzerinde silinti veya karalama olmamasına dikkat edin.
Yerleşim Yeri ve İkametgah Belgesi
Aile konutu şerhi konulacak adresin gerçekten ailenin yaşadığı yer olabilmesi için yerleşim yeri belgesi (ikametgah) istenir. Bu belge de E-Devlet üzerinden veya bağlı olunan nüfus müdürlüğünden alınabilir. Belgede, başvuru yapan eşlerin ve varsa çocukların adrese kayıtlı olması istenir. Çünkü aile konutunun tespiti açısından, buranın ailenin sürekli olarak yaşadığı yer olduğunu ispatlamak önemlidir.
Muhtarlık veya Kadastrodan Alınacak Belgeler
Muhtarlık veya kadastro müdürlüğünden alınacak belgeler de aile konutu şerhi başvurularında zaman zaman talep edilir. Muhtarlık, evin hangi aile tarafından kullanıldığını teyit edebilir. Bazı durumlarda, muhtardan alınacak yazılı onay, aile olarak bu konutta yaşandığını göstermek açısından faydalı olur. Diğer yandan kadastro müdürlüğünden alınacak güncel tapu kayıt bilgileri veya konuta ilişkin teknik bilgiler de süreçte istenebilir.
Tapu Bilgileri ve Diğer Resmi Evraklar
Tapu senedi, aile konutu şerhi için en önemli evraktır. Tapu kaydı olmadan şerh işlemleri yapılamaz. Tapu bilgilerinin güncel ve doğru olması, başvurunun daha hızlı sonuçlanmasına katkı sağlar. Tapu dışında, eğer daha önce yapılmış bir satış, miras işlemi veya mahkeme kararı varsa, bu işlemlerle ilgili evraklar da dosyaya eklenmelidir. Böylece tapu müdürlüğü, mülkiyetin mevcut sahibinde olduğuna emin olur.
Vekaletname ile Başvuru
Bazı durumlarda, eşlerden biri işlem sırasında tapu müdürlüğüne gidemeyebilir. Bu durumda vekaletname ile başvuru yapılabilir. Noterden alınacak ve açıkça aile konutu şerhi işlemlerini kapsayan bir vekaletname, başvurunun vekil kişi tarafından tamamlanmasını sağlar. Vekaletnamede bu işlemin açıkça yazılmış olması gerekir. Eksik ya da yanlış düzenlenmiş vekaletnamelerle işlem yapılamayacağı için, noterde bu ayrıntıların kontrolü önemlidir.
Aile Konutu Şerhi Süreci ve Uygulama Adımları
Başvuru Süreci
Başvuru süreci, aile konutu şerhi için ilk adımı oluşturur. Aile konutu olarak kullanılan taşınmazın malik olmayan eşi veya iki eş birlikte, Tapu Müdürlüğüne başvuruda bulunabilir. Başvuru için öncelikle gerekli belgeler hazırlanır: evlilik cüzdanı, yerleşim yeri belgesi ve aile konutu şerhi talebini içeren bir dilekçe bu belgeler arasındadır.
Tapu müdürlüğü dışında, mahkeme yoluyla da aile konutu şerhi konulabilir. Eğer taşınmaz tapusunda sorun varsa (örneğin tapu birden fazla kişi üzerineyse veya maliklerin rızası alınamıyorsa), dava açmak mümkündür. Mahkeme kararı ile şerhin konulması sağlanabilir.
E-Devlet ve Web Tapu üzerinden de başvuru yapılabilir. Özellikle günümüzde internet üzerinden başvuru yapmak, çoğu zaman daha hızlı ve pratiktir. E-Devlet şifresiyle sisteme girerek Web Tapu'da istenen bölüme gerekli belgeler yüklenerek aile konutu şerhinin eklenmesi talep edilebilir.
Şerh Kaydının Tapuya İşlenmesi
Şerh kaydının tapuya işlenmesi, başvuru sonrasında gerçekleşir. Tapu memuru, verilen belgeleri ve talebi inceledikten sonra taşınmaz kaydına “aile konutu şerhi” işleyerek süreci tamamlar. Bu işlem sonrasında taşınmazın tapusunda açıkça aile konutu şerhi görülür hale gelir.
Şerh, taşınmazın tapu kütüğüne “şerhler” bölümüne kaydedilir. Şerh kaydedildikten sonra artık taşınmaz üzerinde malik eş tarafından tek başına satış, kiralama veya ipotek gibi işlemler yapılamaz. Diğer eşin izni gereklidir. Bu kayıt, üçüncü kişiler için de açık bir uyarı niteliği taşır.
Web Tapu ya da E-Devlet başvurularında da işlem tamamlandığında, belgeyle birlikte tapu müdürlüğünden çıkan sonuç yine sistem üzerinden görüntülenebilir. Eğer başvuru mahkeme yoluyla olmuşsa, kesinleşmiş mahkeme kararı tapuya iletilir ve kayıt düşülür.
Sürenin ve Geçerliliğin Sınırları
Aile konutu şerhi için belirli bir süre kısıtlaması yoktur. Şerh, evlilik sürdükçe ve taşınmaz aile konutu niteliğinde kaldıkça tapuda geçerli olarak kalır. Şerhin süresi, evliliğin sona ermesiyle birlikte ya da evin artık aile konutu olmaktan çıkmasıyla sona erer.
Boşanma, ölüm, evliliğin iptali gibi durumlarda aile konutu şerhi kendiliğinden ya da talep üzerine kaldırılır. Ayrıca, taraflar birlikte şerhin kaldırılmasını talep edebilir veya mahkeme kararı ile şerh silinebilir.
Sonuç olarak, aile konutu şerhi, süresizdir ve evlilik ile konutun aile niteliği sürdükçe otomatik biçimde geçerliliğini korur. Şerhin kaldırılması gerektiğinde ise tapuya yeniden başvuru yapılır veya mahkeme kararı getirilir.
Aile Konutu Şerhinin Etkileri ve Sonuçları
Satış ve Tasarruf Engelleri
Aile konutu şerhi, konutun sahibi olan eşin, bu evi tek başına satmasını veya başka bir kimseye devretmesini engeller. Tapuya işlenen aile konutu şerhi sayesinde, mal sahibi eş, diğer eşin açık rızası olmadan konutu başkasına devredemez ve herhangi bir tasarrufta bulunamaz. Özellikle evli çiftlerde mal paylaşımı ve mağduriyetin önüne geçmek için bu koruma çok önemlidir.
Bu şerh bulunduğu sürece, tapu müdürlüğü ilgili evin satışı veya intikali gibi işlemlerinde iki eşin de onayını arar. Eğer rıza olmadan işlem yapılırsa, karşı taraf iyi niyetle bile evi almış olsa, işlem geçersiz sayılabilir ve tapu iptal davası açılabilir. Bu yüzden aile konutu şerhi, eşin maddi güvenliği ve konutun korunması için güçlü bir önlemdir.
İpotek ve Kiralama Durumu
Aile konutunun tapusuna şerh işlendiğinde, malik eşin başka birine ipotek tesis etmesi, evi bankaya teminat olarak göstermesi veya kiraya vermesi de sınırlandırılır. Şerh sayesinde, ev üzerinde mal sahibi dışında diğer eşin de izni olmadan hiçbir şekilde ipotek kurulamaz veya tapuda resmi kiralama gerçekleştirilemez. Böylece aile uzun vadede borca sürüklenme ya da ani bir ev kaybı riskiyle karşılaşmaz.
Eğer tapuda aile konutu şerhi yoksa, malik eş hukuk önünde tek başına ipotek tesis edebilir ya da evi başkasına kiralayabilir. Şerh varken yapılan ipotek, tapuda görünüp görünmediğine göre geçersiz olabilir ve eşin mağduriyetini doğurabilir. Kısacası aile konutu şerhi, konutun hem satış hem de borçlanma ve kiralama işlemlerinde çifte koruma sağlar.
Kiracıların Hakları ve Yetkileri
Aile konutu şerhiyle birlikte, evde yaşayan kiracıların da bazı hakları ortaya çıkar. Özellikle kiracı olan eşin bilgisi dışında diğer eş tarafından yapılan tahliye, devir veya fesih işlemleri şerh sayesinde sınırlandırılır. Malik eş, kiracı olan eşin açık rızası olmadan kira sözleşmesini feshedemez veya başkasına devredemez.
Aile konutu şerhi, bazen kiracının da aileyi koruyan bir unsur olarak öne çıkar. Eğer konutu kiralayan çiftlerden biri, tapuda şerh olmadan ev sahibine karşı mağdur olursa, aile konutu şerhi bu mağduriyetin önüne geçer ve tahliye gibi işlemler için her iki eşin de rızası gerekebilir.
Özetle, aile konutu şerhi sadece mal sahiplerini değil, aynı zamanda kiracı olan eşlerin ve aile bireylerinin de haklarını güçlendirir. Bu haklar sayesinde tüm aile bireyleri, yaşadıkları konut üzerinde daha güvenli ve korunaklı bir yaşam sürerler.
Aile Konutu Şerhinin Kaldırılması
Şerhin Kaldırılması İçin Gerekli Koşullar
Aile konutu şerhinin kaldırılması için bazı özel koşulların gerçekleşmesi gerekir. Genellikle aile birliği sona erdiğinde ya da konutun artık aile konutu niteliğini kaybetmesi durumunda şerh kaldırılır. Kanuna göre, tapu müdürlüğüne giderek şerhin kaldırılması talep edilebilir. Ancak başvuruda eşlerin ortak rızası ya da mahkeme kararı aranır. Eğer konut, artık aile olarak kullanılmıyorsa, yeni bir adrese taşınıldıysa veya evde yaşama devam edilmiyorsa şerh kaldırılabilir.
Şerhin kaldırılması, her zaman bir tarafın isteğiyle mümkün değildir. Tapu müdürlükleri, şerhin kaldırılması için kanıta ve gerekçeye ihtiyaç duyar. Kimi zaman ise, şerhin kaldırılması için tarafların yazılı beyanı veya mahkeme kararı şarttır. Böylece haksız bir şekilde şerhin kaldırılması ve mağduriyetin önüne geçilmiş olur.
Boşanma, Ölüm veya Konutun Niteliğini Kaybetmesi
Aile konutu şerhi çoğunlukla, evlilik devam ettiği sürece geçerli olur. Fakat boşanma durumunda eğer mahkeme özel bir karar vermez ise, şerh otomatik olarak geçerliliğini yitirir ve kaldırılır. Boşanma ilamı ile birlikte taraflar tapuya başvurarak şerhin silinmesini isteyebilir. Bu işlem sırasında mahkeme kararı veya resmi evrak sunulması gerekir.
Ölüm hâli ise farklı değerlendirilmektedir. Eşlerden birinin vefatı halinde sağ kalan eşin aile konutu üzerindeki hakkı belirli kurallara bağlıdır. Kalan eş, konut üzerindeki hakkını kullanmaya devam edebilir. Ancak aile birliği son bulduğu için, mirasçılar ve diğer hissedarlar şerhin kaldırılması için başvuru yapabilir.
Konutun niteliğini kaybetmesi yani artık aile tarafından ortak yaşanılan yer olmaktan çıkması da şerhin kaldırılması için bir sebeptir. Örneğin, aile başka bir adrese taşındığında veya konut bir iş yerine dönüştürüldüğünde, tapu müdürlüğüne durumun belgeleriyle başvurulması gerekir. Böylece artık aile konutu olmayan taşınmaz üzerindeki şerh kaldırılmış olur.
Ortak Rıza ve Mahkeme Yolu
Aile konutu şerhinin kaldırılmasında ortak rıza en etkili ve hızlı yöntemlerden biridir. Eşler beraberce veya temsilcileri aracılığıyla (vekaletname ile), tapu müdürlüğüne başvurarak şerhin kaldırılmasını sağlayabilir. Tapu memuru, eşlerin rızasını yazılı ve resmi şekilde aldıktan sonra işlemi gerçekleştirir.
Fakat eşlerden biri rıza göstermiyorsa ya da taraflar arasında anlaşmazlık varsa, mahkeme yoluna başvurmak gerekir. Aile Mahkemesi’ne başvurularak şerhin kaldırılması talep edilebilir. Mahkeme, mevcut koşulları ve tarafların beyanlarını değerlendirip karar verir. Mahkeme kararı tapuya sunulduğunda ise aile konutu şerhi kaldırılır.
Sonuç olarak, aile konutu şerhi kaldırılırken genellikle eşlerin birlikte hareket etmesi, aksi halde ise mahkeme kararına başvurulması gerekir. Böylece hak kayıplarının önüne geçilerek aile bireyleri koruma altına alınmaya devam edilir.
Aile Konutu Şerhi Olmayan Durumlarda Yaşanabilecek Sorunlar
Aile konutu şerhi olmayan bir taşınmazda özellikle eşler ve çocuklar için ciddi kayıplar ve mağduriyetler ortaya çıkabilir. Şerh bulunmayan durumlarda aile bireylerinin yasal koruması azaldığı için malın devri, haczi veya üçüncü kişilere satışı çok daha kolaylaşır. Şimdi, bu durumda yaşanabilecek sorunların detaylarına bakalım.
Satışta Eşlerin Hakları ve İtiraz Hakkı
Aile konutu şerhi olmayan bir taşınmazda malik olan eş, diğer eşin rızası olmadan konutu satabilir ya da devredebilir. Buradaki temel sorun, tapuda şerh yoksa alıcının bu taşınmazın aile konutu olup olmadığını öğrenme zorunluluğu bulunmamasıdır. Eşlerden biri evin diğer eşi habersizce satarsa ve alıcı da iyi niyetli ise satış geçerli sayılabilir. Ancak, çoğu durumda eşlerin itiraz hakkı vardır. Türk Medeni Kanunu'nun 194. maddesi gereği, diğer eş satışa rızası olmadığını göstererek tapu iptal ve tescil davası açabilir. Fakat bu süreç zaman alır ve yeni malik ile mahkemelik olma ihtimali büyüktür. Şerh olmadığı için üçüncü kişiler dairenin aile konutu olduğundan habersiz kalabilir.
Eğer rıza alınmadan satış gerçekleşmişse, eş mağdur olur ve hızlıca dava açmak zorunda kalır. Tapuda şerh olsa, satış işlemi sırasında ikinci eşten açık rıza istenirdi ve böyle bir problem çıkmazdı. Aile konutu şerhi yoksa eşin olası mağduriyetleri daha da büyüyebilir.
Tapu İptali ve Tescil Davası
Aile konutu şerhi olmadan satılan veya devredilen taşınmazlarda, mağdur olan eşin başvurabileceği en önemli yol tapu iptal ve tescil davası açmaktır. Bu dava sayesinde, eşten habersiz yapılan satışın iptal edilmesi ve tapunun tekrar eski sahibine tescil edilmesi talep edilir. Ancak burada da, alıcının iyi veya kötü niyeti önem kazanır.
Şerh olmasa bile, eğer satış işlemini yapan taraf, diğer eşin rızasını almadan hareket etmişse, mağdur eş her zaman davacı olabilir. Yargıtay kararlarında, şerh olmasa da aile konutunun satışı mağdur eş açısından korunmaktadır. Özetle, tapu iptal ve tescil davası şerh olmadan da mümkündür ama iş yükü, kanıt zorunluluğu ve zaman kaybı gibi handikaplar ortaya çıkar. Özellikle tapunun yeni sahibi "ben bu evin aile konutu olduğunu bilmiyordum" derse, ispat yükü daha da ağırlaşabilir.
Haciz ve İcra Durumları
Aile konutu şerhi olmayan durumlarda, borçlu eşin borcundan dolayı aile konutu daha kolay bir şekilde haczedilebilir ve icra yoluyla satışı yapılabilir. Çünkü şerh olmadığında evin aile konutu olduğu özellikle icra müdürlüğü ve alacaklılar tarafından çoğu zaman dikkate alınmaz. Bu durum, ailenin yaşadığı konutun borçlar nedeniyle satılması ya da elden gitmesi riskini ciddi derecede artırır.
Bilindiği gibi, aile konutu şerhi varsa haciz işlemi ve icranın durdurulması için mağdur eşin itiraz hakkı ve mahkeme yolu vardır. Ancak şerh yoksa ev kolayca haczedilir, ihale yoluyla satılır ve bütün aile mağdur olur. Ayrıca, yaşanılan ev üzerinde kimsenin farkına varmadan ipotek tesis edilebileceği için borç sorunu büyüdükçe aile evsiz kalabilir.
Sonuç olarak, aile konutu şerhi olmayan aile bireyleri borç, satış, haciz ve devre karşı savunmasız kalır. Özellikle çocukların ve eşin barınma hakkı ciddi şekilde tehdit altına girer. Tüm bu nedenlerle aile konutu şerhi, bir ev için sadece hukuki değil, aynı zamanda sosyal bir güvenlik kalkanıdır.
Sıkça Yapılan Hatalar ve Dikkat Edilmesi Gerekenler
Yanlış Başvuru ve Eksik Evraklar
Aile konutu şerhi için tapuya başvuru yaparken en sık karşılaşılan hata, başvurunun yanlış şekilde veya eksik belgelerle yapılmasıdır. Tapu müdürlükleri, aile konutu şerhi başvurusu için belli belgelerin eksiksiz sunulmasını ister. Bu belgeler arasında aile konutu şerhi dilekçesi, evlilik cüzdanı, vukuatlı nüfus kayıt örneği, muhtarlıktan alınacak aile konutu olduğunu gösteren belge ve başvuran kişiye ait kimlik fotokopisi gibi evraklar bulunur.
Yanlış başvuru genellikle yanlış dilekçe formatı veya eksik açıklamalar ile gerçekleşir. Bazı kişiler ise aile konutu olarak gösterdiği taşınmazın üzerinde farklı bir şerh veya ipotek bulunduğunu bilmeden başvuru yapar. Eksik evrak ile yapılan başvurular ise tapu müdürlüğü tarafından doğrudan reddedilir ve süreç uzar.
Özellikle evrakların fotokopilerinin, asıllarının ibraz edilmemesi veya aile konutunun gerçekten kendi yaşadıkları konut olduğunu gösteren ek belgelerin (örneğin ikametgah belgesi) eklenmemesi çok sık görülmektedir. Bu hatalar, işlemlerin gecikmesine veya geri dönmesine sebep olur. Belgelerin güncel ve tam olduğundan emin olmadan başvuru yapılmamalıdır.
Yanlış Konutlara Şerh Konulması
Aile konutu şerhinde yapılan bir diğer önemli hata ise yanlış konutlara şerh konulmasıdır. Aile konutu olarak şerh konulmak istenen taşınmazın, gerçekten eşlerin ortak yaşamını sürdürdüğü ve hukuken “aile konutu” sayılan bir yer olması gerekir. Özellikle, tapuda kayıtlı ama fiilen kullanılmayan, yazlık olarak kullanılan veya yalnızca bir eşin oturduğu evlerde aile konutu şerhi konulması hem tapuda hem de mahkemede sorun yaratır.
Bir diğer yanlış ise kiralık evlere veya başkasına ait taşınmazlara aile konutu şerhi istenmesidir. Şerh sadece eşlerden en az birinin malik olduğu ya da üzerinde ayni veya şahsi bir hakkı bulunan taşınmazlara konulabilir. Kiradaki evler için aile konutu şerhi uygulanmaz; bu konuda sözleşme değişikliği veya özel bir koruma alınması gerekir.
Yine, aile konutu dışında kalan, örneğin işyeri, arsa ya da başka şehirde bulunan ve sürekli olarak kalınmayan evler için yapılan başvurular, tapu tarafından kabul edilmez ve zaman kaybına yol açar. Bu yüzden aile konutu tanımına uygun taşınmaz üzerinde şerh talep edilmelidir.
Aile konutu şerhi konusunda hem belgelerin tam olması hem de doğru taşınmazın seçilmesi hukuk güvenliği ve işlemlerin hızlı ilerlemesi için çok önemlidir. Başvuru öncesinde hangi evrakların gerekli olduğunu ve hangi koşullara sahip taşınmaza şerh konacağını mutlaka kontrol edin.
Yargıtay ve Mahkeme Kararları
Aile konutu şerhi konusunda Yargıtay kararları uygulamayı şekillendiren en önemli kaynaklar arasında yer alır. Özellikle Türk Medeni Kanunu 194. madde ışığında, Yargıtay’ın farklı tarihlerde verdiği kararlar aile konutunun tanımı, eş rızası, satış ve ipotek işlemleri gibi birçok konuya açıklık getirir.
Yargıtay, tapuda aile konutu şerhi olmasa bile, taşınmazın fiilen aile konutu olarak kullanılması halinde bu taşınmazın aile konutu olduğuna hükmetmektedir. Bir başka ifadeyle, aile konutu şerhi her zaman kurucu nitelikte görülmez. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 2019/5110 ve 2020/5993 esas sayılı kararlarında, aile konutunun satışında veya üzerine ipotek konulmasında diğer eşin açık rızası olmadan işlem yapılmasının mümkün olmadığı belirtilmiştir. Özellikle, aile konutu şerhi bulunmayan satış ya da ipotek işlemlerinde dahi, bir fiil ehliyetinin sınırlandığı ve diğer eşin hakkını öne sürebileceği vurgulanmıştır.
Yine Yargıtay Hukuk Genel Kurulu; “eşlerden birinin ölümü halinde birlikte oturulan evin aile konutu niteliğinin ortadan kalkmayacağına” ilişkin önemli bir içtihat oluşturmuştur. Ayrıca birçok kararında, iyi niyetli üçüncü kişilerin, tapuda aile konutu şerhi olmasa bile, taşınmaz üzerindeki eşin hakkını göz önünde bulundurması gerektiğine de değinilmiştir. Yargıtay kararlarında öne çıkan ortak düşünceler şunlardır:
- Aile konutu olarak kullanılan taşınmazda şerh olmasa bile eşin izni olmadan satış ya da ipotek yapılamaz.
- Eş rızası aranmadan yapılan işlemler geri alınabilir veya tapu iptal/tasarrufun önlenmesi davası açılabilir.
- Evlilik sona erse bile aile konutu niteliğinin devamı, özellikle sağ kalan eş açısından önem taşır.
Bu kararlar, aile konutu şerhinin Türk hukuk sisteminde eşleri ve aileyi koruma maksadıyla nasıl işlediğini net bir biçimde ortaya koymaktadır.
Kanuni Düzenlemelere Bakış
Aile konutu şerhi ile ilgili kanuni düzenlemelerin temel dayanağı Türk Medeni Kanunu’nun 194. maddesidir. Söz konusu maddeye göre, eşlerden biri diğer eşin açık rızası olmadan aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya üzerindeki hakları sınırlayamaz. Bu koruma sayesinde aile birliğinin temeli olan konut, eşlerden birinin tek taraflı işlemleriyle tehdit altına girmemektedir.
TMK 194/3 maddesi, malik olmayan eşin tapuya başvurarak aile konutu şerhi koydurabileceğini açıkça düzenlemiştir. Böylece, ailenin yaşadığı konuta yönelik işlemler açısından tapuda bir güvence mekanizması ortaya çıkmış olur. Bu madde dışında, uygulamada Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü’nün 1756 (2014/4) sayılı genelgesi ve çeşitli mahkeme kararları da çerçeveyi netleştirir. Ayrıca, aile konutunun niteliğinin belirlenmesi ve ispatı konusunda da ilgili mevzuat ve içtihatlar dikkate alınmalıdır.
Aile konutu şerhine ilişkin yasal haklar ve sınırlamalar özetle şunlardır:
- Şerh için evli olmak ve ortak yaşamı sürdürmek gerekmektedir.
- Malik olmayan eş, diğer eşin rızası olmadan tek başına şerh işlemi başlatabilir.
- Şerhin tapuya işlenmesiyle birlikte üçüncü kişilere karşı da haklar güvence altına alınır.
- Şerhin kaldırılması için karşılıklı rıza, boşanma kararı veya aile konutunun bu niteliğini yitirmesi şarttır.
Sonuç olarak, Türk Medeni Kanunu 194. madde, aile içi korunmayı en üst düzeye çıkaran ve eşler arasında dengeyi sağlayan en önemli yasal düzenleme olma özelliğini taşır. En güncel bilgiler için uygulamadaki değişiklikleri ve yeni çıkan içtihatları takip etmekte de yarar vardır.
İlginizi Çekebilir
-
Uyuşturucu Kullanan Eşimden Nasıl Boşanırım?
Uyuşturucu kullanan eşten boşanma davası: evlilik birliğinin sarsılması, delil ve ispat, uyuşturucu testi, velayet, nafaka, tazminat, Aile Mahkemesi süreci
-
Çocukların Velayeti Çekişmeli Boşanmada Kimde Kalır?
Çekişmeli boşanmada çocuk velayeti kimde kalır? Kriterler, çocuğun üstün yararı, Yargıtay kararları, kişisel ilişki, nafaka, ortak velayet ve süreç rehber
-
Biyolojik Baba Olmadığı Anlaşılan Kişinin Anneye Tazminat ve Dolandırıcılık Davası Hakkı
DNA testiyle biyolojik baba olmadığı anlaşılan kişinin anneye karşı dava hakları: soybağının reddi, maddi-manevi tazminat, dolandırıcılık ceza davası, TMK.
-
Müteahhide Verilen Vekaletname Hangi Yetkileri Kapsar?
Müteahhide verilen vekaletname, inşaat, satış, resmi işlemler gibi yetkileri kapsar. Müteahhitin yükümlülükleri ve hakları hakkında detayları keşfedin.
-
İşyerini Mesken Olarak Kullanabilir miyim?
İşyerinizi mesken olarak kullanabilir misiniz? İşyeri ve konut arasındaki farklar, izin süreçleri ve hukuki şartları öğrenin!
-
Müteahhit İnşaatı Yarım Bıraktı ve Kayboldu Ne Yapmalı?
Müteahhit inşaatı yarım bıraktı ve kaybolduysa ne yapmalısınız? Hukuki yolları, mahkeme sürecini ve haklarınızı öğrenin!
-
İsim Soyisim Değişikliği Nasıl Yapılır?
İsim soyisim değişikliği nasıl yapılır? Nüfus müdürlüğü veya mahkeme yoluyla başvuru sürecini, gerekli belgeleri ve şartları öğrenin.
-
Aldatma Delili Nasıl Toplanır?
Aldatma delili toplama yöntemleri nelerdir? Tanık beyanları, telefon kayıtları ve fotoğraflar gibi unsurlarla aldatmanın ispatı hakkında bilgi edinin.
-
Eşinin Telefonunu Karıştırmak Suç mu?
Eşinizin telefonunu karıştırmanın hukuki sonuçları nelerdir? İzinli veya izinsiz durumlar nasıl değerlendirilir? Bu ve benzeri soruların yanıtlarını bu yazımızda bulabilirsiniz.
-
Psikolojik Şiddet Nedeniyle Boşanma Davası Nasıl Açılır?
Psikolojik şiddet nedeniyle boşanma davasının nasıl açılabileceğini, sürecin işleyişini ve hukuksal haklarınızı bu makalede detaylı olarak anlatıyoruz.