Zorunlu Trafik Sigortasında Eşdeğer Parça Nedir?

Kaza sonrası “Zorunlu Trafik Sigortasında Eşdeğer Parça nedir, muadil parça mı takılır, orijinal parça mı?” diye merak ediliyor. Kısaca; eşdeğer parça, aracın orijinaliyle uyumlu, belirli standartları sağlayan ve onarımda kullanılabilen parçadır. Trafik sigortası hasarında, eksper uygun görürse bu parça türü önerilebilir; amaç güvenliği korurken maliyeti yönetmektir.

Bu yazıda; tanımı, yasal çerçeveyi (genel şartlar), hangi parçalarda kullanıldığını, hangi durumlarda orijinal parça talep edilebileceğini, kasko ile farkları, itiraz ve garanti süreçlerini adım adım anlatacağız. Tampon, far, kaput gibi dış aksamda muadil parça mümkün mü; emniyet parçalarında süreç nasıl işler gibi sorulara net yanıtlar vereceğiz. Böylece Zorunlu Trafik Sigortasında Eşdeğer Parça konusunu netleştireceğiz.

Eşdeğer Parça Tanımı ve Genel Bakış

Eşdeğer Parça Nedir?

Eşdeğer parça, otomobil sektöründe ve özellikle araç onarımlarında sıkça duyulan bir kavramdır. Eşdeğer parça; orijinal yedek parça ile aynı kalite, fonksiyon ve uyumluluğu sağlayan, standartlara uygun olarak üretilmiş yedek parçalardır. Bu parçalar, aracın ilk üreticisi tarafından değil, başka üreticiler tarafından ve belirli kalite standartları gözetilerek üretilirler.

Eşdeğer parça, hem yeni hem de kullanılmış olabilir. Yalnızca otomobil sektöründe değil, motosiklet ve kamyon gibi diğer araçlarda da kullanılabilir. Özellikle kaza sonrası onarımlarda “eşdeğer parça” seçeneği sayesinde hem maliyetler azaltılmış olur hem de araç hızlı şekilde eski haline dönebilir.

Eşdeğer Parça ile Orijinal Parça Arasındaki Farklar

Eşdeğer parça ile orijinal parça arasındaki en temel fark, parçanın üretici firması ve markasıdır. Orijinal parça, aracın üreticisi tarafından ya da onun onayladığı tedarikçilerce üretilir ve doğrudan marka etiketiyle satılır. Eşdeğer parça ise bağımsız üreticiler tarafından, orijinal olanın teknik özellikleri ve standartları gözetilerek üretilir.

Fiyat olarak bakıldığında, eşdeğer parçaların genellikle daha ekonomik olduğu görülür. Bunun yanında, orijinal parçalar marka güvencesi ve daha uzun garanti süresi ile öne çıkarken, eşdeğer parçalar maliyet avantajı ve yaygın bulunabilirliği sayesinde tercih edilir.

Tasarım ve kullanım açısından iki parça arasında ciddi bir kalite farkı olmayabilir. Ancak kalite kontrol prosedürleri bakımından, orijinal parçalar marka tarafından doğrudan gözetilirken, eşdeğer parçalarda bu kontroller üçüncü taraflarca yapılır.

Trafik Sigortasında Eşdeğer Parça Kavramı

Trafik sigortasında eşdeğer parça kavramı, özellikle son yıllarda önem kazandı. Kaza sonucunda araçta meydana gelen hasarın tamiri sırasında, sigorta şirketleri tarafından orijinal parça yerine eşdeğer parça kullanımı tercih edilebiliyor. Bunun en önemli nedeni, tamir maliyetlerini düşürmek ve uygun fiyatlı çözümler sunmaktır.

Ancak, trafik sigortasında eşdeğer parça kullanımı belirli yasal düzenlemelere bağlanmıştır. Sigorta şirketlerinin eşdeğer parça kullanabilmesi için parçanın TSE standartlarına uygun ve belgelendirilmiş olması gerekir. Ayrıca sigortalının onayı bazı durumlarda aranır, müşterinin hakları korunmaya çalışılır.

Eşdeğer parça, kaza sonrası onarım süreçlerinde yaygın kullanılan ve güncel sigorta uygulamalarında büyük yer tutan önemli bir kavram haline gelmiştir. Sigortalı açısından ise hem maliyetleri azaltma hem de araç güvenliğini sağlama açısından dikkatle incelenmesi gerekmektedir.

Eşdeğer Parça Uygulamasının Yasal ve Teknik Dayanağı

Yasal Düzenlemeler ve Mevzuat

Yasal düzenlemeler ve mevzuat, eşdeğer parça uygulamasının temelini oluşturur. Türkiye’de Trafik Kazaları Sonrası Araç Onarımlarında Eşdeğer Parça Kullanımı ile ilgili ilk düzenlemeler Hazine Müsteşarlığı Sigortacılık Genel Müdürlüğü tarafından yayımlanan genelgelerle başlamıştır. 2015 yılında yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları'nda, onarım sırasında eşdeğer parça kullanılabileceği açıkça belirtilmiştir. Bu düzenlemelere göre, orijinal parçayla aynı işlevi gören ve kalite standartlarına sahip olan parçaların kullanılması mümkündür.

Ayrıca, Sigorta Tahkim Komisyonu ve Tüketici Kanunu gibi çeşitli mevzuatlar, sigortalının ve araç sahibinin haklarını koruyacak şekilde düzenlemeler yapmıştır. Buralarda, hak arama yolları, bilgilendirme yükümlülüğü ve eşdeğer parça uygulamasına ilişkin itiraz yöntemleri de belirlenmiştir.

Türkiye Standartlar Enstitüsü (TSE) Onayı

Türkiye Standartlar Enstitüsü (TSE) onayı, eşdeğer parçaların teknik olarak güvenilir olduğunun göstergesidir. Eşdeğer parça piyasaya sunulmadan önce TSE tarafından belirli testlere tabii tutulur. Bu testlerin amacı, parçanın orijinal parçanın sağlamış olduğu kalite, dayanıklılık ve fonksiyonellik koşullarını sağlayıp sağlamadığını tespit etmektir.

TSE onaylı eşdeğer parçalar, üreticinin ürününü belirli standartlara göre imal ettiğini gösterir. TSE belgesi bulunmayan bir eşdeğer parça, araçta kullanılamaz ya da sigorta tarafından onaylanmayabilir. Özellikle ağır hasar durumlarında TSE onayının bulunmasının önemi daha da artar.

Sertifikasyon ve Belgelendirme Koşulları

Sertifikasyon ve belgelendirme koşulları, kullanılacak eşdeğer parçanın yasal ve teknik güvenilirliğini sağlar. Eşdeğer parçalar, sadece TSE değil, aynı zamanda Avrupa Birliği standartlarına da uygunluk gösterebilmelidir. Parçaların kutusunda veya ambalajında, üretici firma bilgileri, TSE veya ilgili standart kodları ve sertifika numaraları yer almalıdır.

Sigorta şirketleri ve servisler, eşdeğer parça değişimlerinde mutlaka sertifika ve belgelendirmeyi araç sahibiyle paylaşmak zorundadır. Bu belgeler olmadan yapılan değişimler, ileride yaşanacak anlaşmazlıklarda araç sahibi lehine kararlarla sonuçlanabilir. Özellikle sertifikasyona sahip parçalar, aracın güvenliği ve uzun vadeli kullanımı açısından da ekstra bir güvence sağlar.

Sonuç olarak, yasal ve teknik dayanakların tamamı, eşdeğer parça uygulamasında hem araç sahibinin hem de sigorta şirketinin hak ve yükümlülüklerini belirginleşir, süreç daha sağlıklı ve şeffaf bir hale gelir.

Eşdeğer Parça Uygulamasının Kapsamı ve Şartları

Araç Yaşına Göre Uygulama (3 Yaş Sınırı)

Araç yaşına göre uygulama, eşdeğer parça kullanımının en önemli şartlarından biridir. Türkiye’de yürürlükte olan mevzuata göre, eşdeğer parça uygulaması genellikle 3 yaşından büyük araçlarda kullanılabilir. 3 yaş sınırı, orijinal parçanın maliyetine alternatif olarak eşdeğer parçanın tercih edilmesinin makul olduğu değerlendirilen araçlar içindir. 0-3 yaş arasındaki yeni araçlarda ise çoğunlukla, sadece orijinal parçalar kullanılmaktadır. Bu durum, aracın piyasa değerini ve güvenliğini korumak için önemlidir.

Hangi Durumlarda Eşdeğer Parça Kullanılır?

Eşdeğer parça genellikle trafik kazalarında hasar gören araçların onarımında tercih edilir. Sigorta şirketleri, hasarın onarılmasında orijinal parça yerine teknik ve kalite açısından yeterli bulunan eşdeğer parçaları kullanabilir. Özellikle kaporta, far, tampon, ayna gibi sıkça değişen parçalar için eşdeğer parça uygulaması yaygındır. Orijinal parçanın temininde güçlük yaşanıyorsa, yüksek maliyet söz konusuysa veya onarım hızlandırılmak isteniyorsa sigorta şirketleri eşdeğer parça tercih edebilir. Yine de parça, TSE onaylı ve sertifikalı olmalıdır.

Eşdeğer Parça Kullanımında Sigortalı Onayı

Sigortalı onayı, eşdeğer parça uygulamasında sıkça sorulan bir konudur. 3 yaşını doldurmuş araçlarda, mevzuat gereği sigorta şirketleri sigortalı onayı olmadan eşdeğer parça kullanabilmektedir. Ancak 0-3 yaş arasındaki araçlarda sigortalıdan onay alınması genellikle şarttır. Aracın sahibi dilerse orijinal parça kullanılmasını talep edebilir, bu durumda ortaya çıkacak fiyat farkı sigortalıdan talep edilebilir. Onaysız eşdeğer parça kullanılması ise hak ihlali doğurabileceği için dikkat edilmelidir.

Eşdeğer Parça Tespit ve Uygulama Prosedürü

Eşdeğer parça tespiti ve uygulaması titiz bir prosedür gerektirir. Öncelikle hasar dosyası hazırlanır ve aracın hasar gören parçası incelenir. Onarım kararı verildikten sonra, orijinal parça ile eşdeğer parça arasında teknik özellikler ve kalite kıyaslanır. Eğer uygun eşdeğer parça bulunursa, sertifika ve belgeler kontrol edilir. Sonrasında onarım servisi, bu parçayı araca takar ve sonuç kayıtlara işlenir.

Fonksiyonellik ve Teknik Uygunluk Değerlendirmesi

Fonksiyonellik ve teknik uygunluk, eşdeğer parçanın kullanılabilirliğinde temel şartlardandır. Parçanın, aracın orijinal fonksiyonlarını eksiksiz yerine getirmesi gerekir. Ölçü, montaj şekli, dayanıklılık, elektriksel bağlantılar gibi teknik ayrıntılar gözden geçirilir. Parçanın aracın güvenliğine olumsuz bir etkisi olmamalı, arıza veya aksaklık riski doğurmamalıdır.

Kalite ve Güvenlik Standartları

Eşdeğer parça, Türkiye Standartları Enstitüsü (TSE) tarafından belirlenen kalite ve güvenlik standartlarına uygun olmak zorundadır. Parçanın hammaddesi, üretim tekniği ve dayanıklılığı bağımsız testlerle onaylanır. TSE onaylı olmayan parçalar kullanılmaz. Ayrıca üretim sonrası kalite kontrol testlerinden geçmiş olması beklenir. Bu standartlar, sürüş güvenliği ve yolcu sağlığını doğrudan etkiler.

Araç Garanti Sürecine Etkisi

Araç garanti sürecine etkisi, araç sahiplerinin en çok merak ettiği konuların başında gelir. Eğer araç halen üretici garantisi altındaysa ve orijinal yerine eşdeğer parça kullanılırsa, bazı üreticiler araç garantisinin ilgili parçası için garanti dışı bırakabilir. Bundan dolayı eşdeğer parça kullanımı öncesinde aracın garanti şartlarının mutlaka kontrol edilmesi gerekir. Aksi halde, olası bir arıza veya sorun durumunda üretici desteği alınamayabilir.

Sonuç olarak, eşdeğer parça kullanımı hem maliyet hem de onarım hızı açısından avantajlı olsa da yasal, teknik ve kalite standartlarına mutlaka uyulması gerekmektedir. Araç sahipleri ise haklarını bilmeli ve garanti konusuna özellikle dikkat etmelidir.

Uygulamada Dikkat Edilmesi Gerekenler ve Haklar

Araç Sahibi ve Sigorta Şirketinin Hakları

Araç sahibi ve sigorta şirketinin hakları, eşdeğer parça uygulamasında herkesin merak ettiği konulardan biri. Aracınız bir kazaya karıştığında ve sigorta süreci başlatıldığında, hasar gören parçaların yenilenmesi gündeme gelir. Araç sahibi olarak sizin temel hakkınız, değiştirilen parçanın fonksiyon ve kalite açısından hasarlı parçayla eşdeğer olmasını istemektir.

Sigorta şirketi ise, mevzuat çerçevesinde maliyet odaklı çözüm sunma hakkına sahiptir. Fakat bu hak, aracın güvenliğini ve çalışmasını tehlikeye atacak ucuz parçalar takma anlamına gelmez. Kanuni olarak, sigorta şirketlerinin TSE belgesi ve standartlara uygun parça kullanması gerekir. Kısacası; araç sahibi güvenli, kaliteli ve uygun parça talep etme hakkına sahiptir. Sigorta şirketleri de mevzuat sınırları içinde maliyeti kontrol etme hakkına sahiptir. Her iki tarafın da hakları yasa ile güvence altındadır.

Parça Değişiminde Bilgilendirme Yükümlülüğü

Parça değişiminde bilgilendirme yükümlülüğü, sigorta şirketinin sorumluluğunda olan önemli bir konudur. Bir parça değiştirilecekse, değişecek parçanın orijinal mi yoksa eşdeğer mi olduğu konusunda araç sahibinin önceden bilgilendirilmesi zorunludur. Bilgilendirme yazılı veya sözlü yapılabilir, ancak yazılı olması ileride çıkacak anlaşmazlıkların önüne geçer.

Eğer araç sahibi parça hakkında yeterince bilgilendirilmezse, ileride itiraz etme hakkı doğar. Bilgilendirmenin açık ve anlaşılır yapılması gerekir. Parçanın markası, sertifikası ve uygunluk belgeleri araç sahibine sunulmalıdır. Bilgilendirme yapılmadan değiştirilen parçalar, ileride sigorta tahkim komisyonu veya mahkemelerde sorun yaratabilir. Bu yüzden, parça değişiminde şeffaflık çok önemlidir.

Eşdeğer Parçaya İtiraz ve Hak Arama Yolları

Eşdeğer parça kullanımı sırasında araç sahiplerinin en çok sorduğu sorulardan biri de itiraz hakkıdır. Yani, takılan eşdeğer parçadan memnun kalmazsanız ne yapabilirsiniz? Öncelikle, araç sahibi olarak parçanın TSE belgeli ve yürürlükteki standartlara uygun olup olmadığını sorgulayabilirsiniz.

İtiraz etmek için öncelikle ilgili sigorta şirketine başvuru yaparsınız. Eğer sonuç alamazsanız, sigorta tahkim komisyonuna başvurabilirsiniz. Hak arama yolları arasında, tüketici hakem heyeti veya mahkemeye başvurma seçenekleri de vardır. Fakat en hızlı ve pratik çözüm genellikle sigorta tahkim komisyonuna başvuru ile mümkündür.

Sigorta Tahkim Komisyonu Başvurusu

Sigorta tahkim komisyonuna başvuru oldukça pratiktir. Sigorta şirketinin sunduğu eşdeğer parçaya itiraz etmek istiyorsanız, işlemi kısa sürede çözmek için bu komisyona başvuru yapabilirsiniz. Başvuru için bir dilekçe hazırlamanız, mevcut belgeleri (servis raporları, fatura, fotoğraf gibi) eklemeniz yeterlidir. Komisyon, başvuruları genellikle birkaç ay içinde sonuçlandırır.

Tahkim komisyonu kararları bağlayıcıdır ve çoğu zaman süreci mahkemelere taşımadan çözmek mümkün olur. Ayrıca, tahkim başvurusu için belirli bir ücret de talep edilebilir, ancak bu ücret genellikle cüzidir ve davaya gitmekten çok daha hızlı bir yol sunar.

Hasar Farkı ve Orijinal Parça Fark Bedeli

Hasar farkı ve orijinal parça fark bedeli, sigorta işlemlerinde sık karşılaşılan terimlerdir. Eşdeğer parça kullanımıyla ortaya çıkan maliyet farkı, bazı durumlarda araç sahibi tarafından karşılanabilir. Eğer araç sahibi, sigorta şirketinin sunduğu eşdeğer parçayı kabul etmez ve orijinal parça talep ederse, aradaki fiyat farkı araç sahibinin cebinden çıkar.

Bu fark “orijinal parça fark bedeli” olarak bilinir. Yani, sigorta şirketi eşdeğer parça ücretini öder, kalan kısmı araç sahibi öder. Ancak bazı poliçelerde, ekstra teminat alınırsa orijinal parça farkı karşılanabilir. Bu nedenle, poliçenizde hangi haklara sahip olduğunuzu detaylı olarak incelemenizde fayda var.

Sonuç olarak, eşdeğer parça uygulamasında hem araç sahibinin hem de sigorta şirketinin belli başlı hakları ve yükümlülükleri vardır. Doğru bilgilendirme, hak arama yollarının bilinmesi ve poliçe detaylarının dikkatle incelenmesi, sürecin sorunsuz geçmesini sağlar.

Eşdeğer Parça Uygulamasının Sigorta Türlerine Göre İncelenmesi

Zorunlu Trafik Sigortasında Eşdeğer Parça

Zorunlu trafik sigortasında eşdeğer parça uygulaması, son yıllarda hem araç sahipleri hem de sigorta şirketleri açısından sıkça gündeme gelmektedir. Zorunlu trafik sigortası, bir trafik kazasında karşı tarafa verilen zararları karşılamak için yapılan ve her araç sahibinin yaptırmak zorunda olduğu sigortadır. Hasar durumunda, sigorta şirketleri tamirat işlemlerinde masrafları azaltmak için eşdeğer parça kullanımına yönelebilir.

Eşdeğer parça, orijinale alternatif olarak üretilen ve belirli standartlara uygunluğu kabul edilen parçalardır. Zorunlu trafik sigortasında bu parçaların kullanımı, mevzuata uygun olması ve aracın emniyetine zarar vermemesi koşuluyla mümkündür. Uygulamada özellikle 3 yaş ve üzeri araçlarda eşdeğer parça kullanımı daha yaygındır. Burada önemli nokta, kullanılan eşdeğer parçanın Türkiye Standartlar Enstitüsü (TSE) gibi yetkili kurumlarca onaylı ve sertifikalı olmasıdır.

Araç sahibinin rızası olmadan eşdeğer parça takılması genellikle mümkün değildir. Araç sahibi, talep ettiğinde orijinal parça takılmasını isteyebilir ama aradaki fiyat farkını kendisinin karşılaması gerekir. Eğer uygun eşdeğer parça bulunamazsa, sigorta şirketleri yine orijinal parçaya yönelebilir.

Kasko Sigortasında Eşdeğer Parça Kullanımı

Kasko sigortasında eşdeğer parça kullanımı, zorunlu trafik sigortasından biraz daha farklı şekilde yürütülmektedir. Kasko sigortası, araç sahibinin kendi aracında oluşan hasarları karşıladığı, isteğe bağlı bir sigorta türüdür. Kasko poliçelerinde, tamirat sırasında hangi tür parçaların kullanılacağı genellikle açıkça yer alır.

Bazı kasko poliçelerinde “yalnızca orijinal parça” kullanılacağı garantisi bulunabilir. Ancak çoğu sigorta şirketi maliyetleri düşürmek amacıyla eşdeğer parça uygulamasından yararlanmak ister. Bu noktada, poliçe şartlarına ve sigortalının onayına bakılır. Sigortalı istemediği takdirde, orijinal parça takılmasını talep edebilir ancak yine fiyat farkını karşılamak durumunda kalır.

Kasko kapsamında kullanılan eşdeğer parçaların da tıpkı zorunlu sigortadakiler gibi sertifikalı, TSE onaylı ve işlevsellik bakımından araca bire bir uyumlu olması gerekir. Uygulamada eşdeğer parça kullanımı, daha eski araçlarda ve yüksek maliyetli onarımlarda tercih edilmektedir. Özellikle dış aksam ve bazı mekanik parçalarda bu uygulama daha yaygındır.

Kısacası, her iki sigorta türünde de eşdeğer parça kullanımı, hem maliyet avantajı hem de yasal çerçeveyle bağlantılı olarak farklı şekillerde uygulanmaktadır. Aracınızın onarımı sırasında hangi parçanın kullanılacağına dair haklarınızı mutlaka poliçenizden ve sigorta danışmanınızdan öğrenmeniz büyük önem taşır.

Eşdeğer Parça Seçiminde Dikkat Edilecek Noktalar

Üretici ve Marka Güvenilirliği

Üretici ve marka güvenilirliği konusu, eşdeğer parça seçiminde en önemli kriterlerden biridir. Bir parçanın hangi üretici tarafından üretildiği ve markasının sektörde bilinirliği, parçanın kalitesini ve güvenliğini doğrudan etkiler. Araç sahipleri, genellikle piyasada bilinen ve daha önce olumlu geri dönüş almış markaların ürünlerini tercih etmelidir. Çünkü bu markalar, kalite kontrol süreçlerinden geçmiş, kullanıcı güvenliği ve memnuniyeti odaklı üretim yapar.

Eşdeğer parça alırken mutlaka yetkili satıcı ve servislerden, marka geçmişi bilinen ve olumlu referanslara sahip ürünleri istemek gerekir. İnternette veya sanayi sitelerinde rastgele satılan bilinmeyen menşeli parçalar, hem araca zarar verebilir hem de ileride daha büyük masraflara yol açabilir. Marka güvenilirliği, satıcıdan alınan garanti ve iade imkanlarının da sorunsuz kullanılabilmesini sağlar.

Parçanın Mevzuata ve Standartlara Uygunluğu

Parçanın mevzuata ve standartlara uygunluğu da eşdeğer parça seçiminde dikkate alınması gereken temel unsurlardandır. Türkiye’de eşdeğer parçaların belirli bir standart ve mevzuata uygun olması zorunludur. Özellikle, TSE (Türk Standartları Enstitüsü) tarafından onaylanmış ve sertifikalandırılmış olması gereklidir.

Alınan parçanın üzerinde ya da ambalajında TSE gibi ilgili kurumların verdiği onay işaretlerini aramak, ürünün mevzuata uygunluğunu kontrol etmek açısından önemlidir. Bunun yanında, ürün ambalajında üretici bilgileri, üretim tarihi ve sertifika numarası gibi bilgilerin açıkça bulunması yasal gerekliliklerdendir. Mevzuata uygun olmayan parçalar ise hem trafik güvenliğini tehlikeye atar hem de sigorta işlemlerinde sorun yaşanmasına yol açabilir.

Teknik Uyum ve Performans Ölçütleri

Teknik uyum ve performans ölçütleri, eşdeğer parçanın araca %100 uygun olup olmadığını gösteren en önemli detaylardır. Parça, aracın orijinalinde bulunan teknik özellikleri birebir karşılamalıdır. Örneğin; boyut, malzeme kalitesi, montaj şekli ve dayanıklılık gibi kriterler, parçanın teknik uyumunun temel göstergelerindendir.

Bunun için, parçanın aracınızın marka/modeli ile tam uyumlu olmasına ve servis tarafından önerilen teknik değerlere sahip olmasına dikkat edilmelidir. Performans ölçütleri ise, parçanın uzun ömürlü ve güvenilir olmasını, arıza veya sorun çıkarmamasını ifade eder. Gerekirse, bu konuda servislerden veya uzmanlardan destek alınabilir. Ayrıca, araca monte edilen eşdeğer parçanın deneme süresi boyunca sorunsuz çalışıp çalışmadığı da gözlemlenmeli, herhangi bir sorun olması durumunda hemen değiştirilmesi istenmelidir.

Sonuç olarak, eşdeğer parça seçerken güvenilir markaları ve üreticileri tercih etmek, mevzuata uygunluğunu kontrol etmek ve teknik uyum ile performans kriterlerinden emin olmak büyük önem taşır. Bu sayede, hem aracınızın güvenliğini sağlarsınız hem de uzun vadede sorun yaşamamış olursunuz.

Yargı Kararları ve Uygulamadaki Örnekler

Yargıtay Kararlarına Göre Eşdeğer Parça Uygulamaları

Yargıtay kararlarına göre eşdeğer parça uygulamaları son yıllarda oldukça netleşmiştir. Özellikle trafik sigortasında ve kasko poliçelerinde hasarlı parçaların eşdeğeriyle değiştirilmesi durumunda tarafların hakları yargı tarafından açıklığa kavuşturulmuştur.

Eşdeğer parça kullanımıyla ilgili en önemli kriter, parçanın orijinaline denk kalitede olması ve TSE onaylı şekilde piyasaya sunulmasıdır. Yargıtay, geçmiş kararlarında eşdeğer parçanın, aracın güvenliğini ve işlevselliğini olumsuz etkilemediği sürece kullanılmasını uygun bulmuştur. Ancak, parça teknik olarak araca uymaz ya da kalite sorunu yaratırsa, bu durumda orijinal parça kullanılması gerektiği kararlaştırılmıştır.

Bazı kararlarda, sigortalıya önceden bilgi verilmeden eşdeğer parça kullanıldığı tespit edildiyse, sigortalının itiraz hakkını kullanabileceği ve orijinal parça hakkı doğabileceği de vurgulanmıştır. Yargıtay, ayrıca eşdeğer parçanın maliyet avantajından dolayı tek başına tercih edilmesini de haksız bulmakta ve herhangi bir mağduriyet durumunda sigortalının tazminat talep edebileceğini belirtmektedir.

Uygulamada Karşılaşılan Yaygın Sorunlar ve Çözümler

Eşdeğer parça uygulamasında pratikte karşılaşılan sorunlar genellikle parça kalitesi, uyumluluk ve bilgilendirme eksikliği etrafında yoğunlaşmaktadır. Araç sahipleri çoğu zaman, takılan eşdeğer parçanın kısa sürede arıza verdiğini veya beklenen performansı sunmadığını belirtebilmektedir. Bu durumda, aracın servisine başvurulmalı ve gerekli teknik rapor alınmalıdır.

Ayrıca, bazı sigorta şirketleri veya onarım merkezleri, sahiplerine yeterli bilgi vermeden ya da onay almadan eşdeğer parça takabilmektedir. Böyle bir durumda sigortalı, itiraz edebilir ve gerekirse Sigorta Tahkim Komisyonu’na başvurabilir. 

Sorunların çözümü için, parça seçiminin TSE onaylı yapılması, orijinallik ve kalite belgelerinin sigortalıya sunulması gerekir. Eğer parça araca uyum sağlamazsa, sürecin zaman kaybetmeden sigorta şirketine ya da servise bildirilmesi önemlidir.

Çözüm arayışlarında, sigorta poliçesindeki eşdeğer parça hükümlerine dikkat edilmeli, haklar bilinmeli ve gerektiğinde yasal yollara başvurulmalıdır. Her zaman parça değişimiyle ilgili belgeler saklanmalı ve teknik raporlar talep edilmelidir. Böylece, olası bir uyuşmazlıkta yargı önünde hak aramak daha kolay hale gelir.

Soru Sor Danışmanlık Talep Et