İhbar Tazminatı Nasıl Alınır?
- İhbar Tazminatının Tanımı
- İhbar Tazminatının Amacı ve İşlevi
- İhbar Tazminatının Hukuki Dayanağı
- İhbar Tazminatı Şartları
- İhbar Süreleri ve Uygulaması
- İhbar Tazminatına Hak Kazanma Durumları
- İhbar Tazminatının Hesaplanması
- İhbar Tazminatının Ödenmesi ve Süreç
- İhbar Tazminatında Zamanaşımı
- İhbar Tazminatı Alınamayan Durumlar
- Kıdem ve İhbar Tazminatı Arasındaki Farklar
- Sıkça Sorulan Sorular
- Sözlük: Temel Kavramlar ve Tanımlar
İhbar tazminatı, çalışanlar ve işverenler arasındaki iş sözleşmelerinin aniden sona erdirilmesi durumunda ödenmesi gereken bir tazminattır. Bu tazminat, hem işçinin hem de işverenin ekonomik kayıplarını telafi eden bir mekanizma olarak işlev görür. İhbar tazminatına hak kazanmak için, iş sözleşmesinin belirsiz süreli olması ve fesih işleminin haklı bir nedene dayanmıyor olması gerekir. Ayrıca, sözleşmenin fesih bildirim sürelerine uyulmaması durumunda bu tazminat söz konusu olur.
İhbar tazminatı almak için; işçinin ya da işverenin yasal bildirim süresine uymadan iş akdini feshetmesi gerekir. İşverenin haksız fesih yapması halinde işçiye, işçinin de haber vermeden ayrılması durumunda işverene ihbar tazminatı ödenir. İhbar süreleri ise çalışanın kıdemine göre değişir. Örneğin, 6 aydan az çalışanlar için 2 hafta, 1.5 yıldan fazla çalışanlar içinse 6 hafta ihbar süresi öngörülür. Başvuru süreleri ise 5 yıl ile sınırlandırılmıştır. Bu süreçte dikkat edilmesi gereken detaylar ve sürecin nasıl işlediği hakkında bilgi sahibi olmak çalışanlar için önemlidir.
İhbar Tazminatının Tanımı
İhbar tazminatının tanımı, işçinin ya da işverenin iş sözleşmesini feshetmek istediğinde karşı tarafı önceden haberdar etme zorunluluğu ile ilgilidir. Eğer işçi veya işveren, kanunda belirtilen ihbar süresine uymadan sözleşmeyi feshederse, diğer tarafa ihbar tazminatı ödemek zorunda kalır. Yani ihbar tazminatı, işten çıkarma veya ayrılma durumunda taraflardan birinin önceden haber vermeyip sözleşmeyi derhal sona erdirmesi halinde oluşan bir tazminat türüdür. Özellikle belirsiz süreli iş sözleşmelerinde bu tazminat gündeme gelir ve hesaplamalar, işçinin o çerçevede, kıdemine göre yapılır.
İhbar Tazminatının Amacı ve İşlevi
İhbar tazminatının amacı ve işlevi, taraflardan birinin habersiz şekilde iş ilişkisinin sonlandırılmasının önüne geçmektir. Böylelikle, işçi iş aramak için zaman kazanır, işveren ise yeni bir çalışan bulmak için süreden faydalanabilir. Bu uygulama hem işçinin hem de işverenin, hayatında önemli bir değişikliğe hazırlıklı olmasını hedefler. Ayrıca iş güvencesini güçlendirmek ve ani mağduriyetleri engellemek için de ihbar tazminatı önemli rol oynar. Tarafların birbirine karşı olan iyi niyetli davranma yükümlülüğü de bu tazminat ile pekiştirilmeye çalışılır.
İhbar Tazminatının Hukuki Dayanağı
İhbar tazminatının hukuki dayanağı, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 17. maddesine dayanmaktadır. Bu maddeye göre, belirsiz süreli iş sözleşmesinin feshedilmesinde, fesih bildiriminden önce belirli bir süre verilmesi zorunludur. Eğer bu bildirim süresine uyulmazsa, diğer tarafa ihbar tazminatı ödenir. Kanun, bu konuda hem işçiye hem de işverene eşit yükümlülükler getirir. Yani sadece işveren değil, işçi de, ihbar süresi koşuluna uymadan ayrılırsa tazminat ödemekle yükümlü olur. Bu şekilde, yasal bir güvence sağlanmış olur ve kanunun açık hükümleriyle süreç belirlenmiş olur.
İhbar Tazminatı Şartları
Belirsiz Süreli İş Sözleşmesi Şartı
Belirsiz süreli iş sözleşmesi şartı, ihbar tazminatı için en temel gerekliliklerden biridir. İhbar tazminatına hak kazanmak için işçi ile işveren arasında belirsiz süreli bir iş sözleşmesi bulunmalıdır. Belirsiz süreli sözleşme, işin ne zaman sona ereceği belli olmayan, tarihsiz sözleşmelerdir. Bu tür sözleşmelerde işçiler, işveren tarafından süre bitimi belirtilmeden çalıştırılır ve işveren bu anlaşmayı sonlandırmak istediğinde, işçiye ihbar süresine uymak zorundadır. Belirli süreli iş sözleşmelerinde ise ihbar tazminatı genellikle söz konusu olmaz.
Sürekli İş Sözleşmesi Şartı
Sürekli iş sözleşmesi şartı da ihbar tazminatı için önemli bir kriterdir. Sürekli iş sözleşmeleri, işin niteliği gereği devamlı olan veya bir yıldan fazla süren işlerde yapılan sözleşmelerdir. Geçici, dönemsel, proje bazlı ya da kısa vadeli işlerde çalışanlar için ihbar tazminatı hakkı doğmaz. Yani, bir işçinin ihbar tazminatına hak kazanabilmesi için yaptığı işin sürekli bir iş olması, belirli bir süreyle kısıtlanmamış olması gerekir.
Haklı Nedenle Fesih Durumları ve Ayrım
Haklı nedenle fesih durumları ve bu durumların ayrımı, ihbar tazminatı açısından büyük öneme sahiptir. Eğer işçi ya da işveren, haklı bir neden ile sözleşmeyi feshederse, ihbar tazminatı söz konusu olmaz. Haklı nedenler arasında işçinin ciddi bir şekilde işini aksatması, işverenin maaş ödememesi, ağır hakaret, sağlık ve güvenliğe aykırı bir ortamda çalışmak gibi sebepler bulunur. Bu gibi hallerde taraflar, ihbar süresine gerek duymadan sözleşmeyi sona erdirebilir. Haklı neden dışındaki fesihlerde ise diğer şartlar da mevcutsa ihbar tazminatı gündeme gelir.
Geçerli Fesihte İhbar Süreleri
Geçerli fesihte ihbar süreleri, ihbar tazminatı alınmasını sağlayan önemli bir detaydır. Belirsiz ve sürekli bir iş ilişkisi mevcutsa, fesih işlemlerinde işçinin kıdemine göre belirlenen bir bildirim süresi vardır. Bu süreler, kanunda açıkça belirtilmiştir. İşveren ya da işçi, iş sözleşmesini sona erdirmek istediğinde bu süreleri kullanmak ya da peşin olarak ihbar tazminatını ödemek zorundadır. İhbar sürelerine uyulmadan yapılan fesihlerde ise taraf, karşı tarafa ihbar tazminatı ödemekle yükümlü olur. İhbar süresi kıdeme göre artar ve en az 2 hafta, en fazla 8 hafta olabilir.
İhbar Süreleri ve Uygulaması
İşçinin Kıdemine Göre İhbar Süreleri
İşçinin kıdemine göre ihbar süreleri, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 17. maddesi kapsamında belirlenmiştir. Bu süreler, işçinin işyerindeki çalışma süresine göre değişir ve iş sözleşmesinin feshi için bildirim yapılmadan önce geçmesi gereken asgari zamanı ifade eder.
- İşte altı aydan az çalışmış işçi için: 2 hafta
- Altı ay ile 1,5 yıl arası çalışan için: 4 hafta
- 1,5 yıldan üç yıla kadar kıdemi olan için: 6 hafta
- Üç yıl ve daha fazla çalışan işçi için: 8 hafta
Bu süreler hem işçi hem de işveren için geçerlidir. Yani taraflardan biri sözleşmeyi feshetmek istiyorsa diğer tarafa bu sürelere uygun olarak önceden bildirim yapmalıdır. Bu bildirim süreleri asgari sürelerdir, anlaşmayla daha uzun süreler belirlenebilir. Ancak daha kısa süreler geçerli değildir.
Bildirim Yükümlülüğü ve Yazılı Bildirim
Bildirim yükümlülüğü, tarafların iş sözleşmesini sonlandırmak istediklerinde karşı tarafa muhakkak bilgi verme zorunluluğudur. İş Kanunu’na göre hem işçinin hem de işverenin fesih isteğini karşı tarafa yazılı olarak iletmesi gerekir.
Yazılı bildirim yapılmazsa veya yasal bildirim süresine uyulmazsa, bildirim yapılmayan süreye ait ihbar tazminatı zarara uğrayan tarafa ödenir. Bu nedenle fesih kararınız kesinleştiğinde bir ihbar mektubu hazırlayarak imza karşılığı veya noter üzerinden göndermek, sonradan oluşacak ihtilafları önleyecektir.
İşverenin de işçinin de bu yükümlülüğe uyması gerekir. Sadece sözlü olarak yapılan bildirimler geçersiz sayılır ve ispatı zordur.
Yeni İş Arama İzni ve Detayları
İş Kanunu’na göre, iş sözleşmesi ihbar süresi içerisinde feshedilmiş bir işçi, yeni bir iş aramak için günlük izin hakkına sahiptir. Bu izin, ihbar süresi boyunca günde en az iki saat verilir.
Yeni iş arama izni sırasında işçi, istediği saatlerde bu hakkı kullanabilir. Ancak çoğu işyerinde bu saatler işverenle karşılıklı anlaşma yoluyla belirlenir. Ayrıca işçi isterse bu saatleri toplu kullanarak tüm izni bir günde de kullanabilir.
İşveren, işçiye bu hakkı kullandırmazsa veya eksik kullandırırsa, kullandırılmayan sürelerin ücretini fazla mesai ücreti bazında ödemek zorundadır. Bu izin sürelerinde işçinin maaşından herhangi bir kesinti yapılmaz.
Yıllık İzin ve İhbar Süresi İlişkisi
Yıllık izin ve ihbar süresi ilişkisi, iş sözleşmesinin sona erme aşamasında sık karşılaşılan bir konudur. İhbar süresi içinde işçi halen çalışmaya devam ettiği için, kullanılmamış yıllık izinleri varsa bu izin ihbar süresinden düşülmez. Yani yıllık izin süresi, ihbar süresi ile aynı anda kullandırılamaz.
İşçinin yıllık izni varsa ve ihbar süresi başlatılmışsa, işveren isterse işçiye yıllık iznini kullandırabilir ancak ihbar süresi de işçi çalışıyormuş gibi işlemeye devam eder. İhbar süresi boyunca kalan yıllık izinler ise işçi işten ayrıldığında ücrete çevrilerek ödenir.
Kısacası, ihbar süresi hem fiilen çalışılan hem de yıllık izin hakkı kazanılan süreler arasında yer alır. Bu iki hak birbirinden bağımsızdır ve birbirleri yerine kullanılamaz.
İhbar Tazminatına Hak Kazanma Durumları
İşverenin Haklı Neden Olmadan Feshi
İşverenin haklı bir neden olmadan iş sözleşmesini sona erdirmesi durumunda, işçi ihbar tazminatına hak kazanır. Bu durumda işveren, işçiye kanunda belirtilen ihbar süresince çalışmasını teklif etmeli ya da bu sürenin ücretini peşin olarak ödemelidir. İşçi, hiçbir geçerli sebep gösterilmeden, örneğin üretim düşüklüğü ya da genel ekonomik gerekçelerle işten çıkarılırsa, ihbar tazminatı alma hakkına sahip olur. Bu hakkın doğması için iş sözleşmesinin belirsiz süreli olması da gereklidir.
İşveren, işçinin iş sözleşmesini feshederken geçerli bir neden belirtmezse veya gösterdiği neden haklı olarak sayılmazsa, işçi bu tazminatı talep edebilir. Fesih yazılı yapılmalı, aksi halde de işçi ihbar tazminatı alabilir.
İşçinin Haklı Nedenle Feshi ve İhbar Tazminatı
İşçinin iş akdini haklı nedenle feshetmesi durumunda, genellikle ihbar tazminatı hakkı doğmaz. Haklı nedenler arasında ücretin ödenmemesi, işçinin onuruna dokunan sözler, mobbing, iş güvenliğinin sağlanmaması gibi ciddi durumlar yer alır. Eğer işçi bu gibi haklı bir nedene dayanarak istifa ederse, kanunen ihbar süresi vermek veya ihbar tazminatı ödemek zorunda değildir.
Ancak, işverenin değil işçinin feshi söz konusu olduğu için, haklı nedenle yapılan fesihlerde işçi açısından ihbar tazminatı gündeme gelmez. Fakat bazı özel durumlarda, işçi işyerinden gerçek anlamda ayrılmak zorunda kalırsa ve bu ayrılış işverenin kusurundan kaynaklanıyorsa, mahkeme kararıyla istisnai olarak ihbar tazminatı gündeme gelebilir.
İşçinin Haklı Neden Olmadan Ayrılması
İşçi kendi isteğiyle ve haklı bir sebep olmadan iş akdini sona erdirirse, bu durumda işverenin işçiden ihbar tazminatı talep etme hakkı doğar. Yani işçi, kanunda belirlenen ihbar süresine uymadan veya ihbar süresinden önce işi bırakırsa, çalışmadığı süreye denk gelen ihbar tazminatını işverene ödemek zorunda kalır.
Buradaki önemli nokta, işçinin ayrılışında haklı bir gerekçesinin olmamasıdır. Sadece daha iyi bir iş bulduğu için ya da işten sıkıldığı için işten ayrılan işçiler, işverenlerine ihbar süresi vermezlerse, ihbar tazminatı ile karşılaşabilirler. Bu nedenle işçilerin ayrılmadan önce dikkatli düşünmeleri gerekir.
Mobbing, Sağlık ve Benzeri Özel Durumlar
Mobbing, sağlık sorunları, işyerinde taciz, çalışanın hayatını veya sağlığını ciddi şekilde tehlikeye atan durumlar gibi özel durumlar söz konusu olduğunda işçi, iş akdini haklı nedenle feshedebilir. Bu şartlar altında da işçinin ihbar süresi verme veya ihbar tazminatı ödeme zorunluluğu bulunmaz. Çünkü bu tür durumlar iş kanununda haklı fesih nedeni olarak düzenlenmiştir.
Diğer taraftan, mobbing ya da sağlık gibi nedenlerle fesih yapan işçi, ihbar tazminatından çok kıdem tazminatını talep edebilir. Aynı zamanda işverene karşı manevi tazminat davası açma yolları da vardır. Burada önemli olan durumun belgelenebilir ve kanıtlanabilir olmasıdır. Yani işçi gerçekten işyerinde mobbinge uğramışsa ya da sağlık şartları buna izin vermiyorsa, bu haklarını savunabilir.
İhbar Tazminatının Hesaplanması
Brüt Ücret ve Giydirilmiş Ücretin Kapsamı
Brüt ücret ve giydirilmiş ücret, ihbar tazminatının hesaplanmasında önemli bir yer tutar. İhbar tazminatı, işçinin son aldığı brüt ücret üzerinden hesaplanır. Brüt ücret; maaş, prim, ikramiye, izin ve bayram ödemeleri gibi ödemeleri içerir. Ancak bazı işyerlerinde işçiye verilen ek haklar da dikkate alınır.
Giydirilmiş ücret ise brüt ücrete ilave olarak yol parası, yemek ücreti gibi düzenli ödenen tüm paraların da eklenmesiyle oluşan toplam ücrettir. Bu, işçinin işverenden düzenli olarak aldığı tüm parasal hakların toplamıdır. Sonuç olarak ihbar tazminatı konusunda doğru bir hesaplama için, sadece çıplak maaş değil, işçiye sağlanan diğer ödemelerin de eklenmesi gerekir.
Ek Haklar: Yol, Yemek ve Diğer Yan Haklar
Ek haklar, yani yol, yemek ve benzeri yardımlar, ihbar tazminatı hesabında dikkate alınması gereken önemli kalemlerdendir. İşçiye her ay düzenli olarak verilen yol parası, yemek ücreti, çocuk yardımı gibi paralar, giydirilmiş ücret hesabına katılır.
Örneğin, işçiye her ay belirli miktarda yemek çeki veya yol parası veriliyorsa, bu tutarlar da brüt maaşa eklenir. Böylece işçinin gerçek geliri üzerinden ihbar tazminatı hesaplanmış olur. Burada dikkat edilmesi gereken; ödenen ek hakların sürekliliğidir. Sadece yılda bir verilen primler veya arada yapılan ödemeler genellikle dahil edilmez.
Kesintiler (Gelir Vergisi, Damga Vergisi vb.)
Kesintiler konusu, ihbar tazminatı ödemelerinde kafa karıştırıcı olabilir. İhbar tazminatında damga vergisi kesintisi yapılır. Ancak gelir vergisi, SGK primi ve işsizlik sigortası primi gibi başka kesintiler yapılmaz. Damga vergisi oranı, brüt ihbar tazminatının belirli bir yüzdesi olarak hesaplanır ve genellikle çok yüksek bir miktar değildir.
İşçi eline geçen miktarı hesaplarken, hesaplanan brüt tazminat üzerinden yalnızca damga vergisinin düşüleceğini bilmelidir. Bu sayede işçi net olarak ne kadar para alacağını kolayca öğrenebilir.
Hesaplama Formülü ve Adım Adım İhbar Tazminatı Hesabı
İhbar tazminatı hesabı için kullanılacak adımlar oldukça basittir. İşte adım adım süreç:
- Son brüt ücretin belirlenmesi: İşçinin son aylık brüt maaşı ve düzenli ek hakları (yol, yemek, çocuk yardımı gibi) toplanır.
- Giydirilmiş ücretin tespiti: Düzenli ödenen tüm yan haklar brüt maaşa eklenir.
- İhbar süresinin saptanması: İşçinin kıdemine göre İş Kanunu’nda belirlenen ihbar süresi bulunur (örneğin 2 ay, 8 hafta gibi).
- Toplam brüt tazminat: Giydirilmiş ücret ile ihbar süresi çarpılır. Örneğin, 6 aylık çalışana 2 aylık ihbar süresi uygulanırsa, 2 x aylık ücret bulunur.
- Damga vergisinin düşülmesi: Hesaplanan brüt ihbar tazminatından damga vergisi oranı (%0,759) kadar kesinti yapılır.
- Net ihbar tazminatının elde edilmesi: Sonuçta işçiye ödenecek net miktar ortaya çıkar.
Örnek Hesaplama
Örnekle açıklayalım:
- Ahmet Bey, 3 yıldır aynı işyerinde çalışıyor.
- Son brüt maaşı: 20.000 TL
- Her ay düzenli yemek kartı: 1.500 TL
- Yol yardımı: 500 TL
Giydirilmiş brüt ücret: 20.000 + 1.500 + 500 = 22.000 TL
Ahmet Bey’in kıdemine göre ihbar süresi 8 hafta (2 ay) olarak belirlenir.
Toplam brüt tazminat: 22.000 TL x 2 = 44.000 TL
Damga vergisi kesintisi: 44.000 x 0,00759 ≈ 334 TL
Ahmet Bey’in eline geçecek net ihbar tazminatı: 44.000 - 334 = 43.666 TL olacaktır.
Bu hesaplama örneğinde kullanılan ücretler ve süreler değişkenlik gösterebilir, fakat genel mantık bu şekildedir. İhbar tazminatınızı hesaplarken bu yöntemi kullanabilirsiniz!
İhbar Tazminatının Ödenmesi ve Süreç
İhbar Tazminatının Ödenme Zamanı
İhbar tazminatının ödenme zamanı, iş sözleşmesinin sona erdiği ilk anda yani işten çıkış tarihidir. İşçi ya da işveren, ihbar süresine uymadan iş akdini feshettiğinde, tahakkuk eden tazminat miktarı derhal ödenmelidir. Çalışan işten çıkarılıyorsa, son çalıştığı gün işçinin hesabına geçmesi gerekir. Genellikle “işten ayrılış bildirgesi” ile birlikte diğer haklar gibi ihbar tazminatı da hesaplanır ve ödenir. Ödeme gecikirse işçi, yasal faiziyle birlikte tazminatını talep edebilir.
Tazminatın Sonradan Ödenmemesi Durumu
Tazminatın sonradan ödenmemesi, çalışanlar için önemli bir mağduriyet sebebidir. İşveren ücret ve tazminatları ödemek zorundadır. Eğer işveren, ihbar tazminatını ödemezse işçi önce işverene yazılı olarak başvurabilir. Yanıt alınamazsa, arabuluculuk ve ardından iş mahkemesine dava açma yoluna gidilebilir. İşveren ödemeyi geciktirirse, tazminat üzerine yasal faiz eklenir ve ödeme yükümlülüğü artar. İhbar tazminatında zamanında ödememe, işverenin hukuki sorumluluğunu da artırır.
İşveren ya da İşçi Tarafından Tazminat Ödenmek Zorunda Kalınan Haller
İhbar tazminatı hem işçi hem de işveren tarafından ödenebilir. İşverence fesihte, işveren ihbar süresine uymazsa işçiye tazminat öder. Ancak işçi de, sözleşmeyi ihbar süresine uymadan bırakırsa, ihbar tazminatını işverene ödemek zorunda kalabilir. Yani iki taraflı olarak bu şartlar geçerlidir. Ancak fesih haklı bir nedenle gerçekleşmişse, ihbar tazminatı gerekmez. Haksız fesihler ise her iki tarafı da tazminat ödemekle yükümlü kılabilir.
İhbar Tazminatı Davası Nasıl Açılır?
İhbar tazminatı davası açmak isteyen işçi, öncelikle arabulucuya başvurmak zorundadır. Arabuluculukta anlaşma sağlanamazsa iş mahkemesine dava açılır. Dilekçede işten çıkış tarihi, tazminat talebi, ödenmeyen miktar ve haklı gerekçeler açıkça belirtilmelidir. Kanıt olarak iş sözleşmesi, maaş bordrosu, fesih bildirimi gibi belgeler sunulabilir. Davaya bakan iş mahkemesi, süre sonunda karar verir ve uygun görürse tazminatın yanında faiz ödenmesine de hükmedebilir.
Dava ve Tahkim, Uzlaşma Süreci
Dava süreci başlamadan önce arabuluculuk aşaması zorunludur. Arabulucu önünde anlaşma sağlanamazsa mahkemeye gidilir. Mahkemede deliller toplanır, tanıklar dinlenir ve genellikle birkaç celse sonra karar verilir. Taraflar isterse dava süresi boyunca uzlaşabilir. Tazminatın verilmesiyle dosya kapanır. Ayrıca bazı Toplu İş Sözleşmeleri veya iş sözleşmelerinde uyuşmazlık halinde tahkim (hakem heyeti) yoluna başvurmak da mümkündür. Tahkim, dava sürecine göre daha kısa sürede neticelenebilir. Tahkim veya uzlaşma, uzun dava süreçlerinden kaçınmak için iyi bir alternatiftir.
İhbar Tazminatında Zamanaşımı
Zamanaşımı Süresi ve Uygulama Şekli
İhbar tazminatı alacağı için zamanaşımı süresi oldukça önemli bir konudur. İş Kanunu’na göre, ihbar tazminatı için zamanaşımı süresi 5 yıldır. Bu süre, iş ilişkisinin sona erdiği tarihten itibaren başlar. Yani iş sözleşmesinin feshedildiği gün zamanaşımı süresi işlemeye başlar.
Zamanaşımı süresi içerisinde işçi de işveren de haklarını arayabilir. Eğer 5 yıl geçtikten sonra dava açılırsa, mahkeme ihbar tazminatı talebini reddeder. Hak kaybı yaşamamak için ihbar tazminatına ilişkin davaların mutlaka 5 yıl içinde açılması gerekir.
Örneğin, işten ayrılış tarihi 1 Ağustos 2020 olan bir çalışan için ihbar tazminatı talep etme hakkı 1 Ağustos 2025’te sona erer. Bu tarihten sonra açılacak davalar geçersiz olur.
Zamanaşımı Hesabında Dikkat Edilmesi Gerekenler
İhbar tazminatında zamanaşımı hesabı yaparken bazı detaylar gözden kaçmamalıdır. Öncelikle, zamanaşımı süresinin başlangıç tarihi iş sözleşmesinin sona erdiği gündür. Yani kıdem ve ihbar tazminatı zamanaşımı süresi aynı tarihte başlar.
Bazı durumlarda işçi işe iade davası açmış olabilir. Eğer işçi işe iade davası açarsa, ihbar tazminatı açısından zamanaşımı hesaplanırken işe iade davasının son karar tarihi dikkate alınmalıdır. Çünkü mahkeme kararından sonra iş sözleşmesinin feshi kesinleşir.
Bir diğer önemli nokta, işçi ile işveren arasındaki uzlaşma ya da arabuluculuk görüşmeleridir. Eğer bu görüşmelerde anlaşma olmazsa, zamanaşımı süresinin tekrar işlediği unutulmamalıdır. Ayrıca arabuluculuk başvurusu, zamanaşımını durdurmaz; sadece mahkemeye başvuru süresini uzatabilir.
Son olarak, herhangi bir yazışma ya da ihtar zamanaşımını kesebilir. Ancak bu işlemin hukuka uygun ve belgelenebilir olması gerekir. Tüm bu detaylar hak kaybı yaşanmaması için dikkatle takip edilmelidir.
İhbar Tazminatı Alınamayan Durumlar
Haklı Nedenle Fesihte Alınamaması
Haklı nedenle fesihte ihbar tazminatı alınamaması, iş hukukunda en çok merak edilen konulardan biridir. İş Kanunu’na göre, hem işçi hem işveren iş sözleşmesini haklı sebebe dayanarak feshederse, karşı taraftan ihbar tazminatı talep edemez. Haklı nedenler kavramı, işçinin ahlak ve iyiniyet kurallarına aykırı davranışı, işverenin ücret ödememesi, ya da işçinin sağlığını tehlikeye atan bir durum olması gibi çeşitli sebeplerle ortaya çıkabilir. Bu durumlarda ihbar süresi uygulanmaz ve ihbar tazminatı doğmaz. Yani, iş sözleşmesi haklı sebeple sona erdirilmişse, karşı taraf ister işçi ister işveren olsun, ihbar tazminatı ödenmez.
Belirli Süreli Sözleşmelerde Alınamaması
Belirli süreli iş sözleşmelerinde ihbar tazminatı alınamaması, yasal olarak açıkça düzenlenmiştir. Çünkü belirli süreli sözleşmeler, iş bitimine veya tarihine göre otomatik olarak son bulur. Dolayısıyla bu sözleşmelerin sona ermesinde ihbar süresi ve ihbar tazminatı söz konusu olmaz. Yani işçi ile işveren arasında yapılan sözleşmenin sonunda taraflardan hiçbiri diğerinden ihbar tazminatı talep edemez. Ancak sözleşme süresi dolmadan usulsüz ve haksız şekilde feshedilirse, bu sefer başka tazminat türleri gündeme gelebilir ancak yine de ihbar tazminatı ödemesi yapılmaz.
Deneme Süresinde Fesihte Alınamaması
Deneme süresinde fesihte ihbar tazminatı alınamaması, iş sözleşmelerinde işçi ve işveren için bir güvence mekanizması olarak düşünülmüştür. İş Kanunu’na göre, işçi ve işveren deneme süresi içinde hiçbir sebep göstermeden ve ihbar süresi vermeden sözleşmeyi feshedebilir. Bu dönemde yapılan fesihlerde taraflar birbirlerinden ihbar tazminatı isteyemezler. Çünkü bu süre, tarafların birbirini ve işi denemesi için tanınmış özel bir dönemdir.
İşyeri Devri ve Diğer Özel Haller
İşyeri devri ve diğer özel haller, ihbar tazminatında farklı uygulamaların olduğu durumlardır. İşyerinin devri halinde işçiler aynı haklarla çalışmaya devam eder. Sadece bu devir nedeniyle, işten ayrılma ya da çıkartılma gerçekleşmeyecekse işçilere ihbar tazminatı ödenmez. Ayrıca işçi askere gittiğinde, emekli olduğunda, kendi isteğiyle işten ayrıldığında veya vefat ettiğinde de ihbar tazminatı ödenmesi gerekmez. Bu özel hallerin her birinde, ya iş sözleşmesi kendiliğinden son bulur ya da ihbar süresinin uygulanmasını gerektiren bir fesih söz konusu olmaz. Özellikle işçi ölümü gibi zorunlu nedenlerle iş sözleşmesinin sona erdiği durumlarda ihbar tazminatı hakkı doğmaz.
Kıdem ve İhbar Tazminatı Arasındaki Farklar
Tazminat Türleri ve Hak Kazanma Koşulları
Kıdem ve ihbar tazminatı, iş hayatında en çok karşılaşılan iki önemli tazminat türüdür. Her ikisi de işçi-işveren ilişkilerinde tarafların haklarını korumak için düzenlenmiştir. Ancak hem kıdem tazminatı ile ihbar tazminatı arasında hem de bu tazminatların işçiye verilme koşullarında bazı temel farklılıklar vardır.
Kıdem tazminatı almak için bir işçinin en az bir yıl aynı işverenin yanında çalışmış olması gerekir. Ayrıca işçinin iş sözleşmesinin işveren tarafından haksız bir şekilde feshedilmesi ya da işçinin haklı bir nedenle ayrılması koşulları aranır. Örneğin, sağlık, askerlik, emeklilik ya da kadın işçinin evlenmesi gibi sebeplerle de kıdem tazminatı hakkı doğabilir.
İhbar tazminatında ise işçinin işyerindeki çalışma süresi önemli olmakla birlikte belirli bir süre şartı yoktur. İhbar tazminatı, iş sözleşmesi feshedilmeden önce kanunda belirtilen bildirim sürelerine uyulmaması halinde ödenir. Yani işveren veya işçi, bildirim süresi kadar önceden haber vermeden iş sözleşmesini bitirirse karşı tarafa ihbar tazminatı ödemekle yükümlü olur. Haklı nedenle fesih hallerinde ise ihbar tazminatı hakkı doğmaz.
Ortak ve Farklı Özellikler
Kıdem ve ihbar tazminatının bazı özellikleri ortaktır, bazıları ise birbirinden tamamen farklıdır. Her iki tazminat da iş hukuku kapsamında yer alır ve işçi-işveren ilişkisini düzenlemeye yöneliktir. Ayrıca her ikisi de brüt maaş üzerinden hesaplanır ve belli durumlarda ek yan ödemeler de hesaba katılır.
Farklı taraflarına gelirsek, kıdem tazminatı çalışılan süreye bağlı olarak artan bir tazminattır. Yani ne kadar uzun süre çalışılırsa alınacak kıdem tazminatı da o kadar fazla olur. İhbar tazminatı ise ihbar süresine göre hesaplanır ve genellikle son alınan ücretin belirli bir katı olarak tespit edilir.
Bir diğer önemli fark, kıdem tazminatının çoğunlukla işçinin işten çıkarılması durumunda gündeme gelmesi, ihbar tazminatının ise hem işveren hem de işçi tarafından yapılabilen bildirimsiz fesihlerde ortaya çıkabilmesidir. Kıdem tazminatında yıllık çalışma şartı bulunurken, ihbar tazminatında böyle bir gereklilik yoktur.
Özetle; kıdem ve ihbar tazminatı işçi haklarının teminatı gibidir ancak biri veda niteliğinde uzun süreli çalışmayı ödüllendirirken, diğeri ani ayrılıkların önüne geçmek için süreci düzenler. Her iki tazminatla ilgili detaylar, iş sözleşmesinde, İş Kanunu’nda ve güncel yargı kararlarında belirlenmiş olup işçi ve işveren açısından büyük önem taşır.
Sıkça Sorulan Sorular
Sık Karşılaşılan Sorunlar ve Yorumlar
Sıkça sorulan sorular arasında, ihbar tazminatı ile ilgili ön plana çıkan birkaç ana başlık bulunur. Bunların başında, “İhbar tazminatını işçi mi, işveren mi öder?”, “Hangi durumda ihbar tazminatına hak kazanılır?” ve “Tazminat nasıl hesaplanır?” gelir.
En çok karşılaşılan sorunlardan biri, işverenin işçiyi aniden işten çıkarması ve ihbar tazminatı ödememesiyle ilgilidir. Bazı işyerlerinde, ihbar süresi kadar önceden bildirim yapılmadan sözleşme feshedilebiliyor. Bu durumda çalışanlar, iş mahkemesinde dava açarak haklarını talep edebiliyor. Yorumlara göre, birçok çalışan haklı neden olmadan işten çıkarıldığında veya işveren ihbar süresine uymadan iş akdini sonlandırdığında ihbar tazminatına hak kazanıyor.
Bir başka yaygın yorum, ihbar tazminatı ile kıdem tazminatının karıştırılması. Kıdem tazminatı için bir yıl çalışma şartı varken, ihbar tazminatında böyle bir süre şartı yoktur. Kimi zaman ise, ihbar süresi esnasında yıllık izin, raporlu olmak veya iş arama izni gibi konular da çalışanlar arasında kafa karışıklığına neden olabiliyor.
Pratik Tüyolar ve Dikkat Edilmesi Gerekenler
İhbar tazminatı konusunda bazı pratik tüyolar ve dikkat edilmesi gereken önemli noktalar vardır. Öncelikle, işten çıkış ya da ayrılma durumunda iş sözleşmenizi ve fesih bildirimini mutlaka yazılı olarak istemelisiniz. Yazılı belgeler, ilerleyen süreçte hak talep ederken büyük avantaj sağlar.
Tazminatınızı hesaplarken brüt ücretinizi ve yan haklarınızı (yol, yemek, prim gibi) göz önünde bulundurun. Sadece çıplak maaş değil, tüm ek ödemeler hesaplamada dikkate alınmalıdır. Eksik ya da yanlış hesaplanan ihbar tazminatı için ilk olarak işyerinizin insan kaynakları departmanıyla iletişime geçebilirsiniz.
Bir başka önemli tavsiye, ayrılış sırasında haklarınızı konuşmaktan çekinmemenizdir. Özellikle haklı nedenle işten çıkarılmadıysanız, sürelere uyulmadıysa veya ihbar tazminatınız ödenmezse vakit kaybetmeden arabulucuya başvurabilir ve gerekirse dava yoluna gidebilirsiniz.
Son olarak, ihbar tazminatı ile ilgili haklarınız konusunda tereddütte kalırsanız, bir iş hukuku avukatından veya bir uzmandan destek almak doğru adımlar atmanızı sağlar. Bu sayede, hak kaybına uğramadan süreci güvenceyle tamamlayabilirsiniz.
Sözlük: Temel Kavramlar ve Tanımlar
Sözlük: Temel Kavramlar ve Tanımlar bölümünde, ihbar tazminatı ile ilgili en çok geçen kelimeleri ve terimleri bulabilirsiniz. Bu bölüm, konuyu anlamanızı kolaylaştırır ve kafa karıştırıcı hukuki terimlerin kısa ve sade bir açıklamasını içerir.
- İhbar Tazminatı: İşçi veya işveren tarafından iş sözleşmesinin bildirim süresine uyulmadan feshedilmesi halinde ödenmesi gereken tazminattır.
- Kıdem Tazminatı: İşçinin belirli şartlarla işten ayrılması halinde, çalıştığı süreye göre hak ettiği tazminattır.
- Belirsiz Süreli İş Sözleşmesi: Başlangıç ve bitiş tarihi belli olmayan işçi-işveren sözleşmesidir.
- Bildirim Süresi (İhbar Süresi): İşten ayrılmadan veya işçinin işine son verilmeden önce tarafların birbirine haber vermesi gereken yasal süredir.
- Haklı Neden: İşçinin ya da işverenin, iş sözleşmesini bildirimsiz ve tazminatsız feshetmesini sağlayan önemli sebepler.
- Haksız Fesih: Sözleşmenin yasal bir sebep olmadan, ihbar süresine uyulmadan ya da usulüne uygun olmadan sona erdirilmesi.
- Brüt Ücret: İşçinin sigorta primleri ve vergiler kesilmeden önceki maaşı.
- Giydirilmiş Ücret: Brüt ücrete ek olarak yol, yemek, prim ve benzeri yan hakların dahil edilmesiyle oluşan toplam ücrettir.
- Deneme Süresi: İş sözleşmesinin ilk bölümünde, tarafların daha kolay şekilde ayrılabildiği dönem.
- Mobbing: İşyerinde psikolojik baskı, yıldırma ve kötü muamele anlamına gelir.
- Yıllık Ücretli İzin: Çalışanların her yıl yasal olarak kullanmaya hak kazandığı, maaşlı dinlenme süresi.
- İşveren: Bir veya birden fazla işçi çalıştıran, iş ve ücret ilişkisinde üst konumda olan gerçek veya tüzel kişi.
- İşçi: Bir işverene bağlı olarak çalışan ve bunun karşılığında ücret alan kişi.
- Damga Vergisi & Gelir Vergisi: İhbar tazminatı gibi ödemelerden yapılan yasal kesintilerdir.
- Tahkim & Arabuluculuk: İşçi ve işveren arasında çıkan anlaşmazlıklarda, mahkemeye gitmeden uzlaşmayı sağlayan çözüm yollarıdır.
Bu temel kavramları bildiğinizde, ihbar tazminatı ve ilgili süreçler sırasında karşılaşabileceğiniz neredeyse tüm terimleri rahatça anlamaya başlarsınız. İhtiyaç duyduğunuzda bu sözlüğe tekrar bakabilirsiniz.
Profesyonel hukuki danışmanlık mı arıyorsunuz?
Avukatistan üzerinden kolayca hukuki danışmanlık talebi oluşturup, sisteme kayıtlı binlerce avukattan teklif alabilirsiniz.
Lütfen unutmayın;
- Avukatistan, avukatlardan alınan hizmetler için herhangi bir ücret ya da komisyon talep etmez.
- Hizmetlerimiz yalnızca avukatlarla iletişim kurmanıza yardımcı olmak içindir; avukatlar tarafından verilen hizmetlerden Avukatistan sorumlu tutulamaz.
Sıkça Sorulan Sorular
İşten çıkarılmadan önce alınacak ihbar süresi ne kadar?
İhbar süresi, işçinin kıdeminin ve iş sözleşmesinde belirtilen koşulların yanı sıra, Türkiye İş Kanunu'na göre de değişiklik gösterir. Genel olarak, 6 aydan az çalışmış işçiler için 2 hafta, 6 ay ile 1.5 yıl arası çalışmış işçiler için 4 hafta, 1.5 ile 3 yıl arası çalışmış işçiler için 6 hafta ve 3 yıldan fazla çalışmış işçiler için 8 haftalık bir ihbar süresi uygulanır.
Kıdem tazminatı ile ihbar tazminatı arasındaki fark nedir?
Kıdem ve ihbar tazminatı, işçinin işten ayrılma koşullarına göre hak edebileceği iki farklı tazminattır. Kıdem tazminatı, işçinin çalıştığı her tam yıl için işveren tarafından ödenirken, ihbar tazminatı ise iş sözleşmesinin, önceden haber verilmeden sonlandırılması durumunda ödenir.
Yıllık izin ücretim ihbar tazminatı hesaplamasında etkili mi?
Evet, yıllık izin ücretiniz, ihbar tazminatının hesaplanmasında dikkate alınan faktörlerden biridir. İhbar tazminatı hesaplarken, çalışanın aldığı net maaşın yanı sıra, yıllık izin ücreti gibi ek ödemeler de hesaba katılır.
İşveren ihbar tazminatı ödemek zorunda mı?
Evet, işveren, iş sözleşmesini yasal ihbar süresine uymadan sonlandırırsa, işçiye ihbar tazminatı ödemekle yükümlüdür. İhbar süresine uymama durumu dışında, bazı özel durumlar dışında işveren ihbar tazminatı ödemek zorundadır.
İhbar tazminatı ödemesi gecikirse ne yapılmalı?
İhbar tazminatı ödemesinde gecikme yaşanması durumunda, işçi öncelikle işveren ile iletişime geçmeli ve ödeme için bir süre talep etmelidir. Eğer işveren tarafından ödeme yapılmazsa, işçi, yetkili iş mahkemesinde dava açma hakkına sahiptir.
İhbar tazminatı ne kadar sürede ödenir?
İhbar tazminatının ödenme süresi, işçi tarafından iş sözleşmesinin haklı bir neden olmadan feshedilmesi durumunda, derhal ödenmesi gerekmektedir. Ancak pratikte, işveren ile işçi arasında anlaşmazlık olduğu durumlarda, ödeme süresi yargılama süresine ve kararın kesinleşmesine bağlı olarak uzayabilir.
İlginizi Çekebilir
-
Biyolojik Baba Olmadığı Anlaşılan Kişinin Anneye Tazminat ve Dolandırıcılık Davası Hakkı
DNA testiyle biyolojik baba olmadığı anlaşılan kişinin anneye karşı dava hakları: soybağının reddi, maddi-manevi tazminat, dolandırıcılık ceza davası, TMK.
-
Patronum Tarafından Darp Edildim Ne Yapabilirim?
Patronum tarafından darp edildim, ne yapmalıyım? Hızla hukuki süreç başlatın, savcılığa başvurun. Haklarınızı öğrenin, tazminat talep edin!
-
İşveren Maaş Ödemezse Ne Yapabililirim?
Maaşını alamayan işçiler, işverenine ihtarname gönderip yasal haklarını kullanabilir. Haklarınızı öğrenmek için rehberimize göz atın!
-
Cumhurbaşkanına Hakaret Nedeniyle İşten Atıldım, Ne Yapmalıyım?
Cumhurbaşkanına hakaret nedeniyle işten atıldıysanız, haklarınızı öğrenin. Tazminat, itiraz süreci ve yasal adımlar hakkında bilgi edinin.
-
Çalıştığım Yerde Hakkımı Alamıyorum Ne Yapabilirim?
Çalıştığım yerde hakkımı alamıyorum? Çözüm yolları, ihtarname örnekleri ve iş mahkemesi süreçleri ile haklarınızı nasıl koruyabilirsiniz?
-
Trafik Kazasında Karşı Tarafın Sigortası Yoksa Ne Olur?
Trafik kazasında karşı tarafın sigortası yoksa, tüm masraflar sizin sorumluluğunuzda olur. Hakkınızı aramak için yol ve süreçleri öğrenin.
-
Maaşın Yatmaması Durumunda İşçilerin Hakları ve Çözüm Yolları
Maaşınız yatmadıysa ne yapmalısınız? İş hukuku açısından haklarınız, başvurmanız gereken merciler ve çözümler hakkında detaylı bilgi alın.
-
Lüks Restoranda Gıda Zehirlenmesi Sonrası Tazminat ve Haklarınız
Lüks restoranda gıda zehirlenmesi sonrası şikayet süreci, tazminat talepleri ve yasal sonuçlar hakkında bilgilendirici bir rehber.
-
Destekten Yoksun Kalma Tazminatı Nedir ve Nasıl Hesaplanır?
Destekten yoksun kalma tazminatı, bir kişinin vefatı sonrası, destek sağladığı bireyler için ödenen tazminat türünü açıklar ve yasal süreçleri ele alır.
-
Kalp Krizi İş Kazası Sayılır mı?
Kalp krizi iş kazası olarak sayılır mı? İş Hukuku kapsamında kalp krizinin iş kazası olarak değerlendirilme süreçlerini bu yazımızda ele alıyoruz.