10 Mart 2023 tarihinde müşteki müşterilerinin yanında sanığın kendisine kadın pazarlıyor diye bağırıp çağırdığını ve bu durumun müşterilerinin kendisiyle iş yapmaktan vazgeçmeleriyle sonuçlandığı söylenmiştir.
13 Mart 2023 tarihinde ise müşteki, sanığın iş yeri ile ilgili asılsız ihbarlar yaptığını söyleyerek sanığa karşı şikayetçi olmuştur.
10 Ağustos 2023 tarihinde müşteki, soruşturma aşamasında savcılığa bir e-posta iletişimini ve bir sözleşmeyi kanıt olarak vermiştir. E-posta iletişiminde, aynı müşteki müşterisi Sabah'ın yaşanan olay hakkında bilgilendirildiği belirtilmiştir. Aynı müşteri ise 13 Mart 2023 tarihinde verdiği ifadede yaşanan olayı farklı bir saatte belirtmiştir.
Müştekinin dilekçesinde, 400 bin TL tutarındaki bir sözleşmenin müşterilerin sanığın 'kadın pazarlıyoruz' şeklindeki ithamları sonucu iptalini kanıt gösterildiği iddia edilmiştir.
Ancak, 13 Mart 2023'te iddia edildiği şartlarda bir olay yaşanmamıştır ve bu durumun kanıtı olarak verilen kamera görüntüsü müşteki tarafından sunulamamıştır. Müşteki, friends'n tanıklığına dayanılarak yaşanmayan bir olayı varmış gibi göstermeye çalışarak maddi zarara uğradığını ispat çabasındadır.
Müştekinin sanığa karşı bu suçlamasında, olası bir maddi tazminat davası açılması karşısında, kanıt olarak somut delillerin de müştekiden talep edilmesi mümkün müdür? Müşteki yalnızca tanıkların ifadeleri ile olası bir maddi tazminat davasını kazanma şansı var mıdır? Mahkeme tarafından somut deliller ve sanık tanıkları önemsenir mi?