Askerlik Nedeniyle İşten Ayrılınca Kıdem Tazminatı Alınır Mı?
Askerlik Nedeniyle İşten Ayrılınca Kıdem Tazminatı Alınır Mı? Askere gidecek çalışan kıdem tazminatı alır mı, şartlar neler, hangi belgeler gerekir? En az 1 yıl çalışma şartı, sevk belgesi, kıdem tazminatı hesabı ve ihbar tazminatı durumu en çok sorulanlar.
Bu rehberde:
- Askerlik nedeniyle işten ayrılma şartları
- Bedelli askerlikte tazminat ve ücretsiz izin
- Ödeme zamanı, dilekçe ve işe dönüş hakkı (2 ay süresi)
- Hesaplama ipuçları ve dikkat edilmesi gerekenler
Sorunuzun kısa cevabı ve ayrıntılar için aşağıdaki bölümlere geçelim: Askerlik Nedeniyle İşten Ayrılınca Kıdem Tazminatı Alınır Mı?
Askerlik Nedeniyle İşten Ayrılmanın Hukuki Dayanağı
İlgili Kanun Maddeleri
Askerlik gerekçesiyle işten ayrılan çalışanların hakları, özellikle 4857 sayılı İş Kanunu ve 1475 sayılı eski İş Kanunu ile şekillenir. En çok merak edilen konu, "askerlik nedeniyle işten ayrılan bir işçi hangi yasal haklara sahiptir?" sorusudur.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 120. maddesiyle yürürlükte kalan 1475 sayılı Kanunun 14. maddesi, bir işçinin askerlik görevi nedeniyle işten ayrılması durumunda kıdem tazminatı hakkını açıkça belirtir. Bu maddenin ilgili kısmında,“Muvazzaf askerlik hizmeti dolayısıyla iş sözleşmesini fesheden işçi kıdem tazminatına hak kazanır” ifadesi yer alır.
Ayrıca, Türk Borçlar Kanunu ve Askerlik Kanununda da işçinin askerlik durumu belirtildiğinde, iş ilişkisinin feshi konusunda hak kaybı yaşanmadan sürecin yürütülmesi gerektiğine dair destekleyici hükümler vardır. İşverenin, işçinin ayrılma sebebinin "askerlik sevki" olmasından dolayı başka bir gerekçe göstermesi veya tazminat ödememesi söz konusu olamaz.
Zorunlu ve Bedelli Askerlik Arasındaki Farklar
Zorunlu askerlik ve bedelli askerlik uygulamaları arasında işten ayrılma, tazminat ve işe geri dönüş hakkı açısından bazı farklılıklar bulunur.
Zorunlu askerlikte, işçi askere çağrıldığında (yani "sülüs belgesi" ile sevk tarihi aldığında), yasal olarak iş akdini sona erdirme hakkına sahip olur. Zorunlu askerliğin tüm süreçlerinde; işçinin kıdem tazminatı hakkı, kullanılmamış yıllık izin ücretlerinin ödenmesi, ve askerlik sonrası işe dönüş hakkı yasalarla koruma altındadır.
Bedelli askerlikte ise bazı karışıklıklar çıkabiliyor. Eskiden, bedelli askerliğin “herkes için zorunlu” bir görev gibi algılanmamasından dolayı bazı işverenler kıdem tazminatı ödemek istemiyordu. Ancak 2019 sonrasında yapılan düzenlemeler ve özellikle Yargıtay kararları ile, bedelli askerlik de askerlik hizmeti sayılmakta ve işçinin çalışma hakları açısından zorunlu askerlikle aynı statüdedir. Yani bedelli askerlik için de işçi; iş akdini feshedebilir, kıdem tazminatına ve haklarına sahip olabilir.
Özetle, ister zorunlu ister bedelli askerlik olsun, işten ayrılmanın hukuki dayanağı ve tazminat hakkı aynıdır. Aradaki tek fark bedelli askerliğin kısa sürmesi ve pratikte izin vb. süreçlerin daha kısa zamanda tamamlanmasıdır. Her iki durumda da işçinin askere gidiş belgesiyle beraber işverene başvurması yeterlidir.
Kıdem Tazminatı Hakkı
Kıdem Tazminatı Alma Şartları
Kıdem tazminatı alma şartları, Türkiye’de çalışan birçok kişi için oldukça merak edilen konular arasında yer alır. Özellikle askerlik nedeniyle işten ayrılanlar için bu hak çok önemlidir. Kıdem tazminatı alabilmek için öncelikle işçinin aynı işverene bağlı olarak en az bir yıl çalışmış olması gerekir. İşçinin kendi isteğiyle işten ayrılması durumunda genellikle kıdem tazminatı hakkı olmaz. Ancak askerlik görevi gibi istisnai durumlarda kıdem tazminatı alma hakkı doğar.
Askerlik sebebiyle işten ayrılan çalışanlar, yasal olarak kıdem tazminatı alabilirler. Bunun için işçinin, zorunlu ya da bedelli askerlik sebebiyle iş sözleşmesini sonlandırdığını belgeleyerek işverene bildirim yapması gerekir. İşçi, çalıştığı süre boyunca kazandığı kıdem tazminatını askerlikten dolayı işten ayrılırken alabilir.
Kıdem Süresinin Hesaplanması
Kıdem süresinin hesaplanması, işçinin toplam çalışma süresi üzerinden yapılır. Kıdem tazminatı, işçinin işyerinde fiilen çalıştığı her tam yıl için 30 günlük brüt ücret üzerinden hesaplanır. Bir yıldan fazla çalışan işçiler için, artan süreler orantılı olarak hesaba katılır. Yani, örneğin bir işte 2 yıl 6 ay çalışan bir işçi, 2 yıl için tam, 6 ay için ise orantılı olarak kıdem tazminatı alır.
Burada dikkat edilmesi gereken bir diğer önemli husus ise çalışanın aynı işverene bağlı olarak aralıksız çalışmış olması gerektiğidir. Eğer işçi, birden fazla işyerinde çalıştı ama aynı işyerinde sürekli olarak devam etmediyse, kıdem süresi buna göre hesaplanır. Kıdem tazminatı tutarı, çalışılan toplam süreye ve brüt ücret miktarına göre artar.
Bedelli Askerlikte Kıdem Tazminatı
Bedelli askerlikte kıdem tazminatı hakkı, son yıllarda yargı kararları ve uygulamalar ile daha fazla gündeme gelmiştir. Önceleri, bedelli askerlik için işten ayrılanların kıdem tazminatı hakkı olup olmadığı tartışmalıydı. Ancak güncel Yargıtay kararları ve çoğu iş mahkemesi, bedelli askerlikle ilgili olarak da askerlik için işten ayrılanların kıdem tazminatı hakkı olduğu görüşündedir.
Yani, bedelli askerlik sebebiyle işten ayrılan işçiler de kıdem tazminatı alabilir. Burada en önemli kriter, çalışanın askerlik yapmak amacıyla işten ayrıldığını işverene açık ve belgeli şekilde bildirmesidir. Bedelli askerlikte de, tıpkı zorunlu askerlikte olduğu gibi, en az bir yıl çalışma şartı aranır ve kıdem süresine göre örneklerle yukarıda anlatıldığı şekilde ödeme yapılır.
Kısacası, askerlik gerekçesiyle işten ayrılan tüm çalışanların, şartları sağladıkları takdirde kıdem tazminatı hakkı vardır. Bedelli ya da zorunlu askerlik fark etmeksizin, yasal sürece uymak ve evrakları eksiksiz teslim etmek yeterlidir.
Askerlik İçin İşten Ayrılma Süreci
Sülüs (Sevk) Belgesi ve Bildirim Zorunluluğu
Askerlik için işten ayrılmak isteyen bir çalışanın ilk yapması gereken, askerlik şubesinden alınan sülüs (sevk) belgesi ile işverene başvurmak olmalıdır. Sülüs, askere sevk tarihini ve askerlik işleminin resmen başlayacağını gösteren resmi bir belgedir.
Sülüs belgesi olmadan işten askerlik nedeniyle ayrılmak genellikle mümkün değildir. Çünkü işveren, kıdem tazminatı gibi hakların doğup doğmadığını anlamak için bu belgeyi görmek ister. Kanunen, çalışanın askerlik görevi için işten ayrıldığını ispatlamak zorunda olduğu kabul edilir. Bu yüzden sevk belgesi işverene mutlaka ibraz edilmelidir.
İşverene yapılacak bildirimde, hangi tarihte askere gidileceği ve işten kesin olarak ayrılma zorunluluğu açıkça belirtilmelidir. Bu hak, 4857 sayılı İş Kanunu kapsamında güvence altındadır.
Fesih Bildirimi Nasıl Yapılır?
Fesih bildirimi, çalışan tarafından askerlik nedeniyle işten ayrıldığını resmen bildiren kısa ve öz bir yazı ile yapılır. Fesih dilekçesinde; çalışanın adı soyadı, T.C. kimlik numarası, çalıştığı pozisyon, işe giriş tarihi, askerlik nedeniyle iş akdine son verildiğinin açık şekilde beyanı ve imzası yer alır. Ayrıca sülüs belgesi de dilekçeye eklenmelidir.
İşçilerin en çok merak ettiği konulardan biri, bildirim için işverenin onayının gerekip gerekmediğidir. Bu noktada, işçinin tek taraflı beyanı yeterli olup işverenin onayı aranmaz. Fesih bildirimi elden, e-posta veya noter kanalıyla yapılabilir fakat mümkünse yazılı ve resmi bir kanaldan yapılması önerilir.
Fesih bildiriminin ardından, çalışılan süreye göre kıdem tazminatı dahil tüm hakların talep edilmesi ve bunlara ilişkin alacakların talep yazısıyla ayrıca belirtilmesi iyi olur.
Noter ve Yazılı Bildirim Gereği
Askere gidiş nedeniyle işten ayrılırken en güvenli yol, noter aracılığıyla ihtarname göndermek veya işverene yazılı bir fesih dilekçesi vermektir. Noter ihtarı, ileride doğabilecek anlaşmazlıklarda işçinin kendisini kanıtlamasını kolaylaştırır.
Yazılı bildirime ek olarak sülüs belgesinin bir örneği de dilekçeye eklenmelidir. Yazılı ve noter bildirimi yapmadan sözlü şekilde işten ayrılmak, ileride hak kaybına yol açabilir. Özellikle kıdem tazminatı, kullanılmayan izin ücreti, ek alacaklar gibi hak taleplerinde evrak çok önemlidir.
Sonuç olarak, askerlik hizmeti nedeniyle işten ayrılacak çalışan mutlaka sülüs belgesini almalı, işverene yazılı olarak bildirim yapmalı ve mümkünse bu bildirimi noter kanalıyla veya iadeli taahhütlü posta ile göndermelidir. Bu süreçte dikkatli davranmak, tüm hakların sorunsuz şekilde alınmasını sağlar.
İhbar ve Kıdem Tazminatında Farklılıklar
İhbar Tazminatı Hakkı Var mı?
İhbar tazminatı hakkı, işçinin işten çıkarılması durumunda işverenin belirli süre önceden haber vermemesi halinde ödenen bir tazminattır. Ancak askere gitmek için işten ayrılan bir işçi, kendi isteği ile iş akdini feshettiği için ihbar tazminatı alamaz. Çünkü burada işten çıkarma işveren tarafından değil, işçi tarafından gerçekleşir. Yani, işçi askere gitmek için ayrıldığında ihbar tazminatı hakkı doğmaz.
Yasal mevzuata göre, sadece işveren feshi sonucunda ya da haklı bir nedenle fesih yapılmadığında ihbar tazminatı söz konusu olur. Bu nedenle askere gitme gerekçesiyle istifa eden çalışanlar sadece kıdem tazminatı için başvurabilirler, ihbar tazminatı talep edilemez.
Bazı çalışanlar, "Askere gidince ihbar tazminatı alır mıyım?" diye merak eder. Ancak burada açıkça belirtmek gerekir ki, ihbar tazminatı askere giden işçi için geçerli değildir.
Fesih Bildirim Süresi
Fesih bildirim süresi, işçi veya işverenin işten ayrılma kararını önceden karşı tarafa bildirmesi gereken süreyi ifade eder. Askere gitmek isteyen işçi için bildirim süresi bakımından özel bir durum söz konusudur. Askerlik nedeniyle yapılacak fesihte, kanunen iş sözleşmesinin sona ereceği tarih asker sevk belgesinde (sülüs belgesi) belirtilen tarihi geçemez.
Askere gitmek isteyen işçi, sevk belgesini aldıktan sonra en kısa sürede işverene yazılı olarak başvuru yapmalıdır. Burada dikkat edilmesi gereken; ihbar süresi uygulaması zorunlu değildir ve işçi askerlik nedeniyle fesihte hemen işten ayrılabilir. Yani, normalde kendisi istifa eden bir işçi işverene 2 ila 8 hafta öncesinden haber vermek zorundayken, askerlik durumunda bu zorunluluk yoktur.
Askere gidişte fesih bildiriminin yazılı şekilde yapılması ve sülüs belgesinin bir örneğinin işverene teslim edilmesi süreci hızlandırır ve herhangi bir hak kaybının önüne geçer.
Sonuç olarak, askerlik nedeniyle işten ayrılan bir işçinin özel bir ihbar süresi beklemesi veya ayrıca ihbar tazminatı alması mümkün değildir. Ancak yine de fesih bildirimini mümkün olan en kısa sürede ve belgelerle yapmak her zaman işçinin lehinedir.
Askerlik Sonrası İşe Geri Dönüş Hakkı
İşe Başvuru ve Süreler
Askerlik sonrası işe geri dönmek isteyen çalışanlar için en önemli adım, işverene süresi içinde başvuruda bulunmaktır. Askerlik hizmetini tamamlayan işçi, terhis tarihinden itibaren iki ay (bazı durumlarda bu süre daha uzun olabilir) içinde eski işine dönmek için başvuru yapmak zorundadır. Yasal olarak başvuru süresi, terhis belgesi ile birlikte başlatılır. Başvuru şekli yazılı olmalıdır ve genelde dilekçe ile yapılır.
Başvurunun zamanında ve doğru şekilde yapılması, işe dönüş hakkını kaybetmemek için çok önemlidir. Bu süre geçirilirse işveren, işçiyi işe almakla yükümlü olmaz. Özellikle büyük şehirlerde ulaşım gibi nedenlerden dolayı zaman zaman ek süreler tanınabiliyor. Ancak genel kural iki ay süreyle sınırlıdır ve bu süreyi kaçırmamak için askerlikten döner dönmez başvuru yapmak en doğrusudur.
İşverenin Yükümlülükleri
Askerlik dönüşü yapılan başvuruya karşılık işverenin de önemli yükümlülükleri vardır. İşveren, başvuru yapan eski çalışanını bir ay içinde eski işine veya benzeri bir pozisyona almak zorundadır. Eski iş aynı şekilde yoksa, nitelik ve şartlarda denk bir posta yerleştirme sorumluluğu vardır. Yani işveren, çalışanı hak kaybına uğratamaz veya mağdur edemez.
Bu davranışları yerine getirmeyen işverenler hem para cezası hem de tazminat ödemek zorunda kalabilir. İşveren, işe almak istemediği takdirde yazılı bir cevap vermeli ve gerekçelerini açıkça belirtmelidir. Çalışan haklarına riayet edilmezse, çalışanın yasal haklarını arama yolu her zaman açıktır.
Geri Alınmazsa Üç Aylık Tazminat Hakkı
Askerden dönen işçi, yukarıdaki başvuru ve süre şartlarına uyarak işverene başvuru yapmasına rağmen geri alınmazsa, kanunen en az üç aylık ücret tutarında tazminat almaya hak kazanır. Bu tazminat, işçinin en son aldığı brüt ücret esas alınarak hesaplanır. Yani işveren, haklı bir neden olmadan istemeden eski çalışanını işe almazsa ona üç maaş ödemekle yükümlüdür.
Üç aylık tazminat hakkı dışında, işçi ayrıca diğer hakları için (örneğin kullanılmayan izin parası, kıdem tazminatı gibi) da dava açabilir. Geri alınmama durumunda arabuluculuk veya iş mahkemesinde dava yoluna gitmek mümkündür. Dolayısıyla askerlik sonrası işe dönüş hakları, yasal güvence altındadır ve mağdur olan çalışanlar profesyonel destek alarak haklarını arayabilirler.
Sosyal Güvenlik ve İşsizlik Hakkı
Askerlik Döneminde Sigorta Durumu
Askerlik döneminde sigorta durumu, çoğu çalışanın aklını kurcalayan bir konudur. Askerlik hizmetine başlayan bir işçi işyerinden ayrıldığı için, bu süre boyunca işveren tarafından sigorta primi yatırılmaz. Bu dönemde çalışanlar kendi adlarına SGK'ya prim ödemesi yapamaz. Türk Sosyal Güvenlik Kanunu'na göre, askerlik süresi boyunca çalışan kişinin sigortalılığı askıya alınır. Yani askere gidenlerin sigortalılıkları, askerde oldukları sürece dondurulur.
Bazı durumlarda askerlik borçlanması ile bu süreler işe dönüşte prim gününe eklenebilir. Ancak bunun için asker dönüşünde ilgili kuruma başvuru yapmak ve gerekli primleri ödemek gerekir. Böylece askerlik süresinin emekliliğe etkisi en aza indirilebilir.
Sosyal Güvenlik Primleri
Sosyal güvenlik primleri, bir işçinin çalıştığı dönemde işveren ve çalışan tarafından birlikte ödenir. Ancak işe askerlik nedeniyle ara verildiğinde, hem çalışan hem de işveren tarafından herhangi bir prim ödemesi yapılmaz. İşçinin sigortalılığı askıya alındığı için, bu süre zarfında kişinin sosyal güvenlik prim günü de işlemez.
Askerlik hizmeti sırasında geçen süreler için "askerlik borçlanması" imkanı ile ilgili primler ödenebilir. Bu, ileride emeklilik hesabında askerde geçen günlerin dikkate alınmasını sağlar. Prim borçlanması için askerlik süresi bittikten sonra Sosyal Güvenlik Kurumu’na başvuru yapmak gereklidir. Borçlanılan günler, hem prim günü hem de emeklilik yaşına etki eder.
Askerlik Sonrası İşsizlik Maaşı Şartları
Askerlik sonrası işsizlik maaşı almak isteyen işçilerin dikkat etmesi gereken bazı önemli şartlar bulunur. Öncelikle, işsiz kalınan tarihten önceki son 3 yıl içinde en az 600 gün işsizlik sigortası primi ödenmiş olması gerekir. Ayrıca, askerlikten önceki son 120 gün kesintisiz çalışılmış olmalıdır.
Askerlik nedeniyle işten ayrılmış bir işçi, askerden döndükten sonra 30 gün içinde İŞKUR’a başvurarak işsizlik maaşı talep edebilir. Burada önemli bir nokta, kendi isteğiyle değil, zorunlu askerlik hizmeti dolayısıyla işsiz kalanların bu hakka sahip olabilmesidir. Başvuru sırasında askerlik terhis belgesi ve gerekli diğer belgeler sunulmalıdır. Bu şartlar sağlandığında, işçi işsizlik maaşını alma hakkını elde edebilir.
Sonuç olarak, askerlik dönemi sosyal güvenlik primleri açısından bir boşluk yaratırken, askerlik sonrası hem borçlanma hakkı hem de işsizlik maaşı için çeşitli imkanlar sağlanmaktadır. Bu haklardan yararlanmak için zamanında başvuru yapmak çok önemlidir.
Kullanılmayan Yıllık İzin ve Diğer Alacaklar
Yıllık İzin ve Ücret Hakları
Yıllık izin ve ücret hakları, askerlik nedeniyle işten ayrılan çalışanların merak ettiği konular arasında yer alır. Askerlik nedeniyle işten ayrılırsanız, kullanmadığınız yıllık izinlerinizin ücretini almak en doğal hakkınızdır. Türk İş Kanunu’na göre, çalışanın iş sözleşmesi hangi nedenle sona ererse ersin, kullanmadığı yıllık izin hakkı ücret olarak ödenmelidir.
Yıllık izin ücretinin ödenmesinde, işçinin çalıştığı toplam süre ve o sürede hak ettiği yıllık izin günleri dikkate alınır. Hesaplama yapılırken brüt maaşınız ve varsa ek yan ödemeler de dahil edilir. Yani, talep ettiğinizde hiç kullanmadığınız veya kısmen kullanmadığınız yıllık izinlerin tamamının karşılığını son maaşınız üzerinden toplu olarak alma hakkınız vardır. Bu konuda işverenin size ödeme yapmaması durumunda, ilgili kurumlara şikayet edebilir veya yasal süreci başlatabilirsiniz.
Fazla Mesai, UBGT ve Diğer Haklar
Fazla mesai, UBGT (Ulusal Bayram ve Genel Tatil) ve diğer haklar askerlik nedeniyle işten ayrıldığınızda unutulmaması gereken önemli alacaklar arasındadır. Eğer işyerinizde fazla mesai yaptıysanız ve karşılığını tam olarak alamadıysanız, işten ayrılırken bu ödemeleri de talep edebilirsiniz.
Aynı şekilde ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştıysanız, bu çalışmaların ücretleri de son hesap pusulasında size ödenmelidir. Yani, haftalık 45 saatin üzerindeki çalışmalar, gece vardiyaları, resmi tatil çalışma ücretleri ve bazı iş sözleşmelerine özel ödemeler toplu olarak ödenir.
İşten ayrılırken işverene vereceğiniz bir yazılı taleple, bu alacaklarınızı detaylı şekilde belirtip ödemenizi isteyebilirsiniz. Eğer ödeme yapılmazsa profesyonel bir destek alarak alacaklarınızın tahsilini yasal yollarla sağlayabilirsiniz. Kısacası, askerlik nedeniyle işten ayrıldığınızda tüm hak ettiğiniz ücretleri toplu şekilde almanız mümkündür ve bu yasal bir haktır.
Yargıtay Kararları ve Güncel Uygulamalar
Bedelli askerlik nedeniyle işten ayrılma konusu, özellikle Yargıtay kararları ile netlik kazanmıştır. Yargıtay, bedelli askerlik uygulamasının zorunlu askerlik kapsamında değerlendirildiğine karar vermiştir. Böylece bedelli askerlik için işten ayrılan işçi, zorunlu askerliğe gidenlerle aynı haklara sahip olur. Özellikle 4857 sayılı İş Kanunu’na göre, bedelli askerlik için iş akdini fesheden işçiye kıdem tazminatı ödenmesi gerekmektedir. Güncel uygulamalarda, işverenlerin bedelli askerlik için gerekçe gösteren işçilerine tazminat ödemesi zorunlu hale gelmiştir.
Ayrıca Yargıtay, işçinin askere gerçekten gideceğini sevk belgesiyle kanıtlamasını şart koşmaktadır. Yani işveren, işçinin kötüye kullanımını önlemek adına sülüs (sevk) belgesi isteme hakkına sahiptir. Son yıllarda bedelli askerlik sebebiyle işten ayrılan işçilerin tazminat hakkı karşısında yaşanan uyuşmazlıklarda çoğu karar işçi lehine verilmiştir.
Bedelli Askerlikte Takip Edilecek Prosedür
Bedelli askerlik nedeniyle işten ayrılan bir işçinin yapması gereken prosedürler nettir. Öncelikle, işçi bedelli askerlik için askerlik sevk belgesini (sülüs) almalıdır. Bu belgeyi aldıktan sonra işverene hitaben, iş akdinin askerlik nedeniyle feshedileceğine dair bir dilekçe hazırlanır. Dilekçeye sevk belgesi de eklenmelidir.
İşten ayrılma başvurusu yazılı olarak ve imzalı şekilde teslim edilmelidir. Eğer işçi bu bildirimi elden veriyorsa, bir nüshasının işyerinde alındı olarak imzalatılması faydalı olur. Ayrıca bazı durumlarda noterden gönderim yapılması, tarafların uyuşmazlık yaşamaması adına güvenli bir yöntemdir. İhbar süresi uygulanmaz, yani bildirim yapıldığı anda iş sözleşmesi feshedilmiş olur.
Son aşama olarak işverenin çıkaracağı işten çıkış bildirgesiyle beraber işçi işyerinden ayrılır. Bu aşamada tüm alacakların (kıdem tazminatı, kullanılmayan izin ücretleri, varsa fazla mesai vb.) eksiksiz talep edilmesi gerekir.
Bedelli Askerlikte Hak Kaybı Yaşanmaması İçin Yapılması Gerekenler
Bedelli askerlik için işten ayrılırken hak kaybı yaşamamak için dikkat edilmesi gereken bazı önemli adımlar vardır:
- Sevk belgesini (sülüs) kesinlikle alın ve işverene verin. Çünkü haklarınızın doğması için askerlik hizmetinin kesinleştiğini kanıtlamanız gerekmektedir.
- Yazılı fesih bildirimi yapın. Her zaman noter kanalıyla, iadeli taahhütlü posta veya elden imzalı teslimle bildiriminizi yapmanız sizin açınızdan delil olur.
- Kıdem tazminatı ve diğer tüm haklarınızı isteyin. Sadece kıdem tazminatı değil, kullanılmamış yıllık izin, fazla mesai ve benzeri haklarınızı da açıkça talep edin.
- İşten çıkış işlemlerinizi eksiksiz tamamlayın. SGK çıkış kodunun (12) askerlik olarak bildirilmesine dikkat edin. Bu, işsizlik maaşı ve geri dönüş haklarınız açısından gereklidir.
- Tüm belgelerin bir suretini saklayın. Gerekirse fesih bildirimini ve eklerini ileride ortaya çıkabilecek anlaşmazlıklarda kullanmak için arşivleyin.
- Hak kaybı riskini azaltmak için gerektiğinde uzman bir iş hukuku avukatına danışın.
Doğru adımlar izlendiğinde bedelli askerlik nedeniyle işten ayrılan bir işçi hem kıdem tazminatı hem de diğer yasal haklarını eksiksiz olarak alabilir. Unutmayın, haklarınız yasalarla güvence altındadır ve bildirimleri zamanında, eksiksiz yapmak çok önemlidir.
Dava ve Arabuluculuk Süreci
Arabuluculuk ve İş Mahkemesi Başvurusu
Arabuluculuk ve iş mahkemesi başvurusu askerlik nedeniyle işten ayrılanlar için önemlidir. İşçi, kıdem tazminatı, yıllık izin ya da diğer işçilik alacaklarını alamazsa önce arabulucuya başvurmalıdır. Bu süreç Türkiye’de 2018’den bu yana zorunludur. Yani, doğrudan iş mahkemesine gidemezsiniz. Önce arabulucuya başvurulur, anlaşma sağlanamazsa arabulucudan alınan son tutanak ile iş mahkemesine dava açılır.
Arabulucuya başvurular adliyeye gidilerek veya e-Devlet üzerinden kolayca yapılabilir. Arabuluculuk sürecinde, işveren ile işçi bir araya gelir ve bir çözüm aranır. Eğer anlaşılırsa dava açmaya gerek kalmaz. Anlaşmaya varılamazsa, arabulucu “anlaşmazlık” tutanağı verir ve işçi bu evrak ile mahkemede hakkını arayabilir.
Zamanaşımı Süresi
Zamanaşımı süresi, işten ayrılma sonrası haklarını talep etmek isteyenler için kritiktir. Kıdem tazminatı başta olmak üzere ücret, izin gibi işçilik alacaklarında zamanaşımı süresi 5 yıldır. Ancak ihbar tazminatı gibi bazı haklarda ise bu süre, sözleşmenin feshedildiği tarihten itibaren işlemeye başlar.
Askerlik nedeniyle işten ayrıldıktan sonra, işçi zamanaşımı süresini kaçırırsa dava açsa dahi haklarını kaybedebilir. Bu yüzden, mümkün olan en kısa sürede alacaklar için arabulucuya başvuru yapmak avantaj sağlar.
Dava Açma Prosedürü
Dava açma prosedürü askerlik nedeniyle işten ayrılanlar için belirli adımlar içerir. Öncelikle arabuluculuk süreci tamamlanmalı, anlaşmaya varılamazsa arabulucu son tutanağı ile işçi iş mahkemesine başvurabilir. Dava dilekçesinde detaylı şekilde talep edilen haklar, çalışılan dönem ve işten ayrılış gerekçesi belirtilmelidir.
Davada, sülüs (sevk) belgesi, fesih bildirimi, maaş bordrosu, varsa yazılı izinler ve diğer belgeler büyük önem taşır. Mahkeme, delilleri inceler ve işçi haklarının ödenmesine karar verirse, işveren ödemek zorunda kalır. Birçok işçi için avukat desteği almak sürecin daha sağlıklı ilerlemesini sağlar.
İşten ayrıldıktan sonra hak kaybı yaşamamak için hem arabuluculuğu hem mahkeme sürecini dikkatlice takip etmek önemlidir. Haklarınız konusunda emin değilseniz bir uzmandan veya avukattan destek almak iyi bir yol olabilir.
Sık Karşılaşılan Sorunlar ve Çözüm Yolları
İşverenin Kıdem Tazminatı Ödememesi
İşverenin kıdem tazminatı ödememesi, askerlik nedeniyle işten ayrılan çalışanların sıklıkla karşılaştığı bir sorundur. Kıdem tazminatı, askerlik nedeniyle fesihte yasal haktır ve çoğu zaman işverenler bu hakkı ödemekte tereddüt edebilir, bazıları da bilinçli olarak ödemekten kaçınabilir. İşçi, kanunen hak ettiği tazminatı alamazsa, önce işverene yazılı başvuru yapmalıdır. Sonuç alınamazsa arabulucuya başvurmak en doğru adımdır. Arabulucuda uzlaşma sağlanmazsa, iş mahkemesinde dava açılarak tazminat talep edilebilir. Tüm süreçte, askerlik sevk belgesi ve fesih bildiriminin kopyaları mutlaka saklanmalıdır. Bu belgeler, hak iddiasının en önemli dayanaklarıdır.
İşe Alınmama Durumunda Başvuru Yolları
Askerlik sonrası işe geri dönmek isteyen çalışanlar, zamanında başvuru yaptığı halde işveren tarafından işe alınmayabilir. Bu durumda işçi, öncelikle başvurusunu belgelemek için noter veya yazılı yolla başvuru yapmalıdır. İşveren işe başlatmazsa, üç aylık ücret tutarında tazminat talep edebilir. Yine bu hak için önce arabulucuya başvurulmalı, uzlaşma sağlanamazsa iş mahkemesine gidilmelidir. İşçinin bu hakkı kullanabilmesi için, askerlik hizmetinin bitiminden sonra en geç iki ay içinde eski işyerine yazılı olarak başvurması gerekir. Başvurunun zamanında ve usulüne uygun yapılması çok önemlidir.
Dilekçe ve Belgelerle İlgili Dikkat Edilmesi Gerekenler
Dilekçeler ve belgeler, askerlik süreciyle ilgili tüm hak arama yollarında büyük önem taşır. Askerlik nedeniyle işten ayrılma dilekçesi açık, net ve tarihli olmalıdır. Dilekçede, ayrılma gerekçesi olarak askerlik hizmeti açıkça belirtilmelidir. Askerlik sevk belgesi eklenmeli ve işverenden imzalı teslim alındı belgesi istenmelidir. İşe geri dönmek için yapılan başvuruda da dilekçe örneği kullanılmalı, bu başvuru mutlaka noter veya iadeli taahhütlü posta ile gönderilmelidir. Ayrıca, iş sözleşmesi, maaş bordroları ve önceki resmi yazışmaların örnekleri de kişisel dosyada saklanmalıdır. Bu şekilde, ileride doğabilecek ihtilaflarda mahkemeye veya arabulucuya başvururken ispat kolaylaşır ve hak kaybı yaşanmaz.