17. Ceza Dairesi'nin 2015/227 E., 2015/34 K. numaralı "İçtihat Metni"ne göre; mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmiş ve inceleme sonrasında aşağıdaki durumlar tespit edilmiştir:
Sanık için 5271 sayılı CMK'nın 170. maddesine uygun bir iddianame düzenlenmediği anlaşılmıştır. İddianamenin hüküme konu ettiği dava, iddianamede gösterilen eylem ve sanıkla sınırlı olmalıdır. Davanın 5271 sayılı CMK'nın 225/1. maddesine aykırı şekilde iddianamenin dışına çıktığı belirlenmiştir.
Özellikle sanık Meryem Ars hakkında hazırlanan iddianamelerde; internet üzerinden iki iş yeri hakkında isimsiz ve asılsız olan 38 adet ihbarın yapıldığı, bu ihbarların dosyada intikal ettirildiği ve sanığın internet aboneliğine ait IP adresinden ihbarların yapıldığı belirlenmiştir.
Bunun yanı sıra; sanığın üzerine atılı iftira suçunu işlediği yönünde yeterli bir şüpheye ulaşıldığı gözlemlenmiştir.
Mahkeme dosyasında; iki müşteki iş yeri hakkında toplamda 16 adet ihbar ve 13 adet kolluk tutanağı bulunuyor.
İddianame ile dosyada bulunan ihbarlar arasında bir fark olduğu görülmüştür. İddianameye müştekilerin iş yerleri hakkında olmayan toplam 22 adet ihbar eklenmiştir.
Sanık Meryem Ars'ın iddianamenin hukuki geçerliliği ve savunması hakkında, aynı zamanda alakasız 22 adet ihbarın aleyhinde delil olarak değerlendirilme süreci hakkında görüş grupları ne şekilde bir yol izlemeli? İçtihat metni de dikkate alındığında sanık Meryem Ars'ın iddianamenin hukuki geçerliliği ne olmalıdır? Aynı zamanda dava konusu ile ilgili olmayan 22 adet ihbarın aleyhine delil olarak değerlendirilmesi karmaşası içinde ne tür bir savunma stratejisi izlemesi gerekmektedir?