Saklı Pay Nedir?
Saklı Pay Nedir? Miras hukukunda saklı pay, kanunun koruduğu asgari miras hakkıdır. Mirasbırakan, tasarruf edilebilir kısım dışında kalan bu paya dokunamaz. Genelde altsoy, anne-baba ve sağ kalan eş saklı paylı mirasçılar arasında yer alır.
Neler öğreneceksiniz:
- Saklı pay oranları nasıl hesaplanır?
- Kimler saklı paylı mirasçılar arasındadır?
- Vasiyetname saklı payı aşarsa ne olur, tenkis davası nasıl açılır?
- Basit bir örnekle hesaplama.
Bu giriş, pratik sorulara net yanıtlar verir ve adım adım ilerler. Haklarınızı bilmek için temel kavramları, oranları ve süreçleri sade dille anlatacağız. Başlamadan önce aklınızdaki soru net: Saklı Pay Nedir?
Saklı Pay Kavramı ve Hukuki Tanımı
Saklı pay kavramı, miras hukukunda çok önemli bir yere sahiptir. Miras bırakan kişi, yaşamı boyunca veya vasiyet yoluyla mal varlığını istediği gibi bırakmak isteyebilir. Ancak bazı mirasçılar için kanunda belirlenmiş olan bir payı görmezden gelmek mümkün değildir. İşte bu yasal zorunlu paya “saklı pay” denir. Saklı pay, miras bırakanın ölümünden sonra belirli mirasçıların haklarının korunmasını sağlar ve bu kişiler için ayrılmış olan miras miktarını ifade eder. Miras bırakan, saklı paya dokunmadan kalan kısmı üzerinde dilediği gibi tasarrufta bulunabilir.
Saklı pay sayesinde, çocukların, eşin veya anne ve babanın mirastan tamamen mahrum bırakılması engellenir. Saklı payı ihlal eden işlemler hukuken geçersiz olabilir ve bu durumda saklı paydan yoksun kalan mirasçılar hukuki yollara başvurabilir.
Saklı Payın Hukuki Dayanağı
Saklı payın hukuki dayanağı, esas olarak Türk Medeni Kanunu’nda bulunur. Türk Medeni Kanunu’nun 505 ve devamı maddelerinde saklı payın kimlere ait olacağı, oranları ve korunmasına ilişkin hükümler yer alır. Kanun gereği, miras bırakan malvarlığının sadece “tasarruf edilebilir” olan kısmı üzerinde özgürce karar verebilir, geri kalan kısmı ise saklı paylı mirasçılar için ayrılmış olur.
Saklı payın amacı, toplumda aile bireylerinin korunması ve mirasçıların asgari düzeyde de olsa mirastan pay almalarını güvence altına almaktır. Miras hukuku düzenlemeleriyle, örneğin bir ebeveynin tüm malvarlığını üçüncü bir kişiye bırakmasının önüne geçilmiş olur. Yasal dayanak, saklı payın ihlalinde tenkis davası ve diğer hukuki korunma yollarının da temelini oluşturur.
Saklı Payın Tarihçesi ve Yasal Değişiklikler
Saklı payın tarihçesine bakıldığında, bu kavram Osmanlı döneminden beri Türk hukukunda yer almaktadır. Eski Osmanlı hukuku ve İslam hukukunda çocuklara ve bazı yakınlara mutlaka bir pay ayrılması gerekiyordu. Cumhuriyet dönemiyle birlikte, 1926 yılında yürürlüğe giren Türk Medeni Kanunu'nda da saklı pay korunmuştur.
Zaman içinde saklı pay oranlarında ve saklı paylı mirasçıların kapsamlarında değişiklikler yaşanmıştır. 2002 yılında Türk Medeni Kanunu’nda yapılan büyük değişikliklerle birlikte saklı pay oranları düşürülmüş, mirasçıların kapsamı daraltılmıştır. Özellikle kardeşlerin saklı pay hakkı kaldırılmıştır. Böylece daha modern, bireyin tasarruf özgürlüğünü artıran bir anlayış benimsenmiştir.
Tarihi açıdan bakıldığında, saklı payın sürekli olarak toplumsal ve aile yapısındaki değişikliklere göre şekil değiştirdiği görülür. Son düzenlemelerde de ailenin korunması ile bireysel özgürlük arasında bir denge kurulmaya çalışılmıştır.
Saklı Paylı Mirasçılar Kimlerdir?
Saklı paylı mirasçılar kimlerdir sorusu, miras hukuku açısından oldukça merak edilen ve pratikte sıkça karşılaşılan bir konudur. Türk Medeni Kanunu’na göre bazı mirasçılar, mirasbırakanın iradesine karşı koruma altına alınmıştır. Yani, bu kişilerin mirastan asgari bir pay alması kanun ile güvence altına alınmıştır. Mirasbırakan vasiyet veya bağışlama ile bu kişilerin saklı paylarını ortadan kaldıracak şekilde tasarruf yapamaz. Şimdi, saklı paylı mirasçılar detayları ile ele alınacaktır.
Altsoy (Çocuklar ve Torunlar)
Altsoy, yani mirasbırakanın çocukları ile onların altsoyu olan torunlar, miras hukuku açısından en temel saklı paylı mirasçılardan sayılır. Altsoy saklı paylı mirasçı olarak tanımlandığında, ölenin çocuklarının miras paylarının bir kısmı hukuken korunmuş olur. Yani, mirasbırakan çocuklarını tamamen mirastan çıkaramaz. Eğer bir çocuk vefat etmişse onun hissesi torunlara geçer ve aynı koruma onlar için de geçerlidir. Yani, altsoyda bulunan her birey kanunen korunan bir oranda saklı paya sahiptir.
Anne ve Baba
Anne ve baba da saklı paylı mirasçılar arasında yer alır. Eğer mirasbırakanın altsoyu yoksa, anne ve baba sağ ise onlar saklı paylı mirasçıdır. Mirasbırakan, annesi ve babasına verilmesi gereken saklı pay ötesinde tasarruf yapamaz. Fakat, mirasbırakanın altsoyu yaşıyorsa, anne ve babanın saklı pay hakkı ortadan kalkar. Bu detay, uygulamada sıkça karıştırılan önemli bir noktadır.
Sağ Kalan Eş
Sağ kalan eş, miras bırakanın vefatında hayatta ise, Türk Medeni Kanunu’na göre saklı paylı mirasçıdır. Sağ kalan eşin saklı payı, diğer yasal mirasçılarla birlikte değerlendirilir ve oranı yasal düzenlemeye göre belirlenir. Buradaki önemli detay, sağ kalan eşin tek başına da saklı pay sahibi olabilmesidir ve kendi kanuni miras hakkından kanunla belirlenen kısmı mutlaka alır. Bu oran, mirasçı toplumuna ve miras bırakanın yakınlık derecesine göre değişir.
Kardeşlerin Saklı Pay Durumu
Kardeşlerin saklı pay durumu ise farklıdır. Türk Medeni Kanunu’nda yapılan son değişikliklerle birlikte, kardeşler artık saklı paylı mirasçı değildir. Yani, miras bırakan, kardeşlerin miras hakkını tamamen ortadan kaldırıcı şekilde tasarruf yapabilir ve onları mirastan men edebilir. Kısacası, kardeşlerin miras üzerindeki koruması sona ermiştir ve saklı pay hakkına sahip değillerdir.
Saklı paylı mirasçılar hakkında bilgi sahibi olmak, miras planlaması ya da mirasçılık haklarının korunması açısından önemlidir. Özellikle hangi grupların bu koruma altına alındığını bilmek, yasal hakların zedelenmemesi için büyük kolaylık sağlar.
Saklı Pay Oranları
Saklı pay oranları konusunda 2024 ve 2025 güncel hukuk sitelerine bakıldığında, Türk Medeni Kanunu’nun mirasçılar arasında nasıl bir dağılım öngördüğü net olarak açıklanıyor. Saklı paylı mirasçılar için esas alınan oranlar oldukça belirgin. Şimdi güncel bilgilere dayanarak her bir başlık altında konuyu detaylıca inceleyelim.
Altsoy İçin Saklı Pay Oranı
Altsoy için saklı pay oranı, en çok araştırılan konulardan biri. Türk Medeni Kanunu’na göre altsoy dediğimizde çocuklar ve torunlar kastedilir. Altsoy için saklı pay oranı, yasal miras payının yarısıdır. Yani çocukların ya da torunların her biri, kendilerine düşen yasal miras payının %50’sini saklı pay olarak alır. Miras bırakan isterse kalan %50 üzerinde tasarruf yapabilir, ancak saklı paya dokunamaz.
Anne ve Baba İçin Saklı Pay Oranı
Anne ve baba için saklı pay oranı da kanunla belirlenmiştir. Anne ve babanın her birinin yasal miras payının dörtte biri (%25’i), saklı paydır. Yani anneye ya da babaya yasal olarak, “senin saklı payın mirasın dörtte biri” denir. Miras bırakan bu sınırın altına inemez; isterse kalan üçte birlik kısımda istediği tasarrufu sağlayabilir.
Sağ Kalan Eş İçin Saklı Pay Oranı
Sağ kalan eş için saklı pay oranı, diğer mirasçılarla olan mirasçılık durumuna göre belirlenir. Eğer sağ kalan eş, altsoy veya anne-baba ile birlikte mirasçı olursa, kendi yasal miras payının tamamı saklı paydır. En yaygın durumda, eşin saklı payı, kendi yasal mirasının tümü olur. Kanundaki bu hüküm, eşin korunmasını sağlar.
Saklı Pay Oranları Nasıl Belirlenir?
Saklı pay oranları nasıl belirlenir sorusunun cevabı birkaç adımdan oluşur. İlk olarak, mirasçının kanuna göre yasal miras payı bulunur. Daha sonra bu pay, saklı pay oranıyla çarpılır. Her grup için oranlar yukarıda belirtildiği gibidir. Sonuçta çıkan tutar, mirasçının elinden alınamayacak kısmını gösterir.
Saklı Pay Hesaplama Yöntemi
Saklı pay hesaplama yöntemi oldukça pratiktir. Önce miras bırakanın tüm mal varlığı tespit edilir. Ardından, yasal miras payları her mirasçı için hesaplanır. Son olarak, ilgili saklı pay oranı (örneğin çocuklar için %50) ile yasal miras payı çarpılır.
Örnek:
- Miras bırakanın toplam mal varlığı : 800.000 TL
- 2 çocuğu var, yasal miras payı: 400.000 TL (her birine 400.000 TL)
- Saklı pay : Her bir çocuk için 400.000 TL’nin %50’si = 200.000 TL
Yani miras bırakan, çocuklarının 200.000 TL’sini korumak zorunda.
Saklı Payın Somut Örneklerle Gösterilmesi
Saklı payın somut örneklerle gösterilmesi, konunun anlaşılmasını kolaylaştırır. Örneğin, bir kişi öldüğünde geride sağ kalan eşi ve iki çocuğu var diyelim. Kişinin 1.000.000 TL’lik mal varlığı olsun.
- Toplam miras 1.000.000 TL.
- Eşin yasal payı 1/4’tür: 250.000 TL, her çocuğun yasal payı 3/8’dir: 375.000 TL.
- Eşin saklı payı: 250.000 TL (tamamı)
- Çocuğun saklı payı: 375.000 TL’nin %50’si = 187.500 TL
Böylece her çocuk en az 187.500 TL, eş ise 250.000 TL almak zorundadır. Kalan üzerinde miras bırakan tasarruf yapabilir ancak bu miktarların altına düşemez.
Bu şekilde, saklı pay oranları ve hesaplama yöntemleri basit adımlarla anlaşılabilir. Herkesin kendi aile durumuna göre hesap yapması mümkündür. Özellikle birden fazla mirasçı varsa, uzman desteği almak işinizi kolaylaştıracaktır.
Saklı Payın Özellikleri ve Sınırları
Saklı Payın Devredilmesi veya Rehni
Saklı payın devredilmesi veya rehni konusu, miras hukukunda oldukça tartışmalı ve sık merak edilen bir başlıktır. Saklı pay, mirasçının kanundan doğan ve korunmuş hakkı olmasına rağmen, sahibi hayattayken bu hakkını devredemez veya bir başkasına rehin veremez. Yani, saklı paylı mirasçı, saklı pay üzerinde henüz miras açılmadan veya miras bırakan ölmeden tasarrufta bulunamaz. Saklı pay hakkı, miras bırakanın vefatıyla doğar. Bunun öncesinde, bu hak henüz gerçekleşmediği için alacak hakkı gibi devredilmesi veya teminat olarak gösterilmesi mümkün değildir.
Kısacası, saklı paylı mirasçı kendi saklı payını bir başkasına veremez ya da kredi karşılığında teminat olarak kullanamaz. Burada amaç, yasal mirasçıların korunması ve saklı pay hakkının yalnızca sahibine özgü olmasıdır.
Saklı Pay Üzerinde Mirasbırakanın Tasarruf Yetkisi
Saklı pay üzerinde miras bırakanın tasarruf yetkisi oldukça kısıtlıdır. Miras bırakan, saklı paya dokunamaz ve saklı paylı mirasçıların bu hakkını vasiyetnameyle ya da bağışla ortadan kaldıramaz. Sadece, saklı payı aşan kısım üzerinde dilediği gibi tasarrufta bulunabilir. Örneğin, miras bırakan vasiyet veya bağış yoluyla birisine mal bırakmak istese bile, saklı payı hesaba katmak ve saklı paya aykırı işlem yapmamak zorundadır.
Eğer miras bırakan, saklı payı da kapsayacak şekilde mal varlığında bir tasarrufta bulunursa, bu durumda saklı paylı mirasçılar “tenkis davası” açıp haklarını koruyabilirler. Sonuç olarak, miras bırakan sadece tasarruf edilebilir kısmı üzerinde özgürdür ve saklı pay kanunla teminat altına alınmıştır.
Tasarruf Edilebilir Kısım
Tasarruf edilebilir kısım, miras bırakanın saklı pay dışındaki malları üzerinde istediği gibi tasarrufta bulunabileceği bölümdür. Bu, mirasın tamamı değil, sadece saklı paylar ayrıldıktan sonra kalan kısımdır. Yani, yasal mirasçıların saklı payları çıktıktan sonra geriye kalan mal varlığı “tasarruf edilebilir kısmı” oluşturur.
Mirasçı olmayan kişilere vasiyet yoluyla mal bırakmak ya da bağış yapmak ancak bu tasarruf edilebilir kısım üzerinden mümkündür. Eğer miras bırakan, tasarruf edilebilir kısmı aşacak şekilde mal bırakır veya bağış yaparsa, saklı paylı mirasçılar haklarını korumak için dava açabilir. Bu düzenlemeyle, aile bireylerinin mağdur edilmesi önlenir ve miras bırakanın istekleri de bir ölçüde korunmuş olur.
Not: Tasarruf edilebilir kısmın miktarı, mirasçıların sayısına ve saklı pay oranlarına göre değişir; net hesabı yapmak için Türk Medeni Kanunu maddelerine bakmak faydalı olacaktır.
Saklı Payın İhlali ve Korunması
Saklı Pay İhlali Nedir?
Saklı pay ihlali, miras bırakanın vasiyet ya da bağış yoluyla, kanunun belirlediği saklı pay oranlarını aşarak mal varlığında tasarruf etmesi durumudur. Yani, saklı payı kanunen korunan mirasçıların paylarını küçültecek şekilde mirasın dağıtılması veya bir kısmının başkalarına bırakılmasıdır. Türk Medeni Kanunu’na göre, miras bırakan, saklı paylı mirasçıların bu haklarını ortadan kaldıracak veya azaltacak herhangi bir tasarrufta bulunamaz. Eğer saklı pay sahibi bir mirasçının hakkına zarar verilirse, bu bir saklı pay ihlali olur.
En sık görülen saklı pay ihlali, mirasçılardan birinin mirastan tümüyle çıkarılması, mirasın bedelsiz olarak başkasına devredilmesi ya da vasiyetnameyle fazla bir varlık bırakılmasıyla ortaya çıkar. Bu durum ancak kanunla belirlenen nedenlerle mümkün olabilir. Özetle, miras bırakan mirasını istediği gibi dağıtamaz, saklı paylı mirasçıların haklarına dokunamaz.
Saklı Paya Tecavüzün Sonuçları
Saklı paya tecavüz edildiğinde, yani saklı paylı mirasçıların hakları gasp edildiğinde, hukuki olarak bazı sonuçlar doğar. Öncelikle, saklı paya tecavüz edilen mirasçıların tenkis davası açma hakkı doğar. Tenkis davası sayesinde, saklı payı aşan tasarruflar hükümsüz hale getirilir ve ihlal edilen kısmın iadesi sağlanır.
Saklı paya tecavüzün diğer sonuçları şunlardır:
- Mirasçılar mahkemeye başvurarak hakkını talep edebilir.
- Haksız tasarrufta bulunan kişiler, saklı payı aşan kısmı iade etmekle yükümlü olur.
- Varsa yapılan bağışlar ya da vasiyetler tenkis edilir, yani yasal sınırına çekilir.
- Bu davalar sonucunda, mirasın gerçek hak sahipleri korunmuş olur.
Saklı paya tecavüz sadece mirasçının hakkını zedelemekle kalmaz, bazen ailede huzursuzluk ve uzun mahkeme süreçlerine de neden olabilir. Bu yüzden, miras bırakanın saklı pay oranlarını iyi bilmesi ve tasarruflarını bu sınırlara göre yapması hem kanuni hem de vicdani açıdan önemlidir.
Saklı payın ihlali halinde yapılacak işlemler ve doğacak sonuçlar hakkında her zaman hukuki danışmanlık almak faydalı olacaktır.
Hukuki Koruma Yolları
Miras hukuku açısından mirasçılar için bazı koruma yolları mevcuttur. Saklı paylı mirasçıların haklarını koruyabilmeleri için çeşitli davalar açılabilir. Şimdi bu hukuki koruma yollarına yakından bakalım.
Tenkis Davası Nedir?
Tenkis davası, miras bırakanın yaptığı bağışlama, vasiyet veya başka bir tasarrufla saklı paya müdahale etmesi durumunda açılır. Yani, bir kişinin ölmeden önce mal varlığının büyük bir kısmını başkasına devretmesi ve yasal sınırların dışına çıkması halinde, saklı paylı mirasçılar bu hakkı talep edebilirler. Tenkis davası açıldığında, haksız yapılan işlemler yasal sınırlara çekilir ve mirasçının saklı payı korunur.
Tenkis Davasının Şartları
Tenkis davasının açılabilmesi için bazı şartlar gerekir:
- Miras bırakan, saklı payı aşan bir tasarrufta bulunmuş olmalıdır.
- Saklı pay sahibi kişi bu haktan mahrum bırakılmış olmalıdır.
- Davayı ancak saklı paylı yasal mirasçılar açabilir.
- Saklı payı ihlal eden tasarrufun, bağış ya da vasiyet gibi işlem olması gerekir.
Bu şartlar olmadan tenkis davası açılamaz. Ayrıca her saklı paylı mirasçının kendi payı oranında dava açma hakkı vardır.
Tenkis Davasında Zamanaşımı
Tenkis davası için kanunen bir zamanaşımı süresi öngörülmüştür. Türk Medeni Kanunu’na göre;
- Mirasçı, tenkis davasını tasarrufun kendisine bildirildiği tarihten itibaren 1 yıl içinde açmalıdır.
- Her hâlükârda, tasarrufun kesinleştiği tarihten yani mirasın açılmasından itibaren 10 yıl geçmesiyle zamanaşımı gerçekleşir.
Bu süreler geçtiğinde artık tenkis davası açmak mümkün değildir. Bu nedenle saklı paylı mirasçılar, sürelere dikkat etmelidir.
Tasarrufun İptali Davası Nedir?
Tasarrufun iptali davası, miras bırakanın yaptığı bir vasiyet veya bağışın hukuka aykırı ya da geçersiz olması durumunda açılır. Bu dava, daha çok şekil eksiklikleri, irade bozuklukları ya da açıkça kanuna aykırı işlemlerde gündeme gelir. Tasarrufun iptali davası kazandığında, yapılan işlemin geçersizliğine karar verilir ve ilgili saklı paylı mirasçının hakkı korunmuş olur.
Vasiyetnamenin İptali ve Muris Muvazaası
Vasiyetnamenin iptali davası, genellikle vasiyetnamenin şekil şartlarına uymaması, miras bırakanın ehliyetsiz olması, aldatma, tehdit veya yanılma gibi irade bozukluklarının olması durumunda açılır. Bu davayla vasiyetnamenin mahkemede geçersiz sayılması sağlanır.
Muris muvazaası ise miras bırakanın gerçekte bağış amacıyla yaptığı işlemleri satım gibi göstererek mirasçıları kandırması anlamına gelir. Burada görünüşte bir satış varmış gibi işlem yapılır ama asıl amaç, mirasçıların saklı payından kaçırmaktır. Mirasçılar bu durumda, muris muvazaası nedeniyle tapu iptali ve tescil davası açabilir. Böylece hakkaniyet sağlanır ve gerçek miras hakkı korunur.
Miras hakkınızı kaybetmemek için bu tür davalarda uzman bir avukattan destek almak önemlidir.
Saklı Paydan Feragat Sözleşmesi
Saklı paydan feragat sözleşmesi, saklı payı olan bir mirasçının kendi rızasıyla, mirasbırakan ile yaptığı bir anlaşmayla bu hakkından vazgeçmesidir. Bu sözleşme sayesinde mirasçı artık mirastan pay talep edemez. Saklı paydan feragat hem karşılıklı (ivazlı) hem de karşılıksız yapılabilir. Yani mirasçı karşılığında maddi bir menfaat alabilir ya da hiçbir karşılık olmadan da bu sözleşmeyi yapabilir.
Feragat sözleşmesinin resmi şekilde ve noter huzurunda yapılması gerekir. Sözlü ya da adi yazılı şekilde yapılan feragat geçersiz olur. Sözleşmenin tarafları mutlaka ayırt etme gücüne sahip ve ergin olmalı, kısıtlı olmamalıdır.
Feragat ettikten sonra, eski mirasçı hem yasal mirasçılık hem de saklı pay hakkından tamamen mahrum kalır. Yalnızca kendi için feragat etmesi mümkündür; çocukları veya altsoyu isterse mirasçı olmaya devam edebilir. Saklı paydan kısmen veya tamamen feragat etmek de mümkündür. Feragat sonrası bunun iptal edilmesi ya da geri alınması mümkün değildir. Bu nedenle çok dikkatli karar verilmelidir.
Saklı Paylı Mirasçının Mirastan Çıkarılması
Saklı paylı mirasçının mirastan çıkarılması, mirasbırakanın vasiyetname gibi ölüme bağlı bir tasarruf ile saklı paylı mirasçının miras hakkını kaybetmesini sağlamasıdır. Ancak bu işlem, ancak belirli kanuni sebepler varsa geçerli olur. Yani mirasbırakan keyfi bir şekilde istediği saklı paylı mirasçıyı mirastan çıkaramaz.
Mirastan çıkarma (iskat), sadece saklı paylı mirasçılar için uygulanır. Diğer mirasçılar için bu işleme gerek yoktur, çünkü zaten onlar için saklı pay yoktur ve mirasbırakan onlara pay bırakmama hakkına sahiptir.
Çıkarma işlemi için mutlaka mirasbırakanın vasiyetname düzenlemesi ve çıkarma nedeninin açıkça yazılmış olması gerekir. Noterden düzenlenen, el yazılı veya istisnai hallerde sözlü vasiyetname ile de işlem tamamlanabilir, ancak sebep gösterilmeden yapılan bir çıkarma geçersizdir.
Çıkarma Şartları ve Sonuçları
Saklı paylı mirasçının mirastan çıkarılması için Türk Medeni Kanunu’nda iki ana şart belirlenmiştir:
- Mirasçı, mirasbırakana veya yakınlarından birine karşı ağır bir suç işlemiş olmalı.
- Mirasçı, mirasbırakan veya ailesiyle ilgili aile hukukundan doğan yükümlülüklerini önemli ölçüde yerine getirmemiş olmalı.
Bu şartlar dışında bir gerekçeyle yapılan çıkarmalar geçersiz olur. Sebep mutlaka vasiyetnamede açıkça ve somut şekilde yazılmalıdır.
Mirastan çıkarılan saklı paylı mirasçı, hem yasal mirasçılık hem de saklı pay hakkını kaybeder. Ancak bu kişinin altsoyu (çocukları) varsa, onlar sanki çıkarılan kişi vefat etmiş gibi saklı paylarını talep edebilir.
Bir mirasçı haksız yere ya da dayanağı olmadan mirastan çıkarıldıysa, iptal davası açarak hakkını geri kazanabilir. Ayrıca, çıkarılmanın sonuçları sadece ilgili mirasçı için geçerlidir; diğer mirasçılar bundan etkilenmez.
Sonuç olarak saklı paylı mirasçının mirastan çıkarılması çok hassas bir işlemdir ve mutlaka yasal prosedüre uygun ve gerekçeli olarak yapılmalıdır. Aksi halde dava konusu olabileceği unutulmamalıdır. ✍️
Yargıtay Kararları ve Örnekler
Saklı pay ile ilgili Yargıtay kararları, uygulamada birçok konuda yol gösterici olmuştur. Özellikle tenkis davası ve saklı pay oranlarının tespiti ile ilgili kararlar dikkat çekmektedir. Yargıtay'ın değerlendirmelerine göre, mirasbırakanın yaptığı tasarruf eğer saklı payı aşıyorsa ve bu durum tenkis davası ile mahkemeye taşınırsa, ilgili kazandırmaların saklı payı zedeleyip zedelemediğine bakılır.
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi'nin 2018/3204 esas ve 2018/6267 karar sayılı kararında, saklı paya el atmanın doğru belirlenebilmesi için mirasbırakana ait tüm malvarlığı değerinin tespit edilmesi gerektiği belirtilmiştir. Yani sadece paylaştırılan malın değil, mirasbırakana ait her türlü değerin ortaya konulması gerekmektedir.
Bir başka Yargıtay kararında ise, murisin büyük miktardaki mal varlığını intifa hakkı kendisinde tutup, çıplak mülkiyeti başka bir kuruma devretmesi saklı payın ihlali sayılmıştır. Başka bir deyişle, mirasbırakan hayatında mal kaçırma eğiliminde bulunmuşsa ve sonucu olarak saklı paylı mirasçılar mağdur olmuşsa, Yargıtay bu işlemi tipik bir saklı pay ihlali olarak görür.
Yargıtay'ın vasiyetname davalarındaki yaklaşımı da nettir: Eğer mirasbırakanın yaptığı vasiyet sonucu saklı paylı mirasçıların payları zarar görüyorsa, Yargıtay vasiyetnamenin iptaline ya da tenkisine hükmeder. Güncel Yargıtay kararlarının detaylı özetlerine, birçok hukuk bürosunun web sitesinde ve resmi Yargıtay kararları arşivinde ulaşabilirsiniz.
Mahkemelerin Değerlendirme Kriterleri
Saklı payla ilgili davalarda mahkemeler belirli kriterlere göre hareket eder. En temel kriter, mirasbırakanın yapmış olduğu tasarrufun saklı payı aşıp aşmadığıdır. Yani, mirasbırakan vasiyet veya bağışlarla serbest tasarruf hakkını aşmışsa, saklı pay sahibi mirasçıların tenkis talep etme hakkı doğar.
Mahkemelerin dikkate aldığı başlıca hususlar şunlardır:
- Terekenin doğru şekilde tespiti: Tüm malvarlığı ve borçlar dikkate alınarak paylaşım yapılır. Yargıtay kararlarında da, saklı payın hesaplanmasında terekenin doğru belirlenmesine özel önem verilir.
- Saklı pay oranının doğru belirlenmesi: Her mirasçının yasal saklı payı Türk Medeni Kanunu’na göre ayrı ayrı belirlenir. Anne-baba, çocuklar, sağ kalan eş gibi mirasçıların payları farklı oranlardadır.
- Tasarruf oranı: Mahkeme, mirasbırakanın hangi miktar üzerinde serbestçe tasarruf edebildiğini ve aşılıp aşılmadığını inceler.
- Süreler: Tenkis veya vasiyetnamenin iptali davalarında zamanaşımı gibi süreler dikkate alınmalıdır.
- Muris muvazaası olup olmadığı: Eğer görünüşte yapılan işlemin altında başka bir amaç varsa (örneğin bir mirasçıyı mirastan mahrum bırakmak), mahkeme bunu araştırmakla yükümlüdür.
Sonuç olarak, saklı payla ilgili mahkeme uygulamalarında temel hedef, kanunun koruyucu düzenlemelerine uygun şekilde adil bir paylaşım yapılmasını sağlamak ve saklı paylı mirasçıların haklarını korumaktır. Özellikle güncel Yargıtay kararlarında ve mahkeme uygulamalarında, işlemlerin gerçek amacının ortaya çıkarılması ve mirasbırakanın iradesine sınır getirilmesi uygulamada çok önemlidir.
Uygulamada Karşılaşılan Sorunlar
Saklı pay uygulamasında karşılaşılan sorunlar, genellikle miras bırakanın tasarruf hakkını aşmasından ve mirasçıların hak kaybı yaşamasından kaynaklanır. Uygulamada en çok yaşanan sıkıntılardan biri, mirastan kız çocuklarının veya bazı altsoyun istem dışı dışlanmasıdır. Özellikle mal kaçırmak amacıyla yapılan cebri satışlar, göstermelik işlemler veya bazı mirasçıların vasiyetnameyle tamamıyla dışarıda bırakılması, saklı pay hakkının ihlaline neden olabilmektedir.
Ayrıca, miras bırakan sağlığında mal varlığını başkalarına devrederken veya mirasçılardan birine düşük değerli ya da önemsiz taşınmazlar bırakarak dikkatli davranmazsa sonuçta diğer mirasçılar için mağduriyet doğabiliyor. Tereke tespiti, yani bırakılan mal varlığının tam olarak belirlenmesi ve değerinin doğru hesaplanması da uygulamada büyük tartışma ve çekişme konusu olabiliyor. Özellikle taşınmazların gerçek değerinin tespitinde ve miras paylarının adaletli dağıtılmasında sıkça anlaşmazlık çıkıyor.
Ek olarak, saklı payın ihlal edilip edilmediği konusunda mirasçılar arasında anlaşmazlıklar çıkması, tenkis davası açılmasına yol açıyor. Yanlış yapılan hesaplardaki uyuşmazlıklar, sürecin hem uzamasına hem de miras paylaşımında ciddi hak kayıplarına neden olabiliyor.
Saklı Pay Hesaplamasında Yapılan Hatalar
Saklı pay hesaplamasında yapılan hataların başında, terekede bulunan varlıkların tam ve doğru olarak tespit edilmemiş olması gelir. Miras bırakanın mal varlığı eksik veya yanlış belirlenirse, saklı pay oranı da eksik hesaplanır, yani mirasçının korunan hakkı ihlal edilir.
Bir diğer sık hata ise, terekedeki borçların hesaba katılmamasıdır. Yani, sadece mallar toplanıp paylaşılırken borçlar çıkarılmazsa, bulunacak pay yanıltıcı olur. Değer tespitinde ise özellikle taşınmazların güncel rayiç bedeli yerine tapu değeri kullanılırsa, mirasçılar olması gerekenden daha az pay alabilir.
Hatalı bilgi kullanımı ve belgelerin eksikliği nedeniyle yapılan yanlış hesaplamalarda, miras payının olması gerekenden düşük çıkması sıklıkla yaşanır. Ayrıca, kanunda açıkça belirlenen saklı pay oranlarının (örneğin altsoy için 1/2, anne-baba için 1/4 gibi) yanlış uygulanması veya yanlış anlaşılması yine çok rastlanan muhasebe hatalarındandır.
Tüm bu hatalar, miras paylaşımında ciddi adaletsizliklere ve uzun dava süreçlerine neden olabilmektedir.
Hukuki Destek ve Danışmanlık Almanın Önemi
Saklı payla ilgili uyuşmazlıklarda hukuki destek almak, hem mirasçıların haklarını tam anlamıyla koruyabilmesi için hem de sürecin hızlı ve doğru şekilde işlemesi açısından çok önemlidir. Çünkü saklı pay uygulaması oldukça teknik ve detaylı hesaplamalar gerektirir.
Avukat ve hukukçular, mirasın paylaşımı sırasında karşılaşılabilecek mal kaçırma, tapu işlemleri, yazılı vasiyetin iptali gibi durumlarda hem danışmanlık sağlar hem de gerekli davaların (örneğin tenkis veya iptal davaları) açılmasında profesyonel destek sunar. Tenkis davası veya mirastan çıkarma gibi hukuki süreçlerde, zamanaşımı ve dava açma sürelerini de doğru yönetmek gerekir. Bu yüzden yanlış başvuru, delil sunamama veya bilgi eksikliğinden kaynaklı hak kayıplarının önüne geçmek için uzman yardımı şarttır.
Unutulmamalıdır ki, miras hukukunda yapılan küçük bir hesaplama hatası veya yanlış bir hukuki adım, yıllarca sürecek anlaşmazlıkların ve telafisi mümkün olmayan hak kayıplarının önünü açar. Bu nedenle, saklı paydan doğan haklarda profesyonel danışmanlık almak her zaman en doğrusudur. 👍
Anahtar Terimler ve Kapsamlı Kavram Listesi
Saklı Pay
Saklı pay, miras bırakan kişinin vasiyetname ya da miras sözleşmesi ile üzerinde serbestçe tasarruf edemeyeceği, yani mutlaka bazı mirasçılara bırakılması gereken miras kısmıdır. Saklı pay sayesinde bazı yakın mirasçılar, miras bırakanın tamamen onları dışarıda bırakmasını engelleyen bir hakka sahip olur. Türk Medeni Kanunu’nda çocuklar, anne-baba ve sağ kalan eş için belirli oranlarda saklı pay ayrılmıştır. Yani mirasçı, saklı payının altına düştüğünde tenkis davası açarak hakkını talep edebilir.
Tasarruf Edilebilir Kısım
Tasarruf edilebilir kısım, miras bırakanın vasiyetname veya başka yollarla istediği kişiye veya kuruma bırakabileceği, saklı pay dışında kalan miras bölümüdür. Tasarruf edilebilir kısım, saklı pay korunarak geriye kalan tüm malvarlığıdır. Eğer miras bırakan, mezar yapımı, hayır işleri ya da üçüncü şahıslara bağış yapmak isterse, bunu sadece tasarruf edilebilir kısmı kullanarak yapabilir. Saklı pay ihlal edilirse, yapılan işlemler tenkis davasına konu olabilir.
Tenkis Davası
Tenkis davası, saklı payı ihlal edilen mirasçıların, eksik kalan paylarını almak için açtıkları davadır. Tenkis davası sayesinde saklı payı zedelenen mirasçılar, kendilerine bırakılmayan kısmı tamamlatabilirler. Tenkis davasında, öncelikle mirasın toplamı ve saklı pay hesaplanır. Fazla yapılan vasiyet veya bağışlar orantılı şekilde azaltılır. Tenkis davası, miras bırakanın ölümüyle birlikte açılabilir ve belirli bir süre içinde başvurmak gerekir.
Kanuni (Yasal) Mirasçı
Kanuni mirasçı, kanun gereği mirastan pay alacak olan kişilerdir. Kanuni mirasçılar arasında altsoy (çocuklar, torunlar), ana-baba, kardeşler ve sağ kalan eş bulunur. Kanuni mirasçılar dışında vasiyet yoluyla mirasçı atanabilir; ancak saklı pay kuralları gereği bazı yasal mirasçıların hissesi korunur. Yani, miras bırakanın serbestçe mal bırakma hakkı, bu kimselerin saklı payını koruyacak şekilde sınırlandırılmıştır.
Türk Medeni Kanunu’nda Saklı Pay
Türk Medeni Kanunu’nda saklı pay kavramı açıkça düzenlenmiştir. Türk Medeni Kanunu’nun ilgili maddelerinde, kimlerin saklı paylı mirasçı olduğu, saklı pay oranları ve saklı paya yönelik işlemlerin sınırları belirtilmiştir. Kanun, kişinin vefatında yakınlarının mağdur olmasını önlemek ve aile bütünlüğünü korumak için saklı pay kurumunu getirmiştir. Saklı payla ilgili yasal düzenlemeler, uygulamada çıkabilecek anlaşmazlıklarda da mahkemelere yol gösterir.
Profesyonel hukuki danışmanlık mı arıyorsunuz?
Avukatistan üzerinden kolayca hukuki danışmanlık talebi oluşturup, sisteme kayıtlı binlerce avukattan teklif alabilirsiniz.
Lütfen unutmayın;
- Avukatistan, avukatlardan alınan hizmetler için herhangi bir ücret ya da komisyon talep etmez.
- Hizmetlerimiz yalnızca avukatlarla iletişim kurmanıza yardımcı olmak içindir; avukatlar tarafından verilen hizmetlerden Avukatistan sorumlu tutulamaz.