Faturaya İtiraz Nasıl Yapılır?
Yanlış tutar, hatalı hizmet, mükerrer kalem… Faturayı aldınız ve “Faturaya itiraz nasıl yapılır?” diye soruyorsunuz. Faturaya itiraz için süre çoğu durumda tebliğden itibaren 8 gün. Bu sürede faturayı kalem kalem kontrol etmek, gerekçeleri net yazmak ve doğru kanaldan başvuru yapmak gerekir. E-fatura ile kağıt fatura yöntemleri ise kısmen farklı ilerler.
Bu yazıda:
- Gerekçe ve belge hazırlama, itiraz dilekçesi nasıl yazılır
- Ticari/Temel e-faturada red, noter/iadeli mektup ve e-imza seçenekleri
- Kurum/şirket başvuruları ve gerekli adımlar
- Reddedilirse Tüketici Hakem Heyeti yoluna başvuru
- Süreler, ispat yükü ve kritik uyarılar
Şimdi adım adım faturaya itiraz sürecine başlayalım.
Fatura Kavramı ve Hukuki Özellikleri
Fatura kavramı, hem Vergi Usul Kanunu hem de Türk Ticaret Kanunu’nda yer alan ve ticari hayatın en temel belgelerinden biri olan bir dokümandır. Fatura, satılan mal veya yapılan hizmet karşılığında alıcının borçlandığı tutarı göstermek üzere satıcı ya da hizmeti sunan tarafından düzenlenir ve alıcıya verilir. Yani bir alışverişte veya hizmet ilişkisinde işlemin dışında kalan bütün detayları, miktarı, fiyatı ve tarafları gösteren resmi bir belgedir.
Faturanın hukuki özelliği ise iki temel noktada belirir: İlk olarak vergisel olarak muhasebe kaydı tutulması ve yasal yükümlülüklerin yerine getirilmesi açısından gereklidir. İkinci olarak da ticari ilişkilerde bir ispat aracıdır; yani taraflar arasında gerçekleşen işlemin en önemli kanıtı olur. Özellikle fatura düzenlemesi, yalnızca firmaların değil, serbest meslek erbabı, işletme sahipleri, hatta belirli limitlerin üzerinde alışveriş yapan kişiler için de zorunludur.
Türk Ticaret Kanunu ve Vergi Usul Kanunu Kapsamında Faturaya İtiraz
Faturaya itiraz ile ilgili yasal altyapı hem Türk Ticaret Kanunu (TTK) hem de Vergi Usul Kanunu’nda (VUK) açıklanmıştır. TTK’nın 21. maddesine göre, bir faturanın muhatabı, faturayı aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde faturanın içeriğine itiraz etmezse, içeriğini kabul etmiş sayılır. Bu sürede yazılı bir şekilde itiraz edilmezse, mahkemede taraflar arasında uyuşmazlık çıktığında fatura geçerli bir belge olur.
Vergi Usul Kanunu da, faturanın düzenlenmesi, verilmesi ve alınmasının zorunlu olduğunu, aksi hâlde cezai müeyyidelerin devreye gireceğini belirtir. Ama itiraz sadece ticari amaçla alınan, satılan veya verilen hizmete ilişkin olur. Yani fatura yanlış ya da eksik düzenlenmişse veya ortada bir borç yoksa, süresi içerisinde yazılı bildirimle itiraz etmek gerekir.
Faturanın İspat Gücü
Faturanın ispat gücü, ticari ilişkiler ve mahkemelerdeki davalar için oldukça önemlidir. Fatura, bir malın ya da hizmetin karşı tarafa sunulduğunu, bir bedel karşılığında bu işlemin yapıldığını gösterir. Ancak tek başına bir sözleşmenin var olduğunun veya hizmetin tam anlamıyla yerine getirildiğinin kesin kanıtı değildir.
Sekiz gün içinde itiraz edilmeyen faturalar, aksi ispat edilene kadar doğruluğuna dair bir karine oluşturur. Yani, mahkemede fatura sunulursa, aksi taraf fatura içeriğine zamanında itiraz ettiğini veya fatura konusu işlemin hiç veya tam yapılmadığını ispat etmelidir. Eğer itiraz süresi geçerse, fatura lehine bir delil olur. Ama unutulmamalıdır ki, fatura sunanın, faturayı karşı tarafa tebliğ ettiğini de ayrıca ispat etmesi gerekir.
Faturanın Tebliği ve Yasal Geçerliliği
Faturanın tebliği ve yasal geçerliliği, hem ticaret hem de vergi hukuku açısından dikkatle yürütülmelidir. Fatura, muhatabına elden, posta, noter veya elektronik yollarla (KEP, e-posta, e-fatura sistemleri) iletilebilir. Tebliğ şekli esas olmamakla birlikte, önemli olan faturanın karşı tarafa gerçekten ulaştığının ispatıdır.
Yasal geçerlilik için fatura, ya şahsen elden verilmeli, ya da iadeli taahhütlü posta, noter üzerinden veya KEP sistemiyle gönderilmelidir. E-faturada da sistem üzerinden faturanın karşıya geçtiği otomatik olarak kayıt altına alınır. Fatura alıcısına iletildiği an tebliğ edilmiş sayılır ve itiraz süresi başlar.
Faturanın geçerli olması için zorunlu unsurların (satıcı, alıcı, mal veya hizmetin cinsi ve bedeli, tarih ve numara gibi) eksiksiz olması gerekir. Eksik veya yanlış düzenlenen faturalar, hem vergi hem de ticaret hukuku açısından sorun yaratabilir ve geçersiz sayılabilir.
Kısaca; fatura ticari hayatın ve hukukun en temel belgelerinden biridir, tebliğden itibaren yasal süreçler başlar, itiraz ve ispat açısından doğru zamanda ve usulde işlem yapmak son derece önemlidir.
Faturaya İtiraz Süresi ve Sürenin Başlangıcı
Faturaya İtiraz İçin Yasal Süre
Faturaya itiraz için yasal süre konusu, Türk Ticaret Kanunu ve Vergi Usul Kanunu’nda ayrıntılı olarak belirlenmiştir. Faturaya itiraz etmek isteyen kişiler için en önemli kural, sekiz günlük yasal süre içinde itiraz bildiriminde bulunmaktır. Özellikle Türk Ticaret Kanunu'nun 21. maddesine göre, bir ticari işletme sahibi, aldığı faturaya sekiz gün içinde itiraz etmezse, faturanın içeriğini ve borcu kabul etmiş sayılır.
Bu sekiz günlük süre hem alıcı hem de satıcı açısından bağlayıcıdır. Yani eğer bir fatura hatalıysa, yanlış tutarla düzenlendiyse ya da hiç alınmayan bir hizmete aitse, o faturaya bu süre geçmeden gerekli itirazı yazılı olarak yapmak gerekmektedir. Aksi takdirde, fatura hukuki anlamda kesinleşmiş olur ve ileride “ben bu faturayı kabul etmiyorum” demek mümkün olmaz.
Sekiz Günlük Sürenin Hesaplanması
Sekiz günlük sürenin hesaplanması, fatura malikine ne zaman ulaştığıyla yakından ilgilidir. Burada önemli olan nokta, faturanın muhataba tebliğ edildiği tarih olarak kabul edilir. Genellikle uygulamada, fatura kişinin eline geçtiği anda veya KEP (kayıtlı elektronik posta) üzerinden gönderildiyse, KEP'e düştüğü tarih başlangıç kabul edilir.
Bir örnek üzerinden açıklayalım: Faturayı 1 Ekim’de teslim aldıysanız, 2 Ekim’den itibaren sekiz günü hesaplarsınız ve son gün 9 Ekim olur. Bu süre içinde ilgili kuruma veya kişiye yazılı olarak itirazınızı bildirmeniz gerekir. Resmî tatil, hafta sonu gibi günler de süreye dahildir; süre hafta sonuna veya bayram tatiline denk gelse de süre işlemeye devam eder. Eğer son gün resmi tatile denk gelirse, izleyen ilk iş günü mesai bitimine kadar itiraz hakkınız devam eder.
Süre Aşımı ve Sonuçları
Süre aşımı durumu, faturaya zamanında itiraz edilmediğinde ortaya çıkar. Eğer sekiz günlük itiraz süresi geçirilirse, hem Türk Ticaret Kanunu hem de Vergi Usul Kanunu’na göre fatura içeriği olduğu gibi kabul edilmiş sayılır. Yani artık mahkemeye gidip o faturanın yanlış olduğunu ispat etmeye çalışmak çok zordur.
Süresi içinde itiraz etmezseniz, fatura kesinleşmiş olur ve ilgili borç, kayıtlarınızda kabul edilmiş bir alacak olarak görünür. Borçlu, daha sonra bu borcu reddedemez ve alacaklı da rahatlıkla icra takibi başlatabilir. Ayrıca, vergi daireleri ve ilgili mahkemeler nezdinde de bu fatura kesin delil oluşturur. Bu nedenle, yasal sürede itiraz etmemenin sonuçları borçlu açısından ciddi mali ve hukuki yükümlülükler doğurabilir.
Kısacası, sekiz günlük yasal süreye riayet etmek hem ticari ilişkilerinizin sağlığı hem de hukuki güvence bakımından çok önemlidir. Faturalarınızı mutlaka zamanında kontrol edin ve şüpheli gördüğünüz durumlarda hiç vakit kaybetmeden yazılı olarak itirazda bulunun.
Faturaya İtiraz Etme Yöntemleri
Faturaya itiraz etmek, bir firmanın ya da kişinin kendisine gönderilen faturada hata, eksiklik veya yanlışlık gördüğünde başvurabileceği en önemli yollardan biridir. Faturaya itiraz etme yöntemleri, yasal hakların korunması ve ileride yaşanacak olası davalarda güçlü bir kanıt oluşturulması açısından çok büyük önem taşır. Doğru yöntemlerle ve zamanında bir itiraz, ortaya çıkabilecek maddi zararların önlenmesine yardımcı olur.
Yazılı İtirazın Şekli ve Dilekçe Hazırlama
Yazılı itiraz, faturaya yapılan itirazın en güvenli ve geçerli yoludur. Yazılı bir şekilde yapılan itirazlar hem kolayca ispat edilebilir, hem de ileride doğabilecek ihtilaflarda belge olarak kullanılır. Yazılı itirazda en çok tercih edilen yöntem ise dilekçe hazırlamaktır. Çünkü dilekçede detaylı ve resmi bir açıklama yapılabilir.
Faturaya İtiraz Dilekçesi Nasıl Hazırlanır?
Faturaya itiraz dilekçesi hazırlarken öncelikle itiraz edilen fatura açıkça belirtilmelidir. Dilekçede faturanın tarihi, numarası, alınan hizmet veya ürün, yapılan ödemeye dair bilgiler ve itiraz sebebi ayrıntılı şekilde yazılır. Dilekçenin sonunda ise itirazı yapan kişinin adı, soyadı, kaşesi veya imzası olmalıdır.
Dilekçede resmi ve net bir dil kullanmak, tarafların bilgilerinin doğru yazılması ve gerekirse ek belgelerle desteklenmesi çok önemlidir. "Faturaya itiraz dilekçesi örnekleri" internette kolayca bulunabilir fakat kendi durumunuza uygun olarak hazırlamanız daha sağlıklı olur.
Dilekçede Yer Alması Gereken Bilgiler
Dilekçede şu bilgiler mutlaka yer almalıdır:
- İtirazı yapanın adı-soyadı/ünvanı ve adresi
- Karşı tarafın (faturayı gönderen) adı-soyadı/ünvanı ve adresi
- Faturanın düzenlenme ve teslim tarihi, fatura numarası
- Hangi ürün, hizmet veya miktara itiraz edildiği
- İtirazın gerekçesi (örneğin; yanlış ürün, fazla tutar, eksik teslimat)
- Varsayılabilecek delil veya ek belgeler
- İtirazı yapan kişinin ıslak imzası/kaşesi
- Tarih
Bu bilgilerin eksiksiz olması, ileride oluşabilecek anlaşmazlıklarda lehimize güçlü bir delil sağlar.
İtirazın Gönderilme Yöntemleri
Faturaya yapılacak itirazın karşı tarafa ulaşması ve bunun kanıtlanabilmesi gerekir. Bu yüzden sadece dilekçeyi hazırlamak değil, gönderim yollarını da doğru seçmek çok önemlidir. Eğer itirazınız karşı tarafa ulaşmazsa ya da gönderimi ispat edemezseniz, hakkınızı kaybedebilirsiniz.
Noter Aracılığıyla İtiraz
Noter kanalıyla yapılan itiraz en güvenli yollardan biridir. Noter, dilekçenin düzenlenmesini ve karşı tarafa tebliğini resmi olarak sağlar. Bu yöntemle hem itirazda bulunduğunuz zaman ve içerik net olarak kayıt altına alınır, hem de karşı tarafın itirazınızı reddetmesi pek mümkün olmaz.
İadeli Taahhütlü Mektup ile İtiraz
İadeli taahhütlü posta ile gönderim de yaygın kullanılan bir yöntemdir. Bu posta türünde, karşı taraf gönderiyi aldığında imza atar ve posta size geri döner. Yani gönderinin ulaştığından emin olursunuz. Dilekçeyi iadeli taahhütlü göndermek, hem resmi bir süreç başlatır hem de yasal ispat aracı olur.
Kayıtlı Elektronik Posta (KEP) ile İtiraz
Günümüzde teknolojinin etkisiyle KEP (Kayıtlı Elektronik Posta) üzerinden de faturaya itiraz etmek mümkün hale gelmiştir. KEP ile gönderilen her belge, hem gönderici hem de alıcı için yasal delil niteliği taşır. Özellikle kurumsal firmalar, KEP kullanarak çok daha hızlı ve güvenli bir şekilde itiraz bildirimlerinde bulunabilmektedir.
Sözlü ve Elektronik Yöntemlerin Geçerliliği
Sözlü olarak yapılan itirazlar, ileride doğabilecek uyuşmazlıklarda ispat sorunu yaratır. Telefonla ya da yüz yüze yapılan itirazların yasal anlamda bir geçerliliği yoktur. Sözlü itiraz yerine mutlaka yazılı ve belgelenebilir yöntemlerin tercih edilmesi gerekir.
Elektronik yöntemlerden ise yalnızca KEP üzerinden gönderimler yasal delil sayılır. E-posta, WhatsApp veya benzeri platformlardan yapılan bildirimler ise çoğu zaman geçerli kabul edilmez. Bu yüzden, faturaya itirazın yasal olarak kayda geçmesi için ya noter, ya iadeli taahhütlü mektup ya da KEP kullanılmalıdır.
Not: İtiraz yöntemlerinde en önemli konu, bildirimi kanıtlayabilmenizdir. Bu yüzden hangi yolu seçerseniz seçin, belgelerinizi saklamayı unutmayın.
Fatura Türlerine Göre İtiraz Süreci
Kâğıt Faturalarda İtiraz
Kâğıt faturalarda itiraz işlemi, faturanın yasal olarak alıcıya ulaştırılmasından sonra başlar. Kâğıt fatura genellikle elden teslim edilir veya posta yoluyla gönderilir. Alıcı, faturayı inceler ve yanlışlık ya da eksiklik fark ederse, sekiz gün içinde yazılı olarak satıcıya itiraz etmek zorundadır. İtiraz yazısı, noter kanalıyla, iadeli taahhütlü posta veya faks yoluyla gönderilebilir. İtiraz edilen konular açıkça belirtilmeli ve faturanın bir kopyası itiraz dilekçesine eklenmelidir. Kâğıt faturada yapılacak her itirazın belgelenmesi son derece önemlidir. Çünkü ileride olası bir ihtilaf durumunda, ispat yükümlülüğü alıcıdadır.
E-Faturalarda İtiraz
E-fatura uygulamasıyla birlikte, faturalar elektronik ortamda düzenlenmeye başlamıştır. E-faturalarda itiraz süreci, fatura türüne göre farklılık gösterir. E-faturada da sekiz günlük yasal itiraz süresi aynen geçerlidir. Ancak, elektronik ortamda işlemler daha hızlı ve kayıt altına alındığı için, itiraz süresi kolayca takip edilebilir ve ispat edilmesi kolaydır.
Ticari E-Fatura ile İtiraz
Ticari e-fatura, genellikle iki firma arasında, sistem üzerinden düzenlenen ve gönderilen bir fatura türüdür. Ticari e-faturada itiraz işlemi, Gelir İdaresi Başkanlığı'nın e-Fatura portalı veya entegratör yazılımları üzerinden fatura reddi şeklinde yapılır. Alıcı, faturayı inceledikten sonra, “ret” işlemini sistem üzerinden gerçekleştirerek satıcıya bildirir. Bu bildirim dijital ortamda kayıt altına alındığı için, hem itiraz tarihi hem de içeriği net şekilde belirlenir.
Temel E-Fatura ile İtiraz
Temel e-fatura, tek taraflı olarak kabul edilen fatura tipidir ve genelde bireysel veya küçük işletmelerin kullandığı bir sistemdir. Temel e-faturada doğrudan sistem üzerinden red imkanı bulunmaz. Burada itiraz için, yazılı olarak karşı tarafa fatura içeriğine itiraz edildiği bildirilmelidir. Noter, KEP (Kayıtlı Elektronik Posta) ya da iadeli taahhütlü mektup yöntemlerinden biriyle yapılan itiraz geçerli olur. Böylece, yasal süre içinde yapılan itiraz kanıtlanabilir şekilde gerçekleştirilir.
E-Fatura Portalı Üzerinden İtiraz İşlemleri
E-fatura portalı üzerinden işlem yapmak için, öncelikle GİB’in e-Fatura uygulamasına giriş yapılmalıdır. Burada gelen faturalar sekmesinden, ilgili fatura seçilerek itiraz işlemi başlatılır. Ticari e-faturalarda, “reddet” ya da “yanıtla” seçenekleri doğrudan kullanılabilir. Temel e-faturalarda ise sistemde red butonu olmadığı için, belgeyi indirip itiraz dilekçesi hazırlayarak bu itirazı elektronik ortamda veya kağıt ortamda karşı tarafa iletmek gerekir. E-fatura portalı kullanılınca, itiraz tarihi, saati ve dijital izleri otomatik kaydedilir.
E-Arşiv Faturalarda İtiraz
E-arşiv fatura, genellikle son kullanıcıya kesilen, elektronik ortamda gönderilen ve kağıt çıktısı alınabilen bir fatura türüdür. E-arşiv faturalarda itiraz işlemleri de yazılı olarak yapılmalı ve yasal sürelere dikkat edilmelidir. E-arşiv faturada yanlışlık veya hatalı bir işlem tespit eden alıcı, sekiz gün içinde satıcıya KEP, noter veya iadeli taahhütlü posta yoluyla itirazını bildirmelidir. Ayrıca, e-arşiv faturanın bir kopyasını ve itiraz konusunu açıkça belirten bir dilekçeyi başvuruya eklemek gerekmektedir. İleriye dönük hak kayıplarını önlemek için, bu sürecin mutlaka belgelenmesi ve kayıt altına alınması gerekir.
Bu adımların her biri, faturaya yapılan itirazın geçerli ve ispatlanabilir olması için oldukça önemlidir. Fatura türüne göre doğru yöntem ve sürenin takip edilmesi hak kayıplarının önüne geçer.
İtiraz Sonrası Yapılması Gerekenler
İtiraz sonrası yapılması gerekenler, faturaya karşı yapılan başvurunun doğru şekilde takip edilmesini içerir. Faturaya itiraz ettikten sonra öncelikle itirazınızın karşı tarafa ulaştığından emin olmalısınız. Bunun için elinizde bir teslimat veya gönderi belgesi bulunması önemlidir. Noter onayı, iadeli taahhütlü mektup veya KEP (Kayıtlı Elektronik Posta) ile itiraz ettiyseniz, gönderi ve teslimat belgelerini saklamalısınız.
Faturaya itiraz ettikten sonra, karşı taraf genellikle kısa süre içerisinde size dönüş sağlar. Gelen cevabı dikkatlice incelemeli, gerekirse ek bilgi veya belge taleplerine hızlıca yanıt vermelisiniz. Ayrıca kendi kayıtlarınızı, yapılan itirazı ve sürecin her adımını belgeleyerek arşivlemeniz ileride doğabilecek uyuşmazlıklarda size kanıt olacaktır.
Bazı durumlarda karşı taraf uzun süre yanıt vermezse, durumu bir üst merciiye taşıma hakkınızın bulunduğunu unutmamalısınız. Bu kapsamda, itirazın sonuçlandırılmaması halinde dava açma hakkınız gündeme gelebilir.
İtirazın Kabulü ve Faturanın İptali
İtirazın kabulü ve faturanın iptali süreci, genellikle işletmeler arasında karşılıklı anlaşma ile çözülür. Faturaya yapılan itiraz satıcı tarafından haklı bulunursa, ilgili fatura iptal edilir veya gerekli düzenleme yapılır. Bu durumda satıcı yeni bir fatura düzenler ve sizi bilgilendirir.
Faturanın iptali için öncelikle eski faturanın karşılıklı olarak iptal edildiğine dair bir belge veya kayıt düzenlenmelidir. Özellikle elektronik ortamda düzenlenen e-faturalar için sistem üzerinden de iptal prosedürü işletilmelidir. İade faturası ya da iptal bildirimi bu süreçte karşı tarafa gönderilir.
Faturanın iptal edilmesi, ilgili mal veya hizmetin kayıtlarının da düzeltilmesi anlamına gelir. Muhasebe ve vergi kayıtlarında iptal edilen fatura dikkate alınmaz. Bu nedenle, işletmelerin bu süreçte dikkatli olması ve belgeleri arşivlemesi çok önemlidir.
İtirazın Reddedilmesi Durumunda Yapılacaklar
İtirazın reddedilmesi durumunda ise alıcı, hakkını farklı yollarla arayabilir. Fatura itirazınız reddedildiyse, öncelikle size gönderilen ret gerekçesini yazılı olarak talep etmelisiniz. Bu gerekçeyi inceledikten sonra, elinizdeki delil ve belgelerle birlikte tekrar görüşmek veya anlaşmak için karşı tarafla iletişim kurabilirsiniz.
Eğer anlaşma sağlanamazsa, dava yoluna veya ilgili idari makamlara başvurma hakkınız bulunmaktadır. Ticari davalarda delil sunma yükümlülüğünüz olduğundan, sürece dair tüm belgeleri saklayarak başvuru yapmalısınız.
Ayrıca, bazı durumlarda arabuluculuk hizmetlerinden faydalanmak da sorunun uzlaşmayla çözülmesini sağlayabilir. Bu yöntem, özellikle zaman ve masraf açısından avantajlı olabilir.
Tüketici Hakem Heyeti ve Hukuki Başvuru Yolları
Tüketici hakem heyeti ve hukuki başvuru yolları, haksız veya yanlış düzenlenmiş fatura ile ilgili fikri ayrılıklar çözülmediğinde devreye girer. Tüketiciyseniz ve bir işletmeden aldığınız mal veya hizmete ilişkin bir faturaya itiraz ettiğinizde, öncelikle tüketici hakem heyetine başvurabilirsiniz. Bu başvuru ücretsiz olup genellikle hızlı sonuçlanır.
Başvuru için faturanın yanı sıra itirazınızla ilgili yazışmalar ve belgeler eklenmelidir. Heyet başvurunuzu inceler ve karar verir. Karar aleyhinize olursa bir üst mahkemeye, yani tüketici mahkemesine dava açabilirsiniz.
Ticari işletmeler arasında çıkan fatura uyuşmazlıklarında ise ticaret mahkemeleri yetkilidir. Gerekli belgelerle birlikte ticaret mahkemesine dava açma hakkınız mevcuttur.
Kısaca, fatura itirazı sonuçsuz kalırsa veya süreç uzarsa, hem hukuki hem de idari anlamda başvuru yollarını takip etmeniz gerekir. Bu süreçte bir avukata danışmak da haklarınızın korunması açısından yararlı olabilir.
Faturaya İtiraz Edilemeyen Durumlar
Hizmet ve Ürün Türüne Göre İptal Edilemeyen Faturalar
Faturaya itiraz edilemeyen durumlarda hizmet ve ürün türü çok önemlidir. Özellikle bazı ürünler ve hizmetler, kullanıldıktan veya tüketildikten sonra iade edilemez ya da faturaya itiraz hakkı ortadan kalkar. Örneğin, kişisel hijyen ürünleri, özel yazılım lisansları veya hızlı bozulabilen gıdalar için düzenlenen faturalar, genellikle itiraz kapsamı dışında kalır. Çünkü bu tür ürünlerin tekrar satılması ve kontrolü zordur. Ayrıca bazı hizmetler, anında ifa edildiği için fatura kesildikten sonra geri alınamaz. Bu gibi hallerde faturaya itiraz etmek genellikle hukuki olarak mümkün değildir.
Sözleşmeye Bağlı ve Abonelik Faturaları
Sözleşmeye bağlı faturalar ve abonelik tipindeki faturalar da itiraz edilemeyen durumlar arasında yer alabilir. Özellikle abonelik sözleşmeleri elektronik iletişim, internet, telefon veya TV hizmetleri gibi alanlarda yaygındır ve bu hizmetlerin faturaları genellikle sözleşmede belirtilen şartlara göre kesilir. Müşteri, sözleşmeye aykırı bir durum olmadığı sürece, her ay düzenli olarak gelen bu tür faturalara itiraz edemez. Sözleşme süresi boyunca hizmetten yararlanıldığında, faturanın iptali veya itirazı geçerli bir sebep olmadıkça yapılamaz.
Özel Sipariş ve Konaklama Hizmet Faturaları
Özel siparişle üretilen ürünler için faturaya itiraz etmek genellikle mümkün değildir. Çünkü ürün müşteri talebine göre özel olarak üretilmiştir ve başka birine satılması mümkün olmayabilir. Aynı şekilde, otel, pansiyon veya günlük ev kiralama gibi konaklama hizmetleri tamamlandıktan sonra düzenlenen faturalar için de itiraz hakkı genellikle bulunmaz. Konaklama hizmeti sağlandıktan ve müşteri tesisten ayrıldıktan sonra, bu faturaya itiraz etmek çoğunlukla sonuçsuz kalır. Özellikle müşterinin hizmetten eksiksiz şekilde faydalandığı ispatlanabiliyorsa, faturanın iptal edilmesi hukuken mümkün olmaz.
Bu durumlarda faturaya itiraz hakkı ancak hizmetin hiç sağlanmaması, ayıplı sunulması veya fahiş ücretlendirme gibi istisnai sebeplerle mümkün olabilir. Ancak genel kural olarak, yukarıda sayılan ürün ve hizmetlerde faturaya itiraz yolu açılamaz.
İtiraz Edilmeyen Faturanın Sonuçları
Faturanın Kesinleşmesi ve İspat Yükümlülüğü
Faturaya itiraz edilmemesi, yani yasal süre içinde fatura hakkında herhangi bir şikayet ya da düzeltme talebinde bulunulmaması faturanın kesinleşmesine yol açar. Faturanın kesinleşmesi, özellikle ticari ilişkilerde taraflar arasında alacak ve borç ilişkisinin kabul edildiği anlamına gelir. Bu durumda, faturada yazılı olan tutar, mal veya hizmetin miktarı ve diğer tüm bilgiler doğru kabul edilerek işlem görür.
Fatura kesinleştiğinde alacaklı, bu belgeye dayanarak hukuki yollara başvurabilir ve ödenmeyen faturayı mahkemede delil olarak sunabilir. Burada ispat yükümlülüğü önemli bir noktadır. İspat yükümlülüğü, faturaya itiraz etmeyen taraf için zorlaşır; çünkü fatura, ticari defterlerde ve kayıtlarda bir alacak belgesi olarak geçerli olur. Karşı taraf, faturanın geçersizliğini ya da yanlışlığını iddia ediyorsa, bunu kabul ettirmek için ek deliller sunmak zorundadır.
İtirazsız kalan faturalar hem borçlu hem de alacaklı için bağlayıcıdır. Özellikle ticari davalarda mahkemeler, yasal süresi içinde itiraz edilmemiş faturaları güçlü bir delil olarak kabul eder. Yani itiraz edilmeyen fatura, mahkemede "kesin delil" niteliği taşır.
Yasal Defter ve Beyannameye Etkisi
İtiraz edilmeyen bir faturanın bir diğer önemli sonucu ise yasal defterlere ve beyanlara olan etkisidir. Vergi Usul Kanunu’na göre, işletmeler gelen ve giden faturaları yasal defterlerine kaydetmek zorundadır. Eğer bir fatura süresinde itiraz edilmeden kabul edilirse, bu fatura ticari defterlere ve resmi kayıtlara alınır.
Faturanın yasal defterlere kaydı, şirketin gelir-gider dengesinin resmi olarak şekillenmesini sağlar. Ayrıca bu kayıtlar, vergi beyannamelerinde de dikkate alınacağı için, itirazı yapılmamış faturalar vergi matrahını doğrudan etkiler. Beyanname döneminde, itiraz edilmemiş faturalar üzerinden hesaplanan KDV veya gelir vergisi de ödenmek zorundadır.
Eğer daha sonra bu faturayla ilgili bir hata veya uyuşmazlık ortaya çıkarsa, hem vergi idaresi hem de mahkeme süreçlerinde bu durumun düzeltilmesi oldukça güçleşir. Çünkü sisteme işlenmiş ve beyan edilmiş faturalar, resmi açıdan doğru ve geçerli kabul edilir.
Sonuç olarak, faturalara yasal süre içerisinde itiraz edilmemesi, hem ticari hem de mali açıdan bağlayıcı sonuçlar doğurur. Tüm tarafların, fatura itiraz süresini ve gerekliliklerini yakından takip etmesi, ileride yaşanabilecek sorunların önüne geçmek için oldukça önemlidir.
Faturaya İtirazda Sık Yapılan Hatalar ve Dikkat Edilmesi Gerekenler
Sıkça Yapılan Hatalar
Faturaya itiraz sırasında sıkça yapılan hatalar, çoğu zaman hak kaybına sebep olabiliyor. Faturaya zamanında itiraz etmemek, en yaygın karşılaşılan hatalardan biridir. Faturayı aldıktan sonra yasal sürede başvuru yapılmazsa, ileride itiraz etme hakkı kaybedilebilir.
Bir diğer önemli hata, itirazın sözlü olarak yapılmasıdır. Sözlü itirazlar genellikle ispat açısından sorun yaratır. Faturaya yazılı biçimde, hatta tercihen noter veya kayıtlı elektronik posta üzerinden itiraz edilmesi şarttır. Aynı şekilde, dilekçede hatalı ya da eksik bilgi verilmesi veya faturanın kimden geldiğine dair yanlışlık yapılması da ileride aksaklıklara yol açabilir.
Fatura üzerinde yapılan itirazın detaylı belirtilmemesi, yani sebebin açıkça yazılmaması diğer hatalar arasında yer alır. İtirazın nedeninin açıkça ifade edilmemesi, süreci çıkmaza sokabilir. Sonuçta, faturaya itiraz ederken dikkatli ve titiz olmak gereklidir.
İspat İçin Kayıt ve Belgelerin Önemi
Faturaya itiraz sürecinde ispat yükümlülüğü genellikle itiraz eden kişidedir. Bu nedenle, tüm belgelerin ve kayıtların eksiksiz şekilde saklanması hayati önem taşır. Yapılan yazışmalar, gönderilen dilekçeler, alınan teslimat fişleri ve faturaların asılları mutlaka arşivlenmelidir.
Belge ve kayıt içermeyen bir başvuru, çoğu zaman ispat gücünden yoksun kalır. Yetkili merciler, başvurunun ciddiyetini ve haklılığını incelemek için delillere bakar. Noter onaylı itiraz, iadeli taahhütlü mektup ya da KEP üzerinden yapılan gönderiler, itirazın ispatı için büyük avantaj sağlar. Ayrıca, e-fatura sistemlerinde yapılan dijital itirazlar da kayda geçtiği için sonradan gösterilebilecek kanıt oluşturur.
Bu nedenle, tüm belgeler düzenli bir şekilde saklanmalı ve başvuru sırasında eklenmelidir. İtirazınızda güçlü belgelere sahip olmak, hakkınızın korunmasını kolaylaştırır.
Süre Takibinin Önemi
Faturaya itiraz edilmesinin en kritik noktalarından biri süre takibidir. Türk Ticaret Kanunu ve Vergi Usul Kanunu'na göre, faturaya itiraz süresi genellikle 8 gündür. Süre, faturanın tebliğ edilmesinden yani tarafınıza ulaşmasından itibaren başlar.
Birçok kişi, teslim edilen ya da e-posta yoluyla gelen faturaların tarihini dikkate almaz. Gecikme durumunda yasal haklar kaybedilebilir ve faturanın kesinleşmiş sayılması söz konusu olur. Bu tür mağduriyetlerin önüne geçmek için faturalar alındığı anda tarih atılmalı ve süre başlatılmalıdır.
Süreci kaçırmamak adına, ajanda veya dijital hatırlatıcılar kullanmak oldukça faydalıdır. İtiraz süresi geçirildiyse, maalesef itiraz kabul edilmez ve borç kesinleşir. Bu yüzden süre yönetimi faturaya itirazda en hassas konulardan biridir. Her zaman zamanında hareket etmek şarttır.