Fahiş Kira Artışı Nereye Şikayet Edilir?

Ev sahibiniz yasal oranın çok üstünde zam mı istedi? Aklınızdaki ilk soru genelde şu olur: fahiş kira artışı nereye şikayet edilir? Bu durumla karşılaşan kiracılar, hangi kurumlara başvurulur, nasıl itiraz edilir, hangi belgeler gerekir gibi sorulara net yanıt arıyor. Bu girişte konuyu sadeleştirip, hem idari başvuru kanallarını hem de dava yolunu kısaca özetleyeceğiz.

  • e-Devlet ve CİMER üzerinden başvuru/şikayet
  • Noterden ihtarname ve delil toplama
  • Sulh Hukuk Mahkemesi’nde kira bedelinin tespiti ve iade talepleri

Devamında, süreler, örnek dilekçe başlıkları ve pratik ipuçlarını adım adım anlatacağız. Hazırsanız, “fahiş kira artışı nereye şikayet edilir?” sorusunu birlikte netleştirelim.

Fahiş Kira Artışının Tanımı

Fahiş kira artışı, kiraya verenin yani ev sahibinin mevcut kira bedelini yasal sınırların ve piyasa koşullarının çok üzerinde artırması anlamına gelir. Yani kira zammı, yürürlükteki mevzuatta belirtilen oranları veya normalde beklenen piyasa değerlerini aşan bir şekilde yapılır. Son yıllarda özellikle konut kiralarında yasal artış sınırı %25 olarak belirlenmişti. Ancak bazı ev sahipleri bu sınırı zorlayarak çok daha yüksek kira artışları talep edebiliyor. Tüm kaynaklarda ortak görüş; fahiş kira artışının hem yasaya hem de ticari ahlaka aykırı olduğudur.

Yasal ve Piyasa Kira Artışları Arasındaki Farklar

Yasal kira artışları, Türk Borçlar Kanunu ve ilgili mevzuatlar tarafından belirlenmiş, genellikle yıllık TÜFE ortalamasına veya bir dönem için belirlenen üst sınıra göre uygulanan artışlardır. Özetle; yasal artış oranına uymak zorunludur. Örneğin, konut kiralarındaki son güncel yasal sınır %25’tir ve bunun üzerinde artışlar yapılamaz.

Piyasa kira artışları ise bulundukları çevredeki arz-talep dengesine göre oluşur. Kira bedeli piyasada benzer evlerin kiraları ile kıyaslanarak yükselmeye eğilimli olabilir. Ancak, belirtilen yasal üst sınırın üzerinde olsa dahi sadece “talep var” gerekçesiyle yapılan artışlar geçerli değildir. Kısaca, yasal sınırı aşan piyasa artışları fahiş olarak değerlendirilir ve kiracı tarafından kabul edilmek zorunda değildir.

Fahiş Artışın Kiracıya Etkileri

Fahiş kira artışının en temel etkisi, kiracının maddi olarak zorlanması ve hatta barınma hakkının tehlikeye girmesidir. Kiracı, ödeyebileceğinden fazla bir kira ile karşılaştığında evinden ayrılmak zorunda kalabilir ya da temel ihtiyaçlarından kısıntı yapmak zorunda kalır. Psikolojik olarak ise kiracılar sürekli bir baskı altında hissedebilir.

Ek olarak, yasal sınırdan fazla ödeme yapan kiracılar, fazla ödedikleri bu tutarı geri talep etme hakkına da sahiptir. Fahiş artışlar genellikle kiracı ile ev sahibi arasında anlaşmazlıkların ve hukuki uyuşmazlıkların artmasına da yol açar. Ayrıca kiracı, haklarını bilmediği takdirde gereğinden fazla kira ödeyerek mağdur olabilir.

Fahiş kira artışı sebebiyle bazı kiracılar ev bulmakta zorlanırken, bazıları ise hukuki süreçlerle uğraşmak zorunda kalır. Bu durum toplumsal düzeyde de barınma krizlerine sebep olabilir. Özellikle büyük şehirlerde fahiş artışların kiracılar üzerinde büyük bir baskı oluşturduğu birçok haber ve makalede öne çıkmaktadır.

Kira Artışında Uygulanan Yasal Sınırlar

Türk Borçlar Kanunu ve Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) Sınırlamaları

Türk Borçlar Kanunu, konut ve işyeri kiralarında uygulanacak yıllık artış oranını açıkça belirlemiştir. Bu kanuna göre kira artışı, eğer sözleşmede bir oran belirtilmişse dahi, bir önceki yılda açıklanan 12 aylık ortalama TÜFE artış oranını geçemez. Yani ev sahibi, “Ben istediğim kadar artırırım” diyemez; artış oranı yasal olarak TÜFE oranıyla sınırlanır.

TÜFE yani Tüketici Fiyat Endeksi, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından her ay açıklanır. Kiracılar ve ev sahipleri sözleşme yenilenirken bu oranı esas alır. Eğer sözleşmede bir artış maddesi yoksa, yasal olarak yine TÜFE’nin 12 aylık ortalaması esas alınır. Bu kural hem kiracıları hem de ev sahiplerini korumak amacıyla getirilmiştir.

2022-2024 %25 Kira Artış Sınırı

2022 yılında Türkiye’de yaşanan yüksek enflasyon ve fahiş kira artışlarına karşı yeni bir düzenleme getirildi. Bu düzenlemeye göre, 11 Haziran 2022 ile 1 Temmuz 2024 tarihleri arasında konut kira artışı oranı en fazla %25 olarak belirlenmiştir. Sözleşmede daha yüksek bir oran yazsa bile bu dönem için ev sahibinin uygulayabileceği zam üst sınırı brüt yüzde 25 ile sınırlandırılmıştır.

Bu sınır sadece konut kiralarını kapsar, işyeri kiraları bu düzenlemenin dışındadır. Yani işyeri için söz konusu %25 sınırı geçerli değildir. Ayrıca %25 artış sınırı, yeni kiracılar için değil mevcut kiracılar için geçerlidir. Taraflar arasında başka bir oran konuşulsa veya yazılı olarak anlaşılmış olsa dahi, 2022-2024 arasında kira artışı %25’i geçemez.

2024 Sonrası Kira Artışlarında Geçerli Oranlar

2024 yılı Temmuz ayından itibaren %25 artış sınırı son bulmuştur. 1 Temmuz 2024’ten sonra yenilenen kira sözleşmelerinde artık yine Türk Borçlar Kanunu’na dönülmüş ve TÜFE uygulaması başlamıştır. Yani, 2024 sonrası için her yıl açıklanan 12 aylık ortalama TÜFE artış oranı, konut ve işyeri kira artışında üst sınır olarak kullanılmaktadır.

Eğer taraflar aralarında özel bir oran belirlemişse, bu oran 12 aylık ortalama TÜFE’yi geçemez. Sözleşmede böyle bir madde yoksa, yine doğrudan TÜFE oranı uygulanır. Böylece kira artışlarında hem kiracının hem de ev sahibinin hakkı korunmuş olur. Şu an için ülkede geçerli yasal artış oranı her ay TÜİK tarafından açıklanan 12 aylık ortalama TÜFE’dir ve bu oranı herkes kolayca öğrenebilir.

Ev sahipleri bundan sonrası için sözleşmeye yüzde kaç artış koyarlarsa koysunlar, TÜFE’nin üstünde bir zam yapamazlar. Bu da yasal koruma anlamına gelir ve kiracıların fazla zam talebine karşı itiraz hakkını güçlendirir.

Fahiş Kira Artışına Maruz Kalan Kiracıların Hakları

Yazılı İtirazda Bulunma Hakkı

Yazılı itirazda bulunma hakkı, kiracıların en önemli yasal haklarından biridir. Fahiş kira artışıyla karşılaşan kiracılar, ev sahibine bu artışa itiraz ettiklerini yazılı bir şekilde bildirebilir. Bu yazılı itirazda, kira artışının yasal sınırları aşması nedeniyle kabul edilmediği net olarak belirtilmelidir. Mümkünse bu itiraz, iadeli taahhütlü posta, noter veya e-posta gibi kanıtlanabilir yollardan yapılmalıdır. Böylece, ilerde doğabilecek herhangi bir hukuki süreçte, kiracının haklarını kullandığı kolayca ispatlanabilir. Yazılı itiraz hakkı, kiracıyı haksız ve yüksek oranda yapılan artışlardan koruyan en temel savunma araçlarındandır.

Kira Sözleşmesinin İncelenmesi ve Geçersizlik Durumu

Kira sözleşmesinin incelenmesi, fahiş kira artışlarına karşı ilk adım olmalıdır. Kiracılar, kira sözleşmesinde kira artış oranının ne şekilde belirlendiğine dikkat etmelidir. Türk Borçlar Kanunu’na göre, kira artışları genellikle kira sözleşmesine yazılmış olsa bile yasal sınırlamalara tabidir. Yani, sözleşmede yazan oranlar yasal üst limiti aşıyorsa, bu oranlar geçersiz olur. Özellikle %25’lik artış sınırı getirilmiş yıllarda, sözleşmedeki maddeler uygulamaya alınamaz. Ayrıca, sözleşmenin yazılı olması tek başına bağlayıcı değildir; içeriğinin yasalara uygun olması şarttır. Kiracıların, sözleşmelerdeki haksız veya kanuna aykırı maddelerin geçersiz olduğunu bilmeleri oldukça önemlidir.

Fahiş Kira Artışı Durumunda Hukuki Destek Almak

Fahiş kira artışı durumunda hukuki destek almak, kiracılar için büyük kolaylık ve güvence sağlar. Eğer yapılan yazılı itirazlara ya da sözleşmedeki maddelere rağmen ev sahibi geri adım atmıyorsa, kiracılar mutlaka bir avukata danışmalıdır. Bir avukat, sürecin başından itibaren yasal hakların korunmasına rehberlik eder. Gerekirse, mahkemeye başvurma ve dava açma aşamalarında da tüm prosedürleri en doğru şekilde yönetir. Hukuki destek sayesinde, kiracı hem korkusuzca haklarını arayabilir hem de hak kaybı yaşamaz. Ayrıca, bazı belediyeler ve tüketici dernekleri de ücretsiz danışmanlık hizmeti verebilmektedir. Özellikle fahiş kira artışı gibi teknik ve yasal bilgi gerektiren konularda profesyonel destek almak, yanlış bir adım atılmasını önler ve hakların etkin biçimde korunmasını sağlar.

Fahiş Kira Artışıyla Karşılaşınca Yapılması Gerekenler

Sözlü ve Yazılı İletişim Kurmak

Fahiş kira artışı ile karşılaşınca ilk olarak genellikle ev sahibi ile sözlü iletişim kurmak faydalı olur. Sakin bir şekilde konuşarak yasal oranları ve güncel sınırlamaları hatırlatabilirsiniz. Pek çok ev sahibi bu konuda bilgi sahibi olmayabilir veya yanlış bir hesap yapmış olabilir. Yazılı iletişim ise, yaşanabilecek anlaşmazlıklarda kanıt niteliği taşır. WhatsApp, e-posta ya da SMS üzerinden yasal sınırları belirterek mevcut artış teklifinin hukuka uygun olmadığını belirtmek, ileride başvurabileceğiniz resmi bir delil sağlar. Özellikle yazılı olarak kira artış oranına itiraz etmek, hakkınızı ararken işinizi kolaylaştırır.

Fahiş Artışın Belgelenmesi ve Evrakların Saklanması

Fahiş kira artışı talebi geldiğinde taleple ilgili her türlü belgeyi saklamak çok önemlidir. Ev sahibinin gönderdiği mesajlar, zam tekliflerinin ekran görüntüleri, e-posta ya da SMS kayıtları resmi süreçlerde lehine kanıt olabilir. Ayrıca mevcut kira sözleşmenizin bir kopyasını, geçmiş ödemelerin banka dekontlarını, makbuzları mutlaka arşivlemelisiniz. Kira artışı yazılı olarak bildirildiyse bu belgeyi mutlaka muhafaza edin. Belgeleri düzenli olarak saklamak, hakkınızı aramak için en önemli adımlardan biridir. Bu sayede, hukuki bir süreç başladığında elinizde güçlü kanıtlar olur.

Noter Ya da Avukat Aracılığıyla İhtarname İletmek

Eğer sözlü ve yazılı iletişim ile bir çözüm bulamadıysanız, noter ya da avukat aracılığıyla ihtarname göndermek etkili bir adımdır. Noterden çekilen ihtarname, ev sahibine resmi bir uyarı gönderilmesini sağlar ve daha sonradan mahkeme sürecinde sizin haklı olduğunuzu gösteren güçlü bir delildir. Avukat desteği alırsanız, size özel, yasalara uygun bir metin hazırlanır ve tüm süreç titizlikle yürütülür. Özellikle ciddi anlaşmazlıklarda veya ev sahibi zorlayıcı tavırlar sergilediğinde ihtarname iletmek, hem sizi korur hem de karşı tarafı caydırabilir. Noter masrafları genellikle yüksek değildir ve bu masrafı ileride dava kazanılırsa karşı taraftan alma hakkınız da doğabilir.

Fahiş kira artışıyla mücadele ederken bu adımları dikkatli uygulamak, haklarınızı kısa ve uzun vadede korur. Unutmayın, belgeler ve resmi yollar en büyük güvencenizdir.

Fahiş Kira Artışına İtiraz Yolları

Fahiş kira artışıyla karşılaşan kiracıların yasal olarak başvurabilecekleri birkaç farklı yol bulunur. Bu yolları bilmek, hak kaybı yaşamanızı engeller ve hakkınızı arama sürecinde size rehber olur.

Tüketici Hakem Heyeti’ne Başvuru

Fahiş kira artışı durumunda ilk olarak başvurulabilecek yerlerden biri Tüketici Hakem Heyetleri’dir. Özellikle anlaşmazlık konusu kira bedeli, belirli tutarların altındaysa bu heyetler hızlı ve masrafsız bir çözüm sunabilir.

Başvuru Süreci ve Gerekli Belgeler

Tüketici Hakem Heyeti’ne başvuru için öncelikle ikamet ettiğiniz ilçedeki heyete dilekçe ile başvuru yapılır. Dilekçede kira sözleşmesinin fotokopisi, zam talep yazısı, kira ödeme dekontları ve varsa yapılan yazışmalar mutlaka eklenmelidir. Belgeleriniz ne kadar eksiksiz olursa, işlemler o kadar hızlı ilerler. Başvurunuzu e-Devlet üzerinden de kolayca yapabilirsiniz.

Tüketici Hakem Heyeti Kararının Etkisi

Tüketici Hakem Heyeti, taraflar arasında arabulucu gibi çalışır ve uzlaşı yolunu arar. Verdiği kararlar bağlayıcıdır ve kiralayan tarafından uygulanması gerekir. Ancak, karar taraflarca kabul edilmezse Sulh Hukuk Mahkemesi’nde dava açma hakkı saklıdır. Hakem heyeti kararı çoğu zaman kira artışının yasal sınırı aşmasını önler.

Sulh Hukuk Mahkemesi’ne Dava Açma

Fahiş kira artışına itiraz yolları arasında bir diğer önemli yöntem de Sulh Hukuk Mahkemesi’ne başvurmaktır. Özellikle anlaşmazlık konusu tutar Tüketici Hakem Heyeti limitlerini aşıyorsa doğrudan mahkemeye gitmek gerekir.

Mahkeme Başvuru Şartları ve Belgeleri

Mahkemeye başvurmak için kira sözleşmesi, zam talep yazısı, ödeme dekontları, yapılan yazılı ve sözlü bildirimler, varsa ihtarname gibi dokümanlar gerekir. Davacı taraf olarak bu belgeleri eksiksiz toplamanız, sürecin hızlı ve lehinize işlemesine fayda sağlar. Dava dilekçesi sulh hukuk mahkemesine verilir.

Dava Sürecinin İşleyişi

Sulh Hukuk Mahkemesi, dosyayı inceler ve genellikle bilirkişi görüşü alır. Taraflardan savunma alınır. Mahkeme sonunda ya fahiş kira artışının iptaline ya da yasal sınırlar içinde yeniden belirlenmesine karar verilebilir. Karar kesinleştikten sonra taraflar için bağlayıcıdır.

İlçe/Bölge Tüketici Dernekleri ve Diğer Kurumlara Başvuru

Fahiş kira artışıyla karşılaşıldığında, bir diğer başvuru yolu da ilçe veya bölgedeki tüketici dernekleridir. Tüketici dernekleri yönlendirici ve bilgilendirici hizmetler verir. Şikayet dilekçenizi bu derneklere iletebilir ve ücretsiz hukuki destek alabilirsiniz. Ayrıca, gerek duyulursa sizi ilgili resmi kurumlara yönlendirirler.

Belediyeler ve Kaymakamlıklar

Fahiş kira artışı için belediyeler ve kaymakamlıklara da şikayet başvurusu yapılabilir. Özellikle büyükşehirlerde vatandaş danışma noktaları bu tarz şikayetlerin alınmasında aktif rol oynar. Belediyeler ve kaymakamlıklar doğrudan çözüm üretmese de sizi yasal yapı ve süreçler hakkında bilgilendirir, doğru mercilere yönlendirir.

CİMER Üzerinden Şikayet

Fahiş kira artışına maruz kalan kiracılar, Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi (CİMER) üzerinden online şikayetini bildirebilir. CİMER başvuruları hem kolay hem de hızlıdır. Başvuruda durumunuzu anlatan bir dilekçe, kira sözleşmesi ve ek belgeler yüklenebilir. CİMER şikayetleriniz ilgili kamu kurumlarına yönlendirilir ve takibi yapılır. Böylece hakkınızı aramanın bir yolu olarak devletin en üst iletişim kanalını kullanabilirsiniz.

%25’ten Fazla Kira Artışı Talep Edilince Ne Yapılmalı?

%25’ten fazla kira artışı talep edilince öncelikle bilinmesi gerekir ki, yasal sınırın üzerinde yapılan bu artış talepleri geçersizdir. Özellikle 2022-2024 dönemi ve sonrası için yasal sınırlamalar çok net. Eğer ev sahibi %25'ten fazla bir artış yapmak isterse, kiracı bu talebi kabul etmek zorunda değildir.

Kiracıların ilk yapması gereken şey, ev sahibine durumu yazılı olarak bildirmek ve yalnızca yasal artış oranındaki kirayı ödeyeceklerini belirtmektir. Kira artışına karşı çıkan bu yazılı beyan, ispat açısından çok değerlidir. Eğer ödeme yapılacaksa da, kesinlikle banka üzerinden ve açıklama kısmında "yasal artış oranında kira ödemesi" ibaresiyle ödeme yapılmalıdır.

Yine de ev sahibi baskı yapar ve yeni talep edilen bedeli ısrar ederse, noter aracılığı ile ihtarname göndermek veya avukat desteği almak en doğru adımlar olur. Gerekirse Tüketici Hakem Heyeti, CİMER ya da Sulh Hukuk Mahkemesi’ne başvurularak fazla yapılan zamlar iptal ettirilebilir ve ödenen fazla bedeller iade talep edilebilir.

Taraflar Anlaşamazsa Süreç Nasıl İşler?

Taraflar anlaşamazsa süreç genellikle resmi aşamalara taşınır. Ev sahibi ve kiracı arasında kira artışı konusunda mutabakat sağlanamazsa, yasal çerçevede hareket edilir. Özellikle Türk Borçlar Kanunu’na göre, yeni dönem kirasının nasıl belirleneceği nettir.

Ev sahibi ile kiracı anlaşamazsa, ev sahibi kira tespit davası açabilir. Dava sonunda mahkeme, bölgedeki emsal kiralara ve TÜFE oranına bakarak adil bir artış oranı belirler. Bu süre zarfında kiracı, yasal sınırda veya önceki artış oranında ödemeye devam eder. Kiracı mahkeme kararına kadar, eski kira + yasal artış oranı kadar ödeme yapıp dekontlarını saklamalı.

Bazı durumlarda ise arabuluculuk sistemi devreye girebilir. Arabuluculukta anlaşma sağlanamazsa dava yoluna gidilir. Ev sahibi tarafı icra takibi veya tahliye talebiyle baskı kurarsa, mahkemeler ve resmi merciler kiracıyı da koruyacaktır. Yasal sınırda ödeme yapan kiracı, temerrüt düşmez ve kanuna aykırı bir işlem yapmamış olur.

Kiracının Yasal Sınır Oranında Kira Artışıyla Ödeme Yapması

Kiracının yasal sınır oranında kira artışıyla ödeme yapması, en güvenli ve doğru davranıştır. Kanuna göre, kira artışı ile ilgili sınır bellidir; bu sınır aşılmadığı sürece, ev sahibi kiracıyı tahliye edemez ya da eksik ödeme iddiasında bulunamaz.

Kiracı, eski kira bedeline yasal artış oranını (TÜFE veya mevcut yasa gereği %25 gibi) ekleyip çıkan sonucu düzenli olarak banka üzerinden ev sahibinin hesabına göndermelidir. Açıklama kısmında "yasal kira artışı ile birlikte kira ödemesi" yazmak ispat için çok önemlidir.

Bazen ev sahipleri, yasal sınır üzerinde ödemede ısrar edebilir ya da fazladan ödeme yapılmazsa noter ihtarı çekebilir. Kiracı, yalnızca yasal oranı ödeyip, resmi yollardan hakkını arayabilir. Fazla ödeme yaptığı durumda ise hukuken geri alma hakkı da vardır. Eğer ev sahibi baskıyla yüksek zam isterse, bu durum hem Tüketici Hakem Heyeti’ne hem de CİMER’e bildirilebilir. Kiracı kendini yasal yollarla korumalı, ödemenin tamamını ve artış oranını belgelemelidir.

Unutma: Kanuni oranın üzerinde zorlanan hiçbir kira zammı geçerli değildir. Belgeli, yasal ödeme yapan kiracının hakkı yasal olarak daima korunur!

Belgeler ve Resmî Evraklar

Kira Sözleşmesi ve Zam Bildirim Yazıları

Kira sözleşmesi ve zam bildirim yazıları, kiracı ile ev sahibi arasındaki en temel resmi belgelerdir. Kira sözleşmesinde, adres, tarafların kimlik bilgileri, kiralanan yerin özellikleri, kira bedeli ve süresi gibi detaylar bulunur. Eğer ev sahibi kira artışı yapmak isterse, bunu genellikle yazılı olarak bildirmek zorundadır. Zam bildirim yazısında, yeni kira tutarı, artış oranı ve yürürlüğe gireceği tarih açıkça belirtilmelidir.

Bu belgelerin her zaman ıslak imzalı ve okunaklı olmasına özen gösterilmelidir. Çünkü ileride doğabilecek anlaşmazlıklarda en güçlü kanıtı bu belgeler oluşturur. Eğer sözleşmede özel bir artış maddesi yoksa veya artış yasal sınırları aşıyorsa, bu yazılar sayesinde hakkınızı koruyabilirsiniz.

Ödeme Dekontları ve Banka Kayıtları

Ödeme dekontları ve banka kayıtları, kiranın eksiksiz ve düzenli ödendiğini gösteren önemli belgelerdir. Kira ödemelerinizi elden değil, banka yoluyla yapmaya dikkat edin. Banka dekontunda kiranın hangi ay için ödendiğine mutlaka açıklama düşülmelidir.

Bu sayede ileride “kira ödenmedi” gibi bir iddia ile karşılaşırsanız, banka kayıtlarınızı belge olarak sunabilirsiniz. Kira artışı söz konusu olduğunda, eski ve yeni kira tutarlarının yer aldığı bütün ödeme dekontlarını saklamak ayrıca önemlidir. Böylece, yasal sınırdan fazla ödeme yaptığınıza dair kanıtınız olur ve hakkınızı aramanız kolaylaşır.

İhtarname ve Avukat Yazışmaları

İhtarname ve avukat yazışmaları, özellikle fahiş kira artışı gibi durumlarda çok etkili resmî belgelerdir. Eğer ev sahibi yasal sınırın üzerinde zam yapmak isterse veya anlaşmazlık yaşanırsa, noter kanalıyla ihtarname göndermek gerekir. Bu belgede zam talebinin neden kabul edilmediği, yasal sınırların hatırlatıldığı açık şekilde yazılır.

Ayrıca avukat aracılığıyla yapılan yazışmalar, taraflar arasında yapılan resmi iletişimin kayda geçmesini sağlar. Bu belgeler, mahkeme veya resmi kurumlara başvuru yapılırken en güçlü dayanaklarınızdan biri olur. Bu nedenle, tüm yazışmaların bir örneğini mutlaka arşivleyin ve gerektiğinde ibraz edebilmek için eksiksiz kaydedin.

Fahiş Kira Artışında Kiracının Korunması İçin Öneriler

Yasal Hakların Bilinmesi

Fahiş kira artışı ile karşılaşan kiracılar için yasal hakların bilinmesi çok önemlidir. Türkiye’de kira artış oranları genellikle Türk Borçlar Kanunu ve ilgili yönetmeliklerle belirlenir. Özellikle son yıllarda uygulanan %25 artış sınırı gibi kurallar, kiracı için bir koruma sağlar. Kiracı, bu sınırların dışında istenen artışları kabul etmek zorunda değildir. Kira kontratı ve zam yazılarındaki ayrıntıları okumak, güncel yasal düzenlemeleri takip etmek, haklarınızı sonradan aramanız için anahtardır.

Haklarınızı bilirseniz, ev sahibinin talep ettiği yasal olmayan bir artışa karşı daha güçlü durabilirsiniz. Örneğin, yasal sınırdan fazla artış talep edilirse yazılı olarak bu duruma itiraz etme hakkınız bulunur. Ayrıca, ev sahibinin sizi tehdit etmesi veya sözleşmeyi feshetme girişimleri karşısında yasal destek alabilirsiniz. Bu nedenle herkes, kira artışı konusunda hukukî haklarını öğrenmeli ve buna göre hareket etmelidir.

Belgelerin Düzenli Saklanması

Fahiş kira artışına karşı kendinizi korumanızın en önemli yollarından biri de tüm belgelerin düzenli şekilde saklanmasıdır. Kira sözleşmesi, yapılan zam bildirimleri, banka dekontları, ödediğiniz kira makbuzları, ihtarnameler ve yazışmalar, yaşanacak bir anlaşmazlıkta elinizi güçlendiren evraklardır.

Bu belgeleri kaybetmemek, gerekirse elektronik ortamda güvenli şekilde yedeklemek, olası bir dava veya itirazda çok işinize yarar. Örneğin, ev sahipleri zaman zaman sözlü zam talebinde bulunabilir. Sözlü taleplerin geçerliliği olmadığı gibi, yazılı ve resmî evraklarla hareket etmek, hak ararken daima daha güvenli ve güçlü bir duruş sağlar.

Uzman Avukattan Destek Almanın Önemi

Fahiş kira artışında karşılaşılan sıkıntılar hukuki bilgi gerektirebilir. Uzman bir avukattan destek almak bu yüzden çok kıymetlidir. Kira hukukunda uzman bir avukat, hem haklarınızı daha detaylı size anlatabilir hem de resmi başvurularınızı doğru şekilde yapmanızda yardımcı olur. Özellikle ihtarname gönderirken, dava açarken ya da uzlaşma görüşmelerinde yanlış bir adım atmamak için avukat desteği çok önemlidir.

Ayrıca kiracı ile ev sahibi arasında yaşanan sorunlarda, hak kaybı yaşamamak ve süreci hızlandırmak için avukata danışmak finansal ve hukuki açıdan sizi daima korur. Unutmayın, ihmal edilen küçük bir ayrıntı büyük hak kayıplarına yol açabilir. Bu yüzden işin uzmanından yardım almak her zaman en güvenli yoldur.

Yargı Kararları ve Örnek Uygulamalar

Yargıtay Kararları Işığında Fahiş Kira Artışı

Yargıtay kararları ışığında fahiş kira artışı konusuna bakıldığında, yüksek mahkemeler çoğunlukla kanun tarafından belirlenen sınırların aşılmasını kabul etmiyor. Yani bir ev sahibi, yasal sınırın üzerinde zam yaparsa bu çoğu zaman geçersiz sayılıyor. Özellikle son yıllarda Yargıtay, 5 yıllık süre dolmadan, sadece TÜFE oranı kadar kira artışının mümkün olduğunu açıkça belirtti.

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin verdiği kararlarda, kira tespit davalarında da, edilgen ve dayanıksız zam taleplerinin hukuken geçersiz olduğunun altı çiziliyor. Mahkemeler, kiracının kanunla belirlenen oranı ödediği sürece evi boşaltmasına dair talepleri de çoğu zaman reddediyor. Bu noktada kira tespit davasında rayiç bedel, taşınmazın konumu, emsal dairelerin fiyatları ve TÜFE verileri dikkate alınıyor.

Yargıtay ayrıca, kiracının yazılı itiraz hakkını kullanmasının, olası hukuki süreçlerde ciddi bir avantaj oluşturduğunu söylüyor. Eğer bir kiracı, fahiş zam bildirimine yazılı şekilde karşı çıkarsa ve ödemelerini yasal artış oranına göre yaparsa, mahkemeler genellikle kiracı lehine karar veriyor.

Emsal Olarak Değerlendirilen İtirazlar

Emsal olarak değerlendirilen itirazlar kısmında, özellikle büyük şehirlerdeki davalar ön plana çıkıyor. Örneğin İstanbul’da açılan bir davada, ev sahibi %100 zam talebinde bulunmuş, fakat kiracı yasal orana göre ödeme yapıp fazlasını kabul etmemiştir. Mahkeme, kiracının dikkate alınacak tek oranın TÜFE artışı olduğunu ispat etmesi nedeniyle, ev sahibinin talebini reddetmiştir.

Bunun yanında, bazı kiracılar noter yolu ile ev sahiplerine fahiş artışı kabul etmediklerini bildirerek, mahkemeye belge sunmuşlardır. Bu tür belgeli başvurular, mahkeme önünde emsal olarak değerlendirilmiştir ve kiracıların haklılığı tescillenmiştir.

Sonuçta, Yargıtay ve alt mahkemelerde verilen birçok kararda, kiracıların dayanaksız fahiş zam taleplerini kabul etmemesi, ödeme belgelerini saklaması ve gerekirse mahkemeye başvurması durumunda haklarının korunduğu net bir şekilde görülüyor. Özellikle yazılı ve resmi başvurular emsal kararlar arasında sıklıkla öne çıkmaktadır.

Bu kararlar, kiracılara kendilerini korumak için resmi yolları ve yazılı iletişimi kullanmaları gerektiğini bir kez daha hatırlatıyor.

Soru Sor Danışmanlık Talep Et