Boşanmada Maddi ve Manevi Tazminat Nasıl Hesaplanır?

“Boşanmada maddi ve manevi tazminat nasıl hesaplanır?” Boşanma sürecinde en çok merak edilen konulardan biridir. Mahkeme, maddi tazminat ve manevi tazminat miktarını belirlerken tek bir formüle değil, somut olaya ve delillere bakar.

Dikkate alınan başlıca ölçütler:

• Kusur oranı
• Tarafların ekonomik ve sosyal durumu
• Evlilik süresi ve menfaat kaybı
• Kişilik haklarına saldırı ve olayların ağırlığı
• Hukuki dayanak: TMK 174
• Ödeme şekli ve faiz (toptan/irat; faiz kesinleşmeden sonra)

Bu yazıda tazminat hesaplama adımlarını, örnekleri, başvuru süresini (1 yıl), delil gerekliliklerini ve sık yapılan hataları sade şekilde anlatacağız. Kısacası, “Boşanmada maddi ve manevi tazminat nasıl hesaplanır?” sorusunu adım adım ele alıyoruz.

Boşanmada Maddi ve Manevi Tazminat Nedir?

Boşanmada maddi ve manevi tazminat, evliliğin sona ermesiyle ortaya çıkan zararların karşılanması amacıyla ödenen tazminatlar olarak tanımlanır. Maddi tazminat, boşanma yüzünden mevcut veya ileride beklenen çıkarları zedelenen ve kusursuz veya diğer eşe göre daha az kusurlu olan tarafın, karşı taraftan isteyebileceği paradır. Burada amaç, evlilik birliğinin bitmesiyle oluşan ekonomik kaybı telafi etmektir.

Manevi tazminat ise, boşanma nedeniyle kişilik hakları saldırıya uğrayan tarafın, uğradığı duygusal ve psikolojik zararın hafifletilmesi için ödenen, para ile ölçülmeyen bir tazminattır. Manevi tazminat, mahkeme tarafından belirlenen tek seferlik bir miktardır ve duygusal acıyı kısmen hafifletmek için verilir.

Güncel kaynaklara göre hem maddi hem de manevi tazminat, boşanma davalarının en çok merak edilen ve önemli konu başlıklarındandır.

Tazminatın Hukuki Dayanakları

Boşanmada maddi ve manevi tazminat taleplerinin temel dayanağı, Türk Medeni Kanunu’nun 174. maddesidir. Kanunda açıkça ifade edildiği gibi, boşanma nedeniyle mevcut veya beklenen menfaati zedelenen taraf (kusursuz veya daha az kusurlu eş) diğer taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebilir. Aynı şekilde, boşanma sürecinde kişilik hakları saldırıya uğrayan taraf da uygun miktarda manevi tazminat talep edebilir.

Maddi tazminatın yasal dayanağı TMK 174/1, manevi tazminatın dayanağı ise TMK 174/2’de yer alır. Ayrıca boşanmada tazminatla ilgili kanunda yer alan diğer düzenlemeler, tazminat ile nafaka arasındaki farkı ve ödeme şekillerini de belirler.

Kısacası, boşanmada tazminat talebinin hukuka uygun olması için hem kanunda belirtilen şartların oluşması hem de usulüne uygun şekilde talep edilmesi gerekir.

Maddi ve Manevi Tazminatın Amacı

Boşanmada maddi ve manevi tazminatın amacı, zarar gören tarafın kayıplarını karşılamak ve mağduriyeti en aza indirmektir. Maddi tazminatta amaç, evlilik birliğinin sona ermesiyle birlikte zarar gören eşin ekonomik olarak zarara uğramaması, eski yaşam standardını sürdürebilmesi ve mağduriyetinin maddi olarak telafi edilmesidir.

Manevi tazminatta ise amaç, kişilik haklarının ihlali nedeniyle yaşanan duygusal acı, üzüntü ve psikolojik sarsıntıyı kısmen olsa da hafifletebilmektir. Bu tazminat ile boşanma nedeniyle mağdurun toplumda ve kendi iç dünyasında yaşadığı huzursuzluk, elem ve kederin belli ölçüde giderilmesi hedeflenir.

Özet olarak; maddi tazminat ekonomik kaybı, manevi tazminat ise ruhsal kaybı telafi etmek için düzenlenmiştir. Her ikisi de, adaletin ve hakkaniyetin sağlanmasına hizmet eder.

Maddi Tazminat

Maddi Tazminatın Hukuki Şartları

Maddi Tazminat Talep Edebilme Koşulları

Maddi tazminat talep edebilmek için öncelikle boşanma davasında kusursuz veya karşı taraftan daha az kusurlu olma şartı aranır. Yani tam kusurlu olan taraf maddi tazminat isteyemez. Tazminat talep eden kişinin tazminat gerektirecek bir zarara uğramış olması ve bu zarar ile kusur arasında illiyet bağı (neden-sonuç ilişkisi) bulunması gerekir. Ayrıca tazminat, evlilik birliğinin sona ermesinden kaynaklanan bir menfaat kaybı ya da maddi bir zarara dayanmalıdır. Tüm bu koşulları sağlamayan taraflar maddi tazminat talep edemez.

Evliliğin Sona Ermesi Şartı

Maddi tazminatın talep edilebilmesi için boşanma kararının kesinleşmiş olması gerekir. Yani mahkeme boşanmaya karar verip bu karar kesinleşmeden (temyiz süresi geçmeden) maddi tazminat davası açılamaz. Yalnızca evliliğin ölümle veya evlilik birliğinin iptaliyle sona ermesi durumunda pek çok hukukçu, maddi tazminatın gündeme gelmeyeceğini belirtmektedir. En yaygın uygulama, boşanmanın kesinleşmesinden sonra tazminat hükümlerinin işletilmesidir.

Kusur ve Menfaat Zedelenmesi

Maddi tazminatta önemli olan karşı tarafın kusurlu davranışı ile tazminat talep edenin yoksulluğa veya maddi kayba uğramasıdır. Mesela, bir eşin ağır kusurlu davranışı sonucu diğer eş işini kaybettiyse veya toplumsal statüsünde ciddi bir düşüş yaşadıysa maddi tazminat gündeme gelebilir. Eğer iki taraf da eşit derecede kusurluysa, çoğunlukla tazminata hükmedilmez. Menfaat zedelenmesi ise, tazminat isteğinde bulunan eşin evlilikten beklediği ekonomik faydaları kaybetmesi anlamına gelir.

Maddi Tazminatın Hesaplanmasında Dikkate Alınan Faktörler

Tarafların Ekonomik Durumu

Maddi tazminat miktarı belirlenirken tarafların mevcut ekonomik durumları dikkate alınır. Gelir düzeyi yüksek olan bir eşten alınacak tazminat ile düşük gelirli birinin ödeyebileceği tazminat farklı olacaktır. Mahkeme, tazminat hakkaniyete uygun şekilde belirlenebilmesi için tarafların maaşı, mal varlığı, borçları gibi tüm ekonomik bilgilerini inceleyerek karar verir.

Evlilik Süresi

Evlilik süresi, maddi tazminatın belirlenmesinde çok etkili bir kriterdir. Kısa süren evliliklerde tazminat miktarı genelde düşük olur. Uzun yıllar süren ve tarafların ekonomik hayatını etkileyen evliliklerde ise kayıplar çok daha fazla olabileceği için tazminat miktarı da artar.

Yaşam Standardı Kaybı

Mahkeme, evlilik birliği sırasında tarafların sahip olduğu yaşam standardı ve bu standardın boşanma ile kaybedilip kaybedilmediğini de dikkate alır. Eğer boşanan eşlerden biri, evlilik boyunca belirli bir refah seviyesinde yaşarken boşanma sonucu bu standarttan tamamen uzaklaşıyorsa maddi tazminat miktarı buna göre yükseltilebilir.

Çocukların Durumu ve Mal Rejimi

Çocukların velayeti ve mal varlığı paylaşımı da tazminat hesabında önemlidir. Çocuğun bakımı, eğitimi için ek masraflar gerekirse bunlar da hesaba katılır. Ayrıca edinilmiş mallara katılma rejimi gibi mal rejimi türleri de tarafların elinde kalan mal miktarını ve bu çerçevede tazminat miktarını etkiler.

Sağlık ve Eğitim Durumu

Tazminat talep eden tarafın sağlık durumu kötü ise, buna özel masrafları varsa veya eğitimi yarım kalmışsa bunlar da dikkate alınır. Yani özellikle hasta veya çalışma imkânı sınırlı olan eşler lehine daha yüksek maddi tazminat kararı verilebilir.

Yaş ve Yeniden Evlenme Olasılığı

Yaş ilerledikçe yeniden evlilik veya iş bulma ihtimali azalır. Yaşı büyük olan veya kendini yeniden toparlaması daha zor olan eşler için maddi tazminat miktarı genellikle daha yüksek olur. Mahkemeler burada hakkaniyeti gözetmeye çalışır.

Maddi Tazminat Hesaplama Yöntemleri

Hakim Takdiri ve Kullanılan Formüller

Türkiye'de maddi tazminat hesaplanırken kesin bir formül yoktur, hakim takdiri çok önemlidir. Ancak, kaybedilen evlilik menfaati, tarafların mali güçleri, boşanmanın sebepleri ve yukarıda sayılan faktörler toplam olarak değerlendirilir. Hakim bazen peşin, bazen aylık ödenmesine karar verir.

Maddi Tazminat Hesaplama Örneği

Bir örnekle açıklamak gerekirse; 10 yıl süren, taraflardan biri çalışmazken diğerinin düzenli yüksek bir geliri olduğu evlilikte; çalışmayan eşin evlilikten sonra iş bulma şansı düşükse, hakim miktarı yükseltebilir. Diyelim ki; mağdur eşin yıllık kaybı 70.000 TL, evliliğin süresi ve diğer faktörler gözetildiğinde toplamda 250.000 TL tazminata karar verilebilir. Bu rakam tamamen duruma göre değişir.

Maddi Tazminat Miktarının Artırılması/Azaltılması

Eğer koşullar değişirse, örneğin; mağdur eş büyük bir miras alırsa veya karşı tarafın ödeme gücünde ciddi bir düşüş olursa mahkemeden tazminat miktarının azaltılması veya artırılması istenebilir. Ancak bu talepler için değişen durumun mutlaka belgelenmesi gerekir.

Maddi Tazminatta Ödeme Biçimleri

Tek Seferde Ödeme

Maddi tazminat en sık tek seferde, toplu olarak ödenir. Bu ödeme tarzı hem alacaklı hem borçlu için genellikle daha net ve pratiktir. Tutar topluca banka hesabına yatırılır.

İrat (Aylık) Şeklinde Ödeme

Bazı durumlarda mahkeme, maddi tazminatın aylık taksitler halinde (irat şeklinde) ödenmesine karar verebilir. Özellikle büyük meblağlarda veya borçlunun toplu ödeme gücü yoksa taksitli ödeme uygundur. Taksitler düzenli olarak mağdur eşin hesabına yatar.

Tazminatın Kesilme Halleri (Ölüm/Yeni Evlilik)

Maddi tazminatın irat (aylık) şeklinde ödenmesi halinde, alacaklı eş ölürse veya yeniden evlenirse tazminat ödemesi kendiliğinden sona erer. Tek seferde ödemede ise alınan meblağ geri istenemez. Ayrıca, evli eşin evlenmeksizin sürekli bir hayat arkadaşı edinmesi de kesilme gerekçesi olabilir.

Maddi Tazminat Talep Süreci

Dava Açma Zamanı ve Zamanaşımı

Maddi tazminat talepleri için boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren 1 yıl içinde dava açılmalıdır. Bu süre geçirilirse tazminat hakkı ortadan kalkar. Yani zamanaşımı süresi çok önemlidir.

Dava Açma Yöntemleri (Boşanma Davasıyla Birlikte ve Sonradan)

Maddi tazminat talebi, boşanma davası açılırken ya da boşanmanın kesinleşmesinden itibaren 1 yıl içinde ayrı bir dava ile mahkemeye sunulabilir. En kolay ve hızlı yol, boşanma davasıyla beraber tazminat talebinin de belirtilmesidir. Ancak boşanma davası sırasında talep edilmemişse sonradan da bağımsız bir dava açmak mümkündür.

Boşanma sürecinizde maddi tazminatla ilgili karar vermeden önce bir aile hukukçusuna danışmak her zaman faydalı olacaktır.

Manevi Tazminat

Manevi Tazminatın Şartları

Manevi tazminat, boşanma davalarında sıkça istenen bir talep türüdür. Bu tazminatın alınabilmesi için bazı hukuki şartların oluşması gerekir. Mahkemeler, hem kişilik haklarının ihlal edilip edilmediğine hem de tarafların kusur durumuna bakar.

Kişilik Haklarının İhlali

Bir kişinin kişilik haklarının ihlali, haksız ve ağır sayılacak şekilde onurunun, saygınlığının ya da özel yaşamının zarar görmesidir. Boşanma davalarında örneğin fiziksel şiddet, hakaret, aşağılama, tehdit veya aldatma gibi eylemler kişilik haklarını ihlal olarak kabul edilir. Manevi tazminatın yolu, kişilik haklarının açıkça ve ağır biçimde çiğnenmiş olmasından geçer.

Kusur Durumu

Manevi tazminat talep edilebilmesi için, kusurlu olan eşin bu zarara yol açacak davranışlarda bulunması gerekir. Mahkemeler, tazminat isteyen tarafın (davacının) kendisinin olayda ağır kusurlu ya da tamamen kusursuz olmasına dikkat eder. En azından karşı tarafın, yani davalının daha ağır kusurlu olması şartı aranır.

Manevi Tazminatın Hesaplanmasında Dikkate Alınan Unsurlar

Manevi tazminat belirlenirken hakimler birçok farklı faktörü dikkate alır. Verilecek miktarın, yaşanan mağduriyetle uyumlu olması önemlidir.

Duygusal Zararın Ağırlığı

Duygusal zarar, bireyin yaşadığı üzüntü, utanç, hayal kırıklığı ve psikolojik yıkım gibi hislerdir. Hakim, yaşanan olayın kişide nasıl bir psikolojik travma yarattığına, toplum içindeki konumunu nasıl etkilediğine dikkat eder.

Olayların Psikolojik Etkisi

Olayın psikolojik etkisi, evliliğin bitiş biçimine, olayların şiddetine ve süresine göre değişir. Örneğin uzun süreli psikolojik baskı ya da aşağılamalara maruz kalmak manevi zararı artırır. Hakimler, kişinin gündelik yaşamını nasıl etkilediğine ve sosyal ilişkilerinde ne tür bir bozulma yaşandığına bakar.

Kusur Faktörü ve Derecesi

Kusur faktörü, tazminata esas teşkil eden davranışta kimin ne kadar kusurlu olduğunun değerlendirilmesidir. Daha ağır kusurlu olan eş, manevi tazminat taleplerinde aleyhine karar verilen taraftır. Hakim, kusur derecesine göre talep edilen tazminat miktarını ayarlar.

Sosyal ve Ekonomik Durumlar

Sosyal ve ekonomik durum da tazminat tutarına etki eder. Tarafların ekonomik gücü, gelir düzeyi, yaşam standartları ve sosyal çevresi göz önünde bulundurulur. Çok zengin birinden talep edilen manevi tazminat ile dar gelirli birinden istenecek tutar aynı olmaz.

Manevi Tazminat Hesaplama Kriterleri

Hakim Takdiri

Manevi tazminatın kesin bir hesaplama formülü yoktur. Tutarın belirlenmesinde en önemli unsur hakimin takdiridir. Hakim, olayın özelliklerine, tarafların kişilik özelliklerine ve oluşan zararın ağırlığına göre makul bir miktarda tazminata karar verir.

Manevi Tazminat Hesaplama Formülleri ve Örnekler

Her ne kadar çok kesin formüller olmasa da, uygulamada genel bir yaklaşım vardır. Manevi tazminat miktarı, olayın ağırlığı ve tarafların ekonomik durumu göz önüne alınarak dava dilekçesinde belirtilir ve hâkim tarafından nihai tutar belirlenir.

Örneğin, ağır hakaret, şiddet ya da aldatma gibi durumlarda miktar artabilir. Ancak, 2024 yılı Yargıtay kararlarına bakıldığında 50 bin TL ile 300 bin TL arasında değişen tazminatlara rastlamak mümkündür.

Manevi Tazminatta Ödeme Şekli

Toplu (Peşin) Ödeme

Boşanma davalarında manevi tazminat her zaman toplu bir şekilde (tek seferde) ödenir. Manevi tazminat için taksitlendirme ya da aylık ödeme imkânı yoktur. Mahkeme kararıyla hükmedilen miktar, kararın kesinleşmesinin ardından doğrudan ödenmelidir.

Manevi Tazminat Talep ve Dava Süreci

Talep Süresi ve Zamanaşımı

Manevi tazminat talebinde bulunmak için belirli bir süre vardır. Boşanma davası sırasında ya da boşanma davası kesinleştikten sonra bir yıl içinde ayrıca açılan dava ile istenebilir. Bu süre geçerse, hak kaybı yaşanır ve tazminat talebi reddedilir.

Manevi Tazminat Dilekçesinde Dikkat Edilmesi Gerekenler

Manevi tazminat talep eden tarafın savunmasını ve zararını ayrıntılı şekilde ortaya koyması gerekir. Dilekçede, olayın kronolojisi, kişilik haklarının ihlaline dair somut örnekler ve kusur iddiaları açıkça yer almalıdır. Tazminatın hangi sebeple, ne kadar istendiği ve manevi anlamda ne gibi bir zarar yaşandığı da detaylı şekilde anlatılmalıdır. Bu tür açıklamalar, kararın olumlu sonuçlanmasında büyük rol oynar.

Anlaşmalı ve Çekişmeli Boşanma Tazminatları

Anlaşmalı Boşanmada Tazminatın Belirlenmesi

Anlaşmalı boşanma, çiftlerin boşanma süreciyle ilgili tüm konularda uzlaşmaları durumunda tercih edilen bir yoldur. Bu tip davalarda tazminatın belirlenmesi, eşlerin anlaşmasıyla şekillenir ve mahkemeye sunulan protokolde açıkça belirtilmek zorundadır. Taraflar, maddi ve manevi tazminat miktarı, ödeme şekli, zamanı gibi detayları anlaşmalarına istedikleri şekilde dahil edebilirler.

Protokolde Tazminat Maddeleri

Protokolde tazminat maddeleri, boşanacak eşlerin tüm hak ve taleplerinin bir araya getirildiği yazılı bir anlaşmadır. Bu protokolde;

• Maddi tazminat talep edilip edilmediği,
• Miktarın ne olacağı,
• Ödeme tarihi ve şekli,
• Ödemeyle ilgili özel şartlar (örneğin banka hesabına yatırılması gibi),
• Manevi tazminatın varlığı ve miktarı,

gibi detaylar açık ve net şekilde yer almalıdır. Protokol eksiksiz, anlaşmazlığa yer vermeyecek şekilde hazırlanırsa daha sonra ihtilaf yaşanmaz ve süreç hızlı ilerler.

Hâkimin Onayı

Anlaşmalı boşanmada tazminat konusunda protokol hazırlansa bile, son söz hakimdedir. Hakim, protokolü inceler ve özellikle tazminat maddesinin taraflardan birinin aleyhine olduğuna kanaat getirirse bu maddeyi kabul etmeyebilir. Burada hâkimin rolü:

• Tarafların özgür iradesiyle karar verip vermediğini anlamak,
• Tazminatın hakkaniyete uygun olup olmadığını değerlendirmek,

olarak özetlenir. Hakim uygun bulursa protokoldeki tazminat hükümlerini kararına geçirir. Eğer uygun görmezse, taraflara eksikleri düzeltmeleri için fırsat verir.

Çekişmeli Boşanmada Tazminatın Belirlenmesi

Çekişmeli boşanma davalarında tazminat kararı, tarafların iddialarına, kusur durumuna ve mahkemedeki delillere göre belirlenir. Burada hâkim, tazminata hükmedebilmek için öncelikle kusur tespitini yapar ve talebe göre karar verir.

Kusur Tespiti ve İspat Yükü

Çekişmeli davalarda tazminat almak isteyen eşin, karşı tarafın kusurlu olduğunu ve kendi zarar gördüğünü ispat etmesi gerekir. Mahkemede;

• Hangi eşin hangi kusuru işlediği,
• Olayların evliliğe ve kişiliğe etkisi,
• Tazminat talebini haklı çıkartacak delil ve belgeler,

gibi unsurlara bakılır. Kusurun ağırlığı, hangi eşin daha fazla etkilenip zarar gördüğü tazminat miktarında belirleyici olur. İspat yükü ise tazminat talep eden kişide yani davacıda bulunur.

Yargıtay Kararlarının Rolü

Çekişmeli boşanmalarda Yargıtay kararları, alt mahkemeler için yol göstericidir. Yargıtay’ın verdiği kararlarda;

• Hangi hallerde daha fazla ya da daha az tazminat ödeneceği,
• Kusur paylaşımı ve ispat standartları,
• Tazminata esas teşkil edecek olaylar ve örnek uygulamalar,

detaylı olarak belirtilir. Özellikle son yıllarda Yargıtay’ın emsal kararları, hâkimlerin tazminat miktarlarını hesaplarken ve kusuru değerlendirirken dikkate aldığı önemli ölçütlerdir.

Çekişmeli boşanmalarda süreç daha uzun ve karmaşık ilerler. Tazminata ilişkin nihai kararda hem dosya kapsamındaki deliller hem de Yargıtay’ın benzer olaylara ilişkin içtihatları belirleyici olur.

Dilekçe Hazırlama ve Sunulma Süreci

Dilekçe hazırlama ve sunulma süreci boşanmada tazminat talepleri için hayati önem taşır. Boşanma davasında veya sonrasında maddi ve manevi tazminat talep edecek taraf, ayrıntılı bir dilekçe hazırlamalı ve bu dilekçede neden tazminat istediğini somut delillerle açıklamalıdır. Dilekçede tarafların kimlik bilgileri, boşanma nedenleri, tazminat talebinin hukuki dayanakları, istenen tazminat miktarı, delil listesi ve yasal gerekçeler bulunmalıdır.

Dava dilekçesi, davalının bulunduğu yer veya eşlerin son altı ay birlikte oturduğu yer Aile Mahkemesi'ne hitaben hazırlanır. Hazırlanan bu dilekçe imzalandıktan ve gerekli evraklar tamamlandıktan sonra mahkemeye elden teslim edilebilir ya da UYAP sistemi üzerinden elektronik ortamda da sunulabilir. Eksik bilgi veyahut yanlışlık durumunda dava uzun sürebilir veya reddedilebilir. Bu yüzden tazminat istemleri açık ve anlaşılır şekilde belirtilmelidir.

Görevli ve Yetkili Mahkeme

Boşanmada tazminat talebi, doğrudan boşanma davası içinde ya da boşanma kararının kesinleşmesinden sonra ayrı bir dava ile talep edilebilir. Her iki durumda da görevli mahkeme Aile Mahkemesi’dir. Eğer bulunduğunuz yerde Aile Mahkemesi yoksa davalar Asliye Hukuk Mahkemesi’nde aile mahkemesi sıfatıyla görülür.

Yetkili mahkeme ise Türk Medeni Kanunu'na göre genellikle eşlerin son altı ay birlikte oturdukları yer mahkemesidir. Eğer bu yoksa, davalının yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir. Dilekçeyi sunarken bu ayrıntılar göz önünde bulundurulmazsa mahkeme dosyanızı usulden reddedebilir.

Harç ve Masraf Durumu

Boşanmada tazminat taleplerinde harç ve masraf durumu, taleplerin ana davada mı yoksa sonradan ayrı olarak mı istendiğine göre değişir. Boşanma davası sırasında yapılan tazminat başvuruları için ayrıca bir harç ödemezsiniz; bu talepler dava konusu boşanmanın fer’i olarak değerlendirilir. Ancak boşanma kesinleştikten sonra ayrı bir tazminat davası açarsanız, bu dava nispi harca tabi olur ve tazminat tutarına göre harç ödemesi yapılır.

Mahkeme harçlarının dışında posta, bilirkişi ve tebligat masrafları için dosyaya gider avansı da yatırılır. 2025 yılı itibariyle dava açılış harcı, peşin harç ve avans toplamı, mahkeme veznesine yaklaşık birkaç bin TL olarak yatırılmaktadır. Avukatlık ücreti ise ayrıca taraflar arasında belirlenir.

Kararın İcra Edilebilirliği

Boşanmada tazminat kararının icra edilebilir olması için ilk şart, mahkeme kararının kesinleşmesidir. Karar kesinleşmeden (yani itiraz süreleri tamamlanmadan) tazminat hakkında icra takibi yapılamaz. Karar kesinleştikten sonra tazminat alacaklısı, tazminat borçlusuna karşı İcra Müdürlüklerine başvurarak takip başlatabilir.

İcra takibinde borçlu ödeme yapmazsa, maaşına haciz, banka hesaplarına bloke veya taşınmazlarına haciz gibi işlemler uygulanabilir. Bu süreçte, borçlu tazminatı zamanında ödemezse icra işlemlerinden doğacak fazladan masraflardan da sorumlu olur.

Faiz ve Başlangıç Tarihi

Boşanmada mahkemenin hükmettiği maddi veya manevi tazminat için genellikle tazminat miktarına, mahkeme kararının kesinleştiği tarihten itibaren yasal faiz işletilir. Mahkeme, tazminat talebinde açıkça faiz talebinin belirtilmiş olmasına bakar. Eğer talep varsa ve mahkeme de uygun görürse, kesinleşme tarihinden itibaren faiz işler.

Faiz oranı ise, Türk Borçlar Kanunu’na göre belirlenir ve yıllık yasal faiz oranı uygulanır. Faiz talep edilmezse mahkeme re’sen faize hükmetmez; bu nedenle dilekçede açıkça faiz talep edildiğinden emin olunmalıdır. Böylece alacağınız tazminat miktarı zamanında ödenmezse, tutarın üzerine faiz de eklenir.

Tüm bu süreçlerin doğru ve hızlı işlemesi için bir avukattan profesyonel destek almak neredeyse her zaman faydanıza olur.

Özel Durumlar ve Dikkat Edilmesi Gerekenler

Eşit Kusur ve Tazminat

Eşit kusur ve tazminat konusu, boşanma davalarında en çok merak edilen sorulardan biridir. Boşanmada tazminat talep edebilmek için, tazminat isteyen tarafın diğer tarafa göre daha az kusurlu ya da tamamen kusursuz olması gerekir. Eğer eşler boşanma olayında eşit derecede kusurluysa, yani her iki tarafın da hataları birbirine yakınsa, Türk Medeni Kanunu gereği tazminat talebi genellikle kabul edilmez. Yargıtay’ın kararlarında da bu durum açıkça görülmektedir. Bu nedenle, boşanma sürecinde haklı olarak tazminat almak isteyen tarafın daha az kusurlu olduğu doğru bir şekilde ispat edilmelidir.

Affetme ve Feragat Durumları

Affetme ve feragat, boşanma davalarında hak kaybına sebep olabilen önemli durumlardandır. Eşlerden biri, diğerinin kusurlu davranışlarını açıkça ya da örtülü şekilde affederse, sonradan bu olaya dayalı olarak tazminat talebinde bulunamaz. Çünkü affetme, kusurlu davranışı hukuk önünde hükümsüz bırakır. Feragat ise, davacı eşin tazminat hakkından bilinçli olarak vazgeçmesidir. Dava sırasında ya da öncesinde verilen feragat beyanları, mahkeme tarafından dikkate alınır ve tazminat hakkı tamamen ortadan kalkabilir. Bu yüzden, affetme ve feragat konusunda dikkatli davranmak, süreç bitmeden hak kaybına uğramamak için önemlidir.

Zamanaşımı ve Hak Kaybı

Zamanaşımı ve hak kaybı, boşanma tazminatlarında en fazla dikkat gerektiren konulardandır. Boşanma davası sonucu tazminat talep etmek isteyen taraf, genellikle boşanma davası ile birlikte veya en geç boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren bir yıl içinde tazminat davası açmak zorundadır. Eğer bu süre aşılırsa, kişi tazminat hakkını kaybeder. Ayrıca, bazı durumlarda fiili ayrılığın üzerinden uzun süre geçmişse, mahkeme tazminat talebini kabul etmeyebilir. Bu yüzden, sürelere dikkat etmek ve gerekirse hukuki destek almak çok önemlidir.

Tazminatın İcrası ve Takip Yöntemleri

Tazminatın icrası ve takip yöntemleri, hak edilen meblağın gerçekten alınabilmesi açısından oldukça önemlidir. Mahkeme tarafından hükmedilen tazminat, karşı taraf ödemezse, alacaklı eş İcra Müdürlüğü’ne başvurarak tazminatın tahsilini başlatabilir. Bunun için icra takibi açılır ve borçluya ödeme emri gönderilir. Eğer borçlu ödemezse, maaşına, banka hesaplarına veya üzerine kayıtlı taşınmazlara haciz işlemi uygulanabilir. Özellikle irat (aylık) şeklinde ödenen tazminatlarda, her taksit ayrı ayrı icraya konu olabilir. Tazminatın tahsilinde herhangi bir sorun yaşanmaması için icra takibi adımları eksiksiz uygulanmalıdır. Ayrıca, gecikme durumunda faizin işlerliği ve yasal hakların korunması için sürelere dikkat edilmelidir.